Katalog

C SPOR ALTERNATIF 28 NISAN 2009 SALI İnsanlar yaşarken de anılmalı ALİ ABALI G eçen hafta başı Türkiye Futbol Adamları Derneği Genel Merkezi’nce Olimpiyat Komitesi toplantı salonunda anlamlı olduğu kadar duygu dolu bir tören düzenlendi. Eski Futbol Federasyonu Başkanı Yılmaz Tokatlı’nın başkanlığındaki bu dernek Türk futboluna hizmet eden, emek veren kişileri arayıp bulmuştu. Gerek idareci gerekse sporcu olarak belirlenen bu kişiler için yapılan tören geç saatlere dek sürdü ve nostaljik bir hava estirildi. Böylelikle eskilerle yeniler kucaklaşmış oldu. Bu ödül törenine katılanların bazıları sahneye sekerek ya da arkadaşlarının desteği çıktı. Ama hepsinin yüzünde hatırlanmanın sevinç ve gururu vardı. Kimler mi vardı? Ödül alanların tamamını yazabilseydik biz de mutlu olurduk. Gözümüze çarpanlar sırasıyla şöyle: En başta spordan sorumlu Devlet Bakanı Murat Başesgioğlu vardı. Başesgioğlu bürokrat ve yönetici sınıfından seçilmiş ama geçmişine baktığımızda spordan sorumlu olmasının tesadüf olmadığı anlaşılıyor. Kastamonu milletvekili olan Başesgioğlu lise yıllarında futbol oynamış, kaptanlık yapmış ve daha sonra da kulüpler kurmuş. TBMM Futbol Takımı’nın değişmez forvet elemanı olmuş. İkinci sırada bir başka bakanımız var: Ali Şevki Erek. 5 dönem Tokat milletvekili olarak 4. Demirel hükümetinde Gençlik ve Spor Bakanı olarak spora hizmet yarışına katılmış. Devlet ve ulaştırma bakanlıklarını üstlendiği zaman yine spor ve sporcuların yanında olmuş bir kişi. Erek o kadar sporla haşır neşir ki aktif siyasete veda etmesine karşın bugün nerede bir spor hareketi var, daima onu orada hazır bulabilirsiniz. Bu bölümde ödül alan diğer yöneticiler Prof. Dr. Turgay Atasü, Prof. Dr. Mesut Parlak, eski Gençlik ve Spor İstanbul Bölge Müdürü Vedat Bayram, eski İzmir Bölge Müdürü Bahri Vreskala ve eski Ankara Bölge Müdürü Ali Tozkonmaz oldu. Ödül alan spor kulüplerinin yöneticileri ise Abdullah Kiğılı, Mehmet Cansun, Ergun Gürsoy, Fahrettin Curoğlu, Yılmaz Ekergil ve İsmail Uyanık’tı. Futbolcular ise sanki sahalara inmiş gibi güçlü adımlarla sahneye çıktı ve büyük alkış topladı. Bunlar sırayla bir zamanlar rakiplerine aman vermeyen Vefa’nın tutulmaz forveti Galip Haktanır, yine geçilmez bek olarak nitelenen G.Saraylı Candemir Berkman, F.Bahçe’nin dev kalecisi Şükrü Ersoy, G.Saraylı Suat Mamat, F.Bahçe’nin demir beki Ahmet Erol, G.Saraylı İsmail Kurt, Eyüp Odabaşı, Kâmuran Yavuz ve Mehmet Aktan’dı. Spor yazarlığı ve yorumculukta benimle beraber Metin Çakmak, Metin Gören, Tankut Antikacıoğlu, Hüseyin Sakarya, Şansal Büyüka, Faik Çetiner ve Tansu Polatkan, ödüle layık görülmüştü. Halen TRT’de beğenilen ve ilgiyle izlenen spor programından Tansu Polatkan’la Metin Gören, bu tören sırasında alkışlandı. Ali Abalı’ya ödülünü Erdoğan Arıpınar verdi. Bedensel Engelliler Federasyonu’ndan ‘yeni sayfa gülen sayfa’ SEVİL ARINAN ünyanın her yerinde olduğu gibi Türkiye’de de engelliler için sporun yararları sürekli anlatılır; sporun, beden ve ruh sağlığına kazandırdıkları... Bu yalın gerçeğe karşın Türkiye’deki bedensel, işitme, görme ve zihinsel engellilerin sayısı son nüfus sayımına göre 8.5 milyonu bulurken, spor yapan faal engellilerin sayısı ise sadece 6 bin 671. Spor yapan engellilerin sayısını arttırılmasını hedefleyen Bedensel Engelliler Spor Federasyonu, ‘Yeni sayfa, gülen sayfa’ sloganıyla harekete geçti. Başkan Mustafa Veysel Gülpınar, “Asıl güçlü olan engelliler. Engellilerin gösterdiği azmi biz gerçek yaşamımızda gösteremiyoruz. Acımak yerine onları örnek almalıyız” dedi. Mustafa Veysel Gülpınar’la yeni dönemi konuştuk... Sporun engellilere olan yararları saymakla bitmez. Ama Türkiye’deki lisanlı sporcu sayısı çok yetersiz. Yeni dönemin federasyon başkanı olarak sizin yorumunuz nedir? M.Veysel Gülpınar: Federasyon olarak en önemli hedeflerimizden biri, spor yapan engelli sayısını arttırabilmek. Biliyoruz ki spor en iyi rehabilitasyon aracı. Örneklemek gerekirse geçen yıllarda İzmir’de bir spor kulübümüzü ziyaret etmiştik. Kulübün tekerlekli basketbol takımında oynayan bir bayan sporcularıyla tanıştım. Bu sporcumuz engelli olduğu için 18 yıl hiç evden çıkmamış. Ardından tekerlekli basketbolla tanışmış ve yaşamı tamamen değişmiş. Bundan daha büyük eğitim ve rehabilitasyon olabilir mi? Sporcumuz bir yandan sporla yaşamına yön verirken diğer yandan da aynı yolla tedavi oluyor. Engellilere hep acınır... M.V.G: Evet öyle. İnsanlar bizim camiamıza girerken D öncelikle engellilere acır. Sonrasında onlarla belli bir zaman geçirdikten sonra engellilerin örnek alınabileceğini görür. Çünkü asıl güçlü olan onlar. Onların gösterdiği azmi biz gerçek yaşamımızda gösteremiyoruz. Sporculuğun özünde azim ve disiplin varsa eğer Türkiye’nin gerçek sporcuları engelli sporculardır. Acımak yerine onları örnek almalıyız. 2008 Paralimpik (Engelli) Oyunları’na 16 sporcuyla katıldık. Yeni dönemde 2012 Londra Paralimpik Oyunları için belirlenen hedef nedir? M.V.G: 16 engelli sporcumuzla katıldığımız 2008 Paralimpik Oyunları’nda 1 altın, 1 bronz, 2 de 4.’lük elde ettik. Şu an hedefimiz öncelikle madalya sayısını arttırmak, sonra da katılan sporcu sayısını 25’e çıkartmak. Okçu Gizem Girişmen ve atıcı Korhan Yamaç gibi Paralimpik Oyunları şampiyonlarının sayısını arttırmak... Türkiye’nin spor tarihine baktığım zaman takım sporlarında Olimpiyat Oyunları’na katılamadığımızı görüyorum. İşte biz de bir ilke imza atıp tekerlekli basketbolda Paralimpik Oyunları’na gitmek istiyoruz. Ayrıca ampute futbolu da Paralimpik Oyunları branşları arasına girmeli. Önceki federasyon yönetimi branşlaşmayı büyük oranda gerçekleştirmişti. Göreve gelmenizle birlikte siz neler yapacaksınız? Projeleriniz nelerdir? M.V.G: Birçok proje üreterek göreve geldik. Öncelikle eylülde Futbol Federasyonu’yla (TFF) işbirliği yapıp Ampute Futbol Ligi’ni başlatacağız. Ampute Ligi’nin organizasyonuyla finansal boyutunu da TFF’yle ortaklaşa yürüteceğiz. Asıl önem verdiğimiz şey federasyonumuzun maddi anlamda iyileştirilmesi. Ampute Futbol Ligi’yle Tekerlekli Basketbol Ligi’nin isim hakkını da satmak istiyoruz. Bu işlemin ardından federasyon olarak rahatlayacağımızı düşünüyorum. 13