Katalog

C EFES’İN YENİ SPOR C A N İ Ş B A K A N BASKETBOL MART SALI Amerikalı oyuncuların yalnız bıraktığı Efes Pilsen Belgrad’da yenilirken LacivertBeyazlılar’ın bencinde sadece 3 yedek oyuncu bulunuyordu. Gregory ise Penn’le birlikte takımını yalnız bırakmayan bir isimdi. YOL HARİTASI E uroleague Top 16 (D) Grubu’ndan çıkabilmek adına çok önemli bir deplasmandı Partizan.. Normal şartlarda Efes Pilsen’in kazanabileceği bir maçtı ve teknik ekip bütün hesaplarını bu olasılığın üzerine kurmuştu. Ne var ki 27 Şubat sabahı yaşanan şok herkesi hayretler içine soktu. Takımın en önemli silahları Drew Nicholas, Andre Hutson, Loren Woods ve Rashad Wright havaalanına gelmemişlerdi ve Türk Büyükelçiliği’nin verdiği güvenlik garantisini hiçe sayarak Lacivert Beyazlıları yüz üstü bırakmışlardı. Havaalanında olan biteni gören Genel Menajer Engin Özerhun’un yüzü asılmış, koç David Blatt ve yardımcıları Daniel Gutt ile Ekrem Memnun şaşkınlıkla Partizan maçında ne yapacaklarını düşünmeye başlamışlardı. Uçağa bindiğimizde hemen 3 sıra önümde oturan Blatt ve Gutt’a gözüm ilişti.. Ellerindeki bilgisayara kurdukları programdan oyuncu bakıyorlardı. Elbette Efes gibi bir takımın ‘B Planı’ hazır olmalıydı. masorüne, malzemecisinden menajerine kadar herkes kenetlenmişti bir kere. Özel izinle 8 kişi sahaya çıktı Efes... Müthiş bir taraftar karşıladı ekibimizi. Marşlar söyleniyor, tezahüratlar yapılıyordu. Abartılan nedir bilmiyorduk çünkü olay çıkması için en ufak bir neden yoktu. Efes Pilsen basketbol oynamak için Belgrad’daydı sonuçta... Ve Partizan koçu Dusko Vujosevic salona girdiğinde 6 bin kişi birden Sırp antrenörü ayakta alkışladı. Bizim salonlarımızda görmeye alışık olmadığımız bir görüntüydü bu... Şaşkınlığımız sürmeye devam etti: Sırp gazeteciler yanımıza gelerek önce Türkçe, “Nasılsın?” dedi ardından “Gördüğünüz gibi hiçbir olay yok. Neden olsun ki? Bizim Efes’le sorunumuz yok. O yüzden korkulacak bir şey de yok” diyerek Türkiye’yi sevdiklerini söyledi. YARI YOLDA BIRAKTILAR Belgrad’a indiğimizde Özerhun takımı toplayarak durumu anlattı ve duygusal bir konuşma yaparak yabancılara teşekkür etti. Çünkü “Kaçak 4’lü”, Penn ve Gregory’e de mesaj atarak, “Biz gelmemeye karar verdik, haberiniz olsun” demişlerdi. Ama onlar vatandaşlarına uymamışlardı. Sırp güvenlik güçleri ki bu kişiler “Robocop”lara benziyorlardı bizi uçaktan iner inmez karşıladı ve otobüse götürdü. Şehirdışında kalacağımız otele giderken bir konvoy halinde trafiğe kesilmiş yollardan ilerledik. Kentin içinden geçerken insanlar şaşkın gözlerle bize bakıyordu. Bu furya antrenmanlara ve maça giderken de sürdü. Ancak esas dikkati çekilmesi gerekenler otelde yaşandı. Türk oyuncular takımın esas sahibi olduğunu yeniden hatırladı burada. Efes’in ancak onlarla biraraya gelebileceğini düşünerek oteldeki odalarında toplantılar yaptılar, durumu masaya yatırdılar. Birbirlerine bağlanmışlardı ve bunu herkes hissedebiliyordu. Sadece onlar mı? Gazetecilerden TÜRKLER İÇİN YENİ BİR FIRSAT Yenilmek elbette normaldi, 8 kişi maça tutunmak kolay olamazdı. Efes Pilsen’in Beşiktaş Cola Turka’ya ligde yenilmesi de büyük bir sürpriz değil. Efes Pilsen kısa sürede bu şoku atlatacak ve gönderilen Nicholas, Woods ve Wright’ın yerine alınacak oyuncularla Beko Basketbol Ligi’nde yeniden iddialı duruma gelecek. Daha da önemlisi bu yaşananlar Türk oyuncular için bir fırsat olmalı.. Artık onlar takımlarına sahip çıkıp yükü omuzlarına almalılar. Kerem, Mustafa, Ender, Ermal ve gençler Barış ile Bora Paçun… Efes Pilsen’in sahibi onlar… Takımın tek güvencesi bu oyuncular… Şu bilinmelidir ki; bu takım çapraz ateş altında bile kalsa ancak yukarıda saydığımız Türkler durup göğüslerini gererler. Önlerinde çok önemli bir Panathinaikos maçı var. 10 sayının altında yenilmeleri bile avantaj. Haydi Türk oyuncular, bu takımın sahibi olduğunuzu gösterin... 11