Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET DERGİ Deli ile profesör SELÇUK EREZ I eçenlerde, bu güne dek | okumuş olduğum "önsöz"ler arasında en etkileyicisine rastladım: "Deli ile Profesör" adlı kitabın yazan Simon Winchester, "Oxford English Dictionary"nin editörü James Murray ile bu dünyaca ünlü Ingilizce lügatın hazırlanışına en önemli katkılarda bulunmuş bir yurttaşı arasında geçenler anlatılıyordu. 19. yy'ın sonlanna doğru Oxford'da Scriptorium olarak ünlenen merkezde yirmi sene süren bir çaba nihayet sona ermiş ve lügat basılmaya başlanmıştı; Dr. Murray, bu görkemli yapıtın hazırlanışı sırasında kendisine pek çok konuda yol göstermiş, çeşitli alanlarda anlamlı katkılarda bulunmuş olan Dr.W.C. Minor'a teşekkür etmek istiyordu. O güne kadar defalarca davet ettiği ve görüşmek istediği ve Crowthorne'da yaşadığını bildiği bu yardımcı ile bir türlü karşılaşamamıştı. Artık yapılacak tek şey kalmıştı: Kalkıp Crowthorne'a gitmek.. Dr. Murray, trene atlar ve bu kasabaya gider, kendisini istasyondan alan bir atlı araba yarım saate yakın bir yolculuktan sonra büyücek bir bina önünde durur... Merdivenler çıkılır, kapılar, koridorlar geçilir; Dr. Murray, kendini, duvarları kitap raflanyla kaplı bir yazıhanede bulur. Masanın başında ciddi bakan biri oturmaktadır. Doktor, kendisini tanıtır: lyi günler, efendim... Ben, Londra Filoloji Derneği üyelerinden ve Oxford îngilizce Lügatı'nın Editörü Dr. James Murray'im... Sizle bunca yıl bekledikten sonra nihayet karşılaşmanın mutluluğuna ermek.. Masanın başındaki hemen konuşmaz: Kısa bir sükut... Duvar saatinin tıkırtısı, koridorlardan yansıyan ayak sesleri... Nihayet, Ozür dilerim bayım, der masabaşındaki adam, ben bu kentin Kriminal Akıl Hastanesi'nin başhekimiyim. Dr. Minor da bu kurumda yirmi yılı aşkın bir zamandır bulunan hastalarımızdan biridir. Londra Filoloji Derneği'nin üyelerinden ve Oxford Lügatı'nın Editörü Dr. James Murray, kendisine bunca zamandır yardım etmiş olan bu kimsenin aslında yıllar önce fol ve yumurta yokken yolda birini öldürdüğünü ve "Niçin bunu yaptın?" diye sorulduğunda, "Birine benzettim!" dediğini, "Peki kime benzettin?" sorusuna da saçma sapan cevaplar verdiğini öğrenmiş; hekimler bu adamın iyileştiğine, salıverildiğinde aynı şeyi ya da benzerini bir daha yapmayacağına inanmadıklarından onu bir türlü taburcu etmemişlermiş. Umarım biri çıkar Simon Winchester'in bu kitabını dilimize çevirir. O zaman, bir kabine listesi ilan edildiğinde kendi kendinize ya da çevrenize: Yahu başkasını bulamamışlar mı ? Bundan adam olur mu ? Bizim Çaycı Hasan bile bu işi, ondan iyi yapar.. Al birini vur diğerine .. gibi sözler söylemez, en aklı bozuk sandıklarınızın bile belki de günün birinde bal gibi iyi işler becerip sizi şaşırtabileceklerini düşünürsünüz.0 erezs@superonline.com •Cinsel suçlar 13. sayfanın devamı mının büyük bölümünü antropolojik araştırmalara adayarak uzun yıllar Malenezya yerlileriyle birlikte yaşamış olan Malinovvs ki'nin gözlemleri ve elde ettiği veriler; Freud'ün öngördüğü biçimdeki bir "ödip kompleksi "nin hiç de evrensel olmadığını açıkça gözler önüne serer. Anaerkil aile sisteminin geçerli olduğu toplumlarda, çocukların babalarına karşı besledikleri duygular nitelik ve nicelik açısından farkhlaştığı için, ödip kompleksinin öngördüğü düşmanlığın nesnesi de artık baba değil, dayıdır. Bu doğrultuda "babayı öldürüp anayla evlenme duygusu", "dayıyı öldürüp kız kardeş ile evlenme duygusu " biçiminde ortaya çıkar. Kısaca, Freud'ün sözünü ettiği türden bir ödip kompleksi; baba egemenliği üzerine kurulu, babanın ekonomik gücünün tartışmasız göründüğü, rahat yaşayıp iyi düşünen burjuva ailesineözgüdür. Türkiye'de cinsel suçları düzenleyen hukukmantığında çarpıcısakatlıklarvarmı? Kuşkusuz var. Birkaç örnek verelim: TCK.'nin 434. maddelerinde "Kaçırılan veya alıkonulan kız veya kadın ile maznun veya mahkumlardan biri arasında evlenme vukuunda koca hakkındaki kamu davası ve hüküm verilmiş ise cezanın verilmesi tecil olunur" deniliyor. Böylece, birden çok kişi bir kızı kaçırır, ırzına geçer ve bunlardan birisi mağdure ile evlenirse ceza ertelenecektir. Kısaca, ırzına geçen grup içindekilerden birisiyle evlenmenin, kadının sorununu ortadan kaldıracağı ve bu tür bir evliliğin mağdureyi mutlu kılacağı öngörülmekte. Bu yaklaşımda "namus" kavramı adına, sanık ya da sanıklar yerine, aslında kadın cezalandmlıyor. Evlenme vaadiyle kızlık bozma suçundan söz eden 423 .madde, genç kızın kandırılmış olmasını yani iradesinin ifsat edilmiş olmasını tümüyle göz ardı ederek, yalnızca kızlığın bozulması fizyolojik gerçekliğini ön plana çıkarmakta, çünkü cinsel ilişki sırasında herhangi bir nedenle kızlık bozulmamışsa, suç da işlenmemiş sayılıyor. Ote yandan, çağdaş hukuk ırza geçme suçunun evlilik içinde de gerçekleşebileceğini kabul ederken kanunumuz bu yaklaşımı benimsememekte, daha açık bir deyişle evlilik, cinsel suç kavramının geçersiz sayıldığı bir alan olarak görülmektedir. Uygulamada, kocanın anal ilişkiye zorlaması dahi, aileefradınakötü muamele suçu olarak anlaşılır. Örnekleri uzatmaya gerek yok. Aslında TCK.nin cinsel suçlara ilişkin düzenlemeleri, yürürlükte bulunduğu ülkenin kültürel konumuyla doğrudan bağlantılı. Cinsel baskının, büyük kentler dışında yoğun olarak yaşandığı ve erkek egemen tüm toplumlarda durum, bundan pek farklı değil. Kızını dövmeyen dizini döver, kızı kendi haline bırakırsan ya davulcuya vanr ya zurnacıya, kadının sırtını sopasız karnını sıpasız bırakma, dişi köpek kuyruk salamazsa... şeklindeki özdeyişler, toplumumuzun kadına bakışının genel çizgisini de ortaya koymakta. Zaten bu nedenle sevdiğiyle el ele gezen kızını öldüren baba haksız tahrike uğramış sayılmakta, "kışkırtıcı mağdur" anlayışı doğrultusunda suçlu ile mağdur yer değiştirmekte; ırzına geçilen bir kadın tümüyle masum olduğu halde, eşini, işini ve saygınlığını yitirebilmektedir.* Lanzedin Satranç Turnuvası... H. SERTAÇ DALKIRAN ıp Bayramı ile ilgili turnuvalara devam ediliyor. Biofarma îlaç Sanayi ve Tic. A.Ş. tarafından düzenlenen turnuvaya sadece doktorlar, diş hekimleri ve eczacılar katılabilecek. Turnuva üç ayn seçme aşamasından geçecek. I. Dönem Seçme 2223 Mart, II. DönemSeçme2930Mart, III. Dönem Seçme 0506 Nisan, Finaller 1213 Nisan 2003. Turnuvada Bölge Birincileri 1.750 milyon, 2.600 milyon, 3.400 milyon TL alırken finallerde 1. Bir hafta Fransatatili (2kişi),2. BirhaftaPragtatili (2 kişi), 3. Bir hafta Atina tatili (2 kişi) ödül alacak. Başvuru: Turnuva Genel Koordinatörü: Çiğdem Tırpancı 0216 39810 63, Turnuva Teknik Sorumlusu: îstanbul: Zeki Sayber 0535 848 82 78, Ankara:HulusiCihangirO5326416028 Yazışmalı Satranç ICCF temsilcimiz Aydın Satıcı'nın başarılı çalışmaları devam ediyor. Şu günlerde kuşkusuz bu konuya en büyük ve güzel destekkıymetli satranççılarımızdan Selim Gürcan'ın yönettiği www.satrancokulu. com 'dan geliyor. Sitede ICCF yarışma kurallarından tutun da, dünyada önemli yazışmalı satranç sitelerinin linklerini bulmak mümkün. Pek tabii ki Dünya Satranç Federasyonu'nun 53. Avrupa Şampiyonu olarak tamdığı ama Türkiye Satranç Federasyonu'nun tanımadığı SIM Fatih Atakişi ile ilgili güzel söyleşileri de bulmak mümkün. Ankara Birinciliği 713 Mart tarihlerinde düzenlenen Ankara birinciliğini 11 yaşında Mustafa Yılmaz kazandı. Kendisini yürekten kutluyoruz. Neticeler şu şekilde: 1. Mustafa Yılmaz, 23. Akman Özgür, Ferzan Azizoğlu, 4 Burak Samlı, Halil Özmen, Akın Öksüz Nobel tlaç Satranç Turnuvası 1. Emre Karadeniz 7 p., 25. Alper Kalınağa, Ateş Ülker, Emin Sedef, Mustafa Yüksel5.5p. Bakırköy Satranç Derneği Kurslan Bakırköy Satranç Derneği'nde kurslarpazargünleri devam etmekte.#