Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SİYASfTFM Sakızlı Ohannes'in serbestisi ve toplumsal refah Osmanlı kentinde Olimpiyat TEVFtK ÇAVDAR dedi, "Olimpiyal senin soyledigin gibi Küçük kızım "Baba"Saraybosna'du degilSarayevo'dayapüıyormuş, şimdi lelevi/yonda duydum." Doğrusu bu sözlere diyecek yoktu. Televizyon, gazetelcr ve diğer iletişim araçları günlerdir Kış Olimpiyatları'nın "Yugoslavya'mn Sarajevo kentinde yapılacağını" duyuruyorlardı. Küçük kızım onlara mı, yoksa bana mı inanacaktı? Kuşkusuz ona bu kentin eski bir Osmanlı kenti olduğunu dilim döndüğünce anlattım, bilmem ikna oldu mu? yımlayanlar kentin bu özelliğine değinecekler mi? Dcginmeseler bile ilk kcz çagdaş olimpiyat yarışmaları bır Osmanlı kentinde yapılacak. Bunu tarihten günümüze ilişkin sonuçlar çıkarmak isteyenlerin uzun uzun düşünüp tartışması gerekir. Olimpiyat oyunları, bir yarışmalar dizisi olmalanna karşın, temelde ulusların gftnüllu katıldıkları bir barış şölenidir. Değişik düşünenler olsa bile, ben bu oyunları bir barış şöleni olarak algılamayı daha doğru buluyorum. Silahlanma yarışının dünyamızın hemen her köşesini doldurduğu şu günlerde, böylesine etkin bir barış şölenine narı izlerken ister istemez akla gelecek: Toplumsal refah ve gelişme. tngiliz çiftinin nefes kesen buz dansını seyrederken, bu dansın yapıldığı Osmanlı kentini ve onun böyle bir cağdaş şölene konaklık etmesini nasıl aklımızdan çrkarabiliriz? Osmanlının kurduğu kent Saraybosna ya da daha doğru bir adlandırmayla Bosna Saray tam bir Osmanlı kenti olarak doğmuştur. Osmanlıların bu yöreye geldikleri 1492 yılında, kentin bulunduğu yerde birkaç Boşnak aristokratının şatosundan başka bir şey yoktu. Kent Osmanlılar tarafından kuruldu. Adriyatik kıyılanndaki Ragusa (Dubrovnik) gibi btlyük bir ticaret kentine yakın oluşu, onun hinterlandında bulunması Bosna Saray'ın hızla gelişmesini sağladı. 16. yüzyılda Bosna Saray, Balkanların ticaret yollarının geçtiği önde gelen bir kavşak kenti haline gelmişti. Kent, bu konumunu günümüze kadar korumuş, zamanla BosnaHersek'in başkenti haline gelmiştir. 1878 OsmanlıRus Savaşı'ndan sonra BosnaHersek'e verilen geniş özerklikten ötürü, Osmanlı egemenliği sarsılmış ve nihayet 76 yıl önce, 1908'in ağustos ayında AvusturyaMacaristan Imparatorluğu'nun tek yanlı bir kararı ile bu devlet tarafından ilhak edilmiştir. Kısaca söylemek gerekirse, Bosna Saray, Osmanlılar tarafından kurulan nadir Balkan kentlerinden biridir ve tam 416 yıl Osmanlı egemenliğinde yaşamıştır. iyilenmiş bolüşümüne bağlıdır. Ekonomik büyüme kaılar söz konusu fazlanın bölüşümU de öncmlidir. Ülke ekonomisi ve toplumsal kalkınması açısından bu bölüşüm düşünülmediği takdirde, büyüme toplumsal refaha katkıda bulunmaz. özetlersek, vitrinleri dolduran Marlboro, Rokfor peyniri gibi yabancı Urünler, gümrük kapılarından geçen Mercedes yüklü taşıyıcılar, toplumsal refahın göstergesi değildir. Bunlar olsa olsa toplumda bazı kişilerin böylesine lüks malları kullandığı ya da tükettiğinin kanıtıdır. Sakızlı Ohannes'in "serbesti"si Bosna Saray'ın Osmanlı yönetiminden çıkmaya başladığı yıl olan 1878'de Sakızlı Ohannes, Mektebi Mülkiye'de "tlmi tktl Kış Olimpiyatları Osmanlının kurduğu bir kentte yapılıyor: Saraybosna ya da daha doğru adlandırmayla Bosna Saray, 1400 Herin sonlarmda Osmanlılarca kuruldu, 416 yıl Osmanlı egemenliğinde yaşadı. Bu kentteki oyunları izlerken aklımıza "ekonomik gelişme" ve "toplumsal refah" kavramlannın gelmemesi mümkün mü? sat" derslerinde "serbestl"nin getireceği nimetleri ballandıra ballandıra anlatıyordu. "tlmi Servet" diye adlandırılan ünlü kitabında "Himaye usulu sınui dahiliyenin terakkisi ve amelenin ıslahı halini ınııslelzim değildir" diyerek, günümüzde duyduğumuz düşünceleri savunuyordu. Ona göre dış ticaret bütünüyle serbest olmalıydı. Ülke sanayiini korumak ve geliştirmek için konulan tedbirler zararlıydı. Böylece uluslararası rekabetten uzak kalan sanayi ürünlerinin kalitesi gelişmediği gibi, içeride bazı tekeller oluşarak, fiyatlar da yükselecektir. Dolayısıyla bu ürünleri alan amele daha fazla harcama yapmak durumunda kalacaktır... Bu düşünceler 1878'den sonra Türkiye'de sık duyulan ve de uygulama alanı bulan iktisadi yaklaşımı oluşturmuşlardır. Oyle söylendiği gibi, Türkiye koyu bir devletçi uygulamayla bugünlere gelmemiştir. Aksine koyu himayeci ve devletçi yaklaşımlan savunanlar, şu ya da bu biçimde suçlanmışlar, düşüncelerinden ötürü çeşitli saldırılara hedef olmuşlardır. Bosna Saray'daki Olimpiyat Oyunları'nda çeşitli ulusların birbiri ardına gelen başarılarını izleyenlerin kaçı acaba bu düşündüklerimizi zihinlerinde tartışacaktır? Osmanlının Bosna Saray'ı her toplumun kolayına örgütleyemeyeceği bir çağdaş barış şölenine sahne olurken, başka Osmanlı kentlerinin günümüzdeki konumu kaçımızın aklına gelecektir? Uludağ'ın pahalı otelleri sömestr tatilini geçiren seçkinlerin çocuklarıyla dolup taşarken, Bosna Saray'ın simgelediği toplumsal refah, cn azından tartışılmak için gündeme getirilmelidir artık. Yüzyılların ötesinden gelen Osmanlı doğumlu Bosna Saray, çağdaş olimpiyat, o güzelim insancıl barış şöleni sana kutlu olsun... "Toplumsal refah" kavramını bir kez daha duşundürduğun için sağ olasın. Osmanlının kurduğu bir kentte, çağdaş olimpiyat oyunlarının yapıldığını görmek ne büyük zevk. Bir de bu zevki bize sağlayan nedenleri görüp, gerçekçi bir biçimde değerlendirebilsek. Yine ekonomik gelişme lşte böyle bir kentte olimpiyat denilen barış şöleni yapılmaktadır. Türkiye'de çağdaş bir olimpiyatı düzenlemeyi bile düşleyemeyeceğimiz şu günlerde, bir Osmanlı doğumlu kentin olimpiyata sahne olması bizler açısından sıradan bir olay olarak duşünülmemelidir. Olimpiyat örgütleyebilmek belirli bir harcama kapasitesine sahip olmak kadar, bir ekonomik ve toplumsal gelişme düzeyine erişmeyi de gerekli kılar. Ne var ki, burada sözünü ettiğimiz ekonomik gelişme basit anlamda ele alınan bir ekonomik büyüme dcğildir. Ekonomik büyümeyi içermekle birlikte onun da ötesinde ekonomik ilişkilerde yapısal bir değişmeyi ve toplumsal refaha erişmeyi kapsar. Şu değindiklerimiz bile "ekonomik gelişme" kavramının doğru olarak ele alınıp tanımlanması gcreğinı ortaya çıkarmaktadır. Ekonomik gelişme bir yanıyla üretim ve, onu oluşturan ekonomik ilişkilerde yapısal bır değişmeyi içerdiği gibi, diğer yanıyla da toplumsal refahı kapsar demiştik. Yapısal değişme son günlerde ileri sürüldüğü gibi işletme yönetimindeki çağdaşlaşma (Bak: Saym özal'ın görüşleri) değildir. Kuşkusuz işletmecilik anlayışındaki çağdaşlaşma da yapısal değişimin göstergeleri arasına girer, ama böyle bir değişimi yaratan temel faktör değildir. Yapısal değişimin ana göstergesi, yatırım malları sanayii ile tüketim malları sanayii arasında kurulacak en iyilenmiş bir dengedir. Bu denge kurulmadığı sürece yapısal değişimden sö' edilemez. BOSNA SAKAY "Eski kent'ten Osmanlı izleri... Bu yıl Kış Olimpiyatları, Osmanlı'nın kurduğu bir kentte yapılıyor. Buz ve kar üzerinde yapılacak tum sportif gösterileri, törenleri izlerken acaba kaç kişi bunu anımsayacak? Yugoslav turizm yetkilileri, hazırladıkları broşürlerde ne ölçüde buna yer verecekler, özellikle yarışmaları naklen yasıl da ihtiyacınuz var? Buz dansından iniş yarışmalarına kadar on günü aşkın bir süre ekranları, dolayısıyla evlerimizi dolduracak olan bu yarışmaları izlerken, sürekli bir biçimde barışı duşunmek sözkonusu olabilir mi? Ama bizleı için barış kadar önemli bir başka konu da bu olimpiyatla Toplumsal refah Toplumsal refah ancak böyle bir yapısal değişime bağımlı olarak tanımlanabilir. Toplumsal refahın bileşenleri arasında önde gclen ycri toplumsal tüketim alır. Eğitim, sağlık, konut, beslenme vb. tnsanca yaşamanın temel ögeleri toplumsal tüketimin bileşimini oluşturur. Toplumsal refah, büyüyen ekonominin yarattığı fazlanın en