Katalog

28EYLÜL2003. SAYI914 bir ideoloji ve maalesef ki tclcvizyonlar idollerimizi yaratmamızda tek yardımcı halini aldı. Ozellikle düşüncelerini kontrol altında tutamayan insanlar süperegolarına böyle bir kıılp buluyorlar. Işin komik taraf ı o tavrın hangi gerekçelerleortayakonduğunun çok fazla bilinmemesi... lyi eğitimli, kentli, ckonomik olarak da güçlü kadınlarda maço özlemi var gösteriliyor? Gerçekten var mı? Güçlü iş kadınlan çoğu erkek tarafından ürküntüyle karşılanırlar ve elde edilmeleri neredeyse imkânsızdır. Bu yüzden bu tip kadınların seyircisi çok, alıcısı kıttır. Ne aptallık ama! Oysa ki "miss dcmir lcydi" dünyayı kıırtardıktan sonra kollannda ııyıımak istediği güçlü erkeğini aramaktadır. Primc time dizilerinde sıkça görür olduğumuz, maçomsıı karakterlere ev kadınlan ve tespihli çoluk çocuğunuz dışındakimselerinpayevermediğinizannediyorsanız çok yanılıyorsunuz. Oğle yemeklerinde konusu geçince ilk defa dııymuşçasınaverilentepkiler.gerçekte Seğmen Ağa'nın 3.eşi olmahayalini nasıl dabeceriksizceörtüyor. Sizce kadınlar hangi erkeği arıyorlar? Kadınlar güç istcrler. Karşısındaki erkekten beklentileri; para, gelecek, çocıık, iki kapılı güzel bir aıaba, bu başlık altında toplanır. Yani amaç değil dc araçtırmaço.Tarzmeselesi.Banasoracak olursanız; işte kriterlerim: tstikrar, güven telkin eden, hırslı, başarılı veyaolmaya aday, karizmatik, çalışkan, kariycr sahibi,duygusal anıa nıantıklı, kibar ama sözünii geçirmesini bilen. Işte benimmaçom!!# CEM MUMCU Doğan görünümiu Şahin... Sizce maçoluk nedir? Maço kimdir? Maçoluk abartılmış erkeksi tutum ve güçlü bir şekilde erkekliğiyle gurur duyma ya da hiç erkekliğe vurgıı yapılmuksızın, abartılmış güç duygusu anlamını taşıyor. Sonuçta her ikisinde de gücün kendisi yok; güçlü sanma, güçlü hissetme var. Ki bu bizi maçonun asıl tarifine götürüyor. Yani olmayan bir iktidarın varmış gibi olduğu bir acayip duruma. Ya da Doğan görünümlü bir Şahin'in, egzoz susturucusu çıkarılarak saatte elli kilometrc hızla giderken sanki iki yüz kilometre hızla gidiyormuş gibi ortalığı kasıp kavurmasındaki garip çelişkiye. Maço budur işte ve yetersizliğin, saklanarak garipleştiği düpedüz bir dışavıırumudur. Maçoluk sadece heteroseksüel erkeğe ait bir tutum mu? Eşcinsellerde ve kadınlarda da maçoluk halleri var mı? Varsa neden? Kelimeye içerdiği kavramı açarak baktığımızda öyle değil bence. Abartılmış erkeksi tutum veya erkeksi özellikler iktidarı ifade eden bir görüntü olduğu sürece bu sahte iktidar elbisesini her cins giyebilir. Daha açık ifade edecek olursak eril özellikleri bir kadını da övmek için ya da tersine kadınsı özellikleri bir erkeği de yermek için kullandığıını/ sürece bu böyle dcvam edecektır. Maçoluk, erkek kimliğinin olmazsa olmazı mı? Sadece toplumsal talepler ve yönlendirtne maço kimliğin sorumlusu sayılabilir mi? Konıı uzun, /aman dar ve konu birçok yere dallanmak zorunda. Toplumsal talepler kadar bireysel tarihlerimiz de çok etkili. "Maço"yu yaratan etkenler içinde annelerimiz, babalarımız da var. Toplum modern, hatta postmodern zamanları yaşarken maçoluğa övgü düzmenin altında ne var? İç boşaldıkça dış kabarmaya çalışıyor. Savaşları, tecavüzleri, aşkları artık ağlamadan izleyebiliyoruz. Edebiyatın ve sanutın bizi uyaran ve "derin'le bağlantıya geçiren etkısinden yoksunuz çoğu zaman. Artık onlar bile iktidara giden yolda goruntü vermeye çahşıyorlar. Olmak değil gorünmek zamanı bu zaman. Kadınlar sizce de maço erkekleri istiyor mu? Neden? Kadına bile cesur, güçlü, dürüsi ve mert olduğunda taşaklı kadın diye övgü düzüyoruz. Sözü geçen organ gücün simgesi olduğunda ona sahip olmanın tek yolu kalıyor bir kadın için. Onun varlığınınt?) yoğun biçimde gösterildiği yer de maçoluğun ta kendisi. Ama bununla bitmiyor. Kadın figürü de maçoluğun karşısına denk düşecek biçimde bir afet gibi görünmc çabası içinde. Yüzeyde yaşayanlar yüzeyde karşılıklarını görebilirler. Libido cinsellik dışında hiçbir yerde ifade bulamayıp, başka hıçbır alanda doyuma gidemeyince elde bir tek cinsellik kalıyor. Tüm yaşamı kavrayıp dönüştürcbilecek bir enerjiyi sadece oralarımızı kavramak için kullanmış oluyoruz. Bunun verdiği haz ise dibi delik bir kovaya su doldurmaya çalışmaktan başkaca bir şeye yaramıyor. Sadece suyun kovaya dökülüş anında haz yaşanıyor. Sonra kovanın boş kaldığı fark edildiğinde üstüne bir de suçluluk ekleniyor. Bir türlü dolmayan, delik kovayı sürekli biçimde ve her yerde doldurmaya çabalamaya başlıyoruz sonra. Vc işte artık elimizde kovaJarla gezmeye başladık... Erkekler değişti mi, değişti ise bu ne kadar içselleştirildi? Cîeçiş dönemindeyiz, erkekler değişse anneler, kadınlar bırakmıyor. Kadınlar değişse erkekler bırakmıyor. îçsellcştirilebilecek bir değişime bence daha çok zaman var.# ekonomik kendine yeterliliğinin artması ile toplumsal yapı biraz değişti. Neden ekonomik özgürlük tanımım kullanmaktan kaçındınız? Çünkü ekonomik özgurlüğü olan pek çok kadın aynı sistemi devam ettiriyor. Kendi geliri var, hatta cvi geçindiriyor, ama içinde bunıı halletmemiş olduğu için paranın denetimini hâlâ erkeğe veriyor. Bu benim çalışmalarımda şaşkınlıkla ve çok üzülerek izlediğim bir durum. Ve kendisini koruyacak erkek mi arıyor? Çünkü kadın değişmeye çalışıyor, ama sistem değişmiyor. Zorlanan kadın bir de sisteme toslayınca yoruluyor. Çalıştığım çok yorgun kadınlar var; sisteme başkaldırmış, tek ebeveyn olmayı göze almış, ailesine, çevresine karşı mücadelesini vermiş ve belli bir yerde yorıılmuş kadınlar... Koruyucu erkeğin öteki yiiziinde çoğunlukla maçoluk var... Türkiye kültürü içinde var olmak için maçoluk sanki bir şart gibi, çünkü çevre böylc davranmayanlara çok hızlı bir şekilde tepki veriyor. Light erkek denildiğinde, "ben light değilim" diye bir kaygı ve korumaya yöneliyor. Maçoluk bir artı değer olarak sunuluyor. Light erkek, maçoluğun öneminin altını çizmek için mi kullanılıyor? Öyle ama, öte yandan bu tanımın bir yol açıcılık durumu da var, çünkü düşündürtüyor. Lightlık ve maçoluk üzerinde bir farkındalık getiriyor ve tartışmayı destckliyor. O nedenle iyi bir şey olduğunu da düşünüyorum aslında ama bu iyiliği sonraki nesiller görebilccck... Maço kadınlar... Erkeğin varolıış biçimini benimscyen kadınlar da var. Biz onlara "sahte erkek" diyoruz. Yüksek pozisyonlardaki kadın o pozisyonun kurallarına ııyuyor, kendıni yadsıyor. Kraldan daha çok kralcı olmak zorunda kalıyor, ya bunu gerçekten benimsiyor, ya da varoluş kaygısıyla benimsemek zorunda bırakılıyor. Yani, maçoluğu heteroseksüel erkek arızası olarak tanımlamak mümkün değil... Maçoluk benliğimize o kadar işlemiş ki eşcinsel ilişkilerde de kendini gösteriyor. Lezbiyen ilişkilerde insan zannediyor ki, kadın kadına farklı, kadınca bir ilişki kuracaklar. 1 layır, yine bir edilgen, bir egemen ilişkisi oluyor. Çünkü beyin, aynı beyin. Tanımların yeniden iiretilmesinde ve yaygınlaşmasında sizce medyanın gücü ve etkisi ne? Medya da kadını yordu. Maço bir figür varsa, o da basın. Inanılmaz maço bir basınımız var... •