Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 ÖZLEM ŞİMŞEK dam, yanında sere serpe uzanmış kadına sorar:" Nasddı ? " ve sigarasından bir nefes daha çeker. Ağzının içini kaplamış dumanı dışarı salıverirken de hafifçe dönüp kadının cevabını bekler. Kadının cevabı mükemmel, harika, heyecan verici gibi seçeneklerden birini mutlaka içermelidir. En azından adamın beklediği, umduğu budur. Bu sahne, filmlerde ve kitaplarda çok sık yer alır. Peki, kadın için bu sorunun cevabı farklıysa.... Mesda cevap şu seçeneklerden birini içeriyorsa. a) Nenasıldı? b)Öpüşmebölümügüzeldi; ama sonrasından ben pek bir şey anlayamadım. c) Artık sana numara yapmaktan bıktım. d) Ben bu yaptığımız şeyden hiç hoşlanmıyorum. PsikanalizekolününbabasısayılanSigmundFreud, "Soğukkadın yoktur;onun ateşini yakamayan erkek vardır" demiş ve bu sözüyle, sorumluluğu kadının omuzlarından alıp erkeğinkine yüklemiş. Ancak, bu cümle, kadınları frijidite, isteksizlik ve orgazm güçlüğü gibi sorunlardan kurtarmaya yetmiyor. Psikiyatr Haydar Dümen, kadın hastalarının yarısına yakınının yukarıda saydığımız şikâyetlerle kendisine başvurduğunusöylüyorveekliyor: "Kadmlar kendikendilerineyüzde50performansyakaladıysa bu gerçekten başarıh bir sonuç. Helehelebuşartlaraltındakibirülkede.." Farklı yaşlarda ve farklı şartlar içindeki ikikadınlabirlikteyim. îçindebulundukları durumlar ayrı. Ancak sorunlan aynı... Bu kadınlardan biri Sevgi Ayten.* Evliliğinin altıncı yılında ve bir çocuğu var. Hikâyenin gerikalanınıkendi anlatıyor: "Eşimleüniversitedetanıştık.Evliliköncesi iki yıl beraber olduk; ama cinselliği evliliğe bırakmıştık. Onu seviyordum. Şimdi deseviyorum. Okulubitirincedeevlendik. Ama ben onunla sevişmek istemiyordum ve seviştiğimde de hiçbir şey hissetmiyordum. Önce panikledim. Etraftan duyduğum ve bildiğim kadarıyla bu böyle olmamalıydı. îlk başta, 'Sorun bende' diye düşündüm. Geçeceğini ve düzeleceğini umdum. Bunu kendi eksiğim olarak gördü CUMHURİYET DERGİ Sevişmek istiyorum, ama! ğüm için kocama hissettirmedim ve zevk alıyormuş numarası yaptım." Bu durum ne kadar daha sürdii ? Bu siire zarfında herhangi bir degişiklik oldu tnu ? Evliliğimiz üçüncü yılına geliyordu. Bir de çocuğumuz oldu. Ancak durumumda hiçbir degişiklik yoktu. Bu arada sorunun kimden kaynaklandığı kafamı kurcalamaya başladı. Ben, o zamana kadar kendimi suçlamıştım; ama belki de sorun ondaydı. Bunu anlamanın ise bir tek yolu varmış gibi gözüktü gözüme: başka biriyle birlikte olmak. Onu başka birine âşık olduğum için aldatmadım. Zor bir deneyim oldu benim için; ama cevabı buldum. Sorun bütünüyle bendeydi. Eşinizi seviyorsunuz ve aldatmak zorunda kalıyorsunuz. Bu ağır biryük değil mi ? Bu deneyimden sonra kendimi daha fazla suçlu hissettim. Artık iki taraflı suçluydum. Yıllardıronukandınyordum.Birde üstüne üstlük onu aldatmıştım. lşler tek başıma çözemeyeceğim bir hal alınca profesyonel yardım almaya karar verdim. Doktora gittim. O güne dek hiç kimseye bu durumdan sözetmemiştim. Doktorumaher şeyi anlattım. Ilk söylediği, kocamla konuşmam gerektiğiydi. Ancak bunlar yaşanırken biz evliliğimizin beşinci yılına girmiştik, bir çocuğumuz vardı. Kocam, mutlu bir evlUiğimiz ve hatta mutlu bir cinsel hayatımız olduğuna inanıyordu. Ama bunu tek başıma çözemeyeceğimi anladım ve ona her şeyi en başından anlattım. Tepkisi nasıl oldu? Beklediğim kadar kötü değildi. Şaşırdı, üzüldü, inanamadı. Tabii ki onu aldattığımı söylemedim, söyleyemezdim. Şimdi eşimle birlikte doktora gitmeye devam ediyoruz. Tüm sorunlanm birden bire çözülmedi; ama daha iyiyim. SORUMLUSU ANNEMDÎR... Aynı sorunu yaşayan bir diğer kadın ise üniversiteöğrencisi Emel Küçük.* "Durumumda bir hataolduğunu diğerarkadaşlarımın deneyimlerini dinlediğimde fark ettim" diyor "Cinsel birleşmede hiçbir şey hissetmiyordum. Benim için olmasa da olurdu"... Sorununuzu fark ettiğinizde ne yaptınız? O zaman bu konu üzerinde düşünmeye başladım. Sorunumun kaynağını sanırım geçmişte buldum. Annem çok katıydı. Bir erkek ve ben yan yana... Bu onun tüm şalterlerinin atmasına yeterdi. Benim kötü bir şeyyapmayacağımıbildiğinisöylerdı. (Bu kötü şeyin ne olduğunu tahmin edersiniz) Eğer konu komşu beni görseydi, ne derdi? Bunları şimdi böyle anlatıyorum; ama yaşarken bu benim için büyük bir sorumluluktu. Ve sonuçta ilk öpüşmesini 19 yaşında yaşamış biri oldum. Ondan sonraki aşamalan ise çok kısa zamanda geçtim. 20 yaşıma geldiğimde artık bakire değildim. Bu kadar çözümleme yapmak, kendinizi anlamaya çalışmak sorununuzu çözmede size fayda sağlamadı mı? Hayır. Amabiliyorumki,duygularımda herhangi bir sorun yok. Âşık olabiliyorum. Ben, dokunuşlardan etkileniyorum. Ama gerisinin benim için pek bir anlamı yok. Bunun sebebi suçluluk hissi olabilir Insanın içinde ne olduğunu kim büebilir ki ? Sevgi ve Emel sorunlan aynı: cinsel soğukluk... Neden: Baskı ve yasak. Psikiyatr Haydar Dümen, "Tüm insani değerlere cinsel simgelerle karşılık bulunuyor"diyor.