01 Haziran 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

devletler tarafından denetlenmesi şartıyla korunmasına olanak sağlayan bir başka öneri izliyordu. Bir diğer alternatif ise imparatorluğun federal esaslara göre yeniden yapılandırılmasını öngörüyordu. Buna göre Osmanlı Devleti, Suriye, Filistin, Ermenistan, Anadolu ve elCezire olmak üzere beş yarı özerk bölgeden oluşan federal bir yapı içerecekti ve komisyonun görüşü bu modelin en uygun seçenek olduğu yönündeydi. Aynı sıralarda, İtilaf Devletleri bakımından İtalya’yı da müttefik olarak yanlarına alma beklentisi ortaya çıkmış, dolayısıyla paylaşım planlarına onun da dahil edilmesi için bazı düzenlemeler yapılması gerekmişti. Bu çerçevede 1915 yılının Nisan ayında imzalanan Londra Antlaşması ile İtalya’ya, işgali altındaki Rodos ve On İki Ada’nın bırakılması, Bingazi ile Derne’de Osmanlılara ait olan hakların devredilmesi ve savaş sonunda Anadolu’da Antalya bölgesinden bir pay verilmesi vaat edildi. Savaş sonundaki koşullar çerçevesinde paylaşımda bazı değişiklik olabilirdi; ama bu durumda İtalya’nın çıkarları elbette gözetilecekti. Osmanlı ülkesinin paylaşımına ilişkin en kapsamlı antlaşma, 9 Mayıs 1916’da İngiltere ile Fransa arasında yapılan gizli SykesPicot Antlaşması idi. Rusya’nın onayı dahilinde imzalanan bu antlaşma, Arap yarımadası ile güneyde ve Güneydoğu Anadolu’ daki toprakların İtalya dışında üç büyük devlet arasındaki paylaşımını öngörüyordu. Anadolu’da kendisine verilecek yerler konusundaki belirsizlik nedeniyle rahatsız olan İtalya ise, 1917 Nisan’ında St. Jean de Maurienne’de imzalanan yeni bir antlaşmayla Antalya, Menteşe ve Konya’nın bir bölümü ile İzmir ve kuzeyine sahip olma sözü aldı. Bunun ardından kasım ayında İngilizler tarafından, Fransa ve Amerika’nın da destek verdiği Balfour Bildirisi açıklandı. Filistin topraklarında Yahudiler için ulusal bir yurt oluşturulmasının yolunu açan bu bildiri, esas olarak ABD’deki Yahudi kamuoyunun desteğini kazanmayı amaçlıyor ve Filistin’de kurulacak bir Yahudi devletinin, İngiltere’nin Süveyş Kanalı’nı kontrol etme siyasetine hizmet etmesi bekleniyordu. Savaş süresince gizli kapaklı devam eden bu görüşmeler ve imzalanan antlaşmalar, Rusya’da gerçekleşen Bolşevik devrimi ile yeni bir boyut kazandı. İktidara gelen Bolşevikler, Rus çarının yaptığı gizli anlaşmaların bir hükmünün kalmadığını ve İstanbul’un Müslümanların elinde kalması gerektiğini öne sürüyorlardı. Onlara göre bu anlaşmaları başlatan neden ortadan kalkmış, İstanbul ve SYKESPICOT ANTLAŞMASI I. Dünya Savaşı sırasında, Rusya'nın da onayıyla İngiltere ve Fransa arasında Osmanlı İmparatorluğu’nun paylaşılmasına ilişkin en kapsamlı plan olan SykesPicot Antlaşması 9 Mayıs 1916 tarihinde imzalandı. İngiltere, savaş sonunda Rusya’nın Boğazlar’a egemen olup daha da güçlenmesi ihtimaline karşı, Hindistan yolunu güvence altına almak için Arap dünyasında bir mevzi kurmayı amaçlıyordu. Bu nedenle Ekim 1915’te Mekke Şerifi Hüseyin bin Ali ile bir anlaşma imzaladı. Anlaşmaya göre Şerif Hüseyin’in Osmanlı İmparatorluğu’na karşı girişeceği ayaklanma desteklenecek ve Filistin ile Irak dışında kalan topraklarda İngiltere denetiminde bir Arap devleti kurulacaktı. Ancak bu anlaşma, daha önce Fransa’ya bırakılmasına karar verilen Suriye ve Güneydoğu Anadolu topraklarının bir bölümünü de kapsıyordu. Anlaşmayı öğrenen Fransızlar İngiltere’ye baskı yaparak yeni bir paylaşım planı istediler. Bunun üzerine İngiliz görüşmeci Sir Mark Sykes ile Fransız görüşmeci Georges Picot, 9 Mayıs 1916 tarihinde gizli bir şekilde bir araya gelerek SykesPicot Antlaşması’nı imzaladılar. İtalya’yı dışta bırakan, ancak Rusya’nın onayı ile yapılan bu antlaşma uyarınca Erzurum, Trabzon, Van ve Bitlis ile Güneydoğu Anadolu’nun bir bölümü Rusya’ya; Lübnan ve Suriye kıyısı ile Adana, Doğu Karadeniz Bölgesi, Antep, Urfa, Mardin, Diyarbakır ve Musul Fransa’ya; Bağdat dahil Güney Mezopotamya ile Hayfa ve Akka limanları ise İngiltere’ye bırakılacaktı. Fransa ile İngiltere’nin kontrolünde kalan topraklarda ya bir Arap Devletleri Konfederasyonu ya da bağımsız bir Arap devleti kurulacak, İskenderun serbest liman olacak, Filistin’de de uluslararası bir rejim oluşturulacaktı. Ne var ki Mondros Mütarekesi’nin imzalanmasıyla birlikte, İtilaf Devletleri arasında Anadolu’nun paylaşımında bir öne geçme yarışı başladı. İngiltere 1 Kasım 1918’de, SykesPicot Anlaşması gereği Fransa’nın denetimine bırakılan Musul’a girdi. Harekâtı sürdüren İngilizlerin Güneydoğu Anadolu’ya yönelmesi ve Kilis ile Antep’i de işgal etmesiyle, SykesPicot Antlaşması geçerliliğini yitirmiş oldu. 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle