Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
23MART2003.SAYI887 " Gerçeküstücülüğü, insanlarla, onlara fark ettirmeden dalga geçmek ve bunu fark edenlerle arkadaşlık kurmak için * kullanıyordu. îlk resimlerinde el yordamıyla bulduğu "folklorikyaklaşım"giderekbenimsediği, geliştirdiği bir biçem oldu. Frida Kahlo'nun Meksika halk sanatından kopmamasının nedeni "taşralılık" değildi. O sanat tarihini iyi biliyordu. Grünewald, Piero della Francesca, Bosch, Clouet, Blake, Klee, Gauguin, Rousseau hayran olduğu ressamlardı. EV HALLERİNİN RESMİ.... Frida Kahlo'nun resimleri, bilinçli bir şekilde Meksika kültüründe yer alan retablo'lara (exvototablolara) dayanır. "Kutsal bir varlığa, özellikle de Hz. Meryem'e, ucuz atlatılan talihsizlikler için şükran bildiren küçük adak resimleri" olarak tanımlanan retablo'ların çizim ve renk seçiminde saf bir özen vardı. Dramatik bir anlatım öne çıkıyordu. Frida Kahlo'nun resimlerindeki "gerçekfantezi" birlikteliği, biçimsiz perspektif, eksiksiz anlatım, retablo'larla çakışan özelliklerdi. Frida Kahlo, kimi kez bu benzerliği pekiştirmek için, resimlerini metal üzerine yapmış, geleneksel çerçeveler kullanmıştı. Dramatik yapıyı kurgularken, Hıristiyan sembolizmiyle, putperest anlamları birleştiriyordu. Böylece kullandığı sembolizmle saf bir şekilde, kendiyaşamını anlatıyordu. Kimi resimleri, "retablo'lar gibi inanç göstergesiydi." Ateist olduğu için, o inancını kutsal bir imgede değil, kendi içinde arıyordu. Resimlerinin konuları, çoğumuzun "ev gerçeği" diye sakladığı, yaşamın gerçek yüzünden kaynaklanıyordu. O, felçli bacağını, kırık omurgasını, hasta yatağını, yaralarını, kısırlığını, krizlerini, korkulannı, tutkularını,düşkırıklıklarını,zaaflarını,kızgınlıklarını, yalvarışlannı tıpkı övünçlerimizi, utkularımızı ve sevinçlerimizi anlattığımız gibi anlatıyordu. Çünkü ohayatı er ken tanıyanlardandı. Altı yaşındayken çocuk felcine yakalanmış, on sekiz yaşında geçirdiği kazada ise köprücük kemiği, 3. ve 4. kaburgaları, omurgası ve leğen kemiği üç yerinden lurümıştı.Bulunduğuotobüsünçeliktrabzanı vücudunu delip, bekaretini yok etmişti. Oysa o dönem için şanslı bir başlangıç yapmıştı. Modern Meksika'nın övündüğü, UlusalHazırlıkOkulu'ndaokuyan,ikibine yakın öğrencinin arasında bulunan otuz be§ kızdan biriydi. Amacı tıp okumaktı. Hayattan ne istediğini biliyordu. Okullarında duvar resmi yapan Diego Rivera'yı gördüğünde (1922), arkadaşlarma ondan bir çocuk sahibi olmak istediğini söylemişti. Kaza sonrası yatağa çakıb kalan Frida Kahlo, resim yapmaya başladı. Artık okuluna dönmesi olanaksızdı. Fakat okul arkadaşlanyla görüşüyor, Tina Modotti'yle olan ra, bir şıpsevdiydi. Frida, onun için her ne kadar vazgeçilmez idiyse de, o diğer kadınlarla da "evcilik" oynuyordu. Sevgilerinin, "nerede aşk, nerede ana babalık, nerede çoçukluk, nerede insanlık sevgisi olduğunu" kimbilebilirdiki? SEVtLDtM, SEVİLDİM, SEVİLDtM Sanıldığı gibi Frida bu ilişkide "kurban olmamış", Rivera'nın sadakatsizliğine, kocasının tabancasının menzilinden uzakta, yaşadığı kaçamak aşklarla karşılık vermişti. Trotsky, I. Noguchi, N. Muray, R.A. Vinas, H. Berggruen, adı açıklanmayan, Meksika'da yaşamış Ispanyol bir ressam, D. Del Rio, P. Goddard, G. O'Keeffe, E.L. Packard hayatına giren kişilerdi. Arkadaşlarına göre; "Frida'nın en tutku dolu aşk ilişkisi kendisiyleydi." Frida ise ilişkileri için şöyle diyordu: "AşkTanrıçasıbenimleydi. Sevildim.se kapitalistlerinden gelen avansları da" kabulediyordu.Bukonulardaçokrahatolan Rivera'ya karşın, o, bulunduğu konumdan rahatsızlık duyuyordu. Fakat yine de sosyete toplantılarının keyfini sürüyordu. Bu ilişkileryüzünden her ikisinin dekomünist parti ile ilişkileri bir ileri bir geri devam ediyordu. Sanattaki ve politikadaki sahtelikleri hemen görüyor, tavrını ortaya koyuyordu. 1939'da sergi açmak için Paris'e gittiğinde; orada tanıştığı birçok sanatçıyı, çahşmaktan çok söylem üretmekle ve kokuşmuş bir hayat sürmekle suçladı. Fakat Paris'in "gerçeküstücü zevklerini" paylaşmaktan dakaçınmadı. Parisgezisi, "Avrupa'nınnasıl olup da Hitlerleri ve Mussolinileri yarattığını" görmesine yaramıştı. ölümünden bir yıl önce, kendi vatanındaki ilkkişisel sergisinde, konuklarını, galeriyegetirilen yatağında karşıladı. Ardın dostluğu nedeniyle komünist ve sanatçı dostlarediniyordu. 1928'de Komünist Parti'ye girdi ve Diego Rivera'yla tanıştı. O sıralarda Rivera, 41 yaşındaydı ve Meksika'nın en ünlü vesiyasi tercihleri yüzünden adı kötüye çıkmış ressamıydı. Frida Kahlo, resimlerini ona gösterip, fikrini aldığında; Rivera resim yapmaya devam etmesini söyledi. ilişkileri kısa sürede evlilikle (1929) sonuçlandı. Birçoklarına göre onlarınki bir fil ile güvercinin evliliği idi. Kimilerine göre ise aslanların. Aslında onların ki; iki yaratıcı, iki çekici, iki tutkulu insanın evliliğiydi. Herkesin gözleri üzerlerindeydi. Birbirlerini gerçekten seven, gözeten, önemseyen, birbirlerinin sanatına saygı duyan eştiler. "Diego için resimden ve efsaneler silsilesi olan bir hayatı yaşamaktan sonra gelen ilk şey Frida'ydı; Frida içinse ilk sırada Diego vardı ve sanatından bile önce geliyordu." Diego Rive vildim, sevildim. Ben de hep sevdim. Aşkla,dostlukla,erkekleri,kadınları. Bedenim incindikçe, onu kadınlara teslim etmeye daha çok gereksinim duydum. Onlar bedenimi daha iyi anlıyorlardı. Sessiz anlaşma, dolaysız yumuşakhk..." Frida kimilerine göre apolitik, kimilerine göre romantik solcu, kimilerine göre ise komünistti. O, Meksika Devrimi'yle büyüdü, doğum tarihini, Meksika Devrimi'nin başladığı yıl sayardı. Sokakta çatışmalar olurken; saklandığı dolabın içinde devrim türküleri söylediğinde beş yaşındaydı. Adı, Almanca'dabarış "Friede" anlamınagelmekte, îspanyol imlasıyla" Frieda" olarak yazılmaktaydı. Almanya'da Nazizm'in yükselişi nedeniyle " e " yi isminden çıkardı. Politik anlamda, Diego Rivera'dan daha tutarlıydı. Rivera, Zapata'nın siyah atını resmederken, beyaza boyamakta bir sakınca görmediği gibi; resim yapmak için " Meksika Hükümeti ve Birleşik Devletler dan da kangren yüzünden sağ bacağı kesildi. (O zamana kadar otuz beş ameliyat geçirmiş, üç düşük yapmıştı.) Artık "çıkışın neşeyle dolu olmasını ummaktan" başka çaresi kalmamıştı. Arkadaşlarma göre ölüm nedeni intihar, Frida efsanesini korumak isteyen Rivera'ya göre ise " akciğer anbolisi" idi. Gerçek ne olursa olsun; o artık arkadaşlanna "UMUT AĞACI KENDlNÎTUT" diyemeyecekti.# * Boğaziçi Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü Öğretim Görevlisi Kaynaklar: • Ades, Dawn, Art in Latin America, Yale University Press, London, 1989. • Herrera, Hayden, Frida, Çeviri:Elif Böke, Bilgi Yayınevi, Ankara, 2003. •Jamis, Rauda, Frida Kahlo: Aşk ve Acı, Çeviri: Hülya UğurTannöver,EverestYayınları,2002.