Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
14 SİYASET 85 ki • yeni çizgiler Şaka maka derken Ibrahim Tapa 1950 yılındu Bıga'da doğdu. Sa vu) Icpc tlk oğretmen Okulu'ndan mezun olduktan soııra hır sttre oğretmenlik yaplı. Daha sonra Devlel Tathikı Guzel Sanatiar Yıiksekokıtlu grajık bölumunden mezun oldu. Birçok dergi ve gazetede çalıştı. Gırgır, Fırt, Adam, Gıın, Gunaydın ve Guneş bunların başlııvlandır. llalen Yeni Asır gazetesi nıizalı ekinin yoneticiliğini yapmakladır. Birçok dış yanşmaya kalıldı. Evli olun tbrahim Tapa'nın iki çocuğu var. artiler, basınla gülüm, aralarından sızmaz. Dahası var, basınsız edemezPver gizlimuhalefette ikensu basınaöylesi iyi geçinirter ki, al gülüm ler, en ışlerini neredeyse duyurarak kararlaştırırlar. Ama arçiv konusuvor '*^^^ Helikopterin "baba"sı Uonardo Vincfiıin düşüncelertnde yer alan helikopter tasanmı, ilk olarak 1784te Lannoy ile Rienvenu tarafmdan "nyuncak" olarak gerçekleştirildi. 1906'da ise l'aul Cornu pilotlu bir helikopteri havalandırmayı başardı. Fakat bunun havada kalabilme ve yükselebilme ö'zellikleri çok sınırlı oldu. Bu konuda en başanlı denemeleri yapan Fransız Ftienne Fmichen oldu. 6 Kasım 1923 ile 15 Ocak 1924 larihleri arasında yaptığı 30 uçuşluk bir seride rekoru eline geçirdL 23 metre yüksekUkte 2 saat 30 dakika kaldt, 180 derecelik dönüfler yapabildi ve 120 metre uzakhğa kadar gittL bir kez de ıktıdara gelmesınler, basının eleştırilerıyle karşılaşmasınlar, basından kötüsü yoktur. Milli basın bir de bakarsınız dıllerinde gayrı milli basın oluvermiştir. "Bu basın adam olmaz" sözünü çok duyarsınız. "Efendim futbolumuz nasılsa basınımız da öyledir. Futboldan ne bekliyoruz ki basından bekleyelim!" derler de derler.. "Politikacılan kınıyorsunuz, basın sanki ondan daha mi ileri?" Artık basınla ara açılır. Kâğıt fiyatlarına zamlar gelmeye başlar. Mürekkep, mazot, elektrik, makine zam görür. Kimsenın ayrıcalığı olmaz, vergiler artar. Posta giderleri, telefon, telgraf giderleri uzun bir yolculuğa çıkar. Ara seçimler olsun, belediye seçimleri olsun başını köşeden gösterdi mı, haydi yeniden basınla dostluklar kurulur basından daha iyisi yoktur. Engeller kalkar, açılar aralar sıklaşır, al gülüm ver gülüm dönemi yeniden başlar. Şair Fuzulı, yare kendi eliyle yontup verdiği kalemin kendi fermanını yazdığından yakınır ya, gazeteci de yazarak sivrilttiği, ünlendirdiğı sıyasetçının başına bela kesıldiğını görür. Görür de uslanmaz. Her ikisini de birer oyuncak gereklıdır, oynar dumrlar. Hadi bir öykü anlatalım. Adam yeni milletvekili olmuş... Genç, zengin çocuğu, bölgesinde ağa sayılır. Başkente gelmiş, zartından, zurtundan geçilmiyor. Yeni milletvekillerinin en büyuk merakı Anadolu Kulübü'ne üye olmaktır. Neyse uzatmayatım, kulübe gidiyor, oyun masasının başına kuruluyor. Ne kadar büyük oynarsa o kadar sözü edilecegıni bildiğinden büyük de oynuyor. Oyunun en cıvcıvlı anında genç milletvekilini telefondan istiyorlar. "Beyefendi telefon." "Yok deyin, burada yok." Hademe geliyor, gidiyor. "ille de görüşmek istiyorlar." "Olmaz dedık ya, söz anlamaz mısınızl" "Beyefendi konuşan kişi parti başkanıydı, diyor Çağırın, diyor. Be ne yapayım..." Oyundan kalkarak çar naçar gidiyor. "Buyurun. "Ben genel başkan (....) zahmet verdim." "Hadi ulan adamla dalga mı geçiyorsun?" Çat, telefonu kapatıyor. Gelıp oyuna oturuyor. Aradan bir süre geçiyor. Hademe gene geliyor. "Beyefendi telefon." "Yok demedin mi?" "Dedim." "öyleyse daha ne?" "Orda olduğunu, oyun oynadığını biliyoruz. Acele telefona gelsin. Çok önemlı bir şey konuşacağız. Ben başkanım diyor." Çevresindekilere dönüyor: "Biri benimle dalga geçiyor, iki de bir bizim başkan olduğunu söyleyerek gırgır geçiyor. Başkan kim, ben kiml.." "Canım hele bir daha git." Yeniden gider. "Alo, buyurun." "Ben parti başkanıyım. Kabineyi yapıyoruz. Sizi de bakan atayacağız, buraya kadar teşrif..." "Hadi ordan ulan..." Çat, bir daha kapatır. Partinin katibi oyun salonuna girer. Genç milletvekiline yanaşır. Kulağına fısır fısır bir şeyler söyter. "Ya byie mi, gerçek demek! Ben biri dalga geçiyor sanmıştım. Peki hemen gidelim." Oyun arkadaşlarına döner: "Çok ayıp oldu. Gerçekten bakanlığa atamyor muşuz da, ben şaka sanmıştım. Hadi size boi sans. Bana izln, ben de gidip bakanlığı kabul ettığımi bıldıreyım." Ertesi gün gazetelerde yaşam öyküsü ve resimleri yayımlanır.