Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
A D I M A D I M CAN İŞBAKAN EU R O L E AG U E ezon başıydı... Koç Bogdan Tanjevic, ulusal takımdaki mesaisini tamamlayıp Fenerbahçe Ülker’le yeni sezon hazırlıklarına başlamıştı. İlk adım Slovenya’da atılmıştı. Ünlü hakem Iztok Rems adına düzenlenen turnuvada, Olimpija, Sarı Lacivertlileri 7457 gibi farklı bir skorla yenmişti.. Ancak köprünün altından çok sular aktı. Sloven ekibi koçuyla yollarını ayırdıktan sonra geçen hafta da en önemli oyuncusu Vlado Ilievski’yi TAU Ceramica’ya kiraladı. Artık eski güçlerinde değiller. Adriatik Ligi’nde de istikrarsızlar. Sarı Lacivertliler ise yitirilen Galatasaray Cafe Crown derbisinden geliyor ve biraz moralsiz. Ancak rakibini Tivoli Arena’da devirecek güçte. Slovenya’dan alıncak bir galibiyet Fenerbahçe Ülker’in Top 16 vizesiyle dönüş uçağına binmesini sağlayacak. Peki Union Olimpija gibi ekol bir takım kolay lokma mı? Asla değil... Prestij için de olsa kazanmak için sahaya çıkacaklar. Ve yenilirlerse Euroleague’de bir daha mücadele etmeleri bile zora girebilir. Onların gözü son sırayı Alba Berlin’e devretmekte... Bu yüzden temsilcimizin ciddiyeti ve isteği sonucu etkileyecektir. Olimpija kolay lokma mı? S Sıra CSKA Moskova’da ormal şartlarda Efes Pilsen’in çok rahat yenebileceği Panionios on Telecoms deplasmanı sıkıntılı ve gergin başlamıştı. Zaten bu gerilim değil miydi Lacivert Beyazlıların Euroleague’de zorlanmasına yol açan... Ama hiç beklendiği gibi olmadı ve Efes Pilsen, Atina ekibini 14 sayı farkla 7864 yenerken Partizan’ın da içinde bulunduğu üçlü averajdan avantajlı çıktı. Bu, Lacivert Beyazlıların rahatlamasına N ve nefes almasına yol açtı. Şimdi sıra CSKA Moskova’da... Son şampiyon, evinde Madrid’e yenilince liderlik için yeniden hesap yapmak zorunda kaldı ve onlar da İstanbul’a iddialı geliyor. Önemli değil... Efes Pilsen sever böyle zor mücadeleleri. Yarın Abdi İpekçi tıklım tıklım dolacak ve Lacivert Beyazlılar zaferlerine bir yenisini daha ekleyecektir. Yeter ki Beko Basketbol Ligi’ndeki performanslarını devam ettirsinler. BAYAN BASKETBOL SERDAR GÜREL 10 azır TBBL maçlarına ara verilmişken ısrarla üzerinde durduğumuz ‘sosyal basketbol’ konusunu biraz daha ele almakta yarar olduğunu düşünüyorum. Birçok yazımda basketbolcularımıza işin sosyal tarafıyla ilgili çağrılarda bulunurken ‘acaba ben kendi adıma neler yapıyorum’ diye sorararak doku ve organlarımı bağışlama kararı aldım. Bu bağışı gerçekleştirmek üzere gittiğim Hikmet Büyükkuşoğlu Sağlık Ocağı personelinin anlattıkları organ bağışı konusunda ülke olarak ne kadar geride olduğumuzu, bu konuyla ilgili birçok şeyi ne kadar yanlış bildiğimizi acı bir şekilde ortaya koydu. Basın yayın organlarından takip ettiğimiz gibi bir organ bağışı birçok kişiye umut ışığı ola H Sosyal Basketbol (2) biliyor ve onları hayata döndürüyor. Durum böyleyken bir sporcumuzun doku ve organ bağışı kampanyasına katılması birçok kişiye örnek oluşturacaktır. Bunun ilan edilmesi asla bir reklam değil, aksine toplumun dikkatini bu konuya çekmek için yapılacak çok onurlu bir davranıştır. Futbol takımlarının zaman zaman sahaya pankartlarla çıktığını biliyoruz. Bazen erkek basketbol takımlarının da sahaya bu şekilde çıktıklarına şahit olduk. Acaba bayan basketbol takımlarımızın da TBF’nin desteği ve öncülüğünde karşılaşmalara sosyal mesajlar içeren pankartlarla çıkması yerinde olmaz mı? Örneğin F.Bahçe Bayan Basketbol Takımı Menajeri Didem Akın, G.Saray Bayan Basketbol Bölümü Direktörü Mihriban Oğuz ve Beşiktaş Cola Turka Bayan Takımı İdari Menajeri Murat Kurdoğlu bir araya gelseler ve yönetimlerini ikna ederek kadınlara uygulanan şiddet için, engelli ve kimsesiz çocuklarımız için, Lösev, Akut, TSK rehabilitasyon merkezleri ve organ bağışı için oluşturulan kampanyaların bazılarına ortaklaşa olarak katılsalar hem ‘ezeli rakip ebedi dost’ kavramının içini doldurmuş hem de diğer kulüplerimize ve toplumun geneline çok önemli mesajlar vermiş olmazlar mı? ‘Büyük’ olmak sanırım biraz da bu demek.