Katalog

C B SPOR MOTOR SPOR KASIM SALI O KAZALAR OLMASA... erke Bayındır, Türkiye motor sporlarında ter döken en genç isimlerin başında geliyor... O ehliyeti bile yokken başarı yakalamış, şampiyon olmuş isimlerden. Lise çağlarında dev rakiplerine kafa tutuyor. Geçen sezonun grubunda şampiyonluğu elde ettiğinde neredeyse ‘babası yaşındaki rakipleri’ni geride bırakmıştı. Bu yıl için de hedefi aynıydı. Grup 2000’de BMW ve Porsche gibi araçlarla kapıştı. Sezonun genelinde çok iyi sonuçlar elde etti. Ancak son yarışlara girilirken Berke’ye arkasından gelen araçların çarpması şampiyonluğunu engelledi. Genç Berke bu sezonki gelişmeler nedeniyle keyifsiz. Çünkü haksızlığa uğradığını düşünüyor. Yine de Berke, Opel Performance Takım Direktörü Enis Alpsoy’un dediği gibi doğru yolda ilerliyor. Önünde gitmesi gereken uzun kilometreler var. Berke’yle geride bıraktığı sezonu konuştuk. Kazalarla tamamladığınız sezonu değerlendirir misiniz? BERKE BAYINDIR: Aslında gayet iyi bir sezon geride bıraktım. Yaşadığım bütün olumsuzluklardan dolayı kendimi her yönden geliştirme fırsatı buldum. Önceki sezonlarda Türkiye’de normal şartlarla yarışmayı öğrenmiştim bu sezon ise karşıma çıkabilecek her türlü engelle başa çıkmayı öğrendim. Sık sık kazalarla başınız dertteydi. Kazaları anlatır mısınız? Bunlar size ne kazandırdı? B.B.: Ne yazık ki bu sene sık sık kazalar yaşadık. Bunlar benim sinirlerime hakim olmamı sağladı. Haksızlığa uğradığımız anlarda sadece gülüp geçmeyi öğretti. Geleceğinize nasıl bir yön vermek düşünüyorsunuz? Eğitim ve motorsporları arasındaki tercihiniz ne olacak? B.B.: Gerçekçi olmamız gerekirse Türkiye sınırları içinde bu spora devam edeceksem motor sporlarını eğitimimden önde tutmamam gerekir. Bu kadar adaletsizliğin yaşandığı bu sezondan sonra hayatımı, her şeyimi bu sporun üstüne kurmak mantıklı gelmiyor bana. Geçen sezon Grup 1600’de şampiyondunuz… Bu yıl ise Grup 2000’de uzun süre lider gitmenize karşın son yarışlarda problemler yaşadınız? Grup 2000’de zorlandığınızı düşünüyor musunuz? B.B.: Hiç zorlandığımı düşünmüyorum. Ben 1.8 litre bir araçla ile 2 litre araçları geçmeyi başardım onlar ise bu güçlü arabalarına rağmen beni geride bırakmak için her seferinde temas yapmak zorunda kaldı. Bu benim için büyük bir gurur kaynağı. Temaslar olmasa ve kural hataları yapılmasaydı zaten açık bir şekilde şampiyondum. Yine de iyi işler yaptık. Özellikle takımımın desteği beni güçlendiriyor. Opel Takımı’nda olmaktan dolayı mutluyum. Motorsporları’nda nasıl bir seyir izlemeyi düşünüyorsunuz? B.B.: Ne yazık ki böyle bir soruya cevap vermem imkansız. Bunu bize zaman gösterecek. Hedefim WTCC otomobiller ile yarışabilmek. R A L L İ D Ü N YA S I / Ş E V K İ G Ö K E R M A N “Sol hafif; sağ hafif; 100 düz; sağ doksan uzun.” Grönholm kaskının içindeki kulaklıktan gelen bu seslerle basıyor gaz pedalına basabildiği kadar, ayağı taban saçını delercesine; dördüncü özel etap Lough Gill’in bitimine yakın… Ama o da ne?... Dönmüyor otomobil sağ doksanda; yan yan gidiyor ve sol yandan patlatıyor yolla denizi ayıran duvara. Duvar engelleme yapmasa sabah serinliğinde banyo yapmak işten bile değil… Önce yardımcı sürücü Timo Rautanien iniyor, bakıyor ön ve arka tekerlekler hiç de yürüyecek gibi değil… Çevredekiler Marcus’u gözlüyor “Ne yapacak?” diye... Ama ses seda yok… Kısa bir süre sonra o da çıkıyor ama bilinçsiz davranışlar içinde… Bindiriyorlar ambulansa gönderiyorlar hastaneye, özel etap iptal Ters Dönen Şemsiye ediliyor… Bitiyor İrlanda Rallisi, Ford’un şampiyonluk iddiasını sürdürmeye çalışan ekibi için… Perşembe günü akşamı Belfast’ta yerel parlamento binasının önündeki seyirci etabıyla başlamıştı yarış. Ertesi gün merak ediyordu herkes, Marcus yılın ikinci yarısında aldığı başarısız sonuçlardan birine daha mı imza atacaktı?.. Yollar diğer rallilerdekilere pek benzemiyordu. Bir otomobil geçecek darlıkta, genellikle ıslak, birçok yerinde de banketteki toprağın yola taşınmasıyla kaygan ve çamurlu hale gelmiş bir görüntüsü vardı; zorlandı sürücüler araçlarını yol üzerinde tutabilmek için. “Kaçmak mı kovalamak mı?” oluşumu içinde avantaj dengesinin “kovalayan taraf” yönünde ağır bastığı bir kez daha gerçek oldu… Grönholm kaldı, Loeb yoluna devam etti… Rallinin kalan iki gününde Sebastien fazla sıkmadı kendini. Liderliği ele geçirme rahatlığıyla temposunu korudu ve “ne olursa olsun finişe sağlam ulaşma” taktiği içinde gitti, arkasından gelenlerle oluşan büyük farkı koruyarak… 4 puan geriden gelen Loeb 6 puan öne geçti… Son yarış İngiltere Wales (Galler) Rallisi’nde şampiyonluğu yitirmesi için Marcus’un birinciliğine karşın 6.’lık ve daha kötü bir derece alması gerek… Şemsiye ters dönmüştü İrlanda’nın okyanus rüzgârları altındaki yemyeşil kıyılarında… 15