Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
C MEHMET GÜÇLÜ SPOR FUTBOL EKİM SALI KALMAK MI ZOR DÖNMEK Mİ? ya, Adana, Adana Demirspor gidip gidip geliyor. Anadolu kulüpleri Trabzonspor’un dışında şampiyon çıkaramıyor. Modern futbolun 17. yüzyılda İngiltere’de doğuşu ve Osmanlı topraklarında ilk futbol maçının 1875’de Selanik’te oynanmasının ardından, İstanbul’dan önce 1894’de futbolla tanışan İzmir’in şimdilerde Süper Lig’de tek temsilcisinin dahi olmaması düşündürücü. Altay, Karşıyaka 2. Lig ‘A’, Bucaspor, İzmirspor, Turgutluspor 2. Lig ‘B’, Göztepe, Altınordu 3. Lig’de mücadele veriyor. Ankara, İzmir’le kıyaslandığında çok daha şanslı. Her ne kadar bugüne dek büyük düşünmeyi ve büyük oynamayı becerememiş olsalar da, Başkent’in Süper Lig’de üç temsilcisi var. Forma aşkının paranın cazibesine yenik düştüğü günümüzde ayakta kalabilmek kolay değil. Akılcı sistemler, sağlam alt yapılar oluşturmadıkça, güçlü sponsorlar devreye girmedikçe Anadolu temsilcilerinin İstanbul hegemonyasını kırabilmesi mümkün gözükmüyor. İçinde bulunduğumuz sezon bu unsurların tümünü bir araya getiren ve halen lig liderliğini sürdüren Vestel Manisaspor’un hedefe ulaşıp ulaşmayacağını ise zaman gösterecek. Yıllık 3 6 milyon YTL arasında değişen havuz gelirinden başka kaynağı olmayan dört büyükler dışındakilerin, Vestel gibi bir sponsor desteği sağlayamadıkça mevcut şartlarda kümede kalmak dışında hedeflere yönelmeleri düşünülemez. Alt kategorilerde gelir düzeyi iyice dibe vuran kulüpler ise genelde bir üst ligi hedeflemek yerine, sadece yaşam savaşı vermekle meşgul… B KARAGÜMRÜK ugünkü Turkcell Super Ligi’nin temeli 1959 yılında, o günkü adıyla Türkiye Birinci Futbol Ligi olarak atılmıştı. İstanbul yerel liginden en iyi sekiz takım ve Ankara, İzmir yerel liglerinin en iyileri ile start almıştı ulusal profesyonel futbolumuz. Sekizerli iki grupta toplam 16 takımın oluşturduğu ligde, Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Vefa, Ankara Demirspor, Göztepe, Karagümrük, Karşıyaka, Gençlerbirliği, Adalet, Altay, İzmirspor, Ankaragücü, Hacettepe, Beykoz, İstanbulspor yer alıyordu. 48 yıl sonra bugün, yeni adıyla Turkcell Süper Ligi’nde söz konusu 16 takımdan sadece beşi ayakta… Geri kalanlar yıllar içinde bir bir iniverdiler sahneden… Dile kolay, neredeyse yarım asra ulaşan süreçte bir çoğu için var olabilmek bile zordu elbet. Var olanlar da gittikleri alt liglerden dönemediler geriye… Ara sıra dönmeyi başaranlar ise kalıcı olamadılar bu arenada. Yıllar geçti, kiminin kapısına kilit vuruldu çoktan, kimileri şimdi ikinci, üçüncü, hatta amatör liglerde… ‘Düşenin dostu olmaz’ derler ya, gerçekten öyle… Bir kez düşmeye gör, giden hiç de kolay gelemiyor geri… İlk 10 yılın Feriköy, Şeker Hilal, Altınordu, Hacettepe, Kasımpaşa, Yeşildirek, Adalet, Ankara Demirspor, Beykoz, Beyoğluspor’unu orta yaşın altında kaç kişi bilir? 60’lı yıllara renk katan bu takımlar 40 yıldır ortalıkta yok, bazılarının sadece adları kaldı arşivlerde... 70’li yılların Anadolu efsanesi Eskişehirspor 10 yıldır geri dönmeyi başaramıyor. Diyarbakır, Denizli, Sakar SARIYER T ürk futboluna Rıdvan Dilmen ve Cem Pamiroğlu gibi önemli oyuncuları kazandıran Sarıyer’in 1982’de 1. Lig’de oynamaya başlar. 3 yıl kalıcı olma savaşı verdikten sonra ilk dörtten aşağı düşmezler. Özellikle genç futbolcuların performanslarıyla tük Türkiye’nin dikkatini çekerler. Bunun sonucunda Lacivert Beyazlı takım birçok futbolcusunu 3 büyüklere kaptırır. Yerlerine alınan oyuncular gidenlerin yerini dolduramaz ve 1994 yılında 2. Lig’e düşerler. Burada fazla oyalanmadan tekrar 1. Lig’e çıksalarda ancak 1 sezon dayanırlar. Zamanında bütün kulüplerin korkulu rüyası olan Martılar şu anda 2. Lig B Kategorisi’nde eski günlerine dönme mücadelesi veriyor. Y ıllarca büyüklere kafa tutan Eskişehir daha kurulduğunun ilk yılında 1.Lig’e çıkar. Hiç şampiyonluk yaşamamalarına karşın Türkiye’de çok başarılı olan EsEs bu dönemde ilk 4 sıradan hiç düşmedi. O dönemki kadronun bozulmasıyla ve yanlış transferlerle düşüşe geçerler ve ilk defa 1982 yılında 2. ligin yolunu tutarlar. Burada fazla oyalanmadan 1. lige tekrar yükselseler de bu sefer ancak 5 sezon dayanabilirler. Hatta bir ara 3. lige kadar düşerler. 1994–95 sezonuna gelindiğinde Aydın Arat’ın başkanlığında iyi bir kadro kurulur. O sezon Eskişehir 1. lige tekrar yükselir ve artık herkes bu son düşüş diye ummaktadır. Ancak yeniden düşüş kaçınılm azdır. Bu düşüş sondur üstelik. Son yıllarda yavaş yavaş yükselişe geçip geçen sezon 2. Lig A Kategorisi’ne yükselirler. Bu sezon ki performansıyla göz dolduran Kırmızı Siyahlılar 1. Lig’e tekrar göz kırpıyor. 1 Sevgili Hasta, Aşıklar Yasta HAKAN DİRİK ürkiye’nin en büyük üçüncü ilinin Süper Lig’te tek bir temsilcisi bile yok. İzmir kulüpleri, tam bir “fetret devri” yaşıyor. Ancak içlerinden biri var ki, durumu insanın belki Karşıyakalı hasımlarının bile içini sızlatıyor. Sevgilisi ölümcül hastalığa tutulmuş aşıklar gibi Göztepe sevdalıları. “1925’ten bu yana, aşığız biz sana” diye “ilanı aşk” ettikleri sevgili, gözlerinin önünde zayıflıyor, eridikçe eriyor. SarıKırmızılı renklere gönül verenler bu hastalıktan kurtarmak için çabalıyorlar. Anılar peşlerini bırakmıyor... Örneğin yıl 1965, ilk kez bir Türk takımı, Avrupa kupalarında yarı final oynama başarısını gösteriyor. Aynı takım, son sezonlarda her yıl istikrarlı bir şekilde alt kümeye düşerek şimdi 3. Lig’de mücadele ediyor. Ama herkes biliyor ki, şampiyonluk hayal. Hatta, “Ya amatör kümeye düşersek” korkusu, T İ E Posta:hakandirik?gmail.com STANBULSPOR: İstanbul Erkek Lisesi öğrencilerinin kurduğu İstanbulspor uzun yıllar lisenin yönetiminde başarıyla mücadele etti. Takım profesyonel lig kurulmadan önce Türkiye şampiyonu olur. 19401950 arasında bir duraklama dönemi geçirseler de profesyonel ligin kurulmasıyla tekrar eski günlerine dönüş sinyalleri verirler. 1967’de 2. Lig’in yolunu tutarlar ama bu sadece 1 sezon sürer ve şampiyon olarak tekrar 1. Lig’de oynamaya hak kazanırlar. Ancak düşüş başlamıştır ve bunu durdurmanın imkanı bulunamaz. 1972 yılında ikinci, 1975 yılında ise 3. Lig’e düşerler. Zaten fazla taraftarı olmayan takımı sahiplenen çok az kişi vardır. Uzun yıllar süren ilgisizlik 1990 yılında Cankurtaran Holding’in İstanbulspor hisselerinin yüzde 90’ını almasıyla son bulur. Kalan yüzde 10 hisseyi de İstanbul Erkek Liseliler Eğitim Vakfı alır. Takım toparlanma sürecine girer ve 2. lige uzun süreden sonra merhaba der. Ardından Uzan Grubu takıma sahip çıkar ve İstanbulspor 23 yıl sonra 1. Lig’e yükselir. Oğuz, Aykut, Sergen, Salenko gibi transferlerle gündeme oturan takım Uzan’ların çöküşüylefutbolcularına bile para ödeyemez duruma gelir. 2003 yılına gelindiğinde Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu(TMSF)’nu İstanbulspor’a el koyar. Yola gençlerle devam etmek zorunda kalan Sarı Siyahlılar 2. Lig’e düşmekten kurtulamazlar. Bu yıl TMSF tarafından satışa koyulan İstanbulspor’u 3 milyon 250 bin dolara Marmara Spor Faaliyetleri Sanayi ve Ticaret A.Ş’ye satıldı. V EFA 1908 yılında kurulan kulüp 1959’a kadar İstanbul Ligi’nde mücadele eder. Daha sonra Milli Lig oluşturulur ve Vefa da bunun içinde yer alır. Bir İstanbul takımı olarak her zaman 3 büyüklerin gölgesinde kalırlar ve seyircileri bir kaç bin kişiyi geçmez. Yine de pes etmezler. Ancak bu ilgisizlik Vefa’yı 2. Lig’e sürükler. Tekrar yükselseler de ekonomik olarak güçlükler yaşarlar ve düşüş hızlanır. İkinci lig, üçüncü lig derken kendilerini bir anda amatör ligde bulurlar. Son yıllarda bir kıpırdanma içine girseler de bir türlü 3. Lig’e çıkamadılar. 1 966 yılında kurulan Kocaelispor o sezon 2. Lig’e yükselir. 1980’e gelindiğinde tarihinde ilk defa birinci lige çıkan Yeşil Siyahlı takım burada fazla tutunamaz ve yeniden 2. Lig’in yolunu tutar. 90’lı yıllara girilirken Kocaeli Belediye Başkanı Sefa Sirmen kulübe başkan olur ve başarılar gelmeye başlar. Tesislere yapılan yatırımlar yavaş yavaş meyvesini vermeye başlar ve 1997 yılında Türkiye Kupası’nı müzelerine götürürler. 2000’li yıllara gelindiğinde ise iyi futbol devam etse de borçlar birikmektedir. 20012002 sezonunda beklenmedik bir düşüş içine giren Körfez ekibi bunu bir türlü engelleyemez ve 2. Lig’e düşer. Borçlar nedeniyle kadroda revizyona gidilir, ancak yine de başarı gelmez ve 2. Lig’de çakılı kalınır. Şu anda 2. Lig A Kategorisi’nde mücadele eden Kocaeli bu sezonda 1.Lig’e yükselme mücadelesi veriyor. DERLEYEN: UFUK TANIŞAN KOCAELiSPOR 13 bilinçaltının derinliklerine itilmeye çalışılıyor. Kulübün resmi sitesi “www.göztepe.org”a bile taraftarlar sahip çıkıyor. Göztepe’de borç gırtlakta... Transfer yasağı nedeniyle, stajyer spor muhabirlerine bile “ağabey” diyen, çocuk yaştaki gençlerle mücadele ediyor. Üstelik, onlar bile iki sezon üst üste takımda kalamıyor, biraz palazlananlar üç kuruşa satılıyor. Dolayısıyla Göztepe’nin düşüşü durdurulamıyor. Hani“Hükümet düşer, Göztepe düşmez”di!... Bazı arkadaşlarımız, futbolun her geçen gün daha da kapitalistleşen yapısından yakınıyor, “Keşke şöyle gönlümüze göre bir ‘amatör’ takım olsa da maçlarına gitsek” diye iç geçiriyor. Biraz daha dişlerini sıkarlarsa, kimsenin mazideki şaşalı günlerine dönmesi için elini taşın altına sokmadığı Göztepe, onlar için “biçilmiş kaftan” olacak! BİR İSTANBUL KÂBUSU! 9591963 yılları aransıda ilk 1. Lig mücadelesini veren Karagümrük düştüğü 2. Lig’den tam 20 yıl sonra kurtulur ve yeniden en büyük vitrinde boy gösterir. Ancak İstanbul’da 3 büyükler dışındaki takımlar için lig çok zorludur. Ne doğru dürüst statları ne de paraları vardır. Hal böyle olunca uzun zaman hasret oldukları1. lige bir sezon bile dayanamazlar. Bu Kırmızı Siyahlıların en büyük düşüşünün bir nevi başlangıcıdır. Bir ara amatör lige düşerler. 2000 yılında yeniden yapılanmaya gidilir ve o yıl 3. Lig’e yeniden merhaba derler. 2004’de 2. Lig’e çıkarlar ancak kadro yetersizliği yüzünden kendilerini tekrar B Kategorisi’nde bulurlar. KırmızıSiyahlılar,burada gösterdikleri performansla Süper Lig’e uzak bir görüntü çiziyor. 12 ESKiSEHiR