27 Haziran 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

C Ü N E Y T B u satırların yazarı, Hıncal Uluç ve Kenan Onuk’la birlikte atletizmi anlamayan bazı spor yazarları tarafından bundan 5 yıl önce “halk düşmanı” ilan edilen üçlü bir çetenin üyesi. Hatırlanacağı gibi 2002 Avrupa Şampiyonası’nda göğüs farkıyla bayanlar 1500 metre finalinde birinci gelen Süreyya Ayhan’ı NTV ekranlarında dile getirerek kabiliyeti ve kapasitesiyle antrenörü ve kocası olan Yücel Kop’la gayet iyi bir ikili olarak bu başarıya eriştiklerini ama bu işleri çok iyi bilen yabancı bir antrenörle birlikte çalışırlarsa hem Yücel Kop’un bilgisini genişleteceğini ve daha nice şampiyonlar yaratacağını hem de Süreyya’nın derecelerini geliştireceğini anlatmıştık. Genelde futboldan başka bir spor konusunda bilgileri olmayan bazı tanınmış spor yazarları üçümüze birden hücum ederek ve bizlerden “Kendi kendilerini otorite ilan eden” kişiler olarak bizim Süreyya ve Yücel ikilisinin başarısını kıskandığımızı çok ağır ifadelerle gazete sütunlarında ve ekranlarda ifade etmişlerdir. C E . SPOR K O R Y Ü R E K ATLETİZM KASIM SALI SÜRPRİZ BOYKOT Atina Olimpiyadları’ndan kısa bir süre önce IAAF yetkililerinin idrar örneği almak için başvurduklarında Süreyya ve Yücel ikilisi büyük reaksiyon göstermiş ve yetkilileri adeta kapı dışarı etmişlerdi. IAAF’nin kuralarına göre bir atlette doping bulunması kadar ciddi bir durum olan bu direnme, IAAF’nin Süreyya’ya 2 yıllık bir boykotuyla sonuçlanmıştır. 2 yıl sonra 2006 Avrupa Şampiyonası’ndan önce boykot süresi bitecek olan Süreyya’nın bu şampiyonada Türkiye’yi temsil etmesi bekleniyordu. 2 yıllık boykot aldıktan sonra kendisine bir komplo hazırlandığını söyleyen ve Türk kamuoyunun tüm sempatisini kazanan Süreyya daha 2006’nın Mayıs’ında federasyona bir yazı yollayarak Avrupa Şampiyonası’na katılmayacağını bildirdi. Aynı yıl içinde yapılan hiçbir yarışmada koşmadı ve Türkiye’yi temsil etmekten de kaçındı. Avrupa Şampiyonası’ndan sonra yeniden basına yanaşan Süreyya, Osaka’da yapılacak 2007 Dünya Atletizm Şampiyonası’nda Türkiye’yi temsil edeceğini açıkladı. Bu arada federasyona başvuran Süreyya, Osaka çalışmaları için Avrupa ve Amerika’ya gideceğini ve bu amaçla da kendisinin federasyon tarafından paraca desteklenmesini istedi. Kamuoyunun tepkisinden korkan federasyon 2 yıl herhangi bir yarışa girmemesine karşın Süreyya’nın bu isteğini kabul etti ve 2007’nin ilk aylarına dek süren dış ülkelerde çalışma için kendisine 40 bin dolara yakın para ödedi. Süreyya’nın masum olduğuna inanan Türk kamuoyu başarısıyla iftihar ettiği ünlü atletin Osaka’daki başarısını merakla beklerken Almanya’dan gelen ve pek de ciddiye alınmaması gereken bir rapor Süreyya’nın sakat olduğunu ve 2 ay idman yapamayacağını bildirdi. Süreyya yine basına açıklamalar yaparak o kadar istemesine karşın Osaka’da Türkiye’yi temsil edemeyeceğini ama Beijing’de yapılacak 2008 Olimpiyadları’nda altın madalya alacağını vaad etti. S Ü R E Y Y A “Zavalı Süreyya kim bilir kimler tarafından oyuna getirildi” diyerek tüm Türk kamuoyu Süreyya’ya acıdı ve gerçekten ünlü atletin bir komploya kurban gittiği sanıldı. Başarıya susamış Türk halkı adeta bir milli kahraman gibi ortalara çıkan ve basında kendini acındırmayı bilen Süreyya’nın karşısında gözyaşlarına boğuldu. Bu, olayın trajik tarafıydı. Ama komedi kısmı ise Süreyya ve Yücel tarafından senaryosu gayet başarılı bir şekilde yazılan ve Türk kamuoyuyla (Hıncal, Kenan ve ben hariç) alay edercesine oynanan mükemmel bir oyundu. Bizler 5 yıl süresince “halk düşmanı” olarak tanındık ve hiçbir şekilde ilişkimiz ve ilgimiz olmamasına karşın bu ikilinin başarısını kıskanan zalimler olarak tanıtıldık. WADA’nın aldığı bu karara rağmen Süreyya yine bir açıklama yapmış ve kendisine komplo kurulduğundan bahsetmiş. Kendisinden alınan idrar örneğinin 2 kez üst üste dopingli çıkması sonunda Süreyya artık pistlere ancak TV ekranından bakacak duruma gelmiş demektir. Ama bu işi bilenler için daha bu konunun sonuna gelinmemiştir. Benim aklıma gelen soru AY H A N Süreyya’nın doping alma başlangıcının l 20 Fi? 28 Eylüy, Avustralya (Yarı e n id S ) Oyunları, l) 8. (Süre: 4:09.42 a Atlena üny D : 1 0 0 2 tos n, ? 7 Ağus iyonası, Edmonto p ) m 7 a .1 Ş 8 :0 m z 4 ti . (Süre: tleKanada 8 s 2002: Avrupa A a y n to a s u lm ğ ? 11 A onası, Münih, A vrupa iy A p e m v a e Ş iy ürk tizm 3:58.79) (T ru) 1. (Süre: m Reko AF Atletiz l 2002: IA İspanya 1. lü y E 1 2 , ? rid pası, Mad Dünya Ku (Süre: 4:02.57) Atle3: Dünya stos 200 ris, Fransa 2. u ğ A 1 3 ? Pa piyonası, tizm Şam (Süre: 3:59.04) ünya : IAAF D lül 2003 ako 1. (Süre: y E 3 1 ? on Finali, M 2) Atletizm 3:57.7 ILARI B A Ş A R00: Olimpiyat İŞİNDEN DE ATILDI Bu yılın ortalarında idman yapmak için Amerika’ya gideceğini söyleyen Süreyya, federasyondan istediği mali sponsorluk konusunda red yanıtı alınca kocası ve hocası olan Yücel Kop’la birlikte Amerika’nın yolunu tuttu. Yasalarımıza göre spordaki bu başarısından dolayı bir gün dahi gelip çalışmamasına karşın kendisine aylık bağlanan Süreyya, memur statüsünde olduğundan bağlı bulunduğu Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü’nden izin almak zahmetine bile katlanmadan Amerika’ya çekip gittiği için genel müdürlük tarafından ve haklı olarak işine son verildi. Süreyya bu olayda da zeytin yağı gibi üste çıkmayı denedi ve kendi parasıyla dış ülkelerde idman yapacağını söylerken haksızlığa uğramış bir insan ifadesiyle işinden de olduğunu söyleyerek mazlumu oynamasını bildi. TRAJİKOMİK HİKÂYE 2002’den önce mi yoksa 2003’ten sonra mı olduğudur. Yani Süreyya doping aldığından dolayı mı Avrupa şampiyonu ve dünya ikincisi olmuştur? Yoksa bu başarı düzeyini kaybetmemek için mi doping almaya başlamıştır? İkinci bir soru Süreyya’nın kazandığı madalyalardır. Eğer 2002 öncesinden başlayan bir süre içinde doping aldığı ortaya çıkarsa, bir altın ve bir gümüş madalyayı geri vermek zorunda kalacaktır. Seul’de yapılan 1988 Olimpiyadları’nda 100 metrede 9.79’la kendi rekorunu yenileyen Kanadalı Ben Johnson dopingli çıkınca madalyasını geri vermiş ve rekoru da kabul edilmemişti. Ama Johnson soruşturmada verdiği ifadede, 1987’de Roma’da yapılan Dünya Atletizm Şampiyonası’nda da dopingli olduğunu söylemiş ve kırdığı 9.83’lük rekor kayıtlardan silinmiş ve madalyası da elinden alınmıştı. OYUNUN SONU Hafta sonunda Anadolu Ajansı Spor Müdürü Soner Sayımlar’ın tüm spor medyasını atlatarak yayımladığı bir haber ortalığı karıştırdı ve WADA denen Dünya Anti Doping Ajansı’nın elemanlarının yaptığı ani bir yoklama sırasında Süreyya’da doping bulunduğu ve bu nedenle de Süreyya’ya yaşam boyu boykot verildiği bildirildi. Soner’in haberiyle Türk kamuoyu uykusundan uyandı ve 5 yıldır ülkede yaşanan trajikomik oyuna bir son verdi. S Ü R E Y YA Olay ilk önce trajediyle başlamıştı. FEDERASYONA UYARI Süreyya ve Yücel’in trajikomik oyununun burada bittiğini sanıyorum. Ama WADA bu gibi olaylardan kaynaklanan bir gayretle bundan böyle boykot alacakların sadece dopingle yakalanalarla kalmayıp işin o atletin bağlı bulunduğu federasyona kadar gitmesi yolunda bir karar alacak. Buna göre doping aldığı saptanan atlet boykot alırken, federasyonu da WADA ve IAAF’nin ortak kararıyla daha kamuoyuna açıklanmayan bir şekilde cezalandırılacaktır. Bizde üstün körü yapılan doping kontrollerinin gerçekçi bir önlemle geliştirilmesi zamanının geldiğini federasyon ve genel müdürlük kadar hükümetin de dikkatle takip edeceğini umuyorum. 12
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle