Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C SPOR ATLETİZM ŞUBAT SALI Atletizmde yeni sezon başlarken CÜNEYT E. KORYÜREK u yıl Türkiye’de ve dünyada onbinlerce atlet, dereceleri daha iyi bir düzeye getirmek ve belirli büyük şampiyonalarda derece almak için sahalara dökülecekler. Atletizmde Türkiye’de bu yıl büyük patlamalar olmayacak ve kucak dolusu rekor da kırılamayacak. Ama, bayanlarda 100 metre engellide Türkiye rekoru birkaç kez el değiştirecek ve kızlarımız dünya pistlerine bacaklarının kuvveti ve ciğerlerinin gücüyle davet edilecekler. Süreyya Ayhan, 2 yıllık bir ayrılıktan sonda döndüğü pistlerde nasıl bir performans çıkaracağı şimdiden belli olmayan bir şampiyon. Amacı, Avrupa’daki Golden League yarışmaları ve sezon sonunda Japonya’nın Osaka kentinde yapılacak dünya şampiyonası. Süreyya Ayhan’ın 2 yıl ayrı kaldığı pistlerde yepyeni atletler var. Ve bunlara ilaveten de 2 yıl içinde performanslarını daha da geliştiren rakipler var. Bunların karşısında Süreyya’nın ne yapacğı belli değil. Bayanlarda mesafe koşularında Elvan ve Binnaz’ın 800 metreden 10 bin metreye kadar çeşitli mesafelerde yer alacağı kesin. Ama, Elvan’ın birkeç ey önce yeni bir antrenörle çalışmaya başlaması ve Binnaz’ın olur olmaz zamanlarda yarışmalarda yer almaması, bu iki kıymetli atletin bu yıl ne yapacağı konusunda soru işaretleri yaratıyor. Erkeklerde mesafe koşucusu Halil Akkaş, gerçekten Türk atletizm tarihinde gelmiş geçmiş en cesur atletlerden biri. Yarışın son metrelerinde rakiplerinin hızına yetişemeyeceğini bildiğinden, daima öndekileri birkaç metre geriden takip eden Halil, bu nedenle genelde büyük şampiyonalarda derece alabilecek bir atlet. Zira, büyük şampiyonalarda tüm atletler derece için değil, ilk sıralarda yer almak için koşarlar. Bu nedenle de, atletin performansı yerine cesareti ve teknik kabiliyeti iyi sonucun alınmasına büyük bir rol oynar. Bu nedenle de, 2 hafta önce yapılan bir 3000 metre yarışında Halil, rakiplerinin temposuna dayanamadı. Bu gibi belirli yarışlarda büyük atletler rekor için koşarlar ve Halil onların peşine takılırsa, yorulur ve hatta yarışı bırakmak zorunda dahi kalabilir. Ama, bu hafta sonu İngiltere’nin Birmingham kentinde yapılacak olan Avrupa Kapalı Saha Şampiyonası’ında Halil in 3000 metrede rahat denebilecek bir şekilde en kötüsünden bir bronz alması beklenebilir. Halil bu yıl Golden League yarışmalarında 1500 metreden 5000 metreye kadar katılacağını sandığım yarışmaların tümünde çok iyi dereceler alabilecek ve en azından 2 yeni Türkiye rekoruna sahip olabilecektir. B DÜNYA REKORLARI Atletizm severler, ister tribünden ister TV ekranından olsun, atletizm yarışmalarını seyrederken daime bir rekor beklerler. Ama, 1988 öncesindeki doping kontrol koşullarının biraz gevşek ve kesinlikten uzak sonuçları nedeniyle, o yıl öncesi kırılan dünya rekorlarının pek çoğunun kolay kolay kırılıp kırılamayacağı belli. Genelde erkeklerde atma ve atlamalarda ve bayanlarda 100 metreden 1500 metreye kadar mesafelerde ve yine atmalarda 1988 öncesi rekortmenlerinin adları hala rekor kitaplarında yer almış durumda. Buna karşın bayanlarda sırıkla atlamada ve 5 bin 10 bin metrelerde yeni rekorların bu yıl gerçekleşmesi beklenirken, erkeklerde 100, 200 ve 400 metre dünya rekorları gerçekten bir avuç kabiliyetli, hırslı ve çok süratli atletler tarafından adeta yağma edilecek gibi. Jamaikalı Powell’ın kendi rekoru olan 9.77 yi, etrafında kendini itecek rakip olmamasına rağmen yenileyebiliceği düşünülebilir. Michael Johnson’ın 1996 Atlanta Olimpiyad’larında koştuğu 19.32’lik dünya rekorunun 20 yıl daha kırılamayacağı düşünülürken, bu yıl 2 kez, hem de ayrı ayrı atletler tarafından yenilenebileceğini düşünmek hayal olmayabilir. Michael Johnson’ın yıllar boyu peşinde koşup, sonunda kırdığı 400 metre rekoru da bu yıl menaceri olarak dünyanın her yerinde koşturduğu Teksaslı olimpiyad ve dünya şampiyonu olan Variner tarafından yenilenebilir. Erkekler yüksek atlamada Sato Mayor’un 2.45’lik dünya rekoru, kırılması güç bir yerde durmasına karşın bu yıl belki de iki Avrupalı atletin 2.40’ı geçerek dünya rekoruna yaklaşabilecekleri de söylenebilir. Eşref’ten ne haber? E 18 şref Apak, çekiç atmada gerçekten büyük bir başarı göstererek 2004 Atina Olimpiyad’larında bize bir bronz madalya kazandırmıştı. Ama Eşref’i yetiştiren antrenörü Artun Talay, ‘Ben Eşref i buraya kadar getirbildim, bundan sonrasını benden daha iyi antrenörler sağlar’ diyerek Eşref’le olan ilişkisini bitirmişti. Atletiz Federasyonu bu boşluğu doldurmak için meşhur bir yabancı antrenör getirmesine karşın Eşref, son 2 yılda bir türlü eski formunu tutturamadı. Aslında, yapılması gereken iş yeni gelen antrenörün Artun’la birlikte Eşref i çalıştırmasıydı. Böyle bir tutumda, hem Artun bilgisini ve deneyimini geliştirecek hem de yeni antrenörün Eşref’i tanımasına yardım edecekti. Ama bu olmadı. Ve Eşref hala karşımızda bir soru işareti gibi duruyor.