Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
MODA Sema 3. sayfanın devamı netleşti kafamda yapmak istediklerim." Sema'nın başka bir ateşleyicisi ise kısa süre önce ölenTürkolog ve tasavvuf uzmanı Annc Marie Schimmel. Bir Almanya konserinde, sahnede Yunus'tan "Aşkın aldı benden beni"yi söylerken, ön sırada ağlayan Schimmel'i fark etmiş. Konserden sonra kulise gelmiş Schimmel, ellcrini tutup, sarılmış, o andan sonra hep haberleşmişler. Sema o gün karar vermiş bu işe daha sıkı sarılmaya... Sema enstrümanlara dair bir ayrım yapmak istemiyor: "Doğu sazı, Batı sazı diye ayırmak içimden gelmiyor. Melodiler ve enstrümanlar birbirine geçti, kültürler karıştı artık Performansta, ilahilerde alışık olmadığımız şekilde piyano ve çello var. Ama bendir de var, ney de..." Ilahiler ve nefesler'in felsefesi çok net Sema'ya göre. Tertemiz bir dille yazdmışlar, anlaşılmaları çok kolay: "Büyük çoğunluğunu anlayabildiğim, bana bir daha oku dedirten ilahı ve nefeslerden seçtim. Berlin'de, îstanbul'da, aslında her yerde aradım, taradım, topladım..." "Ilahiler ve Nefesler"i CD olarak kaydetmek istiyor. Ama asıl istediği, ilahileri mekânlarla buluşturmak: "Nasıl binalara karşı sevgi doluysak, nasıl Süleymaniye'yi, Selimiye'yi seviyorsak, ilahileri de sevmeliyiz. Ben Aya Irini'de, Süleymaniye'de, Mardin'de Deyrul Zafaran'da, Trabzon'da Sümela'da, Hacı Bektaş Tekkesi'nde, Van'da Akdamar adasında, Efes'te söylemek istiyorum. O sesler, o mekânlara yabancı değiller..." Sema "Ilahiler ve Nefesler"i hazırlarken, bir de göç öyküsüne ses vermeye hazırlanıyor. 5. Sokak Tiyatrosu'nun Mustafa Avkıran rejisi ile hazırladığı "Neos Cosmos" insanlık tarihinin göçlerle örülii hikâyesi. Kültürlerin birbirine geçişini anlatan performans, 26, 27, 28 Haziran'da üç özel gösterimden sonra, izleyici karşısına çıkacak. Sonra uzun bir turne yolculuğu görünüyor Neos Cosmos'a. Zurich Theater Spektakel Festivali, Hollanda Rotterdamse Schowburg, Utrecht Stadtschowburg ve Kuzey yunanistan Selanik Ulusal Tiyatrosu... "Hepsi heyecanlandırıyor beni. Artık çocuk da değilim, ama her yeni bir şey gördüğümde, bunu da yapsam, bunu da yapsam diye aklıma yazıyorum. Aslında durmak istiyorsun, ama duramıyorsun. Teknoloji çok hızlı gelişiyor. Eskiden bir kayda ulaşmak için dolaşmadığımız yer kalmazdı, şimdi kaydı internetten bulup, düzenlemesini bile yerinden kalkmadan yapabiliyorsun... Malzeme seni içine çekiyor, ama bir süre sonra kendini sorgulama sürecine giriyorsun. Ben de yaptığım işleri sorgulama sürecindeyim. Şimdilerde..." Sema'nın sorgulama sürecinde, ona eskilerden bir kadın yardım ediyor... Cumhuriyet'in ilk primadonnalarından Suzan Lütfullah.. Sema uzun süreden beri, Gülriz Sururi'nin annesinin, taş plaklarda kalan şarkjlanyla ilgili bir çalışma yapıyor. Belli ki çok heyecanlı... "Suzan hanım sadece beş yıl kalmış sahnede, çok şanssız bir şekilde, doktor hatasıyla, daha 23 yaşındayken hayatını kaybetmiş... Hannover'de, Polydor'da 17 taş plak kaydetmiş. Ben 'Seven Kalp Böyle Yanar'ı hazırlarken tanıdım kendisini. Projeye isim ararken dınledim ilk kez. Şarkısı hem projenin ismi, hem de kapanış parçası oldıı. Sonra öğrenmeye başladım, araştırmaya... Gülriz hanıma gittim, taş plak toplayanlara ulaştım. Başlarda amactm sadece şarkılarını söylemekti, şimdi Suzan Lütfullah'la ilgili bir belgesel olsun istiyorum. Performanslar yapalım istiyorum." Sema sürekli bir şeyler yapıyor. Sema sürekli sahnede. Kendisine sorarsanız, o sadece ses çıkarıyor. lyi ki de çıkarıyor...# CUMHURÎYET DERGt Takın çankları FATMA OVACIK akın zamana kadar filmlerde, milenyum modası olarak gümüş renkli tulumlar, ultramodern pantolon ve bluzlar, nükleer durumlara karşı etkili ayakkabılar vardı. 2000 yılının inanılmaz etkisi ile birden modernleşecek ve robot gibi giyinmeye başlayacaktık. Oysa 2003 yaz modası şalvarlan,çankları,çiçekböcekişlemeleri ve süngülü savaş kostümleri ile 1980'lerin afro havasından bile demode etkiler taşıyor. Erkek kadın bu yaz çarıklar gi ayağınıza zin altına çarık giyme imkânımız ne kadar? Bunun kararın siz vereceksiniz... Tüm stillerde çarık Çarık biçiminde spor ayakkabı da var. Bu postmodern anlayış modacıları plastik çarık üretmeye kadar götürmüş.Kovboy botlarının burunlan kıvnlmış, babet ayakkabılar geniş bağcıklarla kaplanmış. Anlaşılan 2003 04 kışında da bu moda devam edecek. Ama, eğer ayaklarınız biraz büyükse bu senede geçen sene giydiğiniz ayakkabılarla idare edeceksiniz demektir. Yoksa deneyeceğiniz 3 9 numara ayakkabı ayaklarınızı 42 numara gösterip moralinizi bozacak. Aslında yaz ayakkabılarınm çok rahat bir tarzı var. Geçen senelerde moda olan yüksek topuklar yerini ufak hatta sıfır topuğa bıraktı... Sonunda herkes kendi boyutunda dolaşacak ve şık olmak için parmak ucunda durmamız gerekmeyecek. Hem modaya uyacağız, hem şık görüneceğiz, hem de rahat edeceğiz. ÇarıklarınyanındaAfrika kökenli etnik tasanmlar, el yapımı deri terlilder, dolgu topuklu bolbağcıklı ayakkabılar ve geçen seneden kalan parmak arası terlikler vitrinlerde yan yana duruyor. Her < bütçeye uygun spor ayakkabılar, ortopedik ve şık terlikler vetabükiklasikbabetler... Renkler de çok çeşitli bu sene, mor, pembe, turkuvaz, turuncu, siyah beyaz, koyu kahve ve tabii ki 2003 'ün vazgeçilmezi Camel... Işin doğrusu şu... Moda dünyası hızla değişiyor. Atıl Kutoğlu'nun ayakta alkışlanan Mevlana esintili show'u, modanın kalbininyavaşyavaş doğudanesinlenmeye başladığını gösteriyor. Bu mistik havadan etkilen modacılar başta Gucci ve Calvin Klein. Şalvar ve çarıklan farklı tasarımlanyla yorumlayan ünlü modacılar dünyada trendleri yaratan kişiler. Doğu kökenli modacıların, modada söz sahibi olmaya başlamasıyla ortaya çıkan bu akım, hızla devam edeceğe benziyor* ı ' yeceğiz. El dikişi olanlar, kısa topuklular, bot tarzında tasarlananlar, terlikler hatta spor ayakkabılarda bile bu akım göze çarpıyor. Geçmiş senelerdeki Hande Yener burunlu ayakkabılara anca alışırken, bu Tanyeli burunlu ayakkabılara acaba nasdgeçiş yapacağız? Artık ayakkabılarımızın burunları sadece sivri değil, bir de yukarı doğru kıvrık. Şalvarın altına spor ayakkabıdan daha fazla uyum sağlayacak. Daha geçen yaz müthiş yüzde 70 indirimlerden aldığımız bol cepli dizden fermuarlı tatil pantolonlarımızın ya da diz altı eteklerimi