18 Haziran 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

•Gundem Sayfa 3 GSMH içinde eğitimin aldığı pay güdük kaldı Dünyada ve Türkiye'de eğitim Ulkeler Eğitim Kurumlarına GSMH'dan yapılan harcamalar (%) Tepegöz niha>el soııa erdi. 1 REFAIIYOL'un siyasal ve sosyal alandaki kadrolaşması, ekonomik alandaki 'balonlas.masıyla' birlikte ancak 11 ay sürebildi. $imdi, I ürkiyc ycnidcn üçlü bir koalisyona, ANAP, DSI' ve DTP'den oluşan AINASOLD koalisyununa umutlarını bajjhyor. Yolsu/luklar, usulsüılüklcr, kuşkulu servetler \e devlet bağlanhlıçetelerle anılacakolan RKKAIIYOL'dan sadece siyasal alandaki karmas.anın korkıılu bekleyişini degil, hayal pakctleri ü/erinc kurulmuv, tam bir ekonomik enka/ı da de\ ralan Mt'sııl Yılmaz'ın haşbakanlığındaki 55. hükümet, kcndisine dahil olnıayan CHP'den 'makul bir süre içiııdc sevime gidilmesi' koşuluyla destck alınca, j>özler yeniden yakın tarihimi/c çevriliverdi; yine o bol keseden vaatlcrin atıldıgı, paraların kııııı gibi saçıldığı, her şeyiıı oy toplanıaya endekslendigi seçim önccsi dönemlere. Bu dönemlerin kuşkusuz bclleklcrde en çok \er edeıı \e daha henüz en ta/e olanı, 27 Mart 1994 ycrel scçimleri öncesi yaşanan dönemdi. Bu öyle bir dönemdi ki sürtç hi/i hcp birlikte ünlü 5 Nisan kararları'na götürdü. 5 Nisan'ın ekonomi üzerindc yarattığı sıkıntılarla geçen süreç, özellikle orta \c dar gclirlilcr için tam anlaınıyla kara yıllar olarak yaşandı. Oyle ki birçok ekononıiste göre, 5 Nisan'ın ekonomi üzcrindeki belirgin olumsuz etkilerinin yanı sıra, yatınmcılar ü/iTİndıki psikolojik etkisi de hâlâ siirüyor. işte şimdi yeni bir seçim dönemine daha giriliyor ülkcmi/de. ANASOLI). her ne kadar 'Seçim hükünıeti degil, (,wum hükümetiyi/.' dese de kısa vadeli parti politik çıkarlannın dolaylı ya da dogrudan etkisi kendisini nasıl güstcrccck, lıep birlikte görecek ve yaşayacagu. Son günlerde DYP'den, batan gemiden deni/.e atlayıp kurtulııa'asına kaçan nıillet\ekillerinin Meclis aritmetiginde yarattığı degi<)meler, ilkeli bir tutunııın göstergcsi dcgilsc ki höyle olmadığını dü^ünmemiz için geçen süreç i/Jendiğinde pek çok nedeıı vardır kişisel politik çıkar ka>uılaı ıııııı Türkiye'ye faturası yine çok büyük olacaktir.ls.te tam da bu noktada Türkiye, yeni sıkıntılara gcbc demektir. 1983 yılından bu yana geçen sürede UlkemİA 7 seçim yaşadı. ller seçim için yapılan oy \atırımcıhgı, artan bütçc açıkları ve ek içdı<) borçlar gctirdi. Bunların dogal sonııcıı 'ulusal canavanmız' enflasyonun gelişip semirmesi oldu. A/gın canavarın dişleriııin arasında kalansa hep orta ve dar gclirlilerdi. Ekonomik göstergelerin, bir seçim dönemi yatirımına hcnüz girilmedigi şu anda hile Türkiye'nin yıl sonu bütçc açığını 2.2 katrilyon olarak ortaya koyması, kaygılı bekleyi^i arttırırken, y üzde 80'lere yaklaşan yıllık enflasyonun seyri de umutlan kcmirmeyi sürdürüyor. Rger hâlâ ders alınmadıysa, eger hâlâ parti çıkarlan ve kişisel politik kaygılar cumhuriyetin gcleccğine dair plan vc programların ü/erinde tutulabiliyorsa, Türkiye bildik bir hastalığın pençesinc yeniden düşmüş demektir. AB'de umutlann gidcrek söndügü, IMF ve Dünya Bankası ile ilişkilerin dibc vurdugu ve uluslararası derecelcndirme kuruluşlarının lıı/.la puanını düşürdüğü bir Türkiye'de daha önceki seçim dönemi politikalarının bir ben/x>rıni, gelccek seçimin 'yü/.ü su\u hürmetine' devam ettirme hatasına düşmemek, cğcr başarabilirse ANASOI ,D'niıı en belirgin farkı olacak. l nutulmamalı ki bu ülkede Kd'lerin başından bcri hep aynı ekonomik önlemler uzerinc hcp aynı beklcntiler sürdürülüyor. T yandan bütçe içindeki harcamalarda ürkiye'nin 1996 yılında eğitimin payını arttırırken, bir yandan gayri safi milli hasıladan da eğitim sonrasındakı mesleki eğitim kurumları için yaptığı harcama OECD ve tercihlerle ilgili danışmanlık birimlerini aktif hale getiriyorlar. Türkiye'de ışçi gelişmiş ülkelerin ayırdığı verimliliği Avrupa Birliği ülkelerinin aayın çok gerisinde kaldı. Avrupa Birliği'ne girmek için Türkiye gibi aday 12'de biri, komşumuz Yunanistan'ın 3'te biri kadarken, Türkiye'deki ulkelerden biri olan Macaristan'da 1996'daGSMH içinde eğitime ayrılan işgücünün ancak yüde 5.2'si yüksek öğretim, yüzde 9.8'i lise ve dengi, pay pek çok gelişmiş ülkelerin de yüzde 7'si ortaokul ve dengi okul önüne geçerek yüzde 6.6 olurken, mezunu, geri kalan yüzde 78'i ise Türkiye'de bu oran yüzde 3.3 olarak ilkokul mezunu ya da daha düşük gerçekleşti. Gelişmiş ülkelerde eğitim düzeyinde. 1996'da GSMH üretimde verimliliğin, verimlilikte de sürekliliğin sağlanabilmesı için eğitime içinde eğitime ayrılan pay ABD'de yüzde 6.8, Finlandiya'da 7.3 ve verilecek önem birinci şart olarak sayılmasına rağmen, Türkiye'de halen Isveç'te 6.9 olarak gerçekleşti. Uluslararası rekabette itici gücün nüfusun yüzde 19'u okuma yazma bilmiyor. Avrupa Blrliği'nın genişleme eğitime verilecek öneme bağlı olarak verimliliğin arttırılması olduğuna kararına bağlı olarak birlik kapısını zorladığımız şu günlerde, Türkiye'yle göre, Türkiye'nin bu konuda alması aynı mücadeleyi veren diğer ülkelerin gereken büyük mesafe olduğu gerçeği ortaya çıkıyor. son yıllarda eğitime verdiği önemi KAYNAK: MESS Raporu arttırdığı dikkat çekiyor. Ülkeler bir ABD Almanya 6.8 O Olmasın JaraHıgıu/unsürcli nerginligin ardından Şarkı Isviçre Italya 5.7 5.1 Türkive 3.3 Nitelikli işgücü, yüksek verimlilik Verimlilik sıralaması Luksemburg Isviçre Japonya Belçıka Norveç Fransa Almanya Danımarka Avuslurya Fınlandiya Amerıka Isveç Italya Hollanda Ispanya Ingıltere Sıngapur Yunanıstan Portekız Guney Kore Meksıka Çek Cum Türkiye Rusya Endonezya Çın Çalışan başına düşen GSYİH ($) D 2 000 4.000 6.000 8000 10.000 ünya ülkelerinin ekonomideki ilerlemeyi yalnızca üretim miktarıyla değil, üretimin yarattığı katma değerle yani verimlilikle ölçtükleri günümüzde, Türkiye'nin uluslararası sıralamada arkalarda kaldığı gözleniyor. "Verimli üretim nitelikli işgücünden geçer" sloganını rehber edinen ülkelerde, çalışan başına düşen GSMH yılda 80 bin dolarlık bir rakama ulaşırken, Türkiye 9 bin dolar seviyesini geçemiyor. Sıralamada bu konuda Türkiye'den daha "trajik" durumda olan sadece 3 ülke var: Rusya, Endonezya ve Çin. Türkiye'de iktidara gelen partilerin ekonomik tercihlerinin daha çok "adam kayırma, kadrolaşma ve yolsuzluk" üçgeninde sınırlanması, ekonomik politikalarda dünyayı yakalamamızı engelliyor. Çalışan sayısının Türkiye'dekinin yaklaşık 100 kat altında olduğu Lüksemburg'da, çalışan başına düşen gayri safi milli hasılanın Türkiye'de yaratılan kişi başına GSYİH rakamının 9 katından fazla olduğu gözleniyor. Şirket sayısı tamam, ya piyasa değeri? ürkiye'nin 1980 yılından itibaren "dışa açık piyasa ekonomisi" modelini benimsemesiyle birlikte ekonomide yaşadığı yapısal değişim, para ve finans piyasalarında da kurumsal düzenlemelere gidilmesiyle sonuçlandı. 1986 yılında kurulan Istanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın (İMKB) 11 yıllık performansına bakıldığında 250 T gerek borsada hisseleri işlem gören şirket sayısı bakımından, gerekse de bu 200 •şirketlerin hisselerinin piyasa değerlerinin zaman 150 içerisindeki artışı 100 bakımından olumlu bir gelişim gözleniyor. Ancak piyasa yeikilileri ve uzmanlar bu gelişimin 1986 1987 1988 1989 1990 1991 ülkenin finansal potansiyeli T İMKB'de işlem gören şirket sayısı göz önüne alındığında yetersiz olduğunu belirtiyorlar. İMKB'de günlük ortalama 200 milyon dolarlık işlem hacmi tutarının ve toplam 300 bin kişi dolaylarındaki hisse senedi sahibinin, ülkenin finansal potansiyelinin altında olduğu vurgulanıyor. İMKB'de işlem gören şirket sayısında 11 yılda olumlu bir artış sağlanmasına karşın, hisselerin piyasa değerindeki artışın aynı kuvvette olmadığı gözleniyor. Türkiye'nin içine girdiği ekonomik istikrarsızlıklara bağlı olarak üç kez dönemlik kriz yaşayan borsada, hisse senetlerinin değerınde en büyük artış 1992 yılında yaşandı. Ancak bu artış, 1994'teki ekonomik krizle birlikte yerini 1992 1993 1994 1995 1996 1997 düşüşe bıraktı. Saglıklı bir hafta dilcgiyle ( umhuriyel Ekonomi CUMHURİYET EKONOMİ DERGİSİ • İMTİYAZ SAHİBİ: BERİN NADİ • BASAN VE YAYAN: YENİ GÜN HABER AJANSI BASIN VE YAYINCILIK A.Ş. • GENEL YAYIN YÖNETMENİ: ORHAN ERİNÇ • GENEL YAYIN KOORDİNATÖRÜ: HİKMET ÇETİNKAYA • YAZIİŞLERİ MÜDÜRLERİ: DİNÇ TAYANÇ, İBRAHİM YILDIZ (SORUMLU) • GORSEL YONETMEN: MEHMET SEDAT DEVİR • REKLAM: MEDYA C Kapak: SEMİH POROY Grafik: GRAFİK SERVİSİ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle