Katalog

10 Serra Yılmaz Ferzan Özpetek'in yönettiği "Karşı Pencere" filmindeki rolüyle İtalya'nın Oscar'ı sayılan David Donatello'ya çeşitli dallarda aday gösterildi. Özpetek'le oynadığı diğer filmler nedeniyle Yılmaz İtalyan seyircinin tanıdığı bir oyuncu... İtalya'daki Serra Yılma I AYFERCOŞKUN ereden ya da neden başlasam, diye düşünüyorum bir an. Tiyatro, sinema, simultane çevirmenlik... En iyisi şu sıralarda gündemdeki konu olan sinema diyorum ve Serra Yılmaz'a soruyorum: Sonfilminiz"Karşı Pencere" (La finestra di fronte), ttalya'nın Oscar'ları olan David Donatello'ya değişik dallarda aday gösterildi. Siz de Yardımcı Kadın Oyuncu olarak aday gösterildiniz. Sinema ne zaman başladı ve beraberinde neler getirdi ? Sinema 1983 yılında Atıf Yılmaz'ın Şekerparesi'yle başladı. Bu benim için adeta bir şakalaşma, bir oyun gibiydi. Ben zaten bu ilk filmde ne olup bittiğini hiç kavrayamamıştım. Dolayısıyla nedir, ne değildiri, kamera ne görür, ne kadar göriirü ondan sonraki, yine Atıf Ydmaz'la olan iki film boyuncabiraz idrakedebildim. Neler getirdi dersek... Tabii ki yeni bir alan açtı hayatımda ve bana çok şey kattı. Çünkii netice itibarıyla kariyerimde sinema her /.aman çok daha doyurucu oldu, çok daha değişik dünyaların kapısını açtı diyebilirim. Mesela, 1987'de AnayurtOteli'yle Venedik'egittiğimizde, bir an dedim ki kendi kendime: Ben hep tiyatrocu olmayıdüşledim. Sinema oyunculuğunu hiç düşünmemiştim. Halbuki herkes sinema oyunculuğunu düşler, ister. Tiyatro yan şeydirhani. Bende sinema gerçekten kendiliğinden oldu ve kariyer itibarıyla bana çok şey kattı. Kariyer itibarıyla diyorum. Yoksa ben tiyatroda da mutluyum. Tiyatroda kendinizi gözlemleme olanağınız yok ama sinemada bu olanağa sahipsiniz. Oynadığınız bir filmi izlemek size nasıl bir duygu veriyor ? Neler hissediyorsunuz? Hoşlanmak... Kaçmak? Asün da hoşlanıyor muyum, bilemiyorum. Bazen evet, bazen hayır. Çünkii şöyle bir şey de oluyor: Insan o çalışmayı ya parken o kadar çok keyif alıyor ki, benim ıçın temel olan da çekimsırasında alınan keyif. Zaman zaman o filmi görmesem de olıır gibi bir duygu geçmiyor değil içimden. Ayrıca ürkütıicii de geliyor. Bunun için ben tııhaf sa vunma mekanızmaları gelişt irdım. Mesela Ferzan'layaptığımız fılmlerınbırçoğıınıın bitmişhalinihepgalalardaseyrettim. Harem'i, Cahil Periler'i ve sonuncusu Karşı Pencere'yi... Galada seyredince, kafama başka şeyler takıyorum. Savunma gibi bir şeyişte. Tiyatroya gelelim şimdi isterseniz. Tiyatro çalışmaları ne zaman ve nerede başladı, nasıl bir seyir izledi? 1977'de Dostlar Tiyatrosu'nda başladım. 1988 sonundan itibaren de Şehir Ti yatrosu'ndaGenel Sanat Yönetmeni Yar dımcısı olarak çalışmaktayım. Burada, as lında bence göze pek görülmeyen ama ti yatro açısından önemli olan bir takım işler le uğraşıyorum. Yabancı yönetmen bul mak, getirtmek, onıın burada yapacağı i: için finansman bulmak gibi... Tabii bu özel likle Şehir Tiyatroları gibi sabahın doku zundan akşamın altısına kadar orada çalı şan sanatçılar için anlaşılması zor bir çalış maalanı. Tiyatroda oyuncu olarak da sahneye çık uııız. Bunlar nelcrdi? En son oynadığım "istanbul'unGözler Mahmurdu"oldu.Sonrasahneyebiroyıır koydum.Fassbinder'in bir filmini tiyatro ya adapteettim. Yanigeneldeyapılanın ter siniyaptım. Bilirsiniz,geneldetiyatrodar alıp sinemaya aktarırlar. Haziranda da yen bir oyunun provasına yönetmen olaralbaşlayacağım.Biranne kızhikâyesi. Dostlar Tiyatrosu dönemi nasıldı? Orada, tiyatro eğitimi almak için girer genç kadrodaydım. Utak rollerim oldı ama zaten benim girdiğim donemin hemeı ardından Dostlar dağıldı. Yeniden başladı ğındaysa eski Dostlar anlamını taşımıyordı artık. Oldukça kısa bi r geçişti yaşadığım. unlumuz