01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Kemal Paşa, Ankara’da hazırlanan karşılıkla kendisininki arasında bazı farklar olduğunu gördüğünden, 24/25 Mart gecesi Sivrihisar’da buluşularak, karşı notanın görüşülüp saptanmasına karar verdi. Sivrihisar’da kararlaştırılan, ateşkes önerisiyle ilgili notanın karşılığını sunmaya vakit kalmadan, Paris’te toplanan konferansın 26 Mart 1922 tarihli ikinci bir notası alındı. Bu nota, İtilaf Devletleri’nin, barış ilkeleri hakkındaki önerilerini içeriyordu. Bu öneriler ana hatlarıyla gerek Türkiye’de, gerek Yunanistan’da azınlıkların haklarının korunmasına ve bu konuda konulacak kuralların uygulanmasına Milletler Cemiyeti’nin de katılmasını; doğuda bir Ermeni yurdunun kurulması ve bu işe de gene Milletler Cemiyeti’nin katılmasını; Boğazların serbestliğini sağlamak için Gelibolu yarımadasında ve Boğazlar yöresinde askerden arınmış bir bölge kurulmasını; Trakya sınırının Tekirdağ’ı Türkiye’ye ve Kırklareli, Babaeski ve Edirne’yi Yunanlılara bırakacak biçimde saptanmasını; Türklerde kalacak olan İzmir’in Rumlarına ve Yunanlılarda kalacak olan Edirne’nin Türklerine, bu şehirlerin yönetiminde adalete uygun bir biçimde katılabilme olanağı vermek amacıyla uygun bir yöntem kararlaştırılmasını; barıştan sonra İstanbul’un İtilaf Devletleri tarafından boşaltılmasını; Sevr projesi ile 50 bin kişiden kurulacak olan Türk silahlı kuvvetlerinin 85 bine çıkarılması ve Sevr projesinde olduğu gibi Türk askerinin paralı asker olmasını; Sevr projesindeki maliye komisyonu kaldırılmakla birlikte İtilaf Devletleri’nin ekonomik çıkarlarını, kamu borçlarının ve yüklenecek savaş tazminatının ödenmesini sağlama bağlamak konusunda Türk bağımsızlığıyla bağdaşır bir yöntem saptanmasını; adalet ve ekonomiyle ilgili kapitülasyonlarda değişiklikler yapmak üzere birer komisyon kurulmasını öngörüyordu. Bu koşulların kabul edilir yanı olmadığı ve büyük bir savaşa hazırlanmak gerektiği açıktı. Ancak önce, bu konunun niteliğini millete ve dünya kamuoyuna açıklamak gerekiyordu. Her iki notaya, 5 Nisan 1922 tarihinde verilen karşılık, ateşkesin prensipte kabul edildiğini, ancak temel koşul olarak ateşkesle birlikte boşaltma işlemine hemen başlanmasının gerekli sayıldığını bildiriyordu. Ateşkes süreci Anadolu’nun boşaltılması süresi gibi dört ay olmalı ve boşaltma bit Üstte Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa, Sakarya Meydan Muharebesi’nde ele geçirilen topları incelerken (11 Eylül 1921). Sağda üstte Şehitlerin dini ve askeri törenle gömülmesi. Sağda altta Sakarya Meydan Muharebesi’nde Türk birliklerine ait çadırlı ordugah. bir biçimde güvenilmiyormuş gibi karşılanmasının ilkesel olarak doğru olmadığını, tersine teklifi olumlu karşılamak gerektiğini, bu nedenle, verilecek karşılığın olumsuz değil, olumlu olacağını bildirdi. İtilaf Devletleri iyi niyet taşımıyorlarsa da, en sonunda olumsuz davranış onlardan gelmeliydi. Meclis’in yapması gereken, sadece, onların önerdiği koşullar kabul edilemeyeceği için karşı koşullar ileri sürmekti. Ateşkes önerisi ilke olarak kabul edilse de, ordunun eksikliklerini ve hazırlıklarını tamamlamasından bir an geri kalınmayacak, ordunun içine yabancı denetim kurulları sokulmayacaktı. Anadolu’nun boşaltılmasının ateşkesle birlikte başlaması en önemli koşul olacaktı. 24 Mart günü notaya verilecek olan karşılığı, Vekiller Heyeti’ne bildiren Mustafa 254
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle