Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C SPOR FUTBOL ARALIK SALI FUTBOLUMUZ RAHATLAMALI HAFTANIN KONUĞU ERİŞ Artık Trabzonspor’a tam olarak alıştığını söyleyebilir miyiz? Trabzonspor’a transfer olduktan sonra takımdan ziyade şehre uyum sağlamam zaman aldı. Onun sıkıntılarını yaşadım. Bu da oynadığım futbolu çok olmasa da etkiledi. İnsanın kendini kabul ettirmesi biraz zaman alıyor. Uzun süre büyük takımda oynamadığım için büyük takımın ağırlığını unutmuştum. Bu da etkili oldu. Yine de geçtiğimiz sezon faydalı olduğumu düşünüyorum. Ligde 15 asist yapıp 56 gol atmışım. Bunları Ankaragücü ve Trabzonspor’a bölersek ortaya başarılı bir grafik çıkıyor. Ayman ve Risp’le birlikte geldiğimizde ilk yarı boyunca 19 puan toplanmıştı. İkinci yarıda ise bambaşka bir takım ortaya çıktı. Bir takımın önemli oyuncusu olmak nasıl bir duygu? Önemli oyuncu olmak çok güzel. Geçmişten beri söylediğim bir söz var. “Ben kendimi sıradan hissedersem futbolu bırakırım” demiştim. Bu sözüm hala geçerli. Bu nedenle elimden gelen her şeyi yapıyorum. Sıradan olmadığımı düşünüyorum. Galatasaray’da Lincoln, Fenerbahçe’de Alex ve Beşiktaş’ta Ricardinho neyse Trabzon’da Ceyhun odur yorumu yapılıyor. Bu benim sıradan olmadığımı ortaya çıkarıyor. ÜLKEMİZDE CEZA SİSTEMİ YETERSİZ R İ M E D Z Ö E R Y İ Ğ İ T OFTAŞ’a dikkat edin T A R I K G ençlerbirliği OFTAŞ, Gençlerbirliği alt yapısından yetişen oyuncularla 4 yılda tam 3 şampiyonluk yaşamayı başardı. Oynadığı futbol ve aldığı sonuçlarla da “Boynuz kulağı geçer” deyimini bizlere bir kez daha hatırlatarak Turkcell Super Lig’de Gençlerbirliği’nden daha başarılı performansıyla kendini kanıtladı. İyi yolda ilerleyen bu takımın başında bulunan ve G.Saray beraberliğiyle dikkatleri üzerine çeken teknik direktör Osman Özdemir ile başarının sırrını konuştuk. Turkcell Super Lig’e yeni yükselmenize karşın oldukça başarılı sonuçlar alıyorsunuz. Bunu neye bağlıyorsunuz? OSMAN ÖZDEMİR: Bugün yakaladığımız başarının abartılmamasını ve mütevazi olmamız gerektiğini düşünüyorum. Çünkü Süper Lig’in şakası olmadığını biliyoruz. Türk futbolu son dönemde çok istikrarsız bir görüntü sergiliyor. Galibiyet veya mağlubiyet serisi yakaladığınız zaman hemen çok başarılı ya da çok başarısız olarak anılıyorsunuz. Ancak şu anda oynadığımız futbol ve aldığımız sonuçlar beni oldukça mutlu ediyor. Bunun temelleri son 45 yılda atıldı. Her şeyden önce oyuncularım futboldan zevk alıyorlar. Çok enteresan bir futbolcu topluluğu ile çalışıyorum. Futbolu bir oyun ve eğlence olarak görüyorlar. Öncelikle bu çocukları alkışlamak lazım. Çok genç bir takımsınız. Kulüp olarak gelecekteki hedefleriniz nelerdir? O.Ö.: Evet. Çok genç bir kulübüz. Yönetimimiz, takımımız, teknik kadromuz hep gençlerden oluşuyor. Gelecekte de Gençlerbirliği Oftaş olarak iyi futbol oynayan, Türk futboluna yetiştirdiği gençlerle hizmet eden, gençlerin ulusal takımda oynayacak duruma gelmelerini sağlayan bir takım olmak istiyoruz. Bugün büyük takımlar 23 genç oyuncu oynatınca Türk futboluna yeni futbolcu kazandırdık diyorlar. Bizim takımımız tamamen genç oyunculardan oluşuyor. İlerleyen yıllarda ulusal takıma en az 3 tane oyuncu vereceğimizi düşünüyorum. Ulusal takımın başarılı olması isteniyorsa bunu yapmalılar. Genç futbolculara çok fazla sabır gösterilmiyor. Kulüp olarak genç oyunculara bakış açınız nedir? O.Ö.: Herşeyden önce çok iyi yönetilen bir kulüp olduğumuzu söyleyebilirim. Şampiyonluklar yaşadığımız dönemlerde düşüş gösterdiğimiz zamanlar da oldu. Bu da gayet doğal. Ancak bu dönemlerde yönetimimiz hep arkamızda durdu. Genç bir takımın başarısı için sabır çok önemlidir. Bir de sezon başında çok büyük hedefler koyulmaması gerekiyor. Futbolunun son durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz? O.Ö.: Ulusal takımımız, Dünya üçüncülüğü dışında çok büyük başarı kazanmadı. Bir de Galatasaray’ın UEFA ve Süper Kupa şampiyonluklarını saymazsak havanda su dövüyoruz. Bu başarılara baktığımızda Galatasaray’ın 4 yıldır yapılanan bir kadrosu ve bu kadronun ulusal takımın da iskeletini oluşturarak kazandığı Dünya üçüncülüğünü görüyoruz. Bu da bize gençlere güvendiğimizde ve sabırlı davrandığımızda neler başarabileceğimizi kanıtlıyor. 6 ‘ N A M S O ‘ Bana göre Türkiye’deki ceza sistemi yeterli değil. Sahaya yabancı madde atan adamı yakalayıp arka kapıdan çıkarıyoruz. Tribün terörünün bitmesini istiyorsak cezaları arttırmalıyız. Ayrıca belki hemen olmaz ama kombine sistemine geçmeliyiz. Hangi koltukta kimin oturacağı belli olmalı. Bunları yapabilirsek seyircinin taşkınlık yapmasını engelleriz. Bir de çok duygusal bir ülkeyiz. Futbolun bir spor olduğunu unutuyoruz. Ama futbol 3 sonuçlu bir oyun. Bu oyundan zevk almayı öğrenmemiz gerekiyor. ‘ CEYHUN ‘ Türk futbolunun aynası ulusal takımımızdır. Kulüp takımlarımız da çok kaliteli futbol oynamıyor. Bana göre bunun asıl sebebi maçları “VatanMilletSakarya” anlayışıyla oynuyor olmamız. Yöneticilerin “Bu maçı mutlaka kazanacağız” şeklindeki söylemleri taraftar, antrenör ve futbolcuyu olumsuz yönde etkiliyor. Böyle bir ortamda iyi şeyler yapmak da mümkün olmuyor. Türkiye’de futbolun kötü oynanmasındaki en önemli neden taraftar, futbolcu ve teknik direktör üzerindeki baskı. Bu baskı bittiği zaman başarılı olacağız.