23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C SPOR MOTOR SPOR 24 HAZIRAN 2008 SALI BİR KUPA ÖYKÜSÜ ? Ford Rally Team’in başarılı pilotları Burcu Çetinkaya ve Çiçek Güney, Dünya Ralli Şampiyonası’nın Türkiye ayağında Trophy Cup’ta zirvenin sahibi oldu. Biz de bu muhteşem ikilinin yarış öncesinde ve anında neler hissettiklerini yazmalarını istedik. Çiçek Güney. Burcu Çetinkaya. ünya Ralli Şampiyonası’nın Türkiye ayağının tadı hâlâ damaklarda... Sezonun en keyifli yarışlarından biri yaşandı. Türkiye adına da geçer not alan birçok konu vardı. Hiçbir tanıtım yapılmaması ve Avrupa Futbol Şampiyonası’nın en hararetli günlerinin tüm spor gündeminin zirvesinde olmasına karşın motor sporları seyircisi uzun bir aradan sonra yarışa sahip çıktı ve Kemer’e akın etti. Yarışın Türk pilotlar açısından en başarılı ekibi kuşkusuz Burcu Çetinkaya Çiçek Güney ikilisiydi. Ford Rally Team’in başarılı isimleri Ford Fiesta’yla Thorpy Cup’ta şampiyonluğa ulaşan ilk bayan takımı olmayı başardı. Biz de bu hafta onlardan WRC’de yaşadıklarını kendi kalemlerinden aktarmalarını istedik. İşte Burcu ve Çiçek’in WRC’de yaşadıkları... “Biz; Burcu Çetinkaya ve Çiçek Güney ekibi olarak bu yıl Dünya Ralli Şampiyonası bünyesinde düzenlenen ve bu şampiyonanın 6 ayağından oluşan Fiesta Sporting Trophy International’ı takip ediyoruz. Ancak bunu tek başımıza değil, Ford Castrol Team Türkiye olarak Serdar Bostancı liderliğinde, tamamen Türk mekanikerler, yöneticiler ve yarışmacılardan oluşan bir takım olarak yapıyoruz.’’ “WRC’nin Antalya’da düzenleniyor olması hepimizin çok daha fazla heyecanlanmasına neden oldu… Serdar ağabeyimiz (Serdar Bostancı) her şey mükemmel olsun diye koşuştururken, bizler kendi evimizde en iyi dereceleri nasıl alırız diye düşünmeye başladık. Antalya’nın 36 derecelere kadar çıkan sıcak hava koşullarına bir de dünyanın en kırıcı parkurlarından birine sahip olması eklenince bizleri zor anlar bekliyordu. ’’ Burcu Çetinkaya: Çiçek’in karnı doymayınca çok huzursuz bir insan haline dönüştüğünü hatırladım. Ve ilk işimiz süpermarkete gidip copilotumun karnını yeterince doyuracak yemeği almak oldu. İki günde toplamda bin kilometrenin üzerinde yol yapacağımız için antrenmana D erzaklarımızla hazırdık. Ama ilk gün sonunda zeminin inanılmaz bozuk olması ve antrenman aracımızın içinde adeta deprem oluyormuş gibi geçirdiğimiz kilometrelerce yol sonunda yemekleri çok hızlı yaktık sanırım. Öyle ki en son köylerden birinde gözleme aranıyorduk… Çiçek Güney: Her yarış öncesi antrenman günlerinde olduğu gibi bu kez de çok huysuzdum. ‘İnsanlar neden copilot olur’dan tutun da ‘bu otomobil neden bu kadar sallanıyor’a dek her türlü şikâyetimi ilettikten sonra Burcu’nun ‘Hadi dayan, az kaldı’ cümlesini artık duyamaz oldum!.. B.Ç: Antrenmanı küçük badirelerle atlattıktan sonra yarış yaklaştıkça ikimizin içindeki canavar da yavaş yavaş uyanmaya başlamıştı. Bazen antrenmandaki nazlı Çiçek’ten sonra yarıştaki Çiçek’i görünce, ‘Bu ikisi acaba aynı insan mı yoksa Superman gibi bizimki de kabuk mu değiştiriyor’ diye kendimi sorguladığım oluyor. Yarış oldukça hızlı başladı. İlk iki etapta tam açılamasak da rakiplerimize çok daha yakındık. 3. etapta ise bu farkı kilometrede 1 saniyenin de altına indirmenin mutluluğunu yaşadık. Ç.G: Yarış günü gelince akan sular durur benim için. O noktada önemli olan iyisini başarmaktır. Ve bunu başarabilmek için de elimden gelen her şeyi yaparım. Burcu’yu gerektiği zaman hızlandırır gerektiği zaman da daha kontrollü gitmesini sağlarım. Boğazına yapışıp daha yavaş gitmesini ve eğer gereksiz hırsa kapılıp bir kaza yaparsa ve bizi liderliğimizden ederse onu öldüreceğimi söylerim!.. B.Ç: Tabii ki burada ona teşekkür etmem gerekiyor. Ama bu hiç hata yapmadığımız anlamına da gelmiyor. Hırsları kontrol etmek konusunda Çiçek benden daha başarılı ama sayesinde ben de bayağı yol katettim. Antalya’daki WRC Türkiye Rallisi maceramızın sonları yaklaşmıştı. Cumartesi günü son seyirci etabı kısa ama bu açıdan çok zor bir etaptı. Yaklaşık 2 dakikayla FSTI’da ilk sırada lider olan Emre Yurdakul Can Erkal ikilisi ve ikinci sırada olan biz, birlikte start alıp seyircilerin gözü önünde kim geçiyor yarışı yapacaktık. Ben aklıma koymuştum ve çok gaza gelmiştim!.. Ama Çiçek’te frenler bayağı iyi çalışıyordu. ‘Burcu sakın gaza gelme, 2 km.’lik bir etap için yarışın sonuna az kaldı. Böyle biterse FSTI’da lider konuma yükseliyoruz’, ‘Starta 10 saniye var Çiçek’ diyordum. Çiçek ise hâlâ ‘Tamam ama sakın gaza gelme’ lafları arasında start alındı. Emre’ler bizi 2.7 saniyeyle geçti. Serdar ağabeye yarış bittikten sonra ‘Keşke bassaydık’ filan derken ağzımın payını aldım. Serdar ağabey, ‘Çiçek var da sende olmayanları tamamlıyor’ deyince en doğrusunu yaptığımıza ikna oldum. Ç.G: Sonuç olarak bir de şans faktörünün eklenmesiyle son etapta Emre’ler finişe 5 kilometre kala lastik patlattı ve biz onların da önünde yarışı tamamladık. Böylece WRC Rally of Turkey’de tüm Türkler arasında 2.; FSTI’da, N3’te ve bayanlarda 1. olduk. FSTI tarihinde ilk kez bir bayan ekip bir FSTI yarışını birinci tamamlamış oldu. Bana göre ralli uzun soluklu bir yarış; doğru teknik, doğru mekanik ve doğru stratejinin birleşmesi... 2 saniyelik hırslardan arındığınızda çok daha büyük başarılar sizin olabiliyor!.. Biz de sanırım bunu başardık!.. R A L L İ eydağları’nın ormanları motor sesleriyle çınladı 3 gün boyunca… WRC Türkiye Rallisi’nin parkuru, programdaki 15 yarış içinde rahatlıkla ilk 5’e girer, her türlü yol koşullarına sahip, inişi de var, çıkışı da, hızlı yerleri de… Bakmayın siz yoldaki taşlardan şikâyet edenlere, toprak ralli bu, her yerin asfalt kalitesinde olması hiçbir zaman akla getirilmemeli. Bu konuda yakınanlar sanırım ‘kırıcı toprak yol’ görmemişler yaşamlarında… Türk sürücüleri içinde, bizim şampiyonada üst sıralarda yer alan iddialı isimler yoktu. Nedeni ‘puanların aslanın ağzın D Ü N Y A S I / Ş E V K İ G ÖK E R M AN töreninde Metin’i izledim, yorgun ama gururluydu… Bir de yazmadan geçemeyeceğim bir olay yaşadım... Yarışın bittiğinin ertesi günü sabah havaalanına gideceğiz; bizi götürecek aracı bekliyoruz. Kaldığımız otelin yanında ‘her şey satan bir dükkân’ var; her şeyin içine gazete, dergi v.s. de giriyor. Girdim içeri “Cumhuriyet istiyorum” dedim. “Yok” dediler… Sordum “Bitti mi bu saatte?”, yanıt “Cumhuriyet satmıyoruz”… Kemer gibi turistik bir beldenin göbeği; yat limanına 100 m. uzaklık, ama gelin görün ki böyle bir yerde “Cumhuriyet” satılmıyor… B Kemer’den Kalanlar dan öte, midesinde olmasıydı’. Kolay değildi Loeb, Hirvonen, Latvala, Sordo, Solberg kardeşler, Atkinson, Wilson ve diğerleri gibi WRC kullananlar arasında ilk onbeşe girip puan almak. Bunlara ‘Seri üretim şampiyonası’ sürücüleri de eklenince zorluk bir basamak daha üstte… Eğri oturup doğru konuşalım; Arkas Türkiye Şampiyonası yarışları kolay yarışlar, en çok 140150 km. özel etabı var, WRC Türkiye Rallisi’nde ise 350 km. civarında... Bir başka gözlükle 2,5 yarış demek bir Dünya Şampiyonası yarışı... Serdar Bostancı’nın Fiesta ST’lerini kullanan ve kendi aralarında yarışan gençler dışında gözümüze çarpan olmadı. TOSFED’in Metin Çeker başkanlığındaki ekibi alınlarının akıyla çıktılar bu sınavdan… İşlerini en iyi yapma çabası ve tüm zorlukları aşma azmini gördüm yanlarında bulunduğum süre içinde. Alıştılar artık bu tür zor işleri başarmaya… Kupa 13
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle