Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C SPOR FUTBOL ARALIK SALI BAKINCA Futbol Seyircisiz Olmuyor SERDAR KIZIK Futbolu niçin izliyoruz? Ortak bir heyecanı paylaşmak için desek... Keyif almamın, aidiyet duygusunun ve paylaşımın da altını çizsek. Maç boyu bağırıp çağırmayı, oyuna sırtını dönerek sürekli küfür etmeyi saymayalım bile. Ya futbolun en temel unsuru? Taraflar değil mi? Tarafsız futbol olmuyor. Oyuncular sahada, izleyici koltukları boş. Nasıl bir futbol bu? Bir takım ceza almış, seyircisiz oynuyor. Bir kişinin ya da bir grubun yanlışından ötürü, bir kulübün bütün taraftarına yasak getiriliyor! Neymiş? Seyirciye ceza! Nasıl bir yaptırım? Adil mi? Hiç değil. Seyircisiz bir maçı televizyondan izlemek bile zevk vermiyor. Alın cezadan ötürü seyircisiz oynadığımız milli maçları. Tadı tuzu, heyecanı, coşkusu eksik değil mi? Bu seyircisiz oynama cezası, kesinlikle kaldırmalı. Çünkü futbol, ‘futbol’ olmuyor. Konunun daha vahim yanları var. Beşiktaş, Bursa deplasmanında. Beşiktaş’ın aldığı herhangi bir ceza yok. Ne var? Yasak! Bursa İl Spor Kurulu iki takım taraftarının husumetini göz önüne alarak, herhangi bir olay çıkmasını engellemek için, Beşiktaşlıların karşılaşmayı izlemesine yasak koyuyor. Nasıl bir yasak bu? İnsanların en temel hakları engelleniyor. Getirdiği yasakla güvenlik kurulu, önlem almak yerine en kolay yolu seçiyor. Asalında il güvenlik kurulu, en temel sorumluluğunu yerine getirmemiş oluyor. İl Spor Kurulu’nun uygulaması, ‘okullar olmasa milli eğitimi güzel idare ederim’ yaklaşımından farklı mı? Beşiktaş’ın yöneticileri, taraftarlarına ayrılan boş tribünlerde, bir tabur askerin kuşatması ve korumasında maçı izliyor. Bu nasıl bir görüntü? Futbola yakışıyor mu? Buradan yöneticilere seslenelim. Futbola kıymayın, ceza diye, önlem diye futbolun en asli unsuru seyirciyi dışlamayın. R U F Y TA : U Ç T U V HA Fotoğraflar:FATİH ERDOĞDU Artık sıra menajerlikte T U Ğ B A H A C I B AY R A M O Ğ L U stikrarlı futbol denilince akla gelen ilk isimdi. Kolay kolay sakatlanmaz, takım arkadaşları, teknik heyetle sorun yaşamazdı. Kısacası giden hocanın da gelenin de vazgeçilmeziydi. Futbolu bıraktıktan sonra kısa bir süre Tigana’nın yardımcılığını yaptı. Ertuğrul Sağlam’ın kendi ekibiyle çalışması için görevinden ayrıldı. Şimdilerde kendi deyimiyle bol bol maç seyrediyor, dışarıdan bir gözle gelişmeleri izliyor. Tayfur Havutçu ile dışarıdan bir gözle bir zamanlar içinde olduğu Beşiktaş’ı konuştuk. Ertuğrul Sağlam geldikten sonra görevinizden istifa ettiniz. Şimdi neler yapıyorsunuz? TAYFUR HAVUTÇU: Her hocanın kendi ekibiyle çalışması gerektiğini düşündüğüm için Ertuğrul Hoca geldikten sonra görevimden istifa ettim. Aslında Ertuğrul Hoca beraber çalışma teklifi sundu ama ben kendi ekibiyle daha başarılı olacağını düşündüğüm için görevimi bıraktım. Şimdilerde bol bol maç seyrediyorum. Gerek yurt içi gerekse yurt dışı maçlarını... Antrenörlüğe devam edeceksiniz misiniz? T.H.: Evet, yapabileceğime inanıyorum, kendime de güveniyorum. Yalnız doğru zamanda doğru yerde olmak önemli. Görüştüğüm kulüpler de oldu. Ama istediğim tarzda değildi. Bekliyorum, hedefime uygun bir teklif gelirse kabul ederim tabii ki... Menajer oyuncu oldunuz. Başarılıydınız da... Türkiye’de oturmuş bir şey değil ama Avrupa kulüplerinde örnekleri çok. T.H.: Evet oturmuş bir sistem yok; Türkiye’de sağlıklı değil. Türkiye’de menajerlik sisteminin oturması zaman alır. Yurtdışında olsa olabilir. Avrupa’nın köklü kulüplerinin hepsi menajerler tarafından yönetiliyor. Bizdeki gibi yönetime bağlı değil. Bunu yapma zamanı gelmedi mi? T.H.: Yapma zamanı geldi aslında. Bence de kulüpleri artık profesyonel kişiler yönetmeli. Bizdeki yönetim tarzlarında yönetici var. Yöneticiler de özellikle futbolun içinde olmak istiyor reklamı fazla çünkü. Bu yüzden sağlıklı bir ortam olmuyor. Şu anki yönetiliş tarzıyla zor gözüküyor. Federasyonda bir değişiklik olursa belki... Ertuğrul Sağlam genellikle sakin yapısı nedeniyle eleştiriliyor... T.H.: Türk kamuyonunda ‘Hoca asacak kesecek’ inancı var. Böyle bir şey yok aslında. Bir teknik direktör yeri geldiğinde psikolog görevi de üstlenir. Ertuğrul’un sistemi futbol felsefesi değişik. Onu öyle kabul etmek gerekiyor. İlla astığım astık kestiğim kestikle olmuyor. İ 4