Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C SPOR FUTBOL ARALIK SALI İSPANYOL DEVİ ‘DÜNYA PARA LİGİ’NİN LİDERİ R E A L M A D R i D 2 ZENGİNLER KULÜBÜ D r. S E D AT H AY R A N D ünyada futbol sektörünün giderek ticarileşmesi, ticari kuralların kurumsallaşma kimliğiyle somut hale getirilmesi, ayrıca serbest pazar ekonomisinin bilinen kurallarına futbol sektörü olarak uyum sağlanmaya çalışılması, kulüplerin gelir kaynaklarının artırılmasında önemli etkenlerdir. İçinde yaşadığımız yüzyılda futbolun, salt sınıfsal ilişkilere bakılarak analiz edilmesi zordur. Ancak, dünya ekonomisindeki gelişmeler ve globalleşme eğilimlerindeki tekil ülke ekonomilerine yönelik politikaların yerlerini uluslararası ekonomik politikalara bırakmaktadır. Günümüzde şirketlerin giderek artan bir şekilde futbol aktivitelerinin bir parçası olmasıyla söz konusu durum futbol endüstrisi içerisinde de yaygınlaşmakta. Özellikle eğlence endüstrisi ile futbol arasında organik bir bağ kurulmaya çalışılması ve futbolun, şirketlerin piyasaya sunduğu tüketim metaları ile örtüşmesinin yolunu açmaya çalışmak kulüplerin yeni dönem ekonomik politikası olarak değerlendirilebilir. Küresel sermayenin egemenlik alanının hızla artmasıyla kulüplerin mülkiyeti değer kazanırken, global ekonomikpolitikalarla futbolda yeni bir döneme girilmiştir. Özellikle ileri kapitalist ülkelerde başta medya devleri hızla büyük kulüplerin sahibi ya da ortağı haline gelmiştir. Finansal başarılar kulüp başarılarının önüne geçmiş, kulüpler birer şirket, taraftarlar ise müşteri olarak görülmeye başlanmıştır. Dünyaca ünlü denetim şirketi Deloitte’in, 1996/97 sezonundan beri her yıl düzenli olarak yayınladığı ve dünyanın en zengin 20 futbol kulübünü açıkladığı “Football Money TARİHİ REKOR R eal Madrid tam 1.1 milyar Avroyla inanılmaz bir gelir ve zor kırılacak müthiş bir rekora imza attılar. Nakit akışına bir türlü doymayan Real Madrid; Katalan Prodüksiyon Şirketi Mediapro ile resmi sözleşme imzalayarak 2008 sezonundan başlamak üzere 7 yıllık TV yayın haklarını 1.1 milyar Avro karşılığında sattı. Daha önceki yayın kazancı 55 milyon Avro civarında olan Real Madrid, yaptığı bu anlaşmayla yıllık gelirini neredeyse 3’e katlayarak, kasasına yılda 157 milyon Avroluk net nakit akışının girmesini sağladı. Özetlersek; Real Madrid’in bu yadsınamaz başarı öyküsündeki temel kriter bir innovasyon; (Para kazandıran yeni, farklı ve yaratıcı iş fikirleri geliştirmek) olayıdır. Real Madrid, uygulama ortamında yine hiç yapılmamışları yapacak ve tüm futbol kulüplerine örnek olmaya devam edecektir. Çünkü, o bir “Dünya Markası Kulüptür”. Dünya markası olmak ise kolay değildir. Madrid. Futbolda yıldızlar topluluğu bir takımdan söz edilince hiç kuşkusuz akla ilk gelen kulüp İspanyol boğası Real Madrid oluyor. Nasıl olmasın ki? Tarihinde; 29 İspanya Ligi (La Liga) Şampiyonluğu, 17 İspanya Kupası, 9 Avrupa Şampiyonluğu, 2 UEFA Kupası, 3 Kıtalararası Kupa şampiyonluğu yaşamış, gerçekten hem Avrupa futbolunun zirvesine oturmuş hem de La Liga’da bir hegemonya kurmuş, 104 yıllık mazisiyle tam bir asırlık çınar olmuş, 2004 yılında FIFA tarafından “Yüzyılın Takımı” seçilmiş bir Kraliyet kulübüdür Real Madrid. Kadro değeri yaklaşık 600 milyon dolar civarında olan ve birbirinden ünlü yıldızlara, 75 bin kişi kapasiteli ünlü Santiago Bernabue Stadını hıncahınç dolduran müthiş ateşli taraftarlara sahip, gerçekten Dünya Markası “First Class” bir takım. Real Madrid, geçtiğimiz sezon elde ettiği 276 milyon Avroluk gelirle, hem dünyanın en çok kazanan futbol kulübü olmayı başardı hem de İngiliz Manchester United’ı birincilik koltuğundan indirip, “Futbol Para Liginin” liderliğini eline geçirdi. 4 yılda gelirlerini önemli ölçüde artıran Real Madrid’in finansal gelir yükselişinde; yüzde 45’ini ticari faaliyetler, yüzd e 32’isini televizyon gelirleri, yüzde 23’ünü ise stadyum gelirleri oluşturdu. Kulüp; ürün satışı, sponsorluk, reklam gibi kalemleri içeren ticari gelirlerini dört yılda 3 kat artırdı. İspanyol kulübü sadece reklam ve sponsorluk anlaşmalarından 50 milyon Avro gelir elde ederken, stadyum turları ve konferanslardan ise 8 milyon Avroluk ek gelir sağladı. Böylece kulüp olarak ticari faaliyetlere verilen önemin karşılığını almış oldular. League” adını verdiği rapor, şirketlerin futbol üzerinde ne denli etkili olduğunu görmek açısından son derece önemli bir kaynak. Ayrıca kulüplerin gelir dağılımlarındaki artışa dikkat çekmek için de önemli bir veri olan bu rapor, zenginlerin daha zengin olmaya başladıklarını da gösteren bir belge niteliğindedir: 10 yıl önce en zengin kulüplerin toplam gelirleri 1.3 milyar Avro iken bugün 5 milyar Avro olarak belirtiliyor. Deloitte’in hazırladığı rapora göre dünyanın en zengin kulübü Real