Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C SPOR ALTERNATİF MAYIS SALI A LT E R N AT İ F Hak Ettiğin Biçimde Yönetilirsin BARBAROS ÇIDAL “Her toplum kendi hakettiği yönetim biçimiyle yönetilir” sözü boşuna söylenmemiştir. Bakmayın arada sırada bazı fırsatçılar ufak boşluklarda kendilerini gösterebilmişlerdir ama o zaman bile bu halkın neyi hakettiğini anlamaya mecbur kalmışlardır. Milyonlar meydanlarda neyi hakettiklerini haykırınca ve “sözde değil özde” Atatürk’e bağlı olduklarını gösterince karşılarında kimsenin durması mümkün olmayacaktır. Bu satırların sporla ne ilgisi var demeyin, böyle bir ortamda yaşananlara spor yazsın, ekonomi yazsın herkesin kimsenin duyarsız kalacağını zannetmiyorum. Hem yazının başındaki söz şu günlerde futbolda yaşananlara da ne kadar çok uyuyor değil mi? Bu yazıyı Perşembe gecesi yazsaydım inanın çok ağır sözler kullanıp kupa derbisinde yaşanan hakem rezaletini ve maç sonundaki olayları yorumlayabilirdim. Son yıllarda Selçuk Dereli kadar bir takımı yok etmek için bu kadar çaba sarfeden bir hakem daha görmemiştim ama sonra şunu düşündüm: Türk futbolunda böylesine operasyonlar ilk kez mi oluyordu acaba? Belki 3 büyüklerin başına sık gelmiyor olduğu için çok ses getirmiyordu ama emin olun her sezon ligde böyle hakem faciaları hatta planlı yoketme operasyonları sürekli vardı. Bu yönetim anlayışıyla ve bu federasyonla emin olun daha çok olacaktır. Son 5 sezonu düşünün; küme düşen takımların başlarına gelenleri hatırlayın. Eğer hafızanız o kadar kuvvetli değilse o zaman bu yıl Sakaryaspor nasıl düştü bunu hatırlayın. Sahası 3 kez kapanan ve en ufak hatasında cezaya çarptırılan Sakaryaspor’un düşmesinin ardında Ulusoy Federasyonu ile olan ilişkilerinin durumu hiç mi etkili olmadı sanıyorsunuz? Ya da önceki yıllarda son haftalarda oynanan maçları aklınıza getirin, bakıp utandığınız sahneler ve bu sahnelerin başrolünde hep aynı hakemleri hiç mi görmedik? Bu ülkede demokrasinin işine geldiği zaman hatırlandığı gibi bu tür haksızlıklarda ne yazık ki sadece kendi ayağına basıldığı zaman dillendiriliyor. Fenerbahçe’nin isyanı sezonun geneline baktığımızda bence haksızdır ama bu maçın özelinde sonuna kadar haklıdır. Sezon içinde aleyhine çok hata yapılan ve uzun süre penaltı kullanamayan Fenerbahçe’nin bu hataların diğer takımlara da yapıldığını kabul etmesi gerekmektedir. Ama Beşiktaş maçında yaşananlar “hakem hatası” değil bambaşka boyutlara çekilmesi gereken bir operasyondur. Bir federasyon başkanının kendini ülkedeki bütün kurumları üzerinde görmesi ve Fenerbahçe gibi 25 milyon taraftarı olan bir kulübe açıkça tavır koyması düşündürücüdür. Bu olayda en az hatası olan Beşiktaş’tır, bunu unutmayalım. Çıkıp toplarını oynamış ve onun dışında bir olaya karışmamışlardır. Dereli maç boyunca Tuncay’a kasti fauller yapan Baki’yi atmadıysa ya da elle oynayan ve 2. sarıdan atılması gereken Mehmet Sedef’i oyunda tuttuysa suç onlara değil hakemdedir. Ayrıca 11 tane net gol pozisyonunu atamayan ve belki sezonun en iyi futbolunu oynadığı ikinci 45 dakikada sadece 1 gol bulabilen Fenerbahçeli futbolcuların da turun gitmesinde payı olduğunu unutmayalım. Sen sağda Mustafa Doğan, solda Baki Mecimek’in oynadığı bir defansa gol atamıyorsan suçu biraz da kendinde arayacaksın. Sonuç olarak medyanın büyük bölümünü ve futbol camiasının içindeki kurumları düşününce ve buralarda dümen suyunun başındaki isimleri görünce böyle bir yönetimi hakettiğimiz konusunda ciddi endişelerim oluşuyor. Eğer bu yönetimi haketmediğinizi düşünüyorsanız bunu göstermeniz gerekiyor. PROJEDE GÖREV ALANLAR Hülya AKDUR Doç.Dr. İ.Ü. BESYO YO Bilge DONUK Araş.Gör. İ.Ü. BES BESYO İ.Ü. n tma Oku RDÜ GÖ GÜN un Orh YO BES İ.Ü. . Gör . Alay KESLER Öğr YO Mustafa AKGÜN Öğr. Gör. İ.Ü. BES YO BES İ.Ü. n tma Burçak KAYA Oku İÜ BESYO Müdürü Prof. Dr.Serap İnal. Sporla bağlan hayata AHMET YAZICI lkemizde ihmal edilen 8 milyon engellimiz yaşamlarında sosyal çevreden uzaklaşırken, toplumda da kendilerine acınarak bakılmaktadır. Hatta yapılan düzenlemelerde hesaba bile katılmamaktadırlar. Ancak artık onlar için çalışan birileri var. İstanbul Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu, toplumumuzun büyük sorununa hiç de kayıtsız kalmadı. İlk başta engelliler için spor eğitmenleri yetiştirmeye yönelik bölüm açan İstanbul Üniversitesi BESYO, şimdi ise zihinsel engelli çocuklara spor eğitimiyle beden sağlığının kazandırılması için 1 Mayıs 2006’dan beri devam eden bir proje başlattı. Projenin amacı ve zihinsel engellilerin kazanımları hakında İstanbul Üniversitesi Beden Eğitimi Spor Yüksek Okulu Müdürü Serap İnal’la konuştuk Bu projenin çıkış noktası neydi? Zihinsel engellilik kişiyi akademik fonksiyonlarının dışında sosyal beceri, iletişim ve kendine bakım aktivitelerinde de yaşıtlarına göre daha yetersiz kılmakta, bu durum çocukları hareketsiz bir yaşama sürüklemektedir. Sonucu ise obezite, kalp, solunum ve kas iskelet sistemi hastalıkları ve diyabet gibi kronik hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Düzenli yapılan fiziksel aktivite ve spor, zihinsel engelli çocukların içinde bulundukları olumsuzlukları gidermede etkin bir araçtır. Kronik hastalıklardan korunma açısından da sporun önemli yararlar sağladığı kabul edilmektedir. Kendine güven ve sosyal katılımı sağlayıcı yararları da gözönünde tutulduğunda sporun zihinsel engelli çocuklar arasında yaygınlaştırılmasının önemi ortaya çıkmaktadır. Bu düşüncelerden hareketle üniversitemiz zihinsel engelli çocukların fiziksel aktivitelerini arttırmak ve spor yapma alışkanlığını kazandırmak amacıyla bu çalışmanın başlatılmasını planlamıştır. Projenin amacı nedir? Zihinsel engelli çocuklara spor eğitimiyle bedensel sağlığın kazandırılması amacıyla yola çıkılan bir projedir. Zihinsel engelli çocuklarda nöromotor gelişim geriliği vardır. Yürüme ve konuşmaya daha geç başlayan bu durumdaki çocukların boyları genellikle daha kısadır ve kuvvet, dayanıklılık, çeviklik, denge, esneklik, hız ve reaksiyon zamanları açısından yaşıtlarına göre aldıkları puanlar daha düşüktür. Zihinsel engelli çocukların bu özellikleri fizyolojik veya motorik bozukluktan çok bilişsel dikkat ve algılamalarındaki eksiklik nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Zira hafif derecede zihinsel engelli olan çocuklar normal ya Ü EPosta: barbaroscidal@kanalturk.com.tr 19 şıtlarıyla aynı fiziksel aktivite düzeyine sahip olurken, ciddi derecede zihinsel engeli olanlar ise yaşıtlarını 4 veya daha fazla yaş geriden takip etmektedir. Yaşıtlarına göre fiziksel olarak kısmen de olsa yetersiz kalmaları toplumdan soyutlanmalarını kolaylaştırmakta ve fiziksel aktivite olasılıklarını sınırlamaktadır. Bu durum da çocukları daha hareketsiz ve sedanter bir yaşama sürüklemektedir ki bunun sonucunda obezite, kalp, solunum ve kas iskelet sistemi hastalıkları ve diyabet ortaya çıkmaktadır. Düzenli yapılan fiziksel aktivite ve spor, zihinsel engelli çocukların içinde bulundukları bu olumsuzlukları gidermede etkin bir araç olarak kabul edilmektedir. Kuvvet, hız, dayanıklılık, çeviklik, denge, koordinasyon gelişirken, vücudun biyolojik adaptasyonu sayesinde fiziksel uygunluk düzeyi yükselmektedir. Çocukların gelişimini nasıl takip edeceksiniz? 2 yıl sürecek bu çalışmada çocukların sosyo demografik (Yüz yüze anket yöntemi) ve fiziksel durumları Brockport Physical Fitness Test Bataryası ve New York Postur Testi’yle değerlendirilecektir. Fiziksel değerlendirme ön test, 6 ara test ve son test olmak üzere 8 kez yapılacak ve sonuçlar birbirleriyle istatistiksel yöntemler kullanılarak karşılaştırılacaktır. Ön test sonrası belirlenecek rekreatif oyunlar (eğlenceli, eğitici oyunlar) ve spor programı (basketbol, cimnastik, stepaerobik) uygulanarak yüksek okulumuz spor salonunda eğitime başlanacaktır. Ara değerlendirmelerde elde edilen veriler ışığında programda yapılacak gerekli değişikliklerle spor eğitimi sürekli bir dinamizm içinde tutulacaktır.Çalışma kapsamında her 6 ay sonunda spor eğitiminin önemi ve yararları konusunda da çocuklar ve ailelerine eğitim verilecektir. Çalışmadan elde edilen sonuçlar ailelere aktarılacak, aileler çocuklarının kazanımları konusunda bilgilendirilecektir. Projenin zihinsel engellilere kazandıracakları nelerdir? Yapılan çalışmalarda zihinsel engelli çocuklarda düzenli fiziksel aktivite; fiziksel, mental ve sosyal sağlığın geliştirilmesinin dışında kendine güvenin ve sosyal katılımın artması da sağlamaktadır. Egzersiz ve spor zihinsel engelli çocukların fiziksel ve kardiyorespiratuvar durumlarına olumlu katkılar getirirken eğlenmelerine de yol açacaktır. Ayrıca vücut kuvvetinin arttırılmasının rekreatif aktivitelere katkı sağlayacağı, üst ekstremite kassal becerisinin mesleki eğitim için gerekli olduğu, kas kuvvetiyle endüstride çalışma performansı arasında doğrudan ilişki bulunduğu düşüncelerinden hareketle zihinsel engelli çocuklar erken yaştan başlayarak spora ve fiziksel aktiviteye yönlendirilmelidir.