05 Aralık 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

ADNAN DİNÇER’LE FUTBOL ÖĞRENİYORUM Eposta:adnandincer?hotmail.com Rekortmen ama şampiyon değil C Ü N E Y T E . K O R Y Ü R E K talya’nın Rieti kentinde yapılan bir uluslararası yarışta 100 metre erkekler dünya rekortmeni Jamaikalı Asafa Powell, kendi rekorunu 0.03 saniyeyle yeniledi ve 9.74 koştu. Powell, 2004 Atina Olimpiyadları’nda favori olmasına karşın Atina’daki 3 seçme ve 1 finalin baskısına dayanamayarak madalyayı kazanamamıştı. 1 yıl sonra Helsinki’deki Dünya Atletizm Şampiyonası’na sakatlığı nedeniyle katılamadı. 2007’de ise Atina’dan beri geçen 3 yıl içinde 3 kez kendine mal ettiği dünya rekorunu 9.77’yle Jamaika renkleriyle süslemişti. Bu yıl Osaka’da yapılan Dünya Şampiyonası’nda Asafa Powell’ın Atina ve Helsinki’de yapamadığını gerçekleştireceği ve ABD’li rakibi Tyson Gay’le çekişerek birinci geleceği ve hatta rekorunu da yenileyeceği tahmin ediliyordu. Ama Powell’ın tek başına koştuğu yarışlarda dünya rekoru kırdığı ve büyük şampiyonalarda başarı gösteremeyeceği Osaka’daki finalde kendini rahatça belli etti. Ve Asafa Powell 100 metre finalinin 80. metresinde Tyson tarafından geçilince yarışı adeta bıraktı ve ancak 3. geldi. Pazar akşamı koşulan ve Powell’ın 9.74’le dünya rekorunu yenilediği yarış adeta kendi başına koştuğu bir yarış gibiydi. Zira 2. gelenle arasında en aşağı 5 metre fark vardı ve Powell 9.74 koştu. Aslında sürat koşucuları, uzun ve 3 adım atlayıcıları Rieti’ye iyi dereceler koşmak için gider. Zira İtalya’nın bu şirin küçük kasabası epeyi yüksek bir rakıma sahip olduğu için sürat koşuları ve atlamalarda atletlere adeta kucak açar. Powell’ın 9.74’lük derecesi 0.03’lük bir ilerleme gösteriyor. Aslında 3 kez dünya şampiyonu ve 1 kez de olimpiyad şampiyonu olan ABD’li Maurice Green, Kanadalı Donovan Bailey’in 9.84’lük derecesini 0.05 gibi büyük bir farkla kırmıştı. Pek çok uzman ve yazara göre bir dünya veya olimpiyad şampiyonluğu hiçbir zaman dünya rekoruyla kıyaslanmayacak kadar değerli olarak bilinir. Bu nedenle dünya rekorunu elinde tutan Powell, eğer dünyanın en hızlı adamı unvanını almak istiyorsa dünya şampiyonalarında ve olimpiyadlarda mutlaka 1’er altın madalya kazanmak zorunda... İ DURUŞ!.. T oplumsal yaşamda geçmişte duyum, hayal gücü, yaşananlar, liderler, hayranlık duyulacak kimseler, nefretimizi kazanan ve daima hatırlanacak olaylar önem taşırdı. Çağdaşlığın en güzel belirtisi oluşan icat ve yeniliklerin topluma vereceği olumlu katkı ve onun karşısında aldığımız tavır ve tutumdur. Bu toplumsal ilkeye duruş diyebiliriz. Bunun için de ahlâklı olmak en önde gelir. Hukuk, yasalar örf ve adetlerle korunmuş, beslenmiş ve sahiplenmişken son 25 yılımızın içine serpiştirilmiş önemli sosyolojik davranış ve karşı koymaların, kural dışı olmanın, insan canına kıyan hatta etik olarak tanımlanan, cezalanan olayların sahiplerine tersi bir sapmayla sempati duyma reklamı ve dayatmacılığı getirilmiştir. Kişilere 2 yönlü bakma, olaylara tam inanma ve hatta önemsememe alışkanlığının kökeninde en suçlu kesim belki de yapanlardan çok onları koruyan, sahiplenen zihniyetin, masum insanların duygu ve düşüncelerini kaypakça iğfal eden kötü ilişkilerin sarmalıdır. Bütün bu yanlışların içinde ülkenin geleceği olan çocuklarımıza eğitim verenler inanılmaz biçimde harcanmış ve hor görülmektedir. Vatan, bayrak, forma sevgisi, inanç ve özgürlük mücadelesi verenlerin değişmeyen inançlı doğrularla halkın gerçek sevgisini kazananların en büyük karşıtı onların olmasını istemeyen, ulusal birliğimizi, geleceğimizi zedeleyecek nefretler eken dış güçlerin maşaları olmuştur. Onlar belli bir plan ve programla arkalarına her devrin iktidar ve medya erkini de arkasına aldı. Başa çıkamadıkları güzel, düzgün ve namuslu liderleri farklı bir imaj tasarımıyla yok edip genç beyinlere kazırken kitleleri de uyutmayı becerip kabadayı, mafya, çete, kötü Türkçe konuşan, halk diliyle ‘dayı’ tipi yasaları tanımayan, iş bitiren bir nesil yaratabilmişlerdir. Dünya insan mutluluğunun yaşam içinde ne olup olmadığını mekanik hale getirecek boyuta indirgemiş, bu geçmişle geleceğin bağını zayıflatan bir karma, canlı türü peşinde koşmaktadır. Birçok masum insanın savaş, cinayet, kaza, benzeri afetlerle ölmesi veya öldürülmesi artık doğal gibiymiş yorumlanırken bizlerin de olaya kader olarak bakmamız kadar saf olmamız beklenmektedir. Bir zamanlar 2 satır doktrin uğruna gençlerimizi harcayanlar şimdi de farklı boyutta bir oyalama yani globalleşme adına dağıtmakta, ülkemizin birlik ve beraberliğine zararlı olmaktadır. Bunu tek önleyecek eğitim ve okulken farklı yorumların sonucu çeşitli eğitim ve kurslarla sadece akıllarına test sokulan, ezberci, yarının genci hayatın içinde birçok şeyi bildiğini sanmaktadır. Ancak tüm dünyayı yönetmek isteyenlerin vahşi kapitalist kuralları içinde internetle bütünleşen dünya insanı kendi güzelliklerini, geçmişini hatta kendine ait özelini dahi koruyamaz hale gelmektedir. Ormanını yakan, arkadaşını öldüren, takımına ve oyuncusuna dayak atan, bindiği otobüsü yakan, annesine, babasına dayak atan, kötü örnekleri ‘insan hakları’ gibi bir kalkan altında zarar gören insanın haklarını korumayan durumuna düşmüş ve etik olmayan anlayış önüne geçilmez bir dünya kaosu getirmiştir. Bu ortamda sadece hedeflenen ve pazarlanan satış ve para ekonomisidir. Futbolu bırakan eski futbolcuları eğitim ve kültür düzeylerine eğitici olma yeterliliklerine bakmadan görevlendirenler bunu sus payı olarak kullanmaktadır. Çünkü beklentileri serbest transferle yabancılara giydirilen formalardır. Şu anda dünyanın en ucuz ligi Macaristan’dır. Ülke ekonomisine katkı olsun diye federasyon binasına sponsor arayan bu ülke bir zamanlar Avrupa’ya futbol ihraç ediyordu. Ancak aynı ülke yine de altyapıdan 4 gencini yetiştirip Inter ve Real Madrid’e satmıştır. Bu da idealist bir çalışmanın örneğidir. İngiltere Premier Ligi’nde ilk 5 haftada atılan 120’ye yakın golden sadece 7’si İngiliz oyuncular tarafından kaydedilmiştir. Arsenal bu yıl 2.5 milyon pound ayırdığı altyapısını eski hoca ve futbolcularına teslim etmiştir. İngiltere Ulusal Takımı başarısız olmanın sıkıntısını yabancılar nedeniyle yaşamaktadır. Yetişen futbolcuları kadrolarına alamayan kulüpler birer pilot takım seçerek oralarda oynamalarını sağlamaktadır. Serdar Özkan 3 yıl dolaştıktan sonra Beşiktaş formasına kavuşabilmiştir!.. Avrupa’da harcamada 6. durumda olan ülkemiz futbol sıralamasında çok gerilerdedir. Tüm bunlar endüstriyel futbol, globalleşme ve ülke gerçeklerine dış güçlerin yukarıda izah ettiğim sinsi müdahalelerle insan yapısını değiştirmelerinin sonucudur. Resim ve duruş nettir. Dünya insanının geçmişte tribünlerdeki görüntüleriyle bugünkü halini gözden geçirenler aradaki farkı nelerin erozyona uğramış olduğunda yakalayacaktır. Dünyanın küresel ısınmasıyla gelen ve gelmekte olan felaketlerin dışında insandaki evrensel değişimin de felaketi benzerlik içinde. Küremiz, insanlar ve duruş!.. Çok şey anlatmıyor mu? A T L E T İ Z M 100 METRE REKORLARI AT L E T ÜLKE SÜRE YARIŞ YERİ YIL ? Abdülkadir Yücelman kent dışında olduğu için yazısını yayımlayamıyoruz. Don Lippincott ABD 10.6 Charlie Paddock ABD 10.4 Percy Williams Kanada 10.3 Jesse Owens ABD 10.2 Willie Williams ABD 10.1 Almanya 10.0 Armin Hary Jim Hines ABD 9.95 Calvin Smith ABD 9.93 Carl Lewis ABD 9.92 Leroy Burrell ABD 9.90 Carl Lewis ABD 9.86 Leroy Burrell ABD 9.85 Donovan Bailey Kanada 9.84 Maurice Greene ABD 9.79 Asafa Powell Jamaika 9.77 Asafa Powell Jamaika 9.74 Stockholm Redlands Toronto Chicago Berlin Zürih Mexico City Colorado Seul New York Tokyo Lozan Atlanta Atina Atina Rieti 1912 1921 1930 1936 1956 1960 1968 1983 1988 1991 1991 1994 1996 1999 2005 2007 SPORUN VE SPORCUNUN YANINDA 14
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle