26 Haziran 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

SEÇİMLE GELDİK SEÇİMLE GİDERİZ Günah keçisi hep federasyon mu oluyor? Federasyon günah keçisi olamaz. Aklı selim insan her şeyi takip ediyor. Orada 23 kişi bir takım hatalarda bulunuyor diye suç federasyona yıkılamaz. Hakemler hata yapıyor deniyor. Hakemler dün hata yaptı, bugün de yapıyor, yarın da yapacak. Nasıl ki teknik direktör hata yapıyorsa, futbolcu topu altı pastan auta atıyorsa, futbolcu penaltıyı ve bomboş kaleye atamıyorsa hakem de hata yapacaktır. Burada önemli olan iyi niyettir, dürüstlüktür. Biz federasyon olarak hakemlerimizi hep destekliyoruz. Spordan sorumlu Devlet Bakanı’nın genel kurul çağrısı için ne düşünüyorsunuz? Onu da pek anlamıyorum. 19 Ocak’tan beri görev yapıyoruz. Neden genel kurul çağrısı yapıldı, onu da anlamıyorum. Haluk Ulusoy Türkiye’ye 17. Dünya Kupası’nda üçüncülüğü getiren başkan. İsviçre maçı sonrası eğer Ulusoy seçimi kazanmasaydı biz bugün 2008 hatta 2012’den ihraçtık. Bir gecede çözdüler. 6 maça döndürüp sonra da 3 maça dek indirdik. Ben bunu yaşadım ve gördüm. Niye söylemeyeyim? Biliyorum... Dünya üçüncüsü yapmış. Bu işi çok seviyor, maddi bir sorunu yok. Köklü bir aile. Böyle biri gelmiş topun peşinden koşuyor, herkes destek versin.Yanlış yapıyor diyorlar. Yanlış yapılamaz. Buna ne kendisi ne de biz izin veririz. Hiç kimse yanlış yapabilir mi? Bizim bulunduğumuz ortamlarda adaletin dışında ne olabilir? Bilemiyorum, bunu kimseye de anlatamıyorum. Çocuğum bana soruyor. “Baba sizin gitmenizi istiyorlar, niye” diye soruyor. Ben bunu anlatamıyorum. Biz seçimle gelmişiz, demokrasi var, saygı gösterilmeli. Toplanan imzalar var... Bu konuda konuşmak istemiyorum. Bu konu yargıda. Haziranda genel kurul var. Ne olur, seçim kararı çıkar mı sizce? Genel kurulun iradesi nedir, onu ben bilemem. Herkes futbolu yönetmek isteyebilir. Ancak her şeyin bir zamanı var. 19 Ocak 2006’da kongre olmuş ama göreve gelir gelmez gidin demek olmaz. Spor kulüplerine verilen cezalar da çok tartışılıyor. Birine saha kapatma verilirken diğer takım ceza almıyor. Pek çok takım şikayetçi bu konuda. Çifte standartlı davranmakla suçlanıyor federasyon... Çifte standartı hiç kimse aklının ucundan bile geçirmesin.. Statlara giden hakem var. İki de yardımcı hakem... Bir de gözlemci ve temsilciler var. Bunların raporları incelenir. İçlerinde sorun varsa Disiplin Kurulu’na gider. Disiplin Kurulu bakar bu dosyalara ve kararını verir. Diyelim ki yönetim kurulunun da verdiği kararlar var. İki kararla da ilgili Tahkim Kurulu’na başvurma hakkı var. Tahkim Kurulu da seçimle gelmiştir, atamayla değil. Bir adaletsizlik olamaz. Ama insanların az önce söylediğim nedenlerden ötürü kendi takımları puan kaybettiği zaman hedef kendilerinden çıksın diye faturayı başka taraflara yönlendirmek için yapıyorlar bu açıklamaları... Hakemlerin önceden öğrenilmesi suçlamaları için ne diyorsunuz? Böyle bir şey olamaz. Lafı bile edilemez, örneği yoktur, hakemlere saygısızlıktır. Orada maç yöneten hakemlerin sayısı belli. Bir hakem maçı yönetecek. Hepsi son derece namuslu, dürüst, hepsi şereflidir, hepsi de işlerini çok iyi yaparlar. Yok o maça şu baksın yok bu baksın, yani böyle bir şey olur mu? O çocukların moralini bozmaya kimsenin hakkı yok. Fenerbahçe’nin şiddetli suçlamaları ve itirazları var... Beşiktaş Fenerbahçe maçında 2 taraf da birbirini çiçeklerle karşıladı. Karşılıklı suçlamalar yapıyorlar, sonra da barış görüntüleri sergiliyorlar. Bunları bırakalım artık, hepsini geçelim. Gerçekleri konuşsunlar, takımlarıyla ilgilensinler. Sahaya baksınlar. İyi futbol oynayan takım elbette başarır. Ya Fenerbahçe Kulübü’yle Haluk Ulusoy arasındaki gerginlik… Öncelikle ne Fenerbahçe’yle ne de diğer kulüplerle başkan Haluk Ulusoy’un sorunu yok. Sorun olmak lüksüne de sahip değiliz. Yok kesinlikle. Zaman zaman bunu Haluk bey de açıklıyor Aziz bey de. Benim bildiğim hiçbir şey yok. Hiçbir gerginlik yok. Neden gitmiyor peki Kadıköy’e? Hiçbir maça gitmiyor. Bilemiyorum kendisi açısından ama hiçbir maça gitmiyor. Haluk Ulusoy uzun yıllardır hizmet ediyor. Bu yıl bu kadar çok eleştirilmesinin nedeni ne? Nerede hata yapıldı? Benim gördüklerim, duyduklarım Haluk beye karşı müthiş bir sempati var. Birkaç yazar birkaç kişi olumsuz beyanda bulunabilir, insanlar eleştirilebilir. Ama hakaret edecek tarzda değil. Bunu söyleyen insanlar delil ortaya koyacak. Öyle sallamayla olmaz bu iş. Tiraj ve reyting almak için bu tip laflar söylemek futbola zarar veriyor. Bildiği bir şey varsa onu getirsin koysun. Ortaya koyduktan sonra ilgililer gereğini yapmazsa o zaman konuşsun. Adli bir konu varsa savcılar var, idari konularsa Futbol Federasyonu var. Bize bir şey getirdiler de biz gereğini mi yapmadık? Kimin ne iddiası varsa söylesin. Yunanistan’ı yendik, Norveç’le berabere kaldık. Başkan geldi, tebrik etti. Ertesi gün bir baktım. Büyük bir gazete, ‘Milli takım futbolcularına 200 milyar prim verildi’ diye manşet atmış. Haluk bey 150 milyar demiş, başka bir yönetici de ‘Sen az söyledin, 50 daha ver’ demiş, başkan da kıramamış ve 200’e çıkmış. Yanıt verdik. Bu haberi gerçek sanıp bazı köşe yazarları da ‘Sen nasıl 200 milyar verirsin?’ diye başkanı eleştirdi. Haber kesinlikle yalan. Ama yalan habere yorum yazıyorlar. Okumuyorlar, bize de sormuyorlar. Geçiyorsun, yorum yapıyorsun köşende... Biz bunlarla uğraşmaya kalksak diğer işleri yapamayız. C SPOR FUTBOL MAYIS SALI SPOR POLİTİKASI ‘Turşu Haber’ Nedir?.. H İ K M E T Ç E T İ N K AYA Cumhuriyet Spor Servisi Şefi Abdülkadir Yücelman 55 yıldır “spor yazarlığı” yapıyor... Bugün pek çok ünlü gazeteci, gazete yöneticisinde emeği büyük Yücelman’ın... Abdülkadir Yücelman’la Aydınlık dergisinden Aydın Cingöz bir söyleşi yaptı... Söyleşi çok ilgimi çekti ve Aydınlık’tan “Spor Dergisi”ne aktarıyorum bu hafta... 55 yıldır spor basınının içindesiniz. Neler değişti? Yücelman: Gazete, kazanmak için çıkarılır ama eskiden bu kadar büyük bir savaş ve kapris yoktu. Bugün gazeteler holdinglerin eline geçince, gazetecilik unutuldu, akışı ve amacı değişti. Toplumun gazeteye inancı kalmadı. Bir gazetenin yazdığı bir olayı başka gazete başka türlü yazıyor. Her gazete kendine göre bir manşet atıyor. Spor basını da ister istemez bu değişimden payını aldı. Yücelman: Tabii. Şöyle bir 50 yıl öncesine gittiğin zaman spor sayfalarında atletizm, kürek, güreş vardı. Bugün ata sporumuz güreş nerede? Herkes futbola döndü. Çünkü futbolun ticari değeri çok yüksek, tirajı var, bu da rekabet doğuruyor. Bir gazetenin dört sayfası varsa hepsi futbol. Atletizmi, güreşi unuttuk. Süreyya Ayhan’lar çıkarsa görüyoruz. Türk basını bu yolda devam ettiği sürece insanlarımız “turşu haber” okuyacak. Bugün içiniz rahat mı? Birçok spor muhabiri, spor müdürü yetiştirdiniz? Yücelman: Ben gazetelerdeki haberlere inanmıyorum. Bu çocukların suçları yok aslında. Sistem bunu istiyor. Yöneticiler, programlarda tartışın, bağırın, kavga edin ki reyting olsun diyorlar. Birçok gazeteci arkadaşımın yapılarını ve karakterini biliyorum. “Yazıyorlar, benim de imzamı atıyorlar ağabey” diyorlar. Spor gazetesinde bir kulübün ikiüç sayfa haberi olur mu? Bu sayfaları doldurmak için kafalarına göre yazıyorlar. Bir spor yazarı bir gün aralıkla aynı kurum ya da kişi için olumlu, ardından olumsuz yazabiliyor... Yücelman: Bu siyasette de böyle. Siyasette fırıldaklar yok mu? Sporda da fırıldaklar var. Bu düzen böyle maalesef, millet de bu düzeni sevdi. Kimse sesini çıkarmıyor. Birtakım güç odaklarının bazı isimleri sürekli gündemde tutmak için gazetelere, televizyonlara baskı yaptıklarını düşünüyor musunuz? Mesela Hakan Şükür sürekli gündemde! Yücelman: Yunanistan maçından sonra ‘Fatih Terim Hakan Şükür’ü gördü’ diye bir yazı yazdım. O zaman Hakan Şükür’ü niye Norveç maçında oynatıyorsun? Bunlar sorgulanıyor. Fakat bazı güçler var. Mutlaka ve mutlaka birileri Hakan Şükür’ün karşısında. Gülen tarikatını kastediyorsunuz? Yücelman: Tarikatçı tabii. Olabilir, niye olmasın? Tarikatçı çok adam var. Meclis’te yok mu? Hükümet değil mi? Sporu bu konulardan soyutlayamazsın. Spor programlarını izliyor musunuz? Yücelman: Elimde kumanda dolaşıyorum. Ciddi bir konu varsa biraz sonra sulandırıyorlar. Sporda isim yapmış, eski hakem, yönetici, futbolcular, spor adamları televizyonda ne hale geliyorlar. Yahu utanıyorum. 55 yıllık “spor yazarı ve yöneticisi” Sevgili Abdülkadir Yücelman böyle diyor... Ne dersiniz? EPosta:hikmet.cetinkaya?cumhuriyet.com.tr 5
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle