Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ıo StYVSET 85 ^Üzerınde Gttneş Bat ıııayaıı tmparatorluk"ta hatma korkusu BÜŞRA ERSANLI, CKM BKHAR • nciltere'de birkaç yuz kilomctrelik tren • yolculuğu, sanki sanyesil soluk bir lıuI lı uzerinde oyuncak bir tren yolculuMgu gibidir. Bir gu/el kaledral, virajlar da olsa, agaçlar da olsa yarım saatbelki de daha u/ıın bir suregozden kaybolmayabilir. Aslında ıı/aklara değil evinizin bahçcsine ve yandaki evlere dogru yol alıyorsıınu/dur. Her şey duındu/ vc benzer... Daglar yamaçlar bulmak için ozel bolgelere gitmek laıım... Sıra sıra iki ya da uç katlı bitişık nizaın on ve arka bahçeli evler... Herkes bahçcsini ve evinin udalannı beıı/er amaçlarla kullamyor.. Ornegin ust orta odalarda sırlını sokaga donmuş bir sus aynası gorııyorsunuz... Üst orta odaların yatak odası oldugu anlasılıyor, çocuklann değil anababanın yatak odası oldugu da aşikâr... Ayrıca taşradan şehre, koye aynı alışvcriş merkezleri, aynı urunler... Mesela Çengelkoy'e gelmışjtcn biraz turşuluk salalalık alalım filan diyemezsiniz... Aına buna karşılık Camhridge'e gelmigken bulamadıgım kilapları alayım diyebilirsini/ çunku Avrupa'nın hiçbir yerinde İngilizce bıı denli /engin yayın bulamaısınız... Hatla Londra'da hile... Kısacası her yer sanki sizin ev gibi. "Home swect homc" demeye kalkmayın gene de yapışkan bir tekbaşınalık sanki trendc, otobuste, i>te, yolda, koca koca dukkânlarda hiç vanınızdan avrılmıvor. Tanıdık bildik hen/er hir dekor ve tek tek guluıtısemelerinden oteye hilemediğimiz, bilmemizc olanak lanımamayı seçen insanlar, insanlar... babah çıkıp akşamustu evlerine donuyorlar. Bu yeknesak dekor, bu nıtin gundelik yasam, bu sade gorunıışlu, basit giysili insanlar size belli bir moııotonluk asılarken çok çeşitli çok /engin yayıncılık, gazelecilik ve televisyon programları insanda muthiş bir "merak" ııyandırıvor ve o ozel hayalını kendisine saklamak isteyen insanları, sus aynaları sokaga donuk kadınları, her guıı havanın aslında pek de tena olmadığını soyleyip "gunaydın"ını eksik etmeyen ihtiyarları dogru durusl tanımak, bi/deki gibi şoyle enıne boyuna tanımak istiyorsunuz... Ama tek çare gazetelerc donmek, pazar ilavelerini i/.kmck, telcvizyon programlarını kacırmamak... 55 ınilyon nufuslu İngiltere'de gundc 12 milyonıın u/erinde gazete satılıyor, hemen hemen her ailc bir gazete alıyor, tabii herkes de lelevi/yon i/liyor. Bu ulkede en çok satılan gazeleler The Tımes, Guardıan, Fınancıal Tınıes ve The Daıly Tclegraph dcğil. Bunlar Avrııua çapında "cıddı" ga/eleler... Fakat Ingili/ halkının en çok takip ettigi tur Tan ga/etcsi gibi olanlar. Gunaydııı ve Hurrıyet'in verdigi yurt ve dunya olayları kadar bile siyasi haber vermeyen gazeteler. Bu gazetelerin bir bakandan bir parti liderindcn ya da bir milletvekilinden so/ etmesi için o kimsenin bir skantlala karışmıŞ olması gerekivor. Bovle durunılar da olmııyor değil. Ornegin I halcher'in sagkulıı eski Sanayi ve licaret Bakanı l'arkinson gayrı meşru ilişkisi yuzunden, bu gazetelerin de vardımıvla geçen yıl dillere destan oldu. Sevgilisi Sarah, l'arkinson'dıın olan bebegini dogurdu, korkunç la/ınınallar aldı, sıyasi tehdiller savurdıı ve daha neler neler oldu. Bunun yanı sıra ufak tefek soks skandallarını konu eder bu gazeteler; bir milletvekilinin homosekiueUer kulubune devam etmesi gihi. Bir yandan Sun, Mırror Star gibi ga/eteler bu haberleri verirken, yangınları, felaketleri, skandalları, cinayetleri ve (ecavuzleri irdelerken diger yandan ilk saydığımız The Tımes, Guardıan gibi buyukler de, ki bunların loplam tirajı 1 milyon civannda, iktidar ve muhaletetin tartı^malarını, dunya olaylarını ve yorumlarını, ozgun haberleri, sanal edebiyat degerlendirmelerini en gcni^ bir biçimde okııyucııva sıınmaktadır. İngiltcre'deki gazete okurlarının % 10'undan da biraz azına hiBir tarih profesoruyle sohbet sırasında Ingiltere universitelerinde siyaset biliminin ve ga/eleciligin yerini sormııştuk. Gazeteciligi, BBC mııhabirligi ve programcılıgı, siyaset ve felsefe ıızerine çeşilli eserleri bulunan tarih profesoru şoyle diyordu: Gazetecıler meslekten yetişir. Uzman lıkia yüksck oğıtımın bir zorunlu bağlaniısı yoktur. Aslında dUşündüğümde aklıma konuyla ılgıli bir bölüm ya da ona beniet bir şey gelmiyor Yanı şurası da gazetecılerı yetıştıren bir yüksekokul bir üniversıte bölılmü dıyemeyeceğım. Siyaset bilımi dalının da durumu pek ogretim uyclerine bir ya da iki ogrenci veriliyor ve bunlar sanki ozel ders alıyormusi'iisına itina ile yetiştiriliyorlar. Anfide yapılan ders sayısı, "tutorıal" denilen geleneksel teketek egitime oranla daha dusıık. Diger bazı universitelerde da aynı sislem sınıflaTria 810 kişiyle uygulanmak isteniyor ama çok degişik sonuç veriyor tabii.• İsaac Nevvton işte bu sekilde Cambridge'in en bıiyuk en eski ve en zengin kolejlerinden birinde tam 35 yıl çalışmış. I rinity College 1546 yılında VIII. Henry tarafından kurıılmuş. Amaç Cambridge ııniversitesinin en buyuk kolejıni kurnıakınış. Bu kolejin yoneticilerı hâlâ kralıyet ailesi tarafından alanır. Dunyaca tanınan birçok şair, yazar yetiştiren bu koleje Nevvton 1661 yılında gelmiş ve on onemli çalışmalarını burada kaldıgı sure içinde yapınıs. Kolejin salonlarından birinde koskoca bir portresi var 1901'den bu yana 25 Trinity College uyesı Nobel odulu almış. Camhridge'de birkaç lane kolej var ki zengınlikleri çok yonlu.. örnegin yemek salonlan, kahve salonları, dinlenme ve sohbet salonları hep ayrı ayrı ve her sey gcleneksel hir biçimde yapıhyor. Daha da onemlısı ba/ı kolejlerin Fransa'nın en nadidc >araplarını ıçeren mahzenleri var. Bu mah/enlerden sorumlu bıılunan ve bazı sarapların kolej uvelerine satılmasını da organıze eden universileden mczun olmııs ve kolej uyesi bulunan bir memurları da hulunuyor. Ayrıca her kolejin kendisine has bir kuluphanesi de var. Bu kııtuphaneler birer mu/c gibi: 16, 17. y.y.ların baskıları, o kolejlerde yetişmiş. (anınmış ki>ilerin o zaman basılmış kitapları var. Geçenlerde Cambridge Univcrsity Press'in 400'ııncu yıldoniımu kullandı. 1584'de kurulan bu basımevi dunyanın en geni> yayınına sahip olanlardan biri. Kolejler bunyesinde bir de kilise var, yani her kolejin kendi cskiligi /enginligi ve tanınmışlıgı duzeyınde mutlaka bir kuçuk kilisesi bulunuyor. Cambrıdgc'in muzik bolumunden meıun olmııs ya da halen okumakta olan ogrenciler bu kiliselerde org resitalleri veriyorlar, kolejlerde konserler yapıyorlar. Bu resitallerin ve konserlerin duzeyi Cambridge'in yıllık festivaline katılacak kadar yuksek ve uluslararası onem lasıyor. llniversitenin lakulte ve bolumleri kolej bunyesinin lamaıncn dışında. Kısacası kolejlerde muzikçiden fı/ıkçı>e, şairden ziraalçiye kadar herkes biraraya gelıyor. Zaten ogrenci ve ogretim gorevlileri çalışlıkları dallardan ziyade uye oldukları kolejlerle tanınıyorlar. 85'E GİRERKEN İNGİLTERE: YOKSULLUK, YALNIZLIK VE YARATICILIK Andrew Marvell, John Uryden, Dr. Sir Muhammed tkbal gibi şairleri,Spencer Perceval, Shri Jawaharlal Nehru gibi siyaset adamlannı, Francis Racon, J.J. Wittgenstein, Bertrand Russel gibi duşünürleri yetiştirmiş Trinity College. tabeden bu gazetelerde koşe yazarlanna pek rastlaınazsını/. Yoruınlıı ya da yorumsuz yerinden haber ulaştırma uzmanlıgı ise bir hayli çekici yapıyor gazele sutunlarını ve BBC programlarını. Örnegin ufak bir tren kazası okuyucuya ya da izleyiciye çeşitli istatistiklerle ve degişik çekimlerle sunuluyor. Yani herkesın her kim olursa olsun hatası açıklanıyor. farklı dcğıl. tngıltere'de siyaset bir yüksek eğıtım dalı çerçevesındc düşünülmemiştır hatta küçümsenır. Siyaset bılımı özellıkle tarıhçiler, sosyologlar, iktısatçılar ve lelsefccıler tarafından basıt görülür, gazetecılıkle bir tutulur Ama son yıllarda bazı universıtelerde siyaset bılımı anlayışı yayılınaya başladı Genel anlamda bir Ingılızın anlayışına göre gazetecilık ya da siyaset bi limı dalında yuksek eğıtım görmüş olmak pek bir anlam taşımaz. Ancak sıyası tarıhçıysen, ya da sıyası duşünce tarihi gibi şeyler yapıyorsan o başkadır zaten... VJazetecilikle Yüksek Tahsil (ia/etecilik yuksek okullannın ya da basın yayın yuksek okıılu veya ben/eri takulle >a da bolumlerin hangilerinin (anınmış oldugıınu, kimlerin nerelerde yetiştiğini merak ettik. Bize verilen cevaplar basitti: İngiltere'de boyle bir universite duzeyi egitim yok gihi.. Oa/eteciler genellikle yerel iazetelerde çalışarak meslekte yukseliyorar. llem bolgesel hem de şehirlerin kendi gazeleleri var. Bolgesel gazeteler genellikle uçte bir oranında yurt ve dunya haberleri veriyorlar. Şehir gazetelerinde çok onemli bir durum olmadıkça genellikle sırf yerel haberlere yer veriliyor. Buyuk ulıısal ga/etelerde gorev alan kişilerin çogu daha once ornegin Yoıkshıre Post gibi onemli yerel ga/elclerde yukselmis kişller oluyor. Ayrıea kurulu>lar çalışanlarına sahip çıkıyorlar. Yayın hayalında oyle hi/im bildigimiz turden "fulbolcu satı^lan" yok. saac Nevvton'un koleji İngiltere'de iki turlu universite var, biri bi/im bildigimİ7 universitelerin, kutuphaneleri ve ogrenim olanakları daha zengin olanları; digeri ise dunyaca unlu Cambridge, Oxford ornegi kolejler sistemi. Lskiden daha başka universiteler de kolejlerden olusuyormuş ancak artık sadece uç tane var. Kolejlerde amaç, ogretim uyesi ile ogrenciyi yakın bir ili^ki içcrivindc tutabilmek ve seçkin bir egitimle seçkin insan yctiijlirmek. Ögretim uyeleri dc, ogrenciler de bu kolej yatakhanelerinde kalıyorlar. Ogretim uyeleri aileleri için bira/ daha geniş bir yer ayrılmıs o kadar. Aynı yemekhanede yemek yiyorlar, aksam yemekleri ise I.atince dualarla başlayan "rcsmı" yemekler. Kolejlerden oluşan ııniversitelcrde geleneksel egitim sistemi surduruluyor. Vani I Î ğretim uyeleri ve politikacılar Cambridge'in ogretim uyeleri arasında ek meslegi politika, yani particilik olanlar da çok. Bunlar ev ev bildiri de dagılıyorlar, başka şehiıierdcki parti milinglcrini de pek kaçırmıyorlar. Tum hafla sonlarını partilerine adayan ogretim uyeleri lanıdık. Her bolumde her fakultede lanınan İ>çi Partililer, Thatcherciler, Liberaller ve Sosyal Deınokratlar var. Bunlar universite içi ve dısı taaliyctlerini aktif bir hiçimde sıırdııruyorlar.