27 Haziran 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

A D I M A D I M CAN İŞBAKAN E U R OL E AG UE Hak edilen süre erşembe gününden beri F.Bahçe Ülker’i tartışıp duruyoruz. Euroleague’de kalan tek temsilcimiz olan Sarı Lacivertliler, son şampiyon CSKA Moskova’ya yenilirken en çok eleştirilen konu; ‘gösterilmeyen direnç’ oldu. Ya da bunu şu şekilde açalım... CSKA Moskova’nın ne kadar güçlü olduğunu, her oyuncusunun büyük bir tehdit oluşturduğunu anlatmaya gerek yok. Euroleague’de son 3 yılda 2 kez zirveye çıkmaları her şeyi gösteriyor. Maça başlarken Tanjevic’in savunma ağırlıklı bir 5’le sahaya çıktığını biliyoruz. Ancak Rasim çok yetenekli bir oyuncu olsa da kendisinden uzunları ve atletikleri savunamıyor. Morris ve Khryapa’nın değişerek yaptıkları savunma ve hücum F.Bahçe Ülker’in daha maçın başında Siskauskas’ı boş bırakmasına ve 212 geri düşmesine neden oldu. Buradan CSKA gibi bir takıma karşı maçı toparlamak çok P zor. Son 3 yılda bunu başaran tek takım Panathinaikos’tu. Tanjevic kendi doğruları çerçevesinde yürüyen ve bunu asla değiştirmeyecek bir koç. Bu nedenle kalan maçlarda da tablonun değişmeyeceğini tahmin ediyoruz. Yine Rasim’le başlayacak bir ilk 5 ve rotasyon... Ancak bu oyuncu değişimleri yapılırken ritmin bozulması TOP 16’da kendi ayakkabımızın bağını çözmek gibi oluyor. Şimdi iki çok kritik deplasman var. İddianın korunması için önce Siena, sonra da Cibona Zagreb’le yapılacak dış saha maçlarından birinden galibiyet çıkarmak gerekiyor. Siena, Zagreb’e yenildiği için F.Bahçe Ülker’e karşı çok hırslı oynayacak. Ve karşımızda yine CSKA’nın uyguladığı sert savunmayı göreceğiz. Yeter ki kendimizle mücadele etmeyelim, kazanmak için sistemden gerekirse taviz verelim. Bırakalım her oyuncu hak ettiği süreyi alsın... Genç bir İspanyol: Sergio Llull vrupa basketbolunda her ülke kendi yetiştirdiği oyuncuya müthiş destek veriyor. Bunu belki de bizim ülkemiz hariç her yerde görebiliyoruz. Euroleague’de haftanın beklenen maçında Real Madrid, evinde Regal Barcelona’yı 8583 yenerken yine aynı olguyla karşı karşıyaydık. O kadar yıldızların arasından 22 yaşındaki genç İspanyol Sergio Llull, derbinin yükünü omuzlarına aldı ve takımına ‘anlamlı’ bir galibiyet kazandırdı. Lopez’in sakatlanmasıyla kadrodaki tek oyun kurucu olan Llull önce arkadaşlarına A direnç kattı, ardından çift hanelere çıkan farkı eritip Real Madrid’in öne geçmesini sağladı ve sonuçta da Real teknik faulleri değerlendirip Barça’yı 8583 yenme başarısını gösterdi. 18 sayı, 3 ribaunt, 3 asistle oynayan Llull; bir Ender Arslan’dan, bir Serhat Çetin’den, bir Mehmet Yağmur’dan çok mu yetenekli? Hayır ama Llull’a tüm İspanya ve Real Madrid Koçu Plaza’nın büyük güveni var. Bizim takımlarımız yabancı oyun kuruculara bel bağlayarak ‘başarısız’ olurken bakın işte Real Madrid neler yapıyor... BAYAN BASKETBOL SERDAR GÜREL 10 e yazık ki basketbol yayınlarından biri daha ekonomik sıkıntılara daha fazla dayanamayarak sahneden çekildi. Tıpkı “Basket Dergisi”, “Fast Break”, “Fanatik Basket”, “Pivot” ve “6. Adam” dergileri gibi “Over Time” dergisi de artık sadece hatıralarımızda yer alacak. Basketbola ait yayınların sayısının bu sporumuzun bulunduğu noktayla tamamen ters orantılı olması bir hayli üzüntü verici. Eğer basketbolumuz için gerçek bir gelişmeden bahsetmek istiyorsak o gelişimin birçok süreli yayınla, TV ve radyo programıyla desteklenmesi gerekmekte. Oysa içinde bulunduğumuz durum bu gelişmişlikten çok uzak bir noktada. “Over Time”ın kapanmasıyla bildiğim kadarıyla ya N Bir Veda Daha yın hayatını sürdüren bir aylık basketbol dergisi kalmış durumda. O derginin de içeriği yoğun olarak NBA ağırlıklı ve bayan basketboluna rastlamak pek mümkün olmuyor. Kanalların hiçbirinde bayan basketboluna ait bir program bulunmuyor; değil bayan basketboluna özel programlar yapmak, yayındaki basketbol programlarının büyük bir bölümünde bayan basketbolu konuşulmuyor dahi. İşte böyle bir ortamda “Over Time” dergisinin kapanması basketbolumuz adına çok büyük bir kayıp oldu, tıpkı diğer dergilerin kapanmaları gibi. Bir yılı aşkın bir süredir bayan basketboluna dair yazılar yazdığım, söyleşiler yaptığım “Over Time” dergisini birer “Don Kişot” edasıyla ayakta tutmaya çalışan Sayın Doğan Hakyemez ve Sayın Ayhan Güner’e bayan basketboluna gösterdikleri önemden ötürü binlerce kez teşekkür ederim. Sanal ortamda da olsa ‘Basket Dergisi’ efsanesini ‘www.basketdergisi.com’ adresinden sürdürüyor olmamız, dergilerin birbiri ardına kapandığı şu günlerde basketbol adına ne kadar doğru bir şey yaptığımızı gösteriyor. Umarım basketbolumuzun geldiği noktaya yakışan sayıda dergiyi, TV programını ve internet sitesini çok yakında yayında görürüz. Eposta: [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle