Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C SPOR FUTBOL 28 NISAN 2009 SALI Ne kavgalar çıktı, zaten vardılar MELİH ŞABANOĞLU ekabet ateşinin yandığı ilk gün: Tarihteki ilk GalatasarayFenerbahçe maçının fotoğrafı. Tarih 17 Ocak 1909. Yer Union Club sahası. (www.galatasaray.org arşivi.) 1934’teki büyük kavgadan bir an. Çubuklu formalı Fenerbahçeli futbolcu ve polis, Fenerbahçe kalecisi Hüsamettin Böke’nin Galatasaraylı rakibine saldırmasını önlemeye çalışıyor.GalatasarayFenerbahçe rekabeti, o zamanki adı Union Club olan Papazınbağı Çayırı’nda top koşturmaya başlamıştı bundan tam 100 yıl önce ilk kez. İki takım da sahaya çıkarken, futbolcular bu maçın üzerine 100 yıllık müthiş bir rekabetin inşa edileceğini akıllarına bile getirmemişlerdi kuşkusuz. Öyle ki, dönemin Galatasaray Reisi Ali Sami (Yen) fotoğraf albümüne sadece “Fenerbahçe maçı, 1909” diye bir ifade eklemişti o maçın fotoğrafının altına. Ne ilk maç olduğunu belirtmişti, ne de günün tarihini atmıştı Galatasaray’ın 1 numaralı kurucusu. 17 Ocak 1909’daki bu ilk maçın her iki takım için de tek bir anlamı vardı. O da hem Galatasaray, hem de Fenerbahçe, ağırlıklı olarak Müslüman oyunculardan bir takımla ilk kez mücadele ediyorlardı tarihlerinde. Tuhaf ama gerçek. Çünkü örneğin yaş olarak Fenerbahçe’nin abisi konumundaki Galatasaray sadece İstanbul’da ikâmet eden İngilizler’in takımlarıyla oynamıştı 1909’a kadar, HMS Barham, HMS Imogene, Moda gibi. Ya da İstanbullu Rumlar’ın takımı Elpis ve bir İngilizRum takımı olan Kadiköy’le. Keza, o tarihte henüz İstanbul Futbol Birliği Ligi’nde yer almayan Fenerbahçe de hiç karşılaşmamıştı oyuncuları Müslümanlar’dan oluşan bir takımla 1909’a R karakolda biten maç olmamıştı 6 Mayıs 1927’ye dek. O tarihte Taksim Stadı’nda oynanan maçta Galatasaraylı Mehmet Nazif’in Fenerbahçeli Aleâddin’e faul yapmasından sonra Fenerbahçeli taraftarlar sahaya girmiş ve kovalamaya başlamıştı Galatasaraylı futbolcuları. Bu da yetmemiş, güvenlik güçlerine mensup bazı görevliler futbolcuları ve taraftarları dövmeye başlamıştı. Sonuçta hakem ve ve her iki takımın kaptanı karakola çağrılmışlardı, ifade vermek üzere. BÜYÜK KAVGA Tarihteki ilk GalatasarayFenerbahçe maçı. dek. Öyle olmadı ama. 1908 Temmuz Devrimi’nden sonra yükselen milliyetçilik dalgasıyla İngilizler ülkelerine dönüp, Rumlar’la Ermeniler biraz daha köşeye çekilince ortalık Türk takımlara kalmış oldu böylece. Bu yeni siyasal konjonktür, iki takım arasındaki dayanışmacı kültürü azalttı doğal olarak. Artık hem Fenerbahçe, hem de Galatasaray’ın tek bir amacı vardı: Giderek Türk ve Müslüman takımlar arasındaki bir rekabete dönüşen ligde eskilerin deyimiyle birinci çıkmak. Rekabetin ateşini ilk olarak bu şampiyon olma duygusu tutuşturmuş ve harlandırmıştı. İki takım arasında giderek keskinleşen rekabetteki ilk ciddi çatlak, İstanbul Futbol Birliği Ligi’nde şampiyon olan takıma verilen şilt yüzünden ortaya çıktı 1915’te. Ve her yıl giderek de büyüdü bu çatlak. Ne ki bu tarihten sonra çıkan olaylar yüzünden bazı karşılaşmaların yarıda kaldığı çok olmuştu, ama Galatasaray’la Fenerbahçe arasındaki en büyük kavga ise 23 Şubat 1934, Cuma günü oynanan lig maçında meydana geldi. İki takımın da kazanma hırsı yüzünden zaten çok gergin başlayan maç 60’ıncı dakikada kontrolden çıktı bir anda. Önce futbolcular birbirleriyle kavga etmeye başladı, ardından da taraftarlar. Olayları tetikleyen şey, Galatasaraylı Kadri’nin kendisini sert biçimde durdurmaya çalışan Mehmet Reşat’a salladığı, ama havayı döven tekmesiydi. Olayı engellemeye çalışan Fenerbahçe kaptanı Fikret, Kadri’yi kollarından tuturak bir kenara savurmuştu. Bunun üzerine Galatasaraylı Tevfik, Fikret’i kucaklayarak saha kenarına attı, o sırada kalesinden kopup gelen Fenerbahçe kalecisi Hüsamettin de Tevfik’i yere yıkarak yumruklamaya başladı. Bundan sonrası geçtiğimiz hafta yaşananlardan farklı değildi. İki takım oyuncuları da futbolu bırakıp boks maçına başladılar bir çırpıda. Şimdi dönüp 75 yıl sonraya, TFF’nin geçen haftaki kavgalı maçtan sonra verdiği cezalara bakalım ve yapılan ‘milat’ açıklamalarını değerlendirilim. Soru şu? Geçen hafta futbolculara verilen cezalar mı daha caydırıcı yoksa 75 yıl önce verilenler mi? Efendim? 6