24 Aralık 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Teçtiğimiz günlerde Küba Devrimi'nin 22. yıldönümü geride bırakıldı. Bu vesileyle Amerikan Newsweek dergisi Küba lideri Fidel Castro 'yla bir görüşmeyaptı. Küba'mn Sovyetler ve Orta Amerika'daki olaylarla ilişkisi, Castro 'nun ülkesindeki durumu, yakın gelecek için söz konusu edilebilecek gerginlik ve savaş tehlikeleri gibi, Küba ve Castro ile Hişkili olarak akla gelen birçok konuya uzanan görüşmeyi geniş bir şekilde aktanyoruz. Küba ve AB1) arasındaki ilişkiler daha normal bir diizeyde sürdürülebilecek mi? CASTRO ABD ile Küba arasındaki ilişkiler o kadar irrasyonel, o kadar saçma ki, kendimi, bu ilişkilerin normal bir düzeyde sürdürülebileceğine inanmaya zorluyorum. Ancak ABD yöneticilerinin Latin Amerika'ya "arka bahçeleri" Hükümet devirip göreve getirdikleri, emir verdikleri, Amerikan elçilerinin bu Ulkelerin devlct başkanlarınca verilmesi gereken kararları verdikleri bir arka bahçe olarak baknıaktan vazgeçmelerinin zamanı geldi çattı. "Arka bahçe" artık yok. ABD, sosyalizmin, dunyanın halırı sayılır bir bölümünde bir gerçeklik haline geldiğini artık kafasına sokmalı. Önümüzdeki yıllarda ve muhtcmelcn 2000 yılından önce Küba sosyalizmi bir yönetim biçimi olarak kabul eden tek Latin Anıerika ülkesi olmayacak. Ayrıca çokuluslu şirketlerin ekonomik cgcmenliğini engcllemeye kararlı, sosyalist olmayan yönetimler de olacak. ABD beğcnse dc beğcnmese de bunlarla beraber yaşamajc zorunda kalacak. Bu benim Küba yönetiminin başında olmamla hiçbir ilgisi bulunmayan tarihi bir olgudur. Bu çark dönmeye başladıktan sonra, er veya gcç, ben doğmamış olsaydım bile böyle olacaktı. Benim ABD'nin emperyalist yapısını reddetmem, o yapıya karşı çıkmam ABD'deki kapitalist sistem için çok küçük bir tehdittir. Kapitalist sistcmtn yok olmasım daha rasyonel ve insana l bir sistemin kurulmasını isterim. Böyle bir sistemde Latin Amerikalılar arasında daha iyi bir iletişim kurulabilecektir. Ancak ABD halkına, ABD'de olabilecek herhangi bir sosyalist devrimi kışkırtmaya niyetim olmadığını söylcyebilirim. Zaten zamanı gelince, böyle bir devrime Amerikan işçi sınıfı ve halkının bağnndan gelenler önderlik edecektir. Başkan Reagan, siirekli, sizin dcvrim ve komünizm ihraç etme amacında oldugunuzu ileri süruyor. CASTRO Devrimin ihraç edilebilir bir şey olduğuna inanmıyorum. Devrimci Küba'mn diğer Latin Amerika ülkelerindeki devrimcilere aktif yardım yaptığını saklamıyorum. örneğin Somoza'nın Nikaragua'sındaki devrimci mücadeleye yaptığımız gibi. Ancak bu tip ülkelerde silahlı mücadele dışındaki her demokratik eylem ve her protesto hareketi, kaba bir terörle engellenmeye çalışıhr. Somoza'ya karşı mücadeleye yardım etmekte yalnız kalmadığımız da hcrkcsçe iyi bilinir. Ancak bunların adı hiç geçmiyor. Bugün biz ne devrim ihraç edebiliriz ne de ABD bu devrimleri cngelleyebilir. Reagan, bu lafları ABD halkını korkutmak için kullanıyor. Ğrenada'da olup bltenler neydi? Reagan yönetimi elinde, Küba'mn Grenada Silahlı Kuvetleri ve güvenlik Argüflerini egittigi, Sovyetler'in Sputnik Uydıı Sistemi ile bağlantılı dinleme istasyonları kurdugu, Sovyetler'in Küba Silahlı Kuvvetlerine yolladıgı askeri teçhizud taşıyan uçaklann inişine elverişli büyük bir havaalanı inşa ettigi, KUba'nın kullanabilmesi için Sovyel Castro: StYASET 84 13 Sayılar vererek ABD yönetiminin saldırgan planlarına yardımcı olmak istemiyorum. Bu nedenlc de Nikaragua'ya yapılan silah yardımlarını tartışmayacağım. Nikaragua bağımsız bir ülkedir. Silah alma hakkı vardır. Bağımsız herhangi bir ulkenin de onlara silah verme lıakkı vardır. Hangi koşullarda danışmanlarınızı Orta Amerika'dan çekersiniz? CASTRO Bir anlaşma oldtığu takdir de. Bu Contadora grubunun girişimleriy le de olabilir, birçok ülkenin karşılıklı görüşmeleriyle de olabilir. Nikaragua'dan danışmanlarımızı tek yanlı olarak çekemeyiz. Bu karar Nikaragua'ya aittir. Nikaragua lılar silah alımlarını dondurmaya, danış manları ulkeden göndernıeye ha/.ır olduklarını söylcdiler. Bunun için dc tek şartla rı var: ABD'nin de danışmanlarını gerı çekmesi ve Orta Amerika'ya silah sevkiya tını durdurması. ABD yönetimi bunu İca bul etmez, çunkü bu politika çıkarlarına uygun değildir. ABD yönetiminin, sorunu çözmek diye bir dcrdi yok. ABD mudahale ve güç politikasını uyguluyor. KUba için bir tehlike var mı? CASTRO Reagan bizi kuşatma ve askeri saldırılarla tehdit ediyor. Bizi işgal etmcyc kalkışacak bir ülke katşısında sadece modern, güçlü ve iyi organize cdilmiş devrimci silahlı kuvvetleri bulmayacak aynı zamanda örgütlü, eğitilmiş ve silahlandırılmış milyonların direnişine de karşı koymak zorunda kalacaktır. Reagan yönelimi sizin Sovyetler'in kuklası oldugunuzu iddia ediyor. Sovyetler Birligi ile ilişkileriniz nedir? CASTRO Devrimimiz bağımsız bir yapıya sahiptir. Ancak Sovyetler'in varlıgı da bizim için bir şans oldu. Şekerimiz için bir pazar bulamasaydık, benzin ve yağ sağlayamasaydık, Domuzlar Körfezi'ndeki gibi bir işgale karşı koyabilmemiz için gerekli silahları elde edemeseydik yasamayı sürdüremezdik. Reagan'ın iddiaları beni ilgilendirnıez, o büyük bir yalancıdır. Bu geleneksel bir suçlama. Sovyetler'le karşılıklı ilişkiler ve etkiler içindeyiz. Onlar bizden ne kadar bağımsızsa, biz de onlardan o kadar bağımsızız. Devriminizin çökmekte olduğuna ve liderliginiziıı sona erecegine dair haberler dolaşıyor. CASTRO Küba halkı devrime sahip pkmasaydı, ABD'nin Küba devrimine bunca saldırısından sonra ayakta kalamazdık. Onu ayakta tutan halkımızdır. Bu körce, eleştirisiz bir destek değildir. Tersine, sokağa çıkar ve kendinizin yabancı oldugunuzu hissettirmeden KUbalılarla konuşursanız yanlış buldukları uygulamaları açıkça söylediklerini göreceksiniz. Yapılması gereken bir sürü şeyin yapılamadığının farkındayız. Ancak ilerliyoruz. Başlangıçta elimizde fikirlerimizden, düşüncelerimizden başka bir şeyimiz yoktu. Şimdi tecrübelerimiz var. Kübalılar tarihlerinde ilk defa ülkelerinin efendileri oldular. Hiç kimse onları siyah olmalarından dolayı küçük göremez veya kadın olmalarından dolayı aşağılayamaz. Toplumsal konumları gelirlerine göre belirlenmez. Size bir şey söyleyeyim. ABD'nin okuryazar oranı Kuba'nınkinden düşüktür. Fidel giderse Fidel'in devrimi ne olur? CASTRO Bu devrimin benim dcvrimim olduğu ve ben gidincc onun da yok olacağı garip bir düşünce. I'idel olsun olmasın devrim yaşamaya devam edecektir. Çünkü o Küba halkının devrimidir. Ülkemi/ kolektif liderlikle yönetilir. Birlik içinde bir halkı ve aynı amaca, aynı doğıultuda beraberce yürüyerek ilerleyen yüksek düzeyde bilgi ve tecrübeye sahip binlerce ınsanımız var. Fidel'in devrimi değil halkın devrimi! Geletekle ilgili herhangi bir kaygım yok. 4£Geleeekle ilgili herhangi bir kaygım yapımı silah ve malzeme stoklandıgı, Grenada'yı bir müdahaleye karşı korumak için bir hava savunma sistemi oluşluruldugu yolunda kanıtlar oldugunu söylüyordu. CASTRO Ğrenada'da olup bitenlerin gösterdiği gibi, organize edilen askeri kuvvetler küçük bir adanın ihtiyacı kadardı. Üstclik bu ada CIA tarafından desteklenen ve Miami'de üslenen karşıdevrimcilerin tehdidi altındaydı. ABD de bunlardan aşağı kalmadı. Grenada'ya verilen, az miktarda modern silah ile modası geçmiş ve artık pek kullanılmayan silahlardı. Grenada işgalinden sonra görüldü ki, Grenadalılar bu havaalamnı Bishop yönetimi başa geçmeden çok önce yapmayı planlamışlardı. Ayrıca havaalanının teknik işleri tanınmış bir Ingiliz firması tarafından yapılıyordu. Bu firmanın bir yetkilisinin onayladığı gibi havaalanının askeri amaçIı olduğuna dair hiçbir kanıt yoktu. Bishop yönetiminin Küba için silah depoladığı iddiasına gelince. Ülkemizi bir işgale karşı savunmamız için gereken silahlarımız buradadır. Ğrenada'da bizim için 3 bin ya da 4 bin makincli tüfcğin depolanması ne kadar saçma olurdu. Bishop'un ölümüyle çok sevgili ve dcğerli bir arkadaşımızı kaybetmiş olduk. Onun ölümüyle devrimci dönem de sona erdi. Dolayısıyla ABD Grenada'yı işgal etmekle bir cesedi öldürrhüş oldu. Üstelik ABD, bu eylemiyle Karaipler vc Latin Amerika halklannın egemenliğine, özgürlük ve ilerleme özlemlerine karşı da cinayet işledi. Başkan Reagan Grenada'yı işgal etmekle müdahaleci politikadan vazgeçmediğini ve eski donemlerin "büyük sopa" politikasını uygulamaya devam edeceğini gosterdi. Grenada'da Bishop'un ölümünden sonra kurulan hükümete karşı tavrımız iyi bilinir. Coard grubu ile ilişkilerimiz çok kötüydü. Büyük bir ihtimalle havaalamnı bitirip Ulkeden cekilecektik. Belki insancıl nedenlerle doktorlanmızı orada bırakırdık. Fakat işbirliğimizi azaltacaktık. Ancak Grenada'da olup bitenler işgali haklı çıkarmaz. Adadaki Amerikalılar hiçbir tehlikeyle karşı karşıya değildi. Yeni yönetim onlarla görüştU ve onlara başlarına hiçbir şey gelmeyeceğine dair garanti verdi. Hatta biz, işgalden 72 saat önce Amerikan yönetimine bu bilgileri aktardık. Reagan'ın işgali haklı çıkarmak için öne sürdüğü bütün tezler yalandır. Ülkenin içinde yaşadığı trajediden çıkar sağkunak için düzenlenmiş oportünistçe bir politik harekâttır. Başka faktörler de tabii ki işin içindeydi. Reagan tran'daki rehineler olayını hatırladı. Amerikan halkı bu olaydan çok etkilenmişti. İşgalden önceki hafta sonu Beyrut'ta 230 deniz piyadesi ölmüştü. Vietnam yenilgisi hafızalardaydı. Reagan, bütün bunları işgali Amerikan halkına, buyük bir zafer olarak göstermek için kullandı. Bunun tehlikeli sonuçları olabilir. Bu politika, ABD'yi, EI Salvador, Nikaragua veya Küba ile savaşa sürükleyebilecek sorumsuzca bir politikadır. Maurice Bishop'un hayatını kurtarmak için yapabilcıeginiı bir şey yok muydu? CASTRO Coard grubuna hoşgörülü olma çağrısında bulundum. Grenada'da Coard grubu Bishop grubuna karşı çoğunluktaydı. Bu açıkça görülüyordu. Yasaldı. Demokratik normlara göre de yasaldı. Böyle bir durumda yapılanların yanlış oldugunu düşünseniz bile kabullenmek zorundasınız. llükümetinizin Nikaragua ile ilişkileri nedir? CASTRO Onlara moral destek verdik. Nikaragua'da askeri danışnıanlarımızın var oldugunu hiçbir zaman reddetmedik.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle