19 Kasım 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

D Ü N YA F E S T İ VA L L E R İ N D E N yeniden ilk aşk heyecanını yeniden tatmasını anlatıyor. (Yön: Dylan Kidd, ABD, 2004, 97 dk.) Kendine Has Delilik / Folie Prive İçimdeki Fırtına / Agata e la Tempsta Esin kaynağı Euripides’in ‘Medea’sı olan bu yoğun ve trajik aile dramı, işte bu soruları soruyor. Pascale, Didier ile yeni bir hayata başlamaya karar verir. Jan, oğullarının velayetinin ve evlerinin Pascale’da kalmasına razı olur. Ama, sözünden döner... 24 saat geçmeden herkesin kaderi değişecektir. (Yön:Joachim Lafosse, Belçika, 2004, 67 dk.) Ayın Saklı Yüzü / La Face Cach de la Lune Agata’nın yaşamının en sıradışı günü, genç bir adamın ona kur yaptığıdır... Ama sonra, Agata’nın erkek kardeşi, aslında evlatlık alındığını, çapkın bir gezgin satıcı olan Romeo’nun da kendi kardeşi olduğunu öğrenir. Bu fırtınaların ortasındaki Agata, herkesin sığındığı sakin bir liman gibidir. (Yön: Silvio Soldini, İtalya İsviçre İngiltere, 2004, 118 dk.) Palindrom / Palindromes Kendinden emin televizyon hava durumu sunucusu Andre ve uzayın fethi üzerine doktora tezini bitirememekten mustarip, hassas Philippe... İki kardeş, annelerinin ölümünün ardından aralarındaki farklılıklarla yüzleşmek zorunda kalırlar. Evet / Yes (Yön: Robert Lepage, Kanada, 2003, 105 dk.) Amerikalı biyogenetik uzmanı Kadın, İngiliz siyasetçi kocasıyla evliliğindeki soParavanın Arkasında Şarkı Söylerrunlarından Londra’da aşçılık yapan Lübken / Cantando Dietro i Paravanti nanlı Adam’la ilişkiye girerek kurtulduğuGenç bir adam, 1930’ların Çin’inde, ti nu sanır. Oysa bu ilişki de din, siyaset ve yatro oynanan bir geneleve girer. Oyun, sa cinselliğin çatışmalarının bir yansımasıdır. (Yön: Sally Potter, İngiltere ABD, vaşırken ölen kocasının intikamını almak 2003, 110 dk.) için korsan olan bir kadın hakkındadır. Oyun sürerken yakındaki bir sahil kasabaAklımı Çelme / La Grande S´eduction sında, korsanlar birbirlerine ateş açmıştır. (Yön: Ermanno Olmi, İtalya İngiltere Küçük balıkçı kasabasının geleceği, ukaFransa, 2003, 100 dk.) la alışkanlıklarından vazgeçemeyen havalı Bir Kış Gecesi Rüyası / San Zimske Noci estetik cerrah Christopher Lewis’in kasabaya yerleşmesi için baştan çıkarılmasına Bosnalı göçmen kadın Jasna ile 12 yaşın bağlıdır. Doktor gelir, kasabalılar da onun daki otistik Jovana’nın öyküsü, seyirciyi, kentli beğenilerini tatmin ve taklit etmeye toparlanmaya çalışan Sırbistan’da sevginin çalışır. 12 yaşındaki Aviva anne olmak istese de, annesi, onu kürtaj için bir uzmana götürür. Kararından dönmeyen Aviva evden kaçıp kürtaj uzmanını öldürmeye karar kılmış, Davetsiz koyu dindar Hıristiyan bir ailenin yanına çoklu katmanları arasında yeşeren bir aile(Yön: JeanFrançois Pouliot, Kanada, yerleşiyor. (Yön: Todd Solondz, ABD, 2004, 100 2003, 110 dk.) nin şefkat dolu dramına taşıyor. dk.) (Yön: Goran Paskaljevic , Sırbistan Suriyeli Gelin / Hacala Hasurit Karadağ, 2004, 95 dk.) Dürzi gelini Mona’nın düğünü için hazırlıklar sürüyordur. Mona’nın müstakbel kocası aynı zamanda kuzenidir ama ikisi, aralarındaki siyasi sınır yüzünden birbirlerini hiç görmemişlerdir. Mona, Suriye’ye taşınırsa da bir daha asla evine dönemeyecektir. (Yön: Eran Riklis, İsrail Fransa Almanya, 2004, 97 dk.) Agnes ve Erkek Kardeşleri / Agnes und Seine Brüder Üvey Kardeşim Frankenştayn / Moy Svodnyy Brat Frankenstejn Fizikçi Krymov’un huzurlu yaşamı, savaşta gözünü kaybetmiş, daha önce tanımadığı oğlu Pavel’in ortaya çıkışıyla birden yolundan çıkar. Krymov, babası olduğunu başta reddetse de, Pavel’i evine davet eder ve ona bir göz ameliyatı ayarlar. (Yön: Valeri Todorovski, Rusya, 2004, 120 dk.) Yalan Dünya / Shijie Cinsel takıntıları olan kütüphaneci Hans Joerg, evliliği sallanan siyasetçi Werner ve bir zamanlar erkek olan, şimdi gece kulüplerinde dans ederek yaşamını kazanan Agnes. Aralarından biri, sonunda babalarının etkisinden kurtulmayı becerecektir. (Yön: Oskar Roehler, Almanya, 2004, 115 dk.) Gösteri yıldızı Tao ile güvenlik görevlisi erkek arkadaşı Taisheng, dünyanın ünlü mimari yapılarının minyatür modellerinin sergilendiği bir parktan ibaret evrenlerinde, kendi yalnızlıklarından sıyrılmaya çalışıyorlar. (Yön: Jia Zhang ke, Çin, 2004, 133 dk.) ÖZEL GÖSTERİLER General’e marş marş! SUNGU ÇAPAN Sessiz komedi döneminin 1920’li yıllardaki altın çağının, ciddi, hatta suratından düşen bin parça, hiç gülmeyen, ağırbaşlı komiği Buster Keaton’un en çok sevdiği filmi olan ‘General’, tıpkı sessiz sinema yıllarındaki gibi Akbank Oda Orkestrası’nın seslendireceği, Carl Davis’in özgün bestesi eşliğinde gösterilecek. Genellikle hep Chaplin’in gölgesinde kalan ama tıpkı onun melon şapkalı, bastonlu, sarsak silueti gibi kendine özgü bir karizmaya sahip Keaton, adeta bale yaparcasına, havada uçarcasına yürür ruh gibi. Kovalanınca da peşindekilerden çoğu kez hızlanıp koşarak kaçar. Pandomimden yetişmiş ve tıpkı Chaplin’in Şarlo’su gibi ünlü Malec tipini yaratmış Buster Keaton’ın başı ya ‘General’deki gibi bir trenle ya da ‘The Navigator’daki gibi bir gemiyle derde girecektir muhakkak. Sesli sinemanın gelişiyle dara düşüp çok yoksulluk çekmiş ve unutulmuş olan ancak ölümüne yakın 1960’lı yıllarda, Samuel Beckett gibi yazarların ilgisiyle yeniden hatırlanmış Keaton’ın değeri, çok sonradan anlaşılacaktır.Bu türden kaçmacakovalamaca sahnelerinde lokomotiften (General) motosiklete (Sherlock Jr.) kadar her çeşit aracı (hem de düblörsüz) kullanan Keaton’un, Clyde Bruckman’le birlikte senaryosunu yazıp yönetmenliğini de ortaklaşa üstlendiği ‘General’, Amerikan iç savaşında hem trenini, hem de sevdiği kadını kuzeyli sabotjcılardan kurtarmak isteyen, güneyli, genç, dürüst ve ilkeli bir makinistin hikayesini aktaran, duygusal, siyah beyaz bir westerndir aslında. Her ne kadar ‘Sinemada komedyenin cinselliği yoktur’ dese de Keaton, ‘General’de baştan sona, dilber Marian Mack’in içine düşecek kadar genç kadınla ilgilenmekten kendini alamaz bir türlü. Sessiz sinemanın en harika güldürülerinden biri sayılan bu Buster Keaton filmini hala seyretmemiş olan sinemaseverlerdenseniz o zaman festivalde istikamet ‘General’e marş marş! Valentino hem şeyh hem de şeyhin oğlu! Festivaldeki öteki özel gösteriyse 1925’den kalma, George Fitzmaurice’in Valentino’yu yönettiği ‘The Son of the SheikŞeyhin Oğlu’. 20.yüzyıl başında Amerikan erkeğinin karşıtı fiziği, zerafeti, inceliği, sevecenliği ve farklı aşk anlayışıyla ünlenerek özellikle kadın seyircinin bağrına basması ve genç yaşta ölümüyle tam bir efsaneye dönüşen, sinemanın ilk Latin aşığı Rudolph Valentino’nun son filmi ‘Şeyhin Oğlu’, bendir, kanun, kemençe gibi Türk çalgılarını da kullanan Sarband Topluluğu’nun özel besteleri eşliğinde gösterilecek.Filmde iki ayrı rolü üstlenen Valentino, hem yaşlı başlı, baba şeyhi, hem de cilveli ve fettan haydut kızına abayı yakmış, oğlu prens Ahmet’i oynuyor. General 24. ULUSLARARASI İSTANBUL FİLM FESTİVALİ 7. SAYFA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle