Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
85 ıgo, kendisini mutlu edecek her şeye sali? Çevresi kazandığı başarılara imreniracıyla kıvranıyor. Siyah gözlü genç Ade»enliğinin tek kadını, onu en iyi dostu eBeuve'le aldatıyor. Çocukları ve ışi olydı ilmitsizliğin sulannda yok olup gı. Lucrece Borgia'nın oynanması sırasınııştığı guzel bir kadın oyuncu onu bu buıdan kurtarıyor. Böylece Juliette Drouyarım yüzyıl süren beraberlikleri başlılarika ve o kadar da tüylcr ürpertici bir )ir kadının, taptığı sevgılıylc bir süre birMabilmek umuduyla dış dünyayı tcrk etküçücük bir odaya kapanarak yalnızlıı korkuncunu seçmesi. Yaşadığı mutsuztı sonra Hugo'nun istediği işte bu urküaşk. ra Juliette ona yetmiyor. Onu aldatıyor. teMn rakibi, yeteneksiz bir ressamın kaan Leonie Biard. Onunla SaintRoch'da aşıyor. Bir sabah kocasının şikâyeti üsjolis tarafından suçustü yakalanıyorlar. eler, Akademi ve Yüce Meclis üyesi Vicugo'nun metresının SaintLazare hapisinde hırsızların ve fahişelerin arasına jğunu yazarak, utancını yüzüne vuru. "Sonbahar Yapraklan" yazannın ken>u darbeden kurtaramayacağı yazılıyor, üyor ve düşünülüyor. Ama o evine ka"Sefiller"i yazmaya başlıyor. ra dört elle sarılıyor; liseliler onun şiirlerini ezberliyor, onun kıtapları okunuyor her yerde. Böylece Hugo adlı yalnız bir adam, yönetimi alaşağı edecek muhalcfete kılavuzluk ediyor. Napoleon IH'ün sürgünlcr ıçın çıkarttığı aftan yararlanarak ulkesine dönmek ıstemiyor. 4 Eylul 1870 Sedan bozgunuyla ımparatorluk yıkıhyor. 5'inde çocukları ve torunlanyla birlikte BrükselParis trenine biniyor. Kuzey gan, çevrcdekı alanlar ve sokaklar yuz bine yakın kalabalığın sesiyle çınlıyor "Yaşasın Victor Hugo."' IJL Marseıllaıse söylenıyor, ozandan dizeler okunuyor. Bugünu şoyle anlatıyor Hugo: "Binden çok insanın ılini sıktım. Kuzcy gurından Laval sokagına iki saatte gidebildim." Birkaç general dışında Paris'in düzenl'.dığı cn buyuk karşılasma töreni bu. Eşitlikçi olmakla birlikte "kötu yapılan iyi bir iş" dıye nitclendirdiği Komun'e karşı çıkıyor ve sol larafından mahkum ediliyor. Thiers'in yoğun baskıları başlayınca yaşlı ozan hükümeti ılımlılığa çağırıyor. Geçmişi unutmayı, affedici olmayı ve sevgiyı öneriyor. Bu kez de sağın şimşeklerini çekiyor üstüne. Ancak duşunce ve yüreklerde yeni romanı "Doksan Üç" var. Hugo'nun genç nesilde yarattığı olumsuz düşünceler siliniyor. Oyunları sürekli oynanıyor. Kıtapları birçok kez basılıyor. Genç ozanlar şiirlerini clden düşurmüyorlar. O dönemde Fransa'da var olan sıyasal eğılimlerin tümü sonunda Hugo'yu anlıyorlar; onun yalnızca özgürlük, adalet ve hep sadık kalmaya çalıştığı insandan yana, çevresini aydınlatmak için mücadele eden bir dahi olduğunu anlıyorlar. Sevgi ve acıyla aklaşmış saçları ise bilgeliğin simgesi. o yana bir bu yana nartine şöyle der: "Fransa esnektir. Zaı pek çok şeyi kabul edebilir." Yeni ya ımünün lOO.yılında Aitı ıctor insanların birbirini daha çok sevmesi rdiği mücadele onu kendine getiriyor. : muhafazakâr milletvekilleri arasında or ve Cumhuriyet'in acı çekenlerin soyla ilgilenmemesi onu şaşırtıyor. Cumçileri mahktim ediyor, düzen birliklenünde barikatlara karşı yürüyor. Oy ın halkın başkaldırmaya hakkı olmaiavunduğu içın ayaklanmayı kınıyor. baskılar dayanılmaz dereceye vardığında mahkum ettiklerinin yardımına koşuyor. Bu kez de başka duşmanlar kazanıyor. LouisNapoleon'un adaylığını destekliyor. lmparatorun yeğeninin Hugo'nun evine kadar gelip anlattığı bu toplumsal Bonapartizmin doğruluğuna inanıyor. Verılen sözlerin tutulmad:ğını görıince yönetime karşı çıkıyor; yalnızlığıyla birlikte kendisini yuhalayanların sayısı da artıyor. 2 arahk gUnü tarihe söz geçirmek istercesine mücaclc ediyor: Afişler için sert metinler hazırlıyor, barıkatlarda halkı "NapoleonlePetit"ye karşı ayaklanmaya çağırıyor, Fraıiiizlann yüzde doksanı Napoleon IH'ten yana oy kullamyorlar. Onun için yeni bir bozgun ve surgun yılları başlıyor Brüksel'den Jersey'den Guernesey'den Fransa'ya garip şeyler söyleyen bu ozandan nefret ediliyor. "Cezalar" adlı kitabı bir başyapıt; aneak Fransa kendisini rahatsız eden bu dizelere henüz hazır değil. Ulkesi, Victor Hugo'yu terk ediyor. Ve birdenbire politikayla ilgısı olmayan bir kitap yayımlanıyor: "Dalıp Gitmeler." Yapıtın esin kaynağı sevgili kızı Leopoldine'in öltımü. Ozanın paletindc renkler yarada kan gibi buyüyor, kıiçük bir kı? çocuğunun yumuşacık gölgesi yerleşiyor yaraya. Ozanın esini, geccnin karanlığına bürünüyor. Ağrılı duşünceler başlıyor; yaşam, ölum ve sonsuzlukla insan üstüne. Hugo okurunu dipsiz bir boşluğa bırakıyor, umudu yakalasın diye. Yapıt kapışılıyor, bir yılda altmış bin satıyor. Hugo Fransa'da yeniden hayranlık uyandırıyor. Sürgünün bu yıllarında "Sefiller", "Yüzyılların Efsanesi", "Deniz Emekçileri", "Gülen Adam" adlı kitaplarını tamamlıyor. Sürgün için teşekkürler Napoleon III! Yazar Delphine de Girardin, bir Jersey akşamında Hugo'ya ruh çağırmayı öğretiyor. Yaşlı surgün, Dante, Shakespeare ve Isa'yı çağınyor yanına. Onlar da gelip, yaşamla ölümün gizini çözdüğü sayfaları yazdırıyorlar. Budan böyle görünme7İer eşlik ediyor yazara; her gece odasının duvarlarına çarpıyor, uyurken rüzgâr gibi bedenini yalayıp geçiyor, yüzüne üflüyorlar. Bu benzersiz karşılaşmalardan o zamanlar anlaşılamayan iki başyapıt doğuyor: "Tanrı" ve "Şeytanın Sonul' • Yaşamının sekseninci yılına girdığındc, kendı adı verilen caddede bulunan evinin flnünden tam altı yuz bin insan geçiyor, onu selamlamak için. Kısa bir süre sonra Juliette Drouet ölüyor. Ondan iki yıl sonra da Hugo. Son günlerinde torunu Georges ve genç Leon Daudet'ye şöyle demişti: "Toprak beni çagırıyor." Guernesey'e geldim; ada çiçeklenmişti. Buradayken gittiği kayalıklara doğru yürudüm. ölümün yokladığı günlerde bu çimenlıkte yürümeyi, kayalann sivri tepelerinden denize bakmayı seviyordu. Denizle konuşuyormuşcasına dudakları kımıldıyor ve gülümsüyordu. Onun ardı sıra kayalıklara çıktım. Aynı dalgaların sesini dinlcdım. tşte o zaman büyülü ve kocaman bir gölge hıssettim yanımda; Okyanusun ötesinden akıp gelen gölgcsini... Orphee'yi andırıyordu yüzü; müziğıyle vahşı hayvanları büyüleyen efsane kralı Orphee'yı... Genç e^ıni kurtarmak için cehenneme gıden ve tannlar tannsı Zeus'un gazabına uğrayan Orphee"yi... yüz bin Hugosever Imparatorluğun yıkıhşı Hugo'nun ayağının yerden kesildiği sıralarda, ikinci ımparatorluk gençliği, bir önceki neslın aşağıladığı ınsana, düzen karşıtı yaza ARUZ'LA VİCTOR HUGO "Fransa ^uarâsından Victor Hugo'nun Tıflı nâim nam kasîdesinin üdcbâyı asırdan buyuk bir lakfekanetsimâtın eseri hâıncleri olarak •jîvei lürkiye nakliye tercumesidir." TIFLI NÂİM "Bir tıflı meleknijâd ü nevzâd Kehvâreı izzü rıfat ıızre; Ya eylemesin mi hâbı rnutad Mâder kucağmda rahât üzre? Âsudedir âlemi fenâdan, Yokiur haberi bu mâceradan, Goz yumduğu detnde mâsivâdan, LMhuta olur nezâret uzre. " "Dans lâkâve sombrc, Prfs dun humblc aulel, L'enfaıı dort h lombıe Du lık ııidbernel Tondıs quıl se reparse, Sa paupıere rosc, Pour la lcrre close, S'ouvre pow le cıel." Victor Hugo Hugo 'nun bir deseni Ethem Pertev Paşa Hakayıkulvekayl Sayı: 22 8 Ramaıan 1287/1. K. evvtl 1870