Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
2 İNSANLAR CUMHURÎYET DERGİ SERENA VVILLIAMS Siyah kız kardeşleri için oynuyor... l'imAdams'm tenı\ dünyüsının tlkyıldızlanndan john McKrıroe'nun adını verdtğı "jobn McEnroeolmak" adlı kıtabındanSerena Willtams de yaptıfo mpörtajı aktarıyoruz "Yiizdeyüzsiyahbirtenisçiyim. Hayatlarında bir kez olsun tenis maçı izlememiş, bir kez olsun tenis oynanıa şansına sahip olnıamış o küçük kız çocuklan için oynuyoruııı" diyor Serena Williams. Bu röportajda Serena Williams'ın ırk meselesi, ilişkiler, alışveriş ve kız kardeşini yendiği o an üstüne düşüncelerini öğreniyoruz. Bundan sadece bir yıl önce Hamburg'da bir otelde dünyanın bir nunıaralı kadın tenisçisi olan Venus Williams'la konıı şuyordum, kız kardeşi Serena'yı yenmenin nasıl bir şey olduğunu anlatıyordu. Bu durumun onların özel ilişkisini bozmayacağına inandığını söylüyordu. Tenis kortlarındaki sonııcıın kişiselleşmeycceğini söyliiyordu. 20aysonra, Roma'da bir otelde, dünyanın bir numaralı kadın tenisçisi Serena Williams'la konuşuyorum. Ablası Venus'ü yenmenin nasıl bir duygu olduğunu anlatıyor. Bu sanki sıraya dizilmiş gibi duran galibiyetler dizisi epey şaşırtıcı. Serena da, ablası gibi, bu durumun aralarını bozacağına inanmadığını, ilişkilerinin temelinin çok sağlam olduğunu söylüyor. "Tenishayatımızdasonsuzadek olmayacak, ama biz hep kardeş olacağız, ikimizdebununfarkındayız" diyor Serena. Getto Sindrella'ları Venus ve Serena'nın göz kamaştıran başarı hikâyesinde becerikli babaları Richard'ın katkısı büyük... Ancak bu hikâyede asıl kahramanın Serena olacağı baştan düşünülmemiş elbette. Anneleri, okulda da, tenis kortunda da, Serena nın Venus'egöre, başanya ulaşmak için hep daha çok çalışmak zorunda kaldığını anlatıyor. Venus de, kendisinin her konuda her zaman iyi olduğunu, Serena'nınsa o kadar iyiolmadığını söylüyor. "Benşampiyon olacağımaenıindim" diyeekliyor. Serena, Venus'e göre ufak tefek, çelimsizmiş, raketi eline büyük gelirmiş. iyi tenis oynamaya ancak 15 yaşında başlamış. 2 yıl sonra da açık Amerika turnuvasını kazanmış, yani Venus'ten çok sonra... Peki birdenbire ne oldu da, işler tersine döndü? Serena, 20. yaşgününde, turnuvadan hemen sonra kafasında bir şeylerin değiştiğini ve artık eski küçük Serena olmaktan vazgeçtiğini," büyümeye " karar verdiğini anlatıyor. Eskiden, hep ablası Venus gibi olmak istediğini, onunla aynı şeyleri yapmak istediğini, onun arkadaşlanyla arkadaş olmak istediğini, sonra birden farklı bir insan olduğunu anladığını söylüyor. "Hâlâ eskisi gibi birlikte yaşıyoruz, ama ben artık kendim olmak istediğimi anladım" diyor. Peki birdenbirekendi olmaktan, şampiyon olmaktan korkmuş muydu Serena? "Aslındabirparçaürktüm.Bütünturnuvalarda oynamaya, böylesi bir bağlanmaya hazır değildim henüz. ( )yunum da hazır değildi galiba. (liddi değildim tam olarak. Yani , çok güzel zaman geçi rmiştim. Eğlenmiştim" diye yanıtlıyor bu soruyıı. îçimden, ona daha 21 yaşında olduğunu anımsatmalıyım galiba diye geçirdim. Utangaç biri değil Serena, davranışları rahat...Gülüşünüdeesirgemiyor..."Görünümümden memnunum, insanın üstüne giydiğikıyafetlerlerahatolmasıgerektiğini düşünüyorum, ben de rahat ettiğim şeyleri giyiyorum" diyor. ^ ^ ^ ^ ^ ^ * V Kortta bir "güçlülük"havasıestiriyor. Geçmişte şampiyon olan hiçbir kadın tenisçi, Martina Navratilova bile böylesi biragresyon atmosferi yaratamamıştı. Serena bu konudaki düşüncelerini, "Fiziksel gücümden korktuklarını sanmıyorum, Ama zihinsel dayanıklılığını, öz güvenim rakiplerimi endişelendiriyorolabilir" diye dile getiriyor. Bu gücü, siyah bir tenisçi olmaktan aldığını söylüyor Serena. Venus, ırk meselesiyle pek ilgili değildi. Bu meseleyle bağlantılı bir oyuncu olarak görülmek istemiyordu. Serena ise yüzde yüz siyah bir tenisçi olduğunu söylemekten mutlıı görünüyor. "Kortlara çıktığım ilk günleıde, kimse için değil, kendim için oynuyorum diyordum ama aslındd birçok insan için oynadığımı biliyorum.} layatlarında bir kez olsun tenis maçı izlememiş, bir kez olsun tenis oynama şansına sahip olmamış o küçük kız çocuklan için oynuyorum. Serena Wil