Katalog

C SPOR ALTERNATİF MART SALI YARIŞ GÜNÜNÜN ARTMASIYLA EK KAYNAK YARATACAĞIZ için de yaptığımızın doğruluğunun en üst kademeye kadar, hükümet kademesinden camia içine kadar anlatılması, insanların inandırılması gerekir. Doğruyu yapacaksınız ve insanları buna inandıracaksınız. Dediğim gibi kimin yaptığı önemli değil, önemli olan doğru işlerin yapılmasıdır. Süre de 2 yıllık bir zaman ve TJK’ya yeterli... İstanbul’a ikinci hatta üçüncü hipodromu ne zaman yapacaksınız? Özellikle İstanbul’da yaşanan ahır problemine yeni bir çare düşünebildiniz mi? Y.K.Ekinci: Şu anda İstanbul’da yer bulunması kolay değil. Bizim de içimize sinen, 600 dönümlük bir yer bulup bunun da alımını yapmak şu anda zor bir iş. Bizim Genelkurmay’dan bulduğumuz ve müracaat ettiğimiz taslak projeyi oturtabildiğimiz bir alanımız var. Ama tabii Genelkurmay’ın da son dönemde yaşadığı yoğun çalışma düzeninde bize istediğimiz çabuklukta cevap vermediğini görüyoruz. Her hafta bir kere olmak üzere bu konunun bizzat takipçisi oluyorum. Hazine arazisi dışında da bir yer almanın çalışmasını yapıyoruz. Genelde hazine arazilerini alırken, arazinin kotlarının düzeltilmesinde çok ciddi maliyetler karşınıza çıkarabiliyor. Dolayısıyla arazi çalışmasına para vermeden düz bir yapıda olan yerleri araştırıyoruz. Tabii bunun yanında imar planına uygun olmasına da dikkat etmek gerekli. Şu an 3 değişik bölgede yer araştırmalarımız devam ediyor. Yurtdışındaki yarışlara ve yurtdışından oyun oynatma ile ilgili izin Resmi Gazete’de yayınlandı. Bundan sonraki süreçte nasıl bir yol izleyeceksiniz? Karşılıklı oyun oynama nasıl olacak ve ne zaman başlayacak? Y.K.Ekinci: Pazartesi günü şu ana kadar yapılan görüşmelerin değerlendirildiği bir toplantı yapılalcak. Gelecek günlerde de Bakanlık ile bu konuda sözleşme imzalanacak. Çok yakın gelecekte bu projeyi hayata geçirmeyi planlıyoruz. Nisan ayında yapmayı planladığınız uluslararası sempozyumun amacı ve hedefi ne olacak? Y.K.Ekinci: Türkiye’de atçılık yapıyoruz, kendi içimizde bu işi devam ettiriyoruz. Oysa bizim bir hedefimiz var; dünya atçılığına entegre olmak. Entegre olmamız sadece bizim istememizle, hedef edinmemizle olmuyor. Kamuoyunun, hükümetin, aynı zamanda bürokrasinin bizimle beraber plan ve programı yapması ve yürütmesi gerekiyor ki bu hedefe gidebilelim. Bu sempozyuma dünyada atçılıkta gelişmiş ülkelerin temsilcilerini davet ettik. Yüksek oranda bir katılım talebi oldu, bürokrasiden de ciddi bir katılım olmasını bekliyoruz. Sayın Bakanımız bizzat bu konuyu sahiplenmiş durumda. Dolayısıyla; “Dünyada atçılık, atçılığın ekonomideki yeri neresi, Türkiye’de ekonominin içinde nasıl yer alabiliriz”i konuşacağımız, tartışacağımız bir sempozyum olsun istiyoruz. Önümüzün açılması için gerekli birçok kararın verilmesine bu sempozyumun neden olacağını düşünüyorum. At yarışlarında hedefiniz 6 gece 7 gündüz... 3 gece, 7 gündüz 5 Nisan’da başlıyor. Sıkıntılı dönem geçiren Türk Atçılığı ilk etapta biraz olsun nefes alacak mı? Hedeflerinizin gerçekleşmesinde yarış sayısının artması nasıl bir rol oynuyor? Y.K.Ekinci: Bizim genelde söylediğimiz konu şu: Türkiye, Turnover’ın dünyadaki örnekleri ile karşılaştırıldığında Türkiye’nin toplam bedelde hak ettiği yeri almadığını görüyoruz. Oyunların %56’sı Altılı Ganyan’dan olduğu için bir kere kendini çevirebiliyor. Oysa ki bunu günde ikiye çevirebildiği zaman aynı miktarda oyuncularının, aynı miktarda oyun oynadığı görülüyor. Yani koşu günü arttığı müddetçe cironun artacağını görüyorsunuz. Aslında vergilerden oynama imkanı olsa, Altılı Ganyan payı diğer oyunlara aktarılmış olsa, ciddi olarak aynı bedelle çok daha fazla ciro yapılmasına sebep olacaktır. Dolayısıyla yarış gününün artmasının toplam ciroyu arttıracağı, aynı zamanda da at sahiplerinin gelirinin artacağı kaçınılmaz görülüyor. Şu anda 504 yarış gününe çıkmış durumdayız. 1 Temmuz itibariyle bir terslik olmaz ise İstanbul gece yarışları başlayınca doğrudan doğruya 6 gece, 7 gündüz yarış yapmayı planlıyoruz ve yıl sonuna kadar 65 yarış günü daha ilave etmeyi planlıyoruz. Ankara, Bursa, İstanbul ve İzmir’i kapsayacak şekilde bir haftada her şehirde 3’er yarış günü olacak biçimde bir planlamamız var. Tabii bu bir plan, tasarım halinde bir taslak. Dediğim gibi yarış gününün artması ciroyu arttıracak ve dolayısıyla atçılara ek bir kaynak yaratmış olacağız. Özellikle sezon başı ve sezon sonlarında atlar yoğun bir şekilde diğer şehirlere gitmekte ve programda koşacak atların sayılarında ciddi azalmalar olmakta. Bu noktada bunun önüne geçecek modeli oluşturmamız gerekiyor. Bununla ilgili de ciddi bir çalışma yapıyoruz. Daha önce hedef koyduğumuz bir yılda 702 yarış gününe bu at sayısı ve hipodrom sayısı ile çıkmaya çalışmak çok yanlış. Dolayısıyla mevcut koşan at sayımıza göre ideal yarış program günü sayısını ciddi şekilde kontrol etmemiz gerekiyor. Koyu Fenerbahçeli olduğunuz biliniyor! Takımınızın Şampiyonlar Ligi’nde ilk 8’e kalacağını 10 yıl önce söyleseler hayal denirdi. Siz de TJK’da benzeri hedefler koydunuz. Y.K.Ekinci: Öncelikle Aziz Yıldırım’ı tebrik ediyorum. Bir Fenerbahçe taraftarı olmamın dışında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak takımımıza şükranlarımızı sunuyoruz. Yurtdışı rakiplerle olan maçlarda Galatasaray’ı, Beşiktaş’ı, Trabzonspor’u ve diğer takımlarımızı da destekleyen centilmen bir Fenerbahçeliyim. Bunu da belirtmek isterim. 2 yıllık süreye gelirsek; dernekler yasasında 3 yıl olarak belirlenmiştir. Bizde de 3 yıla çıkarılmasında fayda görüyorum. Bu işte de önemli olan atçılığımızın sorunlarının çözümünde hedeflerimize ulaşabilmemizdir. Bu nedenle bu hedeflere kiminle gittiğiniz önemli değil, hedefinize ulaşabilmeniz önemlidir. Bunun REDBULL’la karda kanatlan R ed Bull ilkleri gerçekleştirmeye devam ediyor. Red Bull, geçen hafta Bolu Kartalkaya’da kar kanosu organizasyonuna imza attı. Kanonun sadece suda yapılmadığını göstermek isteyen Red Bull, şampiyonayı profesyonel kanocuların katılımıyla gerçekleştirdi. Parkur mesafesinin 500 metre, eğimin yüzde 25 olduğu yarışta hızın 60 km.’ye ulaştığını söyleyen yarışmacılar, parkur üzerinde hazırlanmış engellerde de bir hayli zorlandı. Müthiş mücadelelere sahne olan yarışlarda herkesin bir favorisi vardı. Ancak yarışı, pistin her santimetresini karış karış bilen Serkan Konya kazandı. Şampiyonluk sonrası mutluluktan kendini kara bırakan şampiyon kanocu, “İlk olarak bizleri kar kanosuyla tanıştıran Red Bull’a teşekkür ediyorum. Umarım önümüzdeki yıllarda da bu sporla ilgili organizasyonlar devam eder” dedi. GENES gelecek nesli yetiştiriyor B asketbolda altyapı çalışmaları her zamankinden daha çok hızlandı. Kulüpler salonlarındaki eksiklerini gidererek yaz sezonu için hazırlıkları sürdürdü. Bu takımların arasında GENES yani “Gelecek Nesil” de var. Şişli’de hizmet veren kulüp, genç yetenekleri bulup onlara basketbol kültürünü aşılıyor. GENES Kulübü’nün Başkanı Emre Çelik hedeflerini büyük olduğunu söyleyerek, “İleride takımımız 1. lige kadar yükselecektir, buna inanıyorum. Basketbolu çok seven bir nesil geliyor ve antrenmanlarımızdaki heyecan, maçlarımızdaki istek görülmeye değer” dedi. Çelik takıma katılmak isteyen gençler ve onların aileleriyle bire bire görüştüğünü de sözlerine ekledi. Emre Çelik’e ve takıma 0532 595 29 49 numaralı telefondan ulaşılabilir. * HÜRKONT DERGİ GRUBU BAŞKANI 13