Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C SPOR FUTBOL KASIM SALI H A F T A N I N K O N U Ğ U VOLKAN YAMAN Galatasaray’da forma için kıyasıya bir savaş var. Hem bu rekabetten hem de hedeflerinden bahseder misin? VOLKAN YAMAN: Rekabet futbolun olmazsa olmazları arasındadır. Oyuncunun kendi becerilerini artırmak için mutlaka gereklidir. Dünya futbolunda da rekabet hep var olmuştur ve kesinlikle devam edecektir... Hedeflerime gelince; çocukluğumdan beri hayal ettiğim takım olan Galatasaray’ın gelecekteki başarısına katkıda bulunmak ve Türk futboluna bu sayede hizmet etmeyi istiyorum. Galatasaray’ın UEFA Kupası’nı aldığı gece neler hissettin? Maçı nerede izledin? V.Y.: Almanya’daydık. Ben amatör bir gençtim o zamanlar. Bayram gibi bir şeydi bizim için. Bayrakları alıp çarşıya gittik, milli maçlarda da yaptığımız gibi. Münih şehrinin Leopold Caddesi’nde gece yarısına kadar kornalarla kutladık kupayı. Takımdaki en iyi anlaştığın futbolcu kim? V.Y.: Benim aram herkesle iyidir. Birkaç yıl önce geçtiğim yollardan geçmek zorunda kalan Barış ve Serkan’a yardım etmeye çalışıyorum. En büyük hayalin nedir? V.Y.: Futbol kariyerimi tamamladıktan sonra ailemle birlikte sakin bir yerde, sağlık ve mutluluk içinde yaşamayı hayal ediyorum. 16 yaşında iken fiziksel olarak zayıfmışsın ve bugün oldukça iyisin. Bu görümünü nasıl değiştirdin? V.Y.: 16 yaşımda birden bire boy atmaya başladım. O zamana kadar babam hep kısa boylu kalacağımı düşünerek korkmuştu. Annem babam sağ olsunlar bana çok iyi baktılar, beslenmeme hep çok dikkat ettiler. Ayrıca spor salonundan 6 saat çıkmadığım günler oluyordu bazen. Ama bu çabalarım hep güçsüzlüğümün, ufak tefek olmamın üstesinden gelebilmek içindi. Düşünün, birlikte futbol oynadığım takım arkadaşlarımın hepsi benden bir kafa uzundular. Dünyaca ünlü futbolcular, Hakan Şükür, Cassio Lincoln ve Linderoth ile aynı takımda top koşturma nasıl bir duygu? V.Y.: Süper… Ben tüm bu ağabeylerimi futbol izleyicisi olarak zaten takip ediyordum. Ben de onlarla aynı ortamda bulunmaya yeni alışıyorum. Türkiye’de altyapıdan yetişen oyuncular fiziki olarak neden Almanya’da yetişenler kadar güçlü olamıyor. Buradaki kulüplerin eksiği nedir sence? V.Y.: Almanya’da aileler çocukların sağlıklı beslenmesine çok önem verirler. Ekmeğinden suyuna dek özen gösterirler. Alman futboluna baktığımızda zaten en önemli unsurun güç olduğunu hemen fark ederiz. 6