Katalog

C U METE KIZIK SPOR ALTERNATİF MART SALI SAĞLIKLI YAŞAM İÇİN 1250 KM Atletizmden futbola uzanan bir kuşak: YAVUZ TUNÇ Bir ömrü nasıl tanımlayabilirsiniz sporun içinde? Ya da yaşamın içine sporu koyarak bir kişiyi nasıl oturtabilirsiniz koltuğuna? Bunların tümü için bir denklem gerekir. Sporcu kimliği ne? Hakemliği ve spora katkısı ne diye düşünür durrsunuz değil mi? Ben bu noktada biraz araştırmalı deyip, derinliğine gidiyorum işin, haksız mıyım yoksa? Futbolcuyu, yöneticiyi eleştirirken, konuşurken, bir de hakem ustası düştü sütunlarımıza... Ne güzel de oldu, bilemezsiniz... O sporun içinde hep vardı. Askeri okullardaki tesis yöneticiliğinin ardından, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü İzmir Şubesi’nde görevler yaptı. Ama o günlere gelinceye dek 1954 yılında başlayan bir atletizm yaşamı var ve 100200400 engel yarışlarında yeraldı. 400 engellide Türkiye rekorunun da sahibi oldu. Genç ve A Milli Ordu takımlarında da yarıştı. Ve çok önemli bir nokta, 1960 yılında iki ayağındaki lif kopması sonucu atletizmi bıraktı. “Hocam Hakkı Gürüz’dü. Ve bana sporu bırakamazsın, hakem ol dedi, başladım” derken, ilk hakem eğitimini aldığı Sulhi Garan’ı unutmaksızın şunları söylüyor Yavuz Tunç: “FİFA eğitmeni ve bizim ustamızdı. Tam Avrupalı ve iyi bir eğitimciydi. Türkiye’deki son talebesi bendim. 49 kişi sınava girdik, 9 kişi mezun oldu. Şimdiye bir bakar mısınız? 49 kişi başvuruyor ve hepsi mezun oluyor...” Yavuz Tunç’un sözünü ettiği dönemdeki arkadaşları Ekrim Yenci, Fehmi Pazarcı, Muzaffer Sarvan, Faruk Talu, Ertuğrul Dilek, Hakkı Gürüz, Sedat Özselçuk’tu. Ve daha niceleri vardı... Yine o dönemde FİFA 2 A Milli maç yönetene kokart veriyordu ki, bu hakemlerimiz için en büyük handikaptı. Yavuz Tunç. O günleri anlatırken, Cezmi Başar, Abdi Parlakay, Semih Zaroğlu, Doğan Babacan, Hilmi Ok gibi ustalardan sözediyor. Tunç’un görev yaptığı dönemin Türkiye Futbol Federasyonu Başkanları’na bir bakar mısınız? Hepsi simge olmuş isimler: Orhan Şeref Apak, Hasan Polat... Ya hakem komitesi başkanları: Sami Duransoy, Halim ÇorNüvit balı ve Mustafa Gerçeker... Yani günün TOKDEMİR koşullarında önemli isimler. FİFA’ya seçilmek zordu demiştik ya, gerçekten o kurulu değil, koşulları aşmak gerekiyordu. Kart kullanmayı sevmeyen Yavuz Tunç, bir TrabzonsporFenerbahçe maçının verdiğipenaltıyla 11 sonuçlanmasını, aynı maçta gösterdiği kırmızı kartı unutamaz; En önemli anısı da TokatsporDiyabakırspor maçıdır. Sonradan Karşıyaka’ya gelen B.Muharrem’in attığı golle Diyarbakır maçı kazanır ve 3. Lig’den 2. Lig’e çıkar. Bir dedikodu rüzgarı dolanmaktadır, “hakem maçı sattı” diyerekten. İzmirli yardımcıları Aykut Akkor ve Hasan Ceylan ile 6 saate yakın karakolda geçer maç sonrası ve kenti terkederler. Böyledir hakemlerin yazgısı aslında... Sözü yine Yavuz Tunç’a bıraktığımızda aslında söyleyecek çok sözü var: “Bizim dönemimizde herkews hakeme güveniyordu. Saygı vardı ve sosyal hayatta farklı davranılıyordu. Ustakalfa ilişkisi vardı.Terfiler sezon içindeki notlardan belirlenirdi.Nitekim ben üstün başarıdan ötürü bir yıl önce terfi ettim. Bölge hakemiyken 22 2. Lig maçı yönettim. O güne göre bu çok önemlidir. Hakemlikte deneyim çok önemlidir aslında...” İyi, hoş ama “hakemlikte yeni isimler, yeni deneyimler” deyince, Yavuz Tunç’un yaklaşımı başka: “Şimdi deneyim ortadan kalktı. Oysa iyi bir hakemin Süper Lig’de maç yönetmesi için 910 yıllık bir geçmişi olması gerekiyor. Bu bizim dönemimizde böyleydi...” Atletizmden gelen ve futbol hakemliğine uzanan spor yaşamını Yavuz Tunç, Atletizm Federasyonu Üyeliği, Türkiye Futbol Federasyonu EPAK Üyeliği ve TFF Merkez Hakem Kurulu Üyeliği görevleriyle sürdürdü. Onun MHK Üyeliği döneminde Denizli’den 2, Aydın’dan 2, Muğla’dan 1, Manisa’dan 1 hakem A klasmana girmişti; İzmir’den de Oğuz Sarvan, Ünsal Çimen, Hasan Ceylan ve Erol Ersoy FİFA orta, Ali Rıza Çakmak ve Muharrem Firuzbay FİFA yan olmak üzere on yıl aralıksız görev yapan hakemler olarak girdiler... 1984 yılında AltayGalatasaray maçında Mustafa Denizli’nin jübilesiyle sadece hakemlik yaşamına son verdı Yavuz Tunç; hakem hocalığı ve gözlemcilik yılları da var günümüze dek... En önemlisi de, ilk günlere dönüp atletizm adına üstlendiği görevdir. O da hâlâ sürdürdüğü Masterler Atletizm Kulüp Başkanlığı... zun yıllar Almanya’da yaşayan emekli yüksek inşaat mühendisi Atilla Karaboran, İstanbul Teknik Üniversitesi’nin desteğiyle büyük bir projeye imza atmaya hazırlanıyor. İstanbul’dan Kahramanmaraş’a yaklaşık bin 250 km’lik yolu yürüyerek geçmeyi planlayan Karaboran’ın projesinin ana teması spor, doğa sevgisi ve bilime saygı. Özellikle Avrupalılar’ın yaşamında doğa sevgisinin ve sporun büyük önem taşıdığını belirten Atilla Karaboran, sağlıklı yaşamın en önemli faktörlerinden birinin de hareket ve düzenli yürüyüşler olduğunu söyledi. Sağlıklı yaşam ve spor için yaklaşık 83 gün sürecek projeyi hazırlayan emekli mühendis, yürüyüş süresince ayrıca güzergâh çevresinde İstanbul Teknik Üniversitesi(İTÜ) mühendislerinin yapılarını incelemeyi ve belgelemeyi planlıyor. 25 Mart’ta İTÜ Taşkışla’dan hareket edecek olan Karaboran 83 gün sonunda yürüyüşünü 15 Haziran’da Kahramanmaraş’ta tamamlayacak. Futbola yeni kurallar K üreselleşen futbolda kurallar değişiyor. Maç topunun yanı sıra oyun alanlarının ölçülerine de yeni standartlar getirildi. Bundan böyle yakın gelecekte, futbol sahası 105 metre uzunluğunda ve 68 metre genişliğinde olacak. Topların tümünde FIFA standartı aranacak. Bu arada futbol topunun içine çip yerleştirilmesi önerisi “futbolun olabildiğince insani kalması” gerekçesiyle reddedildi. Bunun yerine ilk UEFA veya FIFA turnuvasında, iki kale arkası hakemi denenmesi kararlaştırıldı. Kale arkası hakemleri ceza sahası içinden de sorumlu olacaklar. İskoçya’ nın Gleneagles kentinde geçen haftasonu gerçekleşen 122. Olağan Uluslalarası Futbol Birliği Yönetimi (IFAB) toplanıtısında yeni kararlar alındı. 1886 yılında İngiliz Birliği’ni oluşturan İngiltere, İskoçya, İrlanda ve Galler’den meydana getiren IFAB, 1904 yılında kurulan FIFA’yla birlikte dünya futbolunun kurallarını saptıyor. 1913 yılından bu yana şu andaki 204 üyeyi temsilen 4 FIFA, 4 IFAB temsilcilerinden oluşan yüksek kurul son toplantısında, yeni standartları belirledi. Farklı büyüklükteki futbol sahalarına uluslarası karşılaşmalar için kesin ölçüler getirildi. Karar bir çok stadyumda değişikliğe gidilmesine yol açacak. 15