Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C SPOR FİNALLERİN BAŞARILILARI En değerli oyuncu: Volkan (İstanbul B.) En iyi pasör: Ulaş (İstanbul B.) En iyi smaçör: Trommel (İstanbul B.) En iyi libero: Barış (İstanbul B.) En iyi manşet alan oyuncu: Touzinsky (İstanbul B.) En iyi blok yapan oyuncu: Grbic (F.Bahçe) En iyi servis atan oyuncu: Coskovic (F.Bahçe) En skorer oyuncu: Billing (F.Bahçe) Payidar Demir Özel Ödülü: Volkan (İstanbul B.) VOLEYBOL 28 NISAN 2009 SALI ŞAMPİYONLUK YAKIŞTI ALEV ANAKÖK İSTANBUL’A 1 5 milyonu aşan nüfusuyla dünyanın tanıdığı, kültür ve görsel güzelliği emsalsiz, milyonlarca turisti kendine hayran bırakacak kadar gösterişli bir kenttir İstanbul. İşte bu güzel şehrin ismini taşıyan bir voleybol takımı, kuruluşundan tam 19 yıl sonra büyük bir başarıya imza atarak 200809 sezonunu kürsünün en üst basamağı olan birincilikle süsledi. Yani artık İstanbul’un bir de ‘şampiyon’ unvanı oldu. İlk 1990’da voleybola ‘merhaba’ diyen İstanbul Büyükşehir Belediyesi, kuruluşundan 4 yıl sonra da Türkiye 1. Ligi’nde oynamaya başladı. O günden beri hem erkeklerde hem de bayanlarda İstanbul’u başarıyla temsil etti. Özellikle erkeklerde bugüne dek 1 Türkiye Ligi ikinciliği, 1 kez üçüncülük, 2 de dördüncülük elde etti. 2 Türkiye Kupası finali oynadı. 7. kez ülkemizi Avrupa kupalarında temsil eden Turuncu Lacivertliler, 2008’in Eylül’ünde ilk kez düzenlenen Balkan Kupası’nı kazandı. Görüldüğü gibi tüm güzel başarılara karşın şampiyonluk için tam 19 yıl beklemek zorunda kaldı ve sonunda bu onurlu tacı da giydi. Aslında biraz gerilere doğru uzanıldığında İstanbul Belediyesi voleybolla çok daha önceden tanıştı. ‘İstanbul İtfaiye’ olarak kurulan voleybol şubesi, daha sonraki yıllarda ‘İETT’ olarak yoluna devam etti. Hatta ilk kez 197071 sezonunda başlayan Türkiye Voleybol Ligi’nde üst üste 3 İŞTE ŞAMPİYON KADRO Başkan: Göksel Gümüşdağ Voleybol sorumlusu: Mustafa Kâzım Özbayraktar Menajer: Mustafa Aydoğan Antrenör: Nedim Özbey Yrd. antrenör: Hakan Özkan İstatistik: Arda Yolaç Doktor: Anıl Işık Masör: Kenan Abanoz kez zirvede yer aldı. Yani 1972, 1973 ve 1974 yıllarında şampiyonluğu kimseye bırakmadı. Sonra voleybol defterini kapattı. Ta ki Nurettin Sözen’in belediye başkanlığını yaptığı 1990’da yeniden kurulana dek (Bir küçük dip not: İstanbul Büyükşehir Belediye’nin kurmayları, 3 yıl üst üste şampiyon olma başarısını gösteren İETT’nin o dönemdeki oyuncularının isimlerinin yazılı olduğu formaları önemli maçlarda tribünlere asarak bazıları artık hayatta değil seyircilere eski dönemi hatırlatmaya çalışıyor. Aslında ne kadar onurlu bir davranış. Geçmişi çok kolay silenlere, ‘Vefa’nın bir semt olduğunu düşünenlere ne kadar çarpıcı, alkışlanacak güzel bir gösteri değil mi?). Evet, 19 yıllık hasret sonunda geçen perşembe F.Bahçe’ye karşı alınan 30’lık galibiyetle bitti. Tarihinde ilk kez şampiyon olan Turuncu Lacivertlilere kupasını ve madalyalarını GSGM Genel Müdürü Yunus Akgül ve Voleybol Federasyonu Başkanı Erol Ünal Karabıyık verdi. Bu başarının sevincine bir de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 5 oyuncusunun en başarılılar listesine girme mutluluğu eklendi. Hele karşılaşmanın en iyisi Volkan Güç’ün en değerli oyuncu seçilmesi güzel günü perçinlemiş oldu. R A L L İ Sebastien Loeb, JariMatti Latvala, Daniel Sordo, Mikko Hirvonen… Herhangi bir sıralama değil bu, Arjantin’de ilk günün etap ve genel klasman birincileri… Bunlara kendi olanaklarıyla fabrika sürücüleri arasına giren Petter Solberg’i de eklediğinizde, ortaya çıkan tablo içinde “Cordoba dağlarının taşlı ve tozlu yollarında birincilikler her etapta el mi değiştirecek?” sorusunun yanıtı arandı tüm gün boyunca... Carloz Paz’a gelindiğinde Citroen’den Daniel Sordo vardı ilk sırada… Gece yağan yağmurun ıslattığı dağlık bölgedeki 2. güne Loeb çok hızlı başladı, ÖE12 El Condor’da liderliği söke söke aldı, hem Sordo’yu, hem de Hirvonen’i geride bırakarak... ÖE15 Mina Clavero’da finişe 3 km. ka D Ü N Y A S I / Ş E V K İ G Ö K E R M A N Cordoba’dan Bahreyn’e la Hirvonen’in otosu hararet yapınca rallinin kaderi belli oldu. Sorununu çözemeyen Mikko yarışı terk etti ve meydan Loeb’e kaldı… Önceki yarışlarda yaşadıklarından ders çıkarmış görünen Latvala 3.lüğe yükseldi, ancak 3.lük Mikko’ya olduğu gibi kimseye yaramadı… Latvala son gün ÖE19 Villa Giardino’da, Petter Solberg ÖE20 Valle Hermoso’da yakıt arızasından yerlerini kaybedince kardeş Henning Solberg ralliyi 3. bitirdi… Loeb ve Sordo pazar gezintisinden elele döndüler Cordoba’ya… Basra körfezinde Arabistan yarımadası kıyılarında küçücük bir ada, her taraf göz alabildiğince kum, doğanın nimetlerini esirgediği bir bölge, bir de kum fırtınası varsa işte o zaman kaçacak delik ara, kaçarken ayağın kayıp düşmezsen… Çöl ortasındaki yapaylık petrodolarlar ile kendini gösteriyor, parasal gücün gölgesi aydınlıkları karartıyor… Bahreyn Sakhir Pistinin 50’li dereceleri bulan asfalt sıcaklığında, üzerinde sucuklu yumurta pişirip izleyicilere dağıtmak yapılabilir en akla gelen işlerden biri… Sıralama turlarındaki çekişmede Toyota’lar öne çıktı, Jarno Trulli ve Timo Glock ilk 2 sırayı aldılar. Olaysız yarış sırasında 13.turda liderliği alan Brawn GP’den Jenson Button damalı bayrağı geçerken İspanya düşüyle daha bir hırsla tutuyordu direksiyonu… Umut güneşi bir adım daha yükselmişti ufukta… 12