Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C Tayfur ulusal takımda da yıllarca başarıyla forma giydi. SPOR FUTBOL ARALIK SALI 78 FUTBOLCU BİRDEN GİTMEZ SPOR POLİTİKASI Osieck, Denizli, Toshack, Feldkamp, Daum ve Lucescu gibi başarılı teknik direktörlerle çalıştınız. Sizce iyi bir teknik direktör nasıl olmalı? T.H.: Dört dörtlük teknik direktör yok. Herkesin futbol felsefesi farklı. Her teknik direktörün kendine has özellikleri var. Dünyanın en iyi teknik direktörü bile eleştiriliyor. Siz kimi örnek alıyorsunuz? T.H.: Özellikle çalıştığım iki hocanın bende ayrı yerleri var. Yabancılarda Lucescu ile anlaştım. Yerlilerde Mustafa Denizli ile... Ara transfer çok tartışılıyor. Bu tip açıklamalar oyuncuları kötü mü etkiler iyi mi? T.H.: Bu açıklamalar sanki biraz bilinçli yapılmış gibi. Oyuncular kendine gelsin motive olsun diye yapılmış gibime geliyor. Çünkü devre arası 78 oyuncu birden gönderilemez. Bu açıklamalar sonrası olumlu etkilenen oyuncu da olacaktır kötü de... Şimdi takımda sürekli ‘Ben gideceğim, sen gideceksin’ konuşmaları oluyordur. Benim dönemimde olduğu gibi bu da oyuncuyu aslında kötü etkiler. 78 oyuncu göndermek için ona göre bütçe de yapmanız gerekiyor. Bu nedenlerden ötürü zor. Motive amaçlı bence. Nitelikli Eğitim HİKMET ÇETİNKAYA T Beşiktaş’ın sorunu tecrübe Sinan Engin ismi çok tartışılıyor. T.H.: Sinan Engin ile şampiyon olduğumuz sene çalıştık. Çok tecrübeli oyuncular vardı. Yabancılar çok etkiliydi. Şimdi Tello, Delgado ve Bobo var. Ama geri kalanlarından verim alamıyorsunuz ki. Az ama öz transfer yapılsa... T.H.: Türkiye’nin transfer politikası yanlış. Bir iki maç seyredip adam alınmaz. Dünya kulüpleri en az 6 ay izliyorlar oyuncuyu. Bizde kasetten oyuncu alınıyor sonra iyi çıkmadı deniyor. Beşiktaş’ta da izleme komitesi kurulmuştu... T.H.: Zaten Tello’yu izleme komitesi bulmuştu. İyi oyuncu; onu 67 ay izlemişlerdi. Diatta ve Cisse’yi hoca istemiş diyorlar. Bilmiyorum kim aldı ama yanlış yapılan bir iki transfer kulübü zor duruma sokuyor. Transfer işlerine daha çok önem verilmeli. Dışarıdan bir gözle Beşiktaş’ın durumunu nasıl görüyorsunuz? Gelgitler yaşıyor bir uçta bir zirvede.... T.H.: Bana göre en büyük sebebi kadronun tecrübesizliği. Burada yeniyorsunuz tamam. Orada yenilirsiniz ama 80 değil. Saha içinde oyuncuların halletmesi gerekiyor. Serdar Özkan, Serdar Kurtuluş 45 tane genç oyuncu var ama zamanla bir çizgi yakalayacaktır. Toparlayabilirler mi? T.H.: Puan farkı açılmazsa 2. yarı Beşiktaş daha iyi olabilir. Ya Porto maçı... T.H.: Umarım kazanır ama Porto özellikle kendi evinde çok etkili oynayan bir takım. Herkesin kendi performansının üstüne çıkması gerekiyor. Bir iki oyuncu vasat oynarsa kazanılması çok zor bir maç olur. Bütün istatistikleri alt üst eden bir takım şu anda Beşkitaş. Hoca da çok önemli değişiklikler yapmalı. ürkiye’de bunca iletişim fakülteleri var. O fakültelerden mezun olanların tümü gazeteci oluyor mu? Fazla sayılmaz!.. Hele ki iletişim fakültelerinde “spor”, “sanatkültür”, “siyaset” uzmanlığı bölümleri var mı? Sıralayabiliriz... Adliye, polis, ekonomi vb... Tarık Eryiğit, “Spor Eki’nde” Levent Bıçakcı’yla çok önemli bir röpörtaj yapmış... Bıçakcı diyor ki: “Ülkemizde spor endüstrisi hızla büyüyor. Gelişen spor ekonomisine paralel olarak kurumların iyi yetişmiş spor yöneticilerine ihtiyacı beliriyor. Bu sektörün bir dalı olan spor iletişimi, bugün her zaman olduğundan çok daha fazla yetişmiş elemana ihtiyaç duymaktadır. Bu ihtiyacı karşılamak amacıyla da Kadir Has Üniversitesi Spor Hukuku Araştırma ve Uygulama Merkezi (SHAUM), Türkiye’de ilk olan bu sertifika programına hayata geçirmeye karar verdi. Spor İletişimi Sertifika Programı, bugüne kadar çeşitli branşlarda sponsorluk yaparak spora ciddi yatırımlar yapan Ülker Grubu ile birlikte gerçekleştirilecek. Medya kuruluşlarının spor departmanlarında veya çeşitli spor bölümlerinin basın ve halkla ilişkiler departmanlarında görev yapan kişilere yönelik bu programın temel hedefi; Türkçe’yi doğru kullanan, habercilik ve gazeteciliğin etik kurallarını özümsemiş, iletişim hukuku ve spor hukukunun temel ilkeleri hakkında bilgi sahibi olan, sporun her alanıyla ilgili, bilinçli gazeteciler yetişmesine katkıda bulunmak.” Levent Bıçakcı iletişim fakülteleriyle ilgili ilginç değerlendirmeler yapıyor. Uzmanlık!.. Bir konuda bilgi sahibi olmak!.. Türkiye’de gençler siyasetçileri izlerken şaşırıyor. Bir siyasetçi (AKP) kömür, erzak dağıtımını savunurken şöyle diyor: “Biz sosyal devlet olmanın gereğini yapıyoruz...” Gençler gülmeye başlıyor. Toplumu “Su dokuyla” yöneten bir anlayış egemen Türkiye’de. Her neyse!.. Zaten bunları Cumhuriyet’teki köşemde altı gün yazıyorum... Levent Bıçakcı, nitelikli bir eğitmi amaçladıklarını vurgularken önemli bir noktanın da altını çiziyor: “Ülkemizde onlarca iletişim fakültesi var. Ama bunların hepsi iletişimin genel prensiplerini ortaya koyuyor, uzmanlık alanlarına özgü yapılandırmaya gitmiyor. Oysa spor iletişimi pek çok sosyal bilimin kesişme noktasında yer alıyor. Hukuk da, sosyoloji de, psikoloji de, halkla ilişkiler ve üst düzey yöneticilik de spor iletişimin konusu olabiliyor. Kulüplerle yaşanan iletişimsizlikler, asparagas haberler, spekülasyonlar… Spor dünyasının iç huzurunu bozan bu tip haberlerin doğru kaynaklar ve doğru yaklaşımlarla belirli bir sistematiğe kavuşması için de spor iletişiminin temel kurallarını bilmek gerekiyor. SHAUM açısından bu sertifika programının amacı, spor kültürüne akademik açıdan katkı vermek ve yetişmiş eleman açığına nitelikli adaylar yetiştirmek. Amaç hem piyasanın ihtiyacını karşılayabilecek piyasanın gerçeklerini de bilen ama hem de Türk sporuna kalite katkısı sağlayacak nitelikli elemanlar yetiştirmek. Amacımız spor iletişim dünyasına yeni yüzler kazandırmak.” Her işin başında eğitim!.. Spordan siyasete dek eğitimli, bilgili, birikimli insanlara gereksinimiz var. 5