Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Sf YASET 8 4 II F.Alnıaııva'da "gayriresmi" TürkYııııaıı diyalogu lar, zaman zaman buluşup bilgi ahşverişi yapıyorlar, tartışıyorlar. Türkiye ve Yunanistan'da anketler, kitap, gazete, dergilerin içerik analizi, ekonomik yapıların karşılaştırmalı incelemesi paralel olarak yürütülüyor. Bütün bunlann koordinasyonu iki Türk bir Yunanlıdan oluşan bir çalışma grııbu tarafından yurütülmekte. Çahşmaları denetleyen bir de Bilim Kurulu var. Orada da F. Almanya'dan 6, Türkiye ve Yunanistan'dan ilçer profesör bulunuyor. Kurulun Türk uyeleri Ankara Siyasal Bilgiler Fakultesi'nden Prof. Bilsay Kuruç ile Bursa Universitesi'nden Prof. Nurhan Akçaylı. Oçüncü üye henüz kcsinleşmemiş. Projenin finansmanını F. Alman Friedrich Naumann Vafkı üstlenmiş. Friedrich Naumann Vakfı Hür Demokrat Parti • FDP'nin bir vakfı olduğundan, ilk anda akla, "Bu acaba FDP yünclimindeki Federal Dışişleri Bakanlığı'nın bir girişimi mi?" sorusu geliyor. Ancak bu sorumuza vakıf yetkilileri, kesinlikle hayır diye yanıt verdiler. "Kaynak Almanya'dan masrafları da biz iistlendik, fakal öneri bizden degil, bizzat Türk ve Yunan bursiyerlerinden geldi," diyorlar. Proje danışmam ye koordinatörlerden biri olan Duısburg Üniversitesi'nden Dr. Faruk Şen bu konudaki sorularımızı şöyle yanıtladı: Böyle bir proje fikri nasıl dogdu? ŞenPikir 1980'de yıne FUl''ye yakın olan Theodor Heuss Akademisi'nin TürkYunan sorununa ayırdığı bir seminerde gelişti. Türk ve Yunanlı bilim adamları F. Almanya'da ilk kez biraraya gelerek çatışmayı görüşüyorlardı. Her iki ülkede birden yürütülecek geniş kapsamlı bir araştırmanın yararlı olabileceği görüşü belirdi. Öneri seminere katılan Türk ve Yunanlılardan geldi. Friedrich Naumann Vakfı da ilginç bularak masrafları karşılamayı ustlcndı. Bütçe her yıl için ayrı belirleniyor. 1984 için ayrılan para 200 bin mark. Ön çalışmaları tamamladıktan sonra 1983 temmuz başında projeye başladık. Hangi somut araştırmalar yapılıyor? Şen Çalışmaları 4 grupta toplayabiliriz. Birincisi ekonomik yapıların karşılaştırmalı olarak incclenmesi. AET ve Ortadoğu'ya ağırlık verilerek ekonomik rekabet alanları ve ortak çalışma olanakları inceleniyor. İkinci alanda içerik analizleri var. Bin, iki ulkenin okul kitaplarında birbirleri hakkında verdikleri imaj. Yunan okul kitapları Türkleri nasıl tanıtıyor, Türk okul kitaplarında Yunanlılar nasıl gösteriliyor, bu incelenecek. Bir de iki ıllke basınının içerik analizi yapılmakta. TurkYunan anlaşmazlığı 1960'dan bu yana basına nasıl yansıdı, kullanılan dil, haber ve yorumların içeriği ve stili barış dönemlerinde nasıl, çatışma olduğu sürelerde nasıl oldu? Analiz bunu ortaya çıkartacak. iki ülkeden 4'er günluk ga/ete ile iki dergi seçtik. Türkiye'de Hürriyet, Milliyel, Cumhuriyet ve Terciiman gazeteleri ile haftalık dergilerden Noktave Yankı incelenecek. Anketlerimiz ise elitlere yonelik. Ha/ırladığımız yarı standardize ankete politikacılar, işadamları, gazeteciler, yazar ve sanatçılar, bilim adamları, üst duzey burokratları katacağız. Anlaşmazlıkla ilgili görüşlerini, çözüm önerilerini öğrenmeye çahşacağız. Anket niçin sırf elit gruplara yonelik? Şen Bu kesimin kamuoyunun oluşmasında etkili olduğu görüşündeyiz. Önyargıların giderilebilmesi, diyaloğun kurulması da yine elite bağlı. Proje çerçevesinde zaman zaman seminer ve konferanslar da öngorülüyor. İlkini 1315 ocak tarihleri arasında F. Almanya'da Mulheim'de dii/enledini/. Bundan sonra hangi seminer veya kont'e ranslar olacak? Şen Bundan sonraki ilk toplantı 26 nisan arasında Atina'da yapılacak. Orada okul kitapları, basın ve elitin görüşleri üzerinde durulacak, haziran ortalarında da Ankara'da iki ulke ekonomisinin incelenip tartışılacağı bir seminer hazırlıyoruz. Türk ve Yunanlı bilim adamları, tahhçiler, ekonomistler, kitle haberlesme uzmanları birlikte çalışıyor. Friedrich Naumann Vakfı'mn fınanse ettiği bir proje çerçevesinde, iki ülkenin tarihleri, kronik anlaşmazlığın kaynakları inceleniyor, iki ülkede karşılıklı olarak birbirleri hakkında yaratılan imaj, Türk ve Yunan basını, .okul kitapları üzerinde içerik analizleri yapılıyor. ULYA UÇER »ONN Türk Yunan anlaşmazlığı Alman, Türk ve Yunanlı bilim adamlarının geniş kapsamlı bir araştırmasına konu oluyor. Sosyal ve siyasal bilimciler, tarihçiler, ekonomi uzmanları, kitle habeıleşme uzmanları iki ulke arasındaki kronik anlaşmazlığın kaynaklarırıı, günccl etkenlerini ve giderilme olanaklarını inceliyor Israil Başbakanının geçmişinde karanlık bir sayfa Aşırı sağcı Yahudi örgütü Stern adına Nazilere yapılan işbirliği önerilerinde, "Anlayışlanmız uyuşuyor... Yahudi devleti kurulursa III. Reich 'ın müttefiki olacaktır." gibi ifadeler yer alıyordu. m. srail Başbakanı lzak Şamir'in yakın dostları onun kararlı bir insan olduğunu ve fikirlerine inatla bağlandığım söylerler. Hayat hikâyesi de Şamir'in hedefine ulaşmak için kıyasıya mücadele ettiğini gösterir. Oysa hayatının en az bilinen bölümu tıayli ilginçtir. Filistin, tngiltere'nin egemenliği altında iken Şamir Yahudi "Stern" örgütünün ikinci adamıydı. Slern, aşırı sağcı terörist bir örguttu. Izak Şamir'in herhalde artık hatırlamak istemeyeceği dönem 194041 yıllarında Nazi Almanyası ile Stern arasında anlaşma yapıldığı dönem olsa gerek. Le Monde Diplomatique dergisinde Amnon Kapeliouk imzasıyla cıkan bir yazıda, Israil basınında da çıkan bu iddialara yer veriliyor. Kapeliouk'a göre Nazilerle yapılan bu anlaşmanın ardında şöyle bir mantık yatıyor: "Görevimiz düşmanlarımızla yani İngilizlerle savaşmaktır. O halde diişmanımızın diişmanından yardım almamız meşrudıır." Yukarıdaki sözler Stern'in liderlerinden Yalin Mor'a ait. Mor, Stern'in tarihini anlattığı son kitabında bu sözlere yer vermiş. Stern örgütü liderleri, Nazi temsilcileriyle birçok kez Beyrut, Şam ve Ankara'da temasa geçtiler. Stern grııbu, bu görüşmelerde Nazilere, "tngiliz'lerin, Alman'lara karşı savaş ha/.ırlıgını sabotc elmek karşılığında Avrupalı Yahudi'lerin, Polonya yerine Filistin'e transfer edilmesini" önerdiler. Şamır ve arkadaşları "Yahudi devletinin kurulduktan sonra III. Reich'ın bir müttefiki olacagım" belirttiler. lsrail'in tanınmış lşçi Partili sendikacısı, Kliezer Halevi, Tcl Aviv'de cıkan Hotam dergisinde (19 ağustos 1983) bu konuda bir belge yayınladı. Sözkonusu belge Stern liderlerinden Abraham Stern ve lzak Şamir tarafından imzalanmış ve Almanya'nın Ankara Büyükelçiliği'ne teslim eilmiş. Bu sıralarda Mareşal Rommel'in komutasındaki birlikler Mısır'a girmiş, Yahudilerin katledilmesi hız ka/anmış, Nazi felaketi dünyanın üstune çökmuştü. Belgede, Stern'in "Anlayışlanmız birbiriyle uyuşuyor. O halde birbirimize neden yardım etmeyelim?" önerısi yeralıyor. lsrail'in unlü gazetelerinden. Haaretz, 31 aralık 1983 tarihli yayınında Nazi Almanya&ı'nın Ankara Büyükelçisi Franz von Papen'in üst makamlarına "gizli" koduyla yolladığı bir mektuptan söz ediyor. Söz konusu mektup ocak 1941'deyollanmış. Mektupta von Papen'in Stern mensuplarıyla temasları anlatılıyor. Ayrıca bu mektubun yanında Şam'da çalışan Nazi gizlı servisi ajanlarından Verner Otto Von Hentig'in Stern ve Şamir'in temsilcileriyle yürütülen görüşmeleri hakkında tuttuğu notlar yayınlandı. Not defterinde şöyle bir bölüm var: "Avrupa'daki yeni düzenin İsrail Kurtuluş Hareketi ile yapacagı işbirliği III. Reich şanüölycsinin (Hitler) konuşmalanndan birinde işaret ettiği şu politikaya uygundur: lngiltere'yi yalnız. hırakmak ve yenmek için her tiirlii işbirliği ve ilişki gereklidir." Bu belgeler Rudüs'tekı Soykırım Memoryali'nde (Yed Vachem) bulunuyor ve E 2341518 numarasıyla sınıflanmış Stern grubunun tarihi liderlerinden Israel Eldad Tel Aviv'de çıkan Yediot Aharonot'un 4 şubat 1983 tarihli sayısında bu göruşmelerin varlığını doğruladı. Eldad makalesinde kaçamaklı sözler kullaıımadan örgüt aıkadaşlarının Nazilere, "Avrupa'da Alman anlayışı çerçevesinde kurulacak yeni dıizen ile Filistin'deki Yahudi halkının, lsrail'in kurtuluşu savaşçılan (Stern grubu) tarafından temsil edilen özlemleri arasında bir çıkar birliği" kurulabileceğini söylediklerini anlatıyor. Yaklaşık bir düzine makalede bu konuyu işleyen Israil basınına göre, Naziler Stern grubunun, Şamir vc arkadaşlarının işbirliği önerilerini hiçbir zaman ciddiye almadılar. Nazilerle yürütülen temaslar, 1941 yılında müttefiklerin, Abraham Stern ve Şamir'in temsilcisi Naftali Lubentchik'in Şam'da Nazi gizli servisi bürosunda tutuklanmasıyla kesildi. Grubun diğer uyeleri Nazilerle teması bir sure daha surdurmeye çalıştılar. Bu çabalar lzak Şamir, 1941 yılında Filistin'de, tngiliz yetkilileree "lerorizm vc düşman Nazilerle işbirliği" gerekçesiyle tutuklanana kadar devam ettikten sonra kesildi. ŞAMİR Soykırımcılarla işbirliği... Şamir: Yahudileri katleden Nazilere işbirUği önermişti Gayriresmî diyalog Proje önerisini ortaya atanlar, çalışanlar ve finansnıanı saglayanlar tum bu araştırma ve toplantılardan ne bekliyor? Nasıl bir olumlu katkı olabilir? Şen Duygusallığa kapılmadan nesnel bir biçimde konuyu ele alarak "TiirkYunan diişmanlığı" diye tammlanan sorunun kaynaklanna inebilmek, iki ülke halkının yakınlaşması nasıl, hangi yollardan sağlanabilir, bu soruya bazı yanıtlar, öneriler getirebilmek. Asıl amaç bu. Biraz olsun becerebilsek dahi küçumsenmeyecek bir katkı olur kanısındayız. Ayrıca çalışmalarımız sırasında, özellikle düzenlenen seminerlerlc gayriresmî bir diyalog sağlanmış olacak. Kurulacak ilişkilerin ilerde de sürebileceği düşünülürse, o da bir katkı sayılır.