Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Aylar
Günler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
U S T A L A R A S AY G I / YA V U Z T U R G U L Muhsin Bey ve diğerleri EGEMEN BERKÖZ avuz Turgul ’un 8 yıl aradan sonra çektiği son filmi Gönül Yarası’nı Lütfi Kırdar’daki galasında gördüm. Süresinin 140 dakika olduğunu ve arasız gösterileceğini öğrenince, salonda kapıya yakın bir yere oturmuştum, sıkılırsam çıkarım diye. Ama çıkmak ne demek, baştan sona artan bir ilgiyle izledim. Böyle ortalamadan epey uzun bir filmi soluk almadan izletmek bir yönetmen için çok önemli bir başarı, bence. Ama o yönetmen Yavuz Turgul olunca şaşılacak bir şey değil. Çünkü Yavuz filmi senaryo aşamasında bitirir: Eksiksiz bir yapı kurar. Bu yapıda film / öykü tıkır tıkır ilerler, gelişir.. aksamadan sona ulaşır. Bu yapı içinde gereksiz tek bir plan, görüntü, söz yoktur. Filmin bir yerinde, örneğin, bir tabanca gösterilmişse, o tabanca ilerde mutlaka patlayacaktır. Yavuz Turgul’un yönettiği f ilmlerine (çünkü onun bir de yönetmediği, yalnızca senaryosunu yazdığı filmleri var) bir göz atacak olursak, çok önemli bir ‘ortak yan’ları olduğunu görürüz. Önce bu filmleri anımsayalım: Fahriye Abla (1984), Y Muhsin Bey (1986), Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni (1990), Gölge Oyunu (1993), Eşkıya (1996) ve Gönül Yarası. Bu beş filmin hepsi yok olmuş değerlere birer ağıt. Tümünün kahramanları ilkeleri olan, son yarım yüzyılda gittikçe artan, toplumu ve bireyleri saran yozlaşmaya karşı savaşan ya da savaşamayan insanlardır; hiçbiri ‘işbilir, işbitirir’ insanlar değildir; şu moda deyimle birer ‘dinozor’dur hepsi. Ve sonları da, toplumdaki benzerlerinin sonlarından farklı olmaz: Yenilirler. Alın Fahriye Abla’nın Fahriye’sini, alın Muhsin Bey’in Muhsin Kanadıkırık’ını, alın Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni’nin Haşmet Asilkan’ını, alın Eşkıya’nın kahramanı eşkıya Baran’ı, Gölge Oyunu’nun Abidin ile Mahmut’unu, Gönül Yarası’nın öğretmen Nazım’ını. Hepsinin sonu Muhsin Bey aynıdır: Yenilirler, ama savaşımı bırakmazlar, yeni bir yaşama yürürler. İstanbul Film Festivali Ustalara Saygı bölümünde Yavuz Turgul’a yer vermekle çok doğru bir iş yapmış. Böylece sinemaseverler Yavuz Turgul’un üç filmini art arda izleyerek onun sinemasını daha iyi tanıma olanağı bulacaklar. Ama, festival yöneticileri Gönül Yarası’nın yakın zamana kadar gösterimde olduğunu, dolayısıyla sinemaseverlerin çoğunun bu filmi görmüş olduklarını düşünerek onun yerine Eşkıya’yı seçselerdi, daha doğru bir iş yapmış olurlardı diye düşünüyorum. Yavuz Turgul’un bir de yönetmediği, yalnızca senaryosunu yazdığı filmleri var dedim yukarda. Filmler değil, filmleri. Çünkü, Yavuz’un senaryosunu yazdığı filmlerin bazıları, özellikle de ikisi, en az yönetmeni kadar, onundur: Sinan Çetin’in çektiği Çiçek Abbas (1982) ile Nesli Çölgeçen’in çektiği Züğürt Ağa (1985). İlerde bir Yavuz Turgul Filmleri toplu gösterisi yapılırsa, bu iki film de kesinlikle yer almalıdır, derim. Yavuz Turgul’un festivalde gösterilecek üç filminin Muhsin Bey, Aşk Filmlerinin Unutulmaz Yönetmeni ve Gönül Yarası olduğunu okurlarımıza anımsatalım. Hepsi görülmeli, ama Muhsin Bey kesinlikle görülmeli. G E L E C E Ğ İ N U S TA L A R I Genç yönetmenler, özgün yapımlar Kralın Oyunu / Kongekabale 2004, 107 dk.) Film, bir gazetecinin Danimarka başbakanı ile ilgili bir entrikayı ümitsizce açığa çıkarma çabaları ve genel seçim öncesi iktidar partisindeki güç savaşını merkez alan bir siyasi gerilim. (Yön: Nikolaj Arcel, Danimarka, Filmde Moskova Olimpiyat Stadı’nda Galatasaray’la Deportivo La Coruna arasında oynanan ŞamNakış Gibi / Les Bropiyonlar Ligi final maçı anlatılıAşkın Getirdikleri / deuses Le Conseguenze Dell’Amore yor. (Yön: Hannes Stoehr, AlmanFransa’nın kırsalında Gece Gündüz Filmde sakladığı sırdan dolayı yaİspanya, 2005, 100 dk.) 10. SAYFA geçen filmde beş aylık hamile olduğunu öğrenen Claire’in, çocuGüzel Hayat / Buena Vida ğunu ailesinden gizli doğurmaya Delivery karar vermesiyle yetişkinliğe adım atışı anlatılıyor. Çağdaş Arjantin sinemasının (Yön: Eléonore Faucher, Franzenginliğini yansıtan filmde, gü sa, 2004, 128 dk.) zel ev arkadaşıyla romantik bir ilişki yaşayan Hernan’ın hayatının Uno kızın bütün ailesinin evine taşınmasıyla kâbusa dönmesi anlatılıPolis baskınında arkadaşlarını yor. ispiyonlamak zorunda kalan Da(Yön: Leonardo di Cesare, Ar vid’in, babasının ölümüyle annesi jantin, 2003, 93 dk.) ve zihinsel engelli kardeşinin sorumluluğunu üstlenmesi anlatılıÖrdek Mevsimi / yor. Temporada de Patos (Yön: Aksel Hennie, Norveç, 2004, 100 dk.) Ergenlerin dünyasının derinliklerine inen neşeli, gözlemci ve Kuzey Rüzgârı / Im Nordwind komik bir ‘ev’ filmi olan ‘Ördek Mevsimi’ pazar günü Filmde İsviçreli orta sınıf bir aiapartman dairesine tıkılıp ka lenin ‘yeni ekonomi’nin kıskaçlalan dört gencin yaşadıkları rı arasında paramparça olması ananlatılıyor. latılıyor. (Yön: Fernando Eimbc(Yön: Bettina Oberli, İsviçre, ke, Meksika, 2004, 87 dk.) 2004, 93 dk.) İsviçre’de küçük bir köydeki küçük bir otelde sekiz yıl yaşamak zorunda kalan bir adamın öyküsü anlatılıyor. (Yön: Paolo Sorrentino, İtalya, 2004, 100 dk.) Gece Gündüz / Dag Och Natt Whisky Filmde yurtdışında yaşayan ve yıllardır görmediği kardeşine iş arkadaşını karısı olarak tanıtan bir adamın öyküsü anlatılıyor. (Yön: Juan Pablo Rebella & Pablo Stoll, Uruguay, 2004, 95 dk.) Tüyü Takip Et! / Folge der Feder! Sevenler ve sevilmek isteyenler hakkındaki film, bir baba, genç oğlu, sadakatsiz karısı, karısının sevgilisi, kendi metresi, yalnız kız kardeşi, unutkan annesi, fanatik bir futbol antrenörü, hamile bir fahişe ve yaşlı bir adam kılığına girmiş bir meleğin öyküsünü konu alıyor. (Yön: Simon Staho, Danimarka, 2004, 95 dk.) Avrupa’da Bir Gün: Canım Türkiyem / One Day in Europe Filmde babasının ölümünün ardından Almanya’daki annesi ve kız kardeşini bulmaya giden Helin’in, onlarla geçmişin muhasebesini yapması anlatılıyor. (Yön: Nuray Şahin, Almanya, 2004, 80 dk.) Marslı Mila / Mila Ot Mars Filmde on altı yaşında hamile bir fahişenin bir uyuşturucu satıcısından kaçarken YunanTürk sınırına yakın, yaşlıların ikamet ettiği bir köye gelmesi ve orada gerçeklerle yüzleşmeye karar vermesi anlatılıyor. (Yön: Sophia Zornitsa, Bulgaristan, 2004, 91 dk.) 24. ULUSLARARASI İSTANBUL FİLM FESTİVALİ