Katalog

C SPOR VOLEYBOL 24 HAZIRAN 2008 SALI Filede ulusal smaç A L E V A N A K Ö K ki hafta önce Ulusal Bayan Voleybol Takımımızın Avrupa Şampiyonası Grup Elemeleri 2. Etap maçları öncesi ‘Kolay mı? Zor mu ?’ başlıklı bir yazı yazmış ve şansımızı iki bakış açısından değerlendirmiştim. Neden kolay bölümünde; “Son yıllarda Avrupa voleybolunda ismi geçmeyen bu 3 ülkenin bizim gibi tecrübelenmiş ve üst düzeyde müsabakalar oynamaya alışmış bir Türkiye karşında fazla bir şansları yok gibi duruyor” demiştim. Zor bölümü için görüşlerim de şöyleydi: “Grup maçlarının deplasmanda yapılması, tecrübeli sporcularımız Bahar, Aysun, Natalia ve Neslihan’ın yanı sıra 2 önemli orta oyuncumuz Eda ve Gökçen’in sakatlıkları nedeniyle oynayamamaları, onların görevini yapacak Duygu ve Bahar ile ilk 6’ya destek verecek Neriman Deniz ikilisinin sezon içinde çok az forma şansı bulabilmeleri, iki ev sahibinden İsrail’in ve Yunanistan’ın bazı oyuncuları devşirerek (vatandaş yaparak) sahaya sürecek olması sıkıntılarımızın başında geliyor.” GRAND PRİX Sonunda Filenin Sultanları grup elemelerini zorluk derecesi Şimdi ekibimiz tarihinde ilk yüksek maçlar oynamanın kez katılma şansını yakaladığı getirdiği tecrübeyle birinci sırada 4 hafta sonuna yayılan Grand tamamlayarak 2009’da Polonya’da A Ulusal Erkek Takımı Prix Finalleri’nde mücadele yapılacak Avrupa Şampiyonası Belarus’taki turnuvanın ediyor. Rakipler dünyanın en iyi Finalleri’ne gitme hakkını elde etti. ardından hafta sonu takımları. Japonya’nın Kobe Tüm spor kamuoyu Ulusal Futbol Ankara’da rakipleriyle kentindeki 1. etabın ilk gününde karşılaşacak. Takımımızın Avrupa Şampiyonası’ndaki Amerika’yı 31 yendik. İkinci gün maçlarına kilitlendiği için bayanlarımızın bu Japonya’ya 32 kaybettik. Son gün ise başarısı gözlerden biraz uzak kaldı. Onun için bu Kazakistan’ı 30’la geçtik. Böylece ilk etabı lider zorlu yarışa değinmek gerekiyor. Önce İsrail’e bitirdik. İkinci bölüm karşılaşmalarımız 27 29 uzanalım; ilk maçta Yunanistan’a 31 yenildik. 2. gün Haziran’da Vietnam’da, 3. etap ise 4 6 Temmuz’da biz Karadağ engelini aşarken İsrail de Yunanistan’ı 3Çin Taipei’de oynanacak. 12 takımlı bu büyük 0’la geçti. Son gün ekibimiz İsrail’i yenince 3 takımda organizasyonda ilk 5 sıra içinde yer bulabilirsek, 9 5 puana ulaştı ve set averajıyla bu etabı İsrail’in 13 Temmuz’da Japonya’daki finallerde katılacağız. ardından 2. sırada bitirdik. Hemen arkasından Yunanistan’a gittik. Alçak tavanlı, standartlara AVRUPA LİGİ uymayan küçüklükte ve tek taraflı 6 sıra tribünlü Bu arada bayanlar Uzakdoğu’da mücadele ederken salonda, birinci gün ilk altısının 4’ü devşirme olan erkekler de Avrupa Ligi’nde sınav veriyorlar. Ayİsrail karşısında fırtına gibi eserek maçtan 30 galip Yıldızlılar, hafta sonu Belarus’un Mogilev kentinde 1. ayrıldık. 6 servis kaçırıp, 4 direk sayı kazanan etap maçlarını oynadı. Ev sahibine 32 kaybettik, takımımız, servise karşı manşetlerde 4 hata yaptı. AyAlmanya ve Avusturya’yı da 31 yendik. Bu hafta Yıldızlılar, 105 hücumdan 48 sayı üretebildi, sonu Ankara’da, daha sonra da sırasıyla Almanya ve karşılaşmayı 7 blok sayısıyla tamamladı. En skorer Avusturya’da rakiplerimizle tekrar kozlarımızı oyuncumuz Bahar olurken (15 sayı), onu Seda (14 paylaşacağız. Aslında grup karşılaşmalarının sayı) ve Gözde (13 sayı) izledi. 2. karşılaşmamızda, ilk yenilenen ekibimizin bazı oyuncularına tecrübe gün ev sahibi Yunanistan’dan set almayı başaran Türk kazandırmaktan öteye bir anlamı yok. Çünkü finaller antrenörü Nejat Sancak’ın çalıştırdığı Karadağ’ı 319 20 Temmuz’da Bursa’da oynanacak ve biz ev 0’la geçtik. 11 servis kaçırıp, 12 direk sayı alan Filenin sahibi olarak direk katılacağız. Sultanları, servise karşı 3 direk hata yaptı. 69 ataktan GÖRÜŞ İ 35 sayı kazandık, bloktan 11 sayı aldık. En skorer oyuncumuz Gözde (13 sayı) oldu. Bu arada ancak 2 devşirme oyuncusunu sahaya sürebilen Yunanistan da İsrail’i yenince final yolunda ev sahibiyle baş başa kaldık. Ve pazar günü, nefesleri kesen bir mücadeleden sonra maçı 31 kazanarak bu zorlu yarıştan hedefi yakalayarak çıktık. 10 servis kaçırdık, 9 direk sayı aldık. Servise karşı 10 sayı verdik. 116 hücumdan 59 sayı ürettik. Bloktan 15 sayı aldık. En skorer oyuncumuz 21 sayıyla Esra oldu. (Bu arada mutlaka düşülmesi gereken bir not: Rakibin 79 servisinden 40’ını Esra’ya atarak onu oyundan düşürmeye çalışmasına karşın kaptanımızın en çok sayı alan oyuncumuz olması galibiyetimizde ne kadar önemli bir rol oynadığını gösteriyor). Tabii ki eksik kadromuza, yeni ve tecrübesiz oyuncularımıza karşın elde edilen bu sonuç başarı olarak nitelendirilmelidir. Ancak maçlar sırasında yaşanan bazı sorunlar ve oyuncularımızın inişli çıkışlı grafikleri de göz ardı edilmemelidir. Voleybolun Değeri DÜNYA BALTACIOĞLU eçenlerde bir basın mensubu arkadaşımız yazmıştı, “Voleybol bunu hak etti mi?” diye... Evet, gerçekten voleybolumuz bu duyarsızlığı hak ediyor mu? Yazının ana fikri, ülkemizde sadece futbola ilgi gösteren basının voleybola ne kadar ilgisiz kaldığı. Şimdi gerçekten de voleybolumuzun geçmişinden bugüne doğru şöyle bir bakarsak göreceğiz ki voleybol takımlarımızda istikrarlı bir gelişme var. 70’li yılların ortalarından başlayarak hem bayan hem de erkeklerde spor kulüplerimizin hiç küçümsenmeyecek kadar çok sayıda Avrupa kupalarına katılımı ve yine çok sayıda 4’lü final oynamışlığı var. Bu finallerin en az 3’ünde bayanlarımızın Avrupa şampiyonluğu unvanları bulunuyor. Erkeklerde ise yine benim hatırladığım en az 4 Avrupa ikinciliği var. Gelelim bugünlere... Bayanlarımız artık Balkan şampiyonaları, Akdeniz Oyunları, bahar kupaları gibi ikinci sınıf turnuvaları bıraktı. Şimdi amaç olimpiyatlara katılmak, dünya şampiyonaları ve kupaları, Grand Prix müsabakaları oynamak. Yani işin özü dünyanın devleri arasında olmak. İşte bu yolda dev adımlarla yürüyen bayanlarımız önce Avrupa şampiyonalarında başarılı sonuçlar almış, Dünya Kupası’nda ilk 7’ye girmiş, olimpiyat elemelerini kıl payı kaçırmış ama Grand Prix (Dünya Bayanlar Ligi) finallerine katılma hakkını kazanmış, son olarak da Avrupa Şampiyonası finallerine katılma hakkını elde etmişlerdi. Bu başarılara gençlerimizin aldıkları dereceleri yazmıyorum (Karadeniz Oyunları’nda birinci olan yıldız kızlarımız, dünya 2.’si genç bayanlarımız vb.) Geçen hafta oldukça genç bir kadroyla katıldıkları 2009 Avrupa Şampiyonası Elemeleri’ni kazanarak finallere katılma hakkını elde eden (A) ulusal bayanlarımız şu sıralarda GP oynamakta... Gelelim erkeklere... Geçen yıl Avrupa 2. Ligi’nden 1. Ligi’ne terfi eden (A) erkek ulusallarımız 2005 ve 2007’de Universiade ismi verilen Üniversite Oyunları’nda dünya şampiyonu oldu. Geçen yıl İzmir’de finalleri yapılan Avrupa Ligi’nde 4.’lüğü elde eden erkek ulusallar bu yıl da Avrupa Ligi’nde mücadele edecek. Şu anda 2009’da ülkemizde oynanacak Avrupa Erkekler Şampiyonası finallerine hazırlanan aday kadro sadece Avrupa Ligi için değil, başka hazırlık maçları da yaparak yeni bir jenerasyonun oluşmasını sağlama aşamasında. Kulüplerimize gelince... Hem bayanlar hem de erkeklerde yapılan yabancı transferlerine bakacak olursak, dünyanın en gözde oyuncularını artık ülkemizin birçok takımında görebiliyoruz. Türkiye’deki yabancı antrenör sayısı hiç de küçümsenmeyecek bir sayıya ulaştı. Yabancı ülkelerin federsyonları artık bizim kulüp ve ulusal takımlarımızı ciddiye alıyor. Daha geçen hafta Dubai’deki FIVB Kongresi’nde federasyonumuzun asbaşkanı Mehmet Çakmak, erkeklerde World League’e (Dünya Erkekler Ligi) katılabilmek için resmi başvuruyu yaptı. Ayrıca 2014 Dünya Şampiyonası finallerine ev sahipliği yapmak istediğimizi de açıkladı. Şimdi yukarıda sizlere açıklamaya çalıştığım Türk voleybolunun dünü ve bugünüyle ilgili görüşlerimi aktardım. Yazımın sonuna geldiğim şu sırada çok güzel bir haber aldım. Sonraki maçlar ne olur bilemem ama bayanlarımız Japonya’daki GP Turnuvası’nda olimpiyat vizesi almış olan ABD’yi 31 yendi. Şimdi hemen yazımın başına dönüp soruyorum. Voleybol bunu mu hak ediyor? Daha iyi yerlere layık değil miyiz? Sevgiyle kalın... G A Ulusal Bayan Takımı Japonya’daki birinci etap Grand Prix finallerinde grubunu lider bitirdi. 12