Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Aylar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
S İ N E M A N I N Ç I L G I N YA R AT I C I L A R I : J O H N WA T E R S Şok edici taşlamaların ustası ASLI SELÇUK uss Meyer, Edward Wood JR gibi ‘Amerikan Yeraltı Sineması’nın öndeki adlarından yönetmen, yazar, oyuncu, yapımcı, senarist, görüntü yönetmeni, fotoğrafçı John Waters, 22 Nisan 1946’da Baltimore’da doğdu. Koyu Katolik bir ailenin konformist ortamında büyüyen John, Baltimore’un arka sokaklarındaki porno gösteren sinemalara gizli gizli giderek marjinal sinema konusunda bir anlamda kendi kendini yetiştirdi denebilir. İlk kısa metrajı ‘Hag in a Black Leather Jacket / Siyah Deri Ceketli Acuze’ 1964’te 18’indeyken 8mm’lik kamerasıyla çeken genç dahi, hem tecimsel hem sanat sinemasından uzakta durma kararını böylece erkenden aldı. Alaycılığı, çirkinliği, iğrençliği, meteliksiz yeraltıcılığı, cinsel komikliği benimseyen gözüpek sinemacı kendisine bir oyuncu grubu da kurdu: ‘Divine / Kutsal’ takma adıyla tanınan aşırı şişman okul arkadaşı Harris Glenn Milstead, punk iblis Mink Stole,garip dişlere sahip Edith Massey, obez Ricki Lake , porno kraliçesi Traci Lords. Waters’ın bu aşırı gösterişli, dışavurumcu aktör kadrosunu bir sinema eleştir R meni ‘Waters’ın Hilkat Garibeleri Şovu’ olarak nitelemişti. ‘Roman Candles / Roma Kandilleri’ (1966) ve ‘Eat your Makeup / Makyajını Ye’ (1968) kısa metrajlarından sonra çektiği ‘Mondo Trasho / Çöplük Dünya’ (1969) ve ‘Multiple Maniacs / Katmerli Manyaklar’ (1970) yönetmenin Amerikan orta sınıfının değerlerini, zevksizliğini eleştiren taşlama komedilerdi, bu gülünçlüğün, işlenmemiş, kaba ayinleriydi. On bin dolarla çektiği, dünyanın yaşayan olabilecek en iğrenç karakterinin serüvenlerini sergilediği ‘Pink Flamingos / Pembe Flamingolar’ (1972) Waters’ın ABD’de dağıtıma giren ilk yapı mı oldu,bu çalışmayla hemen kült statüsüne yükseldi, böylece kült filmlerin sinemateklerinde sürekli yer almaya başladı. Bu filmindeki Divine’ın köpek dışkısını yeme sahnesi Waters’ın tüm f ilmlerinden anımsanan başat görüntü olarak sinema tarihine geçti. ‘Hairspray / Saç Spreyi’ (1988) müzikaliyle bu kez kült konumundan yerüstüne çıkan sinemacı, 60’ların başında Baltimore’da yükselen ırkçılık ayrımını eleştirdi. Bu filmi oluştururken ‘Crackpot’ adlı denemesinden esinlenmişti. Suç da, aşırı şişmanlık da iyidir, kutsanan geleneksellikse berbattır diyen şiddet dolu karikatürümsü taşlamaların yaratıcısı John Waters, 50’lerin Baltimore’unda gençlerin çete savaşlarını popüler bir anlatımla betimlediği ‘CryBaby / Ağla Bebek’ (1990) ile uluslararası eleştirmenlerin dikkatini çekti. ‘Serial Mom / Seri Katil Anne’de (1994) Baltimore’lu, taşralı, tutucu bir ev kadınının bıçakla sağa sola saldırmasını komik, abartılı bir dille aktardı. ‘Zerafeti, şıklığı Fransızlar keşfettiler. Onlar demek ki iyi zevksizlikten çok iyi anlıyorlar. Bu da kendimi kolaylıkla iğrençliğin, çirkinliğin elçisi olarak duyumsamamı sağlıyor’ diyen kışkırtıcı sinemacı 80’lerde yönetmenliğe bir süre ara verip oyunculuğa yöneldi, fotoğraf çekti. ‘Crackpot’ adlı özyaşam öyküsünde saplantılarını iğneleyici bir dille kaleme alan sanatçının ‘Shock Value’ (1981) isimli bir yapıtı daha var. Hala doğum yeri Baltimore’da yaşayan, filmlerini çoğunlukla bu kentte çeken John Waters’ı Baltimore halkı giderek öylesine benimseyip sevmiş ki belediye başkanı 7 Şubat 1985’i ‘John Waters Günü’ olarak ilan edip herkese duyurmuş. GENÇLER... GENÇLER... Beyazperdeye taze nefes... arasında seçim yapmak zorunda kalan Berlinli fakir bir gencin Nazi Almanya’sında 1983 yılında savaşın getirdiği yıkım sü yaşadığı çelişkiler anlatılıyor. (Yön: Dennis Gansel, Almanya, 2004, rerken kendisiyle hesaplaşmaya başlayan Lübnan’dan zalimlik, masumiyet ve geride 110 dk.) kalan çocukluk üzerine cesur ve samimi bir Küçük Azize / La Nina Santa film. (Yön: Danielle Arbid, FransaBelçikaFilmde otel işletmecisi annesiyle yaşayan Lübnan, 2004, 90 dk.) on altı yaşındaki Amalia’nın otelde düzenlenen kongreye katılan bir adama cinsel isLe´on ve Olvido / Le´on Y Olvido tek duyması ve gördüğü dinsel eğitimi kulFilmde anneleri öldükten sonra uyumsuz lanarak adamı günahtan kurtarmaya karar davranışlarından dolayı dört farklı bakıme vermesi anlatılıyor. (Yön: Lucrecia Martel, Arjantinİspanvinden kovulan Down sendromlu Le´on’un, ablası Olvido’nun yanına yerleşmesi ve yaİtalya, 2004, 106 dk.) aralarındaki sevginefret ilişkisi anlatılıyor. (Yön: Xavier Sanchèz Bermùdez, İs Küçük Cennet/El Cielito panya, 2004, 112 dk.) Filmde yersiz yurtsuz Felix’in çalıştığı Güzelistan / Niceland çiftliğin ilgisiz sahipleri Roberto ve Mercedes’in yalnız çocukları Chango ile aralarınFilm genç, zihinsel engelli bir çiftin mut da teklifsiz bir yakınlık doğmasıyla gelişen luluğunun genç kadının ‘yaşama isteği’ni olaylar anlatılıyor. kaybedip hastalanmasıyla sarsılması ve (Yön: Mar´ia Victoria Menis, Arjantingenç adamın ona başka bir yaşama amacı Fransa, 2004, 98 dk.) bulmaya çalışmasını konu alıyor. (Yön: Fridrik Thor Fridriksson, İzlan Manda Çobanı / Mua Len Trau daDanimarkaAlmanyaİngiltere, 2004, 87 1940’larda Vietnam’da geçen filmde iki dk.) mandayı yanına alarak, zor durumdaki ailesini ardında bırakarak yağmur mevsimi gelNapola meden daha yüksekteki ovalara zorlu bir Filmde düşünceleriyle başarılı geleceği yolcululğa çıkan Kim’in öyküsü anlatılıyor. Savaş Alanı / Maarek Hob Napola (Yön: Minh NguyenVo, VietnamBelçikaFransa, 2004, 102 dk.) İmla Hataları / Les Fautes d’Orthographe Film, geleceğin 1968’lileri olacak bir neslin ergenlik sorunlarının ve siyaseti keşfetmelerinin neşeli ve düşündürücü öyküsünü konu alıyor. (Yön: JeanJacques Zilbermann, Fransa, 2004, 90 dk.) Manda Çobanı 12. SAYFA 24. ULUSLARARASI İSTANBUL FİLM FESTİVALİ