Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C T SPOR MOTORSPOR EKİM SALI KÖRFEZ’DE SEZON BİTTİ T EMRE HIZLI İLERLİYOR ürkiye Ralli Şampiyonası’nda bu sezon genç isimler yükselen performanslarıyla dikkat çekiyordu. Patlamayı ise son Yeşil Bursa Ralli’sinde yaptılar. İlk sırada genç isimler vardı: Birinci basamakta ise Ford’un genç pilotu Emre Yurdakul... Emre, rallinin tozundan toprağından geliyor. 25 yaşında Ford Focus WRC direksiyonuna gelene kadar lastik taşımış, zaman tutmuş, test araçlarına binmiş, karting yapmış... Renç Koçibey Eğitim Semineri’nde eline geçirdiği fırsatı iyi değerlendirerek kendini Ralli Şampiyonası’nda bulmuş. Emre’yle adım adım ilerlediği ralli kariyerini konuştuk... Çok tecrübeli pilotlarla kapışıyorsunuz. Bursa Rallisi’nde ilk üç çok genç isimlerden oluştu. Gençlerin bu hızlı gelişimini neye bağlıyorsunuz? EMRE YURDAKUL: Bu hızlı gelişimimizi başta spora bakış açımıza, hayalini düşündüğümüz hedeflere ve tabii ki genç olmamıza bağlıyorum. Hem Türkiye’de hem Dünya Şampiyonaları’nda ne kadar zor şartlarda bu sporun yapılabildiğini ve kendinizi göstermenin hayli zor olduğunu gördükçe elimizdeki fırsatları en iyi şekilde kullanmaya ve kendimizi geliştirmeye çalışıyoruz. Bu yaşta Ford gibi bir takımın WRC sürücüsü olmak zor mu? E.Y.: WRC’yi kullandığım ilk sene (2006) biraz daha zordu diyebilirim. Fakat takım olarak EMRE doğru zamanda doğru adımları attığımız için önemli bir sıkıntıyla karşılaşmadık. Bu sene ise özellikle ikinci yarıda WRC kullanmanın tadına vardık. Ford Rallye Sport Turkey’e, yöneticilerimize ve sponsorlarımıza bize bu fırsatı sağladıkları için teşekkür etmek istiyorum. Türkiye’de WRC kullanmak ya da Dünya Şampiyonası’nda yarışmak; bu gibi yüklerin altından takımımızla ortak hareket ederek kalkabiliyoruz. Ralliye nasıl başladınız? E.Y.: Uzun bir süre model otomobil yarışları ve kartingle uğraştıktan sonra Renç Koçibey Eğitim Semineri, Ford takımı ve Serdar Bostancı sayesinde ralliye başladım. Bu seminerle kendimi gösterme fırsatım olmuştu ve daha sonra verilen şansları da iyi kullanarak basamak basamak çıkarak bugüne geldik. Ford takımı bünyesinde lastik taşımaktan zaman tutmaya ve test otomobili kullanmaya kadar her işi yaptım. Son yıllarda ralli kan kaybediyor. Seyirci sıkıntısı yaşayan sporların başında geliyor. Bu şevkinizi kırıyor mu? E.Y.: Etaplarda fazla insan görememek bir nebze olsun şevkimizi kırıyor tabii. Ancak etaplara gelemeyenlerin evlerinde televizyondan ve dergilerden sporu takip edebildiklerini düşünüyoruz. Yurt dışında ise durum daha farklı, oradaki yerleşik kültür sayesinde seyircilerin ralliyi tam anlamıyla yaşadığını, bütün otomobilleri seyredebilmek için etaplarda çadır kurduğunu, kamp yaptığını, karavanla yer tuttuklarını gördük. Bu coşkuyu görmek tarif edilemez güzellikte.. Türkiye’de ise son dönemde genç pilotlar olarak önemli bir çıkış yakaladık. Bunun da heyecanı arttırdığını düşünüyorum. Genç pilotlar sayesinde etaplarda da ilginin yeniden artacağını URDAKUL düşünüyorum. Hedefleriniz neler? E.Y.: Hedefimiz kendimizi Dünya Şampiyonası’nda gösterebilmek ve bu işi profesyonel olarak yapabilmek. Dünden bugüne hayallerimize inanarak bir WRC kullandık, bu noktaya geldik ve inancımız devam ediyor. ürkiye Pist Şampiyonası’nın 6. ayağı haftasonunda İzmit Körfez Pisti’nde koşuldu. Bu sezon Körfez Pisti’ndeki son yarışa BMW pilotu İbrahim Okyay’ın Opel Performance’ın genç ismi Berke Bayındır’a çarpması damgasını vurdu. 25 KÜÇÜK ADAM DESTEK ARIYOR T Y OSFED’in geleceğin pilotlarını yetiştirme projesi çerçevesinde 2 yıl önce hayata geçirdiği, “PO 25 Küçük Adam Kupası” ikinci yılını tamamladı. Profesyonel pilot yetiştirme amacıyla başlatılan bu projede 7 – 11 yaş arası minikler aldıkları detaylı eğitimlerin sonunda bu kategoride yarışma imkanı yakaladılar. 14 yarış sonunda Batuhan Ünlü 268 puanla birinciliği elde ederken, Efe Eryalaz ikinci, Onat Telkenar ise üçüncülüğü elde etti. Gelecek sezon mini kategoride mücadele etmeyi planlayan minik pilotların en büyük sıkıntısı ise, pahalı olan bu spora devam edebilmek için sponsora ihtiyaç duymaları… R A L L İ D Ü N YA S I / Ş E V K İ G Ö K E R M A N Y ıllar önce yapılırdı, bir yarış içinde değişik zeminlerden oluşan özel etap uygulaması; topraktan çıkar asfalta, asfalttan çıkar toprağa girerdiniz… Uyum sağlamada zorlandığınız olurdu çoğu kez. Zaman içinde destek ve araç ayar sorunları da büyüyünce kaldırıldı bu uygulama; asfalt ve toprak zeminli yarış ayırımı kondu; iyi de yapıldı… Benim favorim toprak yarışlar… Yerinden izlediğinizde, yarış otolarının çıkardığı ve çoğu kez yutmak zorunda kaldığınız toz ile burunlarınızı yalayan yanmış yağ kokusu kolay kolay vazgeçilebilir bir olgu değil… Selânik’in Halkidikis yarımadasında yapılan Avrupa Şampiyonası Elpa Rallisinde, dengesizlikle malul “ilk gün 118 km asfalt, ikinci gün 147 km toprak zemin” uygulamasını görünce Volkan’ın Dönüşü “eski köye yeni âdet” demeden edemedik yeni bir şey icat ettiğini sananlara…. Ralli Volkan Işık – Simon Jean Joseph mücadelesi ile başladı. İlk gün birinci özel etapta her iki sürücü de aynı zamana imza attılar. Sonrasında Volkan Işık öne geçti ve gün boyu sürdürdü öndeki konumunu saniyenin ondalıklı farkları ile… Simon’un, Volkan’a kafa tutuşu nefesler tutularak izlendi… Günü Volkan “0,2 saniye” farkla önde bitirdi. Şimdi bir parantez açalım. Kimi yerlerde bu tür artıkların “salise” şeklinde yazıldığını ve söylendiğini görüyoruz. Oysa benim bildiğim “salise saniyenin 60’ta biridir” ve ondalık sis temde ifadesi yoktur. Parantezi kapıyor ve dönüyorum sürprizle başlayan ikinci güne... İtalyan Renato Travaglia gösterdiği üstün performansla aradan sıyrılarak bir anda liderliği ele geçirdi, ancak fazla koruyamadı; Volkan tekrar öne geçti. İlk günün tepesindeki Volkan – Jean Joseph görüntüsü ikinci gün Volkan – Travaglia şekline döndü; Simon toprakta geride kaldı ve tepeden koptu. Kalan bölümde temposunu koruyan Volkan Işık – Kaan Özşenler ikilisi, Porto Carras’taki finiş takına Travaglia’nın önünde geldiğinde, her türlü övgüyü hak etmişti… Volkan olması gereken yere döndü… Önceki yarışlarda yaşadığı şansız olayları ortadan kaldıracak önlemleri aldığında, ileri yıllarda Avrupa Şampiyonluğu hedefine ulaşması hiç de zor olmayacak… 15