Katalog

C F SPOR Direktörü): Kazanma arzumuzu yönetmeyi biliyoruz. Sahaya soğukkanlı çıkacağız. Kazanmak zorunda olmamızın futbolcular üzerinde baskı yaratmamasını umuyorum. Futbolcular ne için oynadığımızın bilincinde. Bu tip maçlar için kendi kendilerine motive oluyorlar. Deportivo yenilgisinin ardından yapmamız gereken yeniden canlanıp ayağa kalkmak. Tarihi bir maç için futbolcuları tekrardan kazanmaktan başka yapacak hiçbir şey yok. ? Luis Fabiano (Sevilla santrforu): Maçı kazanmanın anahtarı, sabırlı olmak ve sıramızı beklemeyi bilmek... Defansta çok ciddi olmalıyız. Gol atmak kadar gol yememek de önemli. ? Christian Paulsen (Sevilla orta saha oyuncusu): İlk maçta sahada çok açık bir oyun vardı. İstanbul’da çok iyi bir atmosferde oynadık ve 5 gollü güzel bir maç oldu. Kaybettiğimiz için tabii ki üzgünüz. Çünkü iyi fırsatlar yakaladık ve rakibimiz galibiyet golünü bitime 3 dakika kala buldu. FUTBOL MART SALI GÖRKEM ÇÖTELİOĞLU enerbahçe’nin Sevilla ile yapacağı Şampiyonlar Ligi 2. tur rövanş maçı için sayısız yorum yapılabilir. Ancak Sarı Lacivertliler için tek ve değişmez bir gerçek var, o da Ramon Sanchez Pizjuan Stadı’nda 100 yılı aşan tarihlerindeki en önemli maça çıkacakları... Teknik Direktör Zico yönetimindeki Sarı Lacivertli futbolcular canlarını dişlerine takıp Kadıköy’de yakaladıkları 32’lik avantajı korumak zorundalar. Detaylara baktığımızdaysa karşımıza ilk olarak Roberto Carlos sorunsalı çıkıyor. Bu satırları yazarken aldığımız son haber Brezilyalı yıldızın rövanşta sahadaki yerini alamayacağı yönündeydi. Bu, Fenerbahçe için çifte kayıp anlamına geliyor. Temsilcimiz dünyaca ünlü solbekinin salt futboluyla yapacağı katkıdan yoksun kalırken, eksikliğini başka yönlerden de fazlasıyla hissedecek. Sarı Lacivertlilerin tartışmasız en deneyimli oyuncusu olmasının yanı sıra Şampiyonlar Ligi’nin en tecrübeli futbolcuları arasında da başta gelen Roberto Carlos’un saha içindeki varlığının ne kadar önemli olduğu Fenerbahçe’nin geride kalan maçlarında açıkça görüldü. Dolayısıyla temsilcimizin bu açığını başka yollarla kapatması gerekecek. Kuşkusuz kaptan Alex ile Aurelio’nun performansları da belirleyici olacak. Özellikle kendi sahasında rakibi bunaltacak derecede akıcı bir futbol oynayan Sevilla’nın, savunmacıları zor durumlara düşürerek kart görmelerine neden olan bir taktiği var. Kanat akınları da rakiplerin kendi kalelerine gol atmasına yol açacak kadar etkili. İspanyol ekibinin bu iki belirgin özelliği, sahasında oynadığı son maç olan Real Zaragoza karşılaşmasında da net bir şekilde gözüktü. Ateşli taraftarlarının da desteğiyle Zaragoza’yı darmadağın eden Sevilla maçı 50 kazanırken, 2 gol rakip oyunculardan geldi. Konuk ekibin 4 sarı, 1 de kırmızı kart gördüğünü belirtelim. İspanyolları çalıştıran Manolo Jimenez’in taktik anlayışı göz önüne alındığında Fenerbahçe’nin yapması gerekenin ayağa oynayarak topu kendi kontrolünde tutmak olduğu ortaya çıkıyor. Daniel Alves, Frederic Kanoute, Luis Fabiano, Seydou Keita ve diğerleri... Bu yıldızlar takımlarının 32 kaybettiği ilk maçta da sahadaydı. Eğri oturup doğru konuşurken Fenerbahçe’nin bu sezon Avrupa’da sergilediği üstün performansı, milyonlarca taraftarının yarattığı itici gücü, futbolcularının azim ve kararlılığıyla yakalanan tarih yazma fırsatını gözardı etmemeliyiz. Temsilcimize başarılar dileyip sözü asıl sahiplerine bırakıyoruz. ? Manolo Jimenez (Sevilla Teknik HAYDİ F.BAHÇE TÜRKİYE İÇİN SARI LACİVERTLİLER SEVİLLA’DA Ç EY REK Fİ NA L MÜ C A DEL ESİ V ERİY OR F.Bahçe başarılarıyla ülke puanına büyük katkıda bulundu. FUTBOLUMUZ YİNE YÜKSELİŞE GEÇİYOR M E H M E T G Ü Ç L Ü K 22 berabere kalabilseydik bizim için çok iyi olacaktı. Rövanşta evimizde oynayacağımız için daha iyi bir sonuç almayı umuyoruz. ? Mateja Kezman: Sevilla’yla oynadığımız ilk maç Şampiyonlar Ligi’ndeki en ilgi çekici karşılaşmalardan biriydi. İyi oynuyoruz. İlk maçta aldığımız sonuç bize rövanş öncesi güven veriyor. İspanya’daki maçta 00 için değil, futbol oynamak ve gol atmak için mücadele etmeliyiz. Takım olarak kalitemiz var. ulüp takımlarının Avrupa Kupaları’nda aldığı sonuçlarla oluşturulan UEFA Ülkeler Klasmanı’nda Türkiye geçen yılı 26 bin 641 puanla 14. sırada tamamlamıştı. Galatasaray’ın aldığı sonuçlarla 2000’li yılların başında ülke puanını artıran Türk futbolu, 7. sırada tamamladığı 2001 sezonundan bu yana sürekli düşüş içindeydi. Bu yıl Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’nde ortaya koyduğu başarılı performans ve kendi rekorunu kırarak şu ana kadar topladığı 16 bin 970 puan ülke futbolumuzu yeniden atağa kaldırdı. İngiltere (12.750), İspanya (11.625) ve Almanya’nın (11.071) ardından Ülkeler Klasmanı’nda bu dönem 9.000 puana ulaşan Türkiye, diğer tüm ülkelerin önünde gidiyor. Beşiktaş, Galatasaray ve özellikle Fenerbahçe’nin getirileriyle oluşan bu tablo dışında Türkiye, son beş yılın toplamında geçen dönem 14. tamamladığı Ülkeler Klasmanı’nda da güzel bir sıçrama ile 10. sıraya yükseldi. Bir önceki sezon gerisinde olduğu Belçika, Çek Cumhuriyeti, Ukrayna ve İskoçya’yı sollayan ülke futbolumuz, bu dönemi en kötü olasılıkla 11. bitirmeyi şimdiden garantiledi. Ülkeler Klasmanı’nda 10’unculuğu Fenerbahçe ve Glasgow Rangers’ın bundan sonraki maçlarında alacakları sonuçlar belirleyecek. Son yıllarda Avrupa Kupaları’nda puan ortalamasını sürekli yükselten Fenerbahçe, kulüpler sıralamasında son beş yılın toplamı 48 bin 221 puanla 45. sırada yer alıyor. Önümüzdeki döneme 20032004 sezonuna ait 21 bin 450 puanını atarak başlayacak olması SarıLacivertli takımı daha yukarı taşıyacak. Bu arada bilindiği gibi, çoğu G14 üyesi 11 kulübün yöneticilerinin Ocak ayı ortasında FIFA ve UEFA yetkilileri ile yaptıkları toplantıda Avrupa’da tüm ulkelerden en az birer takımın katılacağı Avrupa Kulüpler Birliği’nin (ECA European Clubs Association) kurulmasını kararlaştırmışlardı. Birliğin başına Bayern Münih’in başkanı Karl Heniz Rumenigge getirilirken başkan yardımcılığını ise Barcelona Başkanı Joan Laporta yapacak. 2008 yılı sonunda kurulacak ECA, 53 ülkeden 103 kulübün katılımı ile başlayacak. Bu kulüplerin kontenjanı UEFA Ülkeler Klasmanı’na göre belirlenecek. Sıralamada ilk üç ülke beşer, 46 arası ülkeler dörder, 715 arası ülkeler üçer, 1626 arası ülkeler ikişer, diğerleri birer takımla temsil edilecek. Her iki yılda bir kulüp kontenjanları yeni ülke sıralamasına göre yeniden düzenlenecek. Şu anki ülke puanlarına göre birliğe Türkiye’den üç takım girecek. Öte yandan, UEFA’nın geçtiğimiz günlerde 1 Mayıs – 31 Aralık 2007 dönemine ilişkin açıkladığı fairplay Ülkeler Klasmanı’nda Türkiye, 50 ülke arasında 44. sırada yer aldı. Bu klasman, UEFA’nın her yıl düzenlediği turnuvalara gönderdiği gözlemcilerin verdiği fairplay notları ile oluşturuluyor. Gözlemci notlarında sarı ve kırmızı kartlar dışında takımların oynadığı oyunun pozitifliği, rakibe ve hakeme saygı, yöneticilerin ve seyircilerin tutumları gibi hususlar dikkate alınıyor. Değerlendirme yalnızca kulüpler karşılaşmalarıyla sınırlı değil, yaş grupları, bayanlar futbolu dahil tüm ulusal maçları da kapsıyor. UEFA’nın bu döneme ait fairplay sıralamasında ilk sırada İngiltere yer alıyor. Onu, Norveç, Almanya, İsveç, Fransa, Danimarka, İspanya, Estonya ve Finlandiya izliyor. ‘ZOR AMA İMKÂNSIZ DEĞİL’ ? Semih Yuvakuran (Eski ulusal futbolcu): F.Bahçe’nin turu geçmesi için çok şeyler yapması lazım. Sevilla muhteşem bir takım. Avrupa’nın en iyi ekiplerinden biri. Zaten kalitesini UEFA Kupası’nı üst üste 2 kez alarak gösterdi. F.Bahçe turu geçeceğine inanmalı ve çok koşmalı. Sarı Lacivertlilerde defans orta saha ve orta saha forvet bağıntısının iyi olması gerekiyor. Brezilyalı kaptan Alex de bu maçta her zamankinden çok daha üstün oynamalı. ? Kemalettin Şentürk (Eski ulusal futbolcu): F.Bahçe’nin son 2 maçta defansta yaptığı hataları bu mücadelede yapmaması lazım. Kişisel hataların ortaya çıkması Sarı Lacivertlilerin turu geçmesini zora sokar. Takımsal anlamda yapılacak en iyi şey cesaretli olmak. Sevilla çok iyi bir ekip. Kendi evinde de çok hareketli ve agresif oynayan bir takım. Bitik rakipler karşısında da çok iyi futbol sergiliyor. Eğer F.Bahçe de bitik bir takım görüntüsü içine girerse işi çok zor. Dolayısıyla Sarı Lacivertlilerin Sevilla’ya karşı deplasmanda en az onlar kadar cesaretli oynaması gerekiyor. ? Selçuk Yula (Eski ulusal futbolcu): F.Bahçe’nin Bursaspor ve Ankaragücü maçlarındaki performansına bakılıp İspanya’daki rövanş mücadelesi hakkında yorum yapmamız yanlış olur. Ancak takımın görüntüsüne bakılırsa futbolcuların aklı Sevilla’daydı. Zico da bunun farkında ki lig maçlarında takımın etkili oyuncularını yedek soyundurdu. Eğer F.Bahçe kendi oturmuş sistemiyle mücadele ederse değil İspanya’da dünyanın her yerinde gol veya goller bulabilecek bir ekip. Sevilla maçında atılacak bir gol bize turu getirebilir. Eğer F.Bahçe tur atlarsa Türkcell Süper Lig’de şampiyonluk yarışı Beşiktaş ve G.Saray arasında geçer diye düşünüyorum. KISA KISA KISA KISA ? F.Bahçe kaptanı Alex, verdiği 5 gol pasıyla Şampiyonlar Ligi asist krallığında lider durumda. ? Rakip fileleri 4’er kez havalandıran Sevilla forvetleri Kanoute ile Luis Fabiano, Şampiyonlar Ligi gol krallığında 8 futbolcuyla birlikte 5. sırayı paylaşıyorlar. ? Sarı Lacivertlilerin ulusal futbolcusu Aurelio, Şampiyonlar Ligi’nin en çok faul (23) yapan oyuncusu konumunda. Başarılı ön libero, aynı zamanda kendisine en çok faul yapılan (26) 3. futbolcu durumunda. ? İspanyol ekibinin golcüleri Kanoute ile Luis Fabiano, isabetsiz şut istatistiklerinde sırasıyla 1. ve 5.’liği aldılar. Malili yıldız 14 kez çerçeveyi tutturamazken, Brezilyalı santrfor hedefi 12 kez ıskaladı. ? Temsilcimizin Uruguaylı savunmacısı Lugano, geride kalan maçlarda gördüğü 4 sarı kartla Devler Ligi’nin en hırçın 5 futbolcusundan biri oldu. Brezilyalı forvet Deivid ise kırmızı kartla cezalandırılan 12 oyuncunun arasında yer aldı. ? Sevilla’nın Brezilyalı yıldızı Daniel Alves, UEFA’nın futbolseverlerin oylarıyla belirlediği ‘Yılın takımı 2007’ye seçilerek önemli bir başarıya imza attı. ? F.Bahçe’nin Brezilyalı yıldızı Roberto Carlos, Şampiyonlar Ligi’nde tam 114 maçta forma giydi ve bu alanda Real Madrid’den eski takım arkadaşı Raul’un ardından 2. sırada yer alıyor. ? Son 2 sezonda UEFA Kupası’nı kazanarak büyük bir çıkış yakalayan Sevilla, 2006’da Süper Kupa’yı da kaldırmıştı. 8 9