Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C D SPOR FUTBOL EKİM SALI BAKINCA Bırakma Hakan! SERDAR KIZIK Bizi bırakma!.. Olur mu Hakan, dört gol atmışken “bırakabilirim” demek? Küsme sen, gücenme, darılma... Ülkenin sana çok ihtiyacı var Hakan. Golcümüzsün. Büyüksün, çok büyüksün. Kralsın sen, imparatordan büyük... Gücün yüksek, nefesin derin. Yanındayız hep senin. Okyanus ötesinden esen rüzgarlar seninle. Seninle dualar. Bakma “onun dönemi sona erdi” diyen üç beş yazara. Fesatlar, hesaplar, çekememezlik... Devrin geçmiş, yaşlanmışsın, hızın düşmüş. Terim’li milli takımda dokuz maçta susmuşsun. Geçen sene, CimBom’da yalnızca 10 gol, bu sezon ligde tek bir siftahın varmış daha. Kanatlarının altında korudukların, oyun düzenini bozuyorlarmış. Teknik adamdan çok senin gözlerine bakıyorlarmış. Madem ki olmuşsun “abi”, öyle olacak tabi. Nur gibi yüzler, ışık saçan çehreler... ??? Aldırma. Avrupa Şampiyonası’nda, 37 yaşındaki kralımızı alkışlayacağız inadına. Şampiyon Türkiye, gurur duyacak seninle. Bak, 40’ındaki Brezilyalı Romario de Souza Farias’ya... 40’a kadar yolu var daha. Başedemez kimse seninle. Anımsa Hakan, “Milli takım gençleşecekmiş, bilimsel anlayışmış, yeni sistem gelecekmiş, çağdaş futbol çok hızlanmış” diyen Ersun Yanal, nasıl kapının önüne konuldu. Kolay mı seni kadroya almamak? Helal sana! Geçmişte seni defterinden silenler, ‘takımda gruplaşmalara yol açıyor’ diyenler, geleceğin milli takımını kuracağını söyleyen imparatorlar bile gerçeği gördü sonunda. Hakkının yememek lazım, oyun planlarını senin üstüne kurdu Terim. Sen atacaktın, biz kurtulacaktık. Şansızlık işte. Suçun yok, iyi ortalar gelmedi, top atmayı beceremediler ki. Her golcünün gol atmak gibi, görevi mi var, sonra? Sağlık olsun, dünya kupasında finallere gidemedik. Vallahi laf ettirmedi Terim sana. Dokuz maç bekledi, sonunda muradına erdi. Dile kolay, dört gol. Engelleri aştın, dört golü yazdın. Şimdiki şarkısı “vazgeçmem senden asla...” Farketmez, olur ya bir “kaza”, bir “şanssızlık”, Avrupa Şampiyonası’na gidemeyiz yine. Geleceğimiz, gençliğimiz seninle, alternatifin yok Hakan. Gol atmasan da, asist yaparsın sahada. Gelince toplar, dört gol oluyor ya. Varlığın yeter aslında. Sen neymişsin be abi!.. EPosta:serdarkizik?cumhuriyet.com.tr Futbolun ekonomipolitiği aha burada ismini sayamadığımız onlarca profesyonel ve amatör kulübün aynı sıkıntıları yaşadığını biliyoruz. İşte profesyonel futbol bu anlamda biraz da hüzün verici bir süreç... Peki kulüplerimiz neden amatör lige kadar sürüklenebiliyor ya da kapılarına kilit asmak durumunda kalabiliyorlar? Sadece sportif performanstaki yetersizlikten mi sizce, ne dersiniz? İşte bu soruyu yanıtlamaya kalktığımızda karşımıza Türk futbolunun çok önemli sorunları çıkıyor. NEDİR BU SORUNLAR? Türkiye’de futbolun çarpık gelişiminin belki de en yakıcı etkisini bugün İzmir yaşıyor. Ülkemize futbolun ilk girdiği şehirlerden birisi olan ve 5 milyona yaklaşan nüfusuyla Ege’nin incisi konumundaki İzmir’in bugün Süper Lig’de hiç bir temsilcisinin bulunmayışı, İzmirlileri ve futbolseverleri büyük bir hayal kırıklığına ve üzüntüye sevk ediyor. Ege bölgesini bugün sadece Vestel Manisa ve Denizlispor temsil ediyor. Bir zamanlar tüm görkemiyle izlediğimiz İzmir futbolunun güzide temsilcilerine ne oldu? Nerede Türk ekonomisinin incisi konumundaki İzmir’in Göztepe’si, Altay’ı, Karşıyaka’sı, Altınordu’su, İzmirspor’u...Nerede Türk futboluna Metin Oktay, Fevzi Zemzem, Mustafa Denizli gibi efsane oyuncuları armağan eden İzmir futbolu? Bugün ne yazık ki İzmir kulüpleri büyük bir çöküş içinde...başta finansal sıkıntılar olmak üzere, sportif başarıda da bir hayli geriye düşen İzmir futbolu şimdi mazisini arıyor. Bugün İzmir futbolu özelinde aslında Türk futbolunun sorunlarını incelediğimizde, yukarıda sorduğumuz soruya da yanıt kendiliğinden ortaya çıkıyor. Süper Lig’de mücadele ederken sportif performanstaki yetersizlik nedeniyle küme düşen kulüplerin, yöenetsel hatalar temelinde hızla mali sorunlar batağına saplandıklarını görüyoruz. Bunun doğal sonucu ise yitip giden kulüplerimiz oluyor. Süper Lig’e veda eden Siirtspor eski günlerini mumla arıyor Kulüplerimizin sportif ve mali performansta istenilen başarıya ulaşamamalarının arka planında futbolun adil olmayan ekonomi politiği yatıyor. Gerek futbolun sahip olduğu paradoksal iç dinamikler, gerekse futbolun makro koşullarındaki haksız ve dengesiz rekabet, kötü yönetimlerle de birleşince ortaya küme düşen, hatta faaliyetlerine son vermek durumunda kalan kulüpler çıkıyor. Sonuçta; kulüplerimizi sportif ve mali başarısızlığa iten nedenlere yönelik bugüne kadar yaptığımız araştırmalarda karşımıza aşağıdaki sorun ve sonuçlar çıkıyor. Türk futbolu son tahlilde Avrupa’da ve Dünya’da bir yerlere gelecekse, endüstriyel pastadan daha fazla pay alacaksa aşağıda saptadığımız sorunların futbol otoritesi tarafından acilen çözümlenmesi gerekiyor. ? Gelirler ve Özkaynaklar yetersiz, ? Borç ve Yükümlülükler ? Kulüplerimiz yüksek maliyetle borçlanıyor, ? Kaynaklar efektif kullanılmıyor, ? Gelir dağılımında ciddi dengesizilik var, ? Kulüplerimizin yönetimlerinde önemli sorunlar var, ? Dengesiz ve çarpık yapı, haksız rekabete sebep oluyor. ? Kulüplerimizin düzenli ve istikrarlı gelir kaynakları yok, ? Kulüplerimiz alt yapıdan gelen yetenekleri iyi kullanamıyorlar, ? Bazı kulüplerde uluslararası misyon yok, vizyonda sıkıntı var, ? Daha baştan bu kulüplerimiz “başaltı” olmayı kabullenmiş bir felsefeye sahipler, ? Markalaşabilme konusunda stratejik bir görüş yok., v.b. EPosta:TugrulA?garanti.com.tr 9