Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ASIM 2()()i. SAYI 922 SERGİ 9 dır. Ama ben mcsela trene, vapııra bindiğimdekarşımda otııran tüm insan yüzlerine dikkat ederim. Eğer onların birindc resme gelen biçim görürsem, onu bir bir her ayrıntısıyla ezberlcrim." Pcki, onların yaşam tarzlarınadairzihinsel oyunlar, fikir yürütmelcr, tahminler yapar mısınızf1 "Evet, bu çocukluğıımun çok kuçiik yaşlarında başlayan birşey. lıisanların vaşadıkları ortamlan incelerdim. Onların yüzleri, duruşları bıı tiır biroyuna bcni iterdi. Amaşimdiöneeliklcgördüklerinıin, resıne iyi gelip gclmeycceğine bakıyorum. " Yani biçimscl kaygı, konunun önünc geçiyor, öylc değil nıi? "Evet, bcnde bi<,im,desenduygusııöndegclir. Rengin bile ön ünc geçcr." Siz kııllandığınız nesnelcrdc dc bir poetika katıyorsunuz rcsme. Sanki onların da duyguları varmışgibi... Gerçck yaşamda da böyle diişiinür müsünüzr' "Evct sıkça olıır. mezler, ama banagöre lıtıziin çok güçlii bir duygıı. Belki dekendiliğınden çıkıyor. Ben de belkı bir hüzünlc bakıyor olabilirim her %eyc. Yaşam sevinci olmasa zaten resim yapmazdım. Içinde ışıkolmayan bir karamsarlık değil resmim. Hcpumut var." Peki.umııtlar en çok ncrede yoğunlaşmış dıırumda? "Insanın insan olmayı başarabileceğinedaimainanmm ben. 1 liçbir zaman umudumu kaybetmedim". Dııvgu yükü yüksek olan bir resimde soğuk renkler seçiyorsunuz. Resimdemesafeli birduruştan nıı yanasınız.1 "Evet resim yapınak için o gereldidir. ( )rneğin biryakjnınızölüm döşeğindeolabılirvesizonu resmetmek ı.steyebiliısıniz. Böyle bir şey yapmaya kalkarsanız aslında onu resmedemezsiniz. Oolayısadcceyaşamış olursunuz. Onu resmetmek için araya mesafe koymak gerekir. Bu da belki çoğu insan tarafından soğukJuk, aeımasızlık olarak değerlcndirilebilir ama resim geriye çekili]) dışarıdan bakmayı ister. So ğuk renklerı seçi^im hem bu yü/ dendir, hem de resmin suskun ol masıgerektiğineinamrım. Söylenenin de etkili bir biçımde ama f ı sıltıyla söylenmesi daha iyidir." Çoğıı resimlcrinizıiekarakterlerinizin birşaşkınlık hali dcalttan alta hissediliyor. Bu bana bu dünyada bulıınmamn şaşkınlıgı gıbıbirduvgugeçirdi. Bukonuda ne düşünüyorsunuzr1 "Doğada hep tekrarvar. Ben herolayı.oan sanki yeni oluyormıış gibi hissctmeyi severim. O zaman her şey si ze ilginç gcliyor ve şaşkınlık yara tıyor. Bu gözle bakmak gerekir dünvaya..." Her şcye ilk kez oluyormuş gibi hcyecanla bakan bir sanatçının tuvaline yansıyan binlerce anı belJeğinden hrlaını^ suskun insan yüzleri... Binlerce içsel konuşma ya yol açan osuskunluğa belki bı raz dikkat cdip, larkında olsak, tuvalin arkasına saklanan yaşam sevincini, insana inanmanın gizli şifreleııni çözebilirdik. Ncdersi niz? Sahi siz hangisinde ne kadar varsınızr1© düşünüyorıım. Aksi takdirde başkasının resmini nasıl yapabili rim ki. Amaşunu da söylemckgerekir. Kendinizi ne kadar anlatnıak veaçığa çıkarmak ıstcrscniz istcyin, yinc de tam anlamıyla açığa çıkarıp tüketf miyorsunıız. Yinesöylenmemişbirşeylerkalıyor. Veo söylenmemiş şeyler yeni bir otoportrcyeyol açıyor. " lnsanhkhallerininbinbiryüzüniin portrcscl anlatımında herşcyin çizgiden, rcnkten ibarct olmadığını resmindeyinelenen imgelcrle şiirsclleşîiren, vurgulayan Erdok'a bir insan yüzünde iç içe geçmişbinbirduygununellerine, ayaklarına değin uzanan bedensel dilinc varana dek anlalrmmda nasıl birön çalışma yaptıgını sorııyorum. Vc bir söyleşisindcki sözünü de hatıılatıyorum "Ben birsimitçiyi resmetnıişsem.ogördüğüm bir simitçinin figürü değildiraslında.Gördüğümyüzlcrce simitçinin topliiınıdır, dcmişsiniz. Bu yüzlercc simitçiyi incelemekanlamınamıgeliyor V "Kvet öyle, gözlemledığim, biriktirdi öncc "biçim" diveıvgim yine! Ama rcsmi yaptıkum sonra oobjeyi rcsnıc niyc koydıığumıı ben dedüşiınüvorum. Vevenı biranlamyükledıği deohıyor." Umudumu kaybetmcdim... Resimlerinizdeinceden inccye bir hüziin seziliyor. Ama bu yaşam sevincini yok etmcyen bir hü ziin sanki. Bu yorumuma katılıyor musunuzr' "Hüznii bazıları güçlii bir tluygu olarak kabul ct NEŞ'E ERDOK'un boyutu iki metreyi aşan tuvallerine insan kendi boyutlarıyla yerleşiyor... Tuvalde ruhsal haritalarımız da var. Erdok'un 3 Aralık'a kadar, Ankara Galeri Nev'deki sergisinin kahramanları arasında kendisi, yani otoportresi de var. ğim tüm bilgüeri bir bir ayıkJayarak en yalın iladeye uJaşmaya çalışıyorum. Fazlalıkların resimden atılması gerekir. Buön çalışmada düşünme var, hayaJ kurma var, eskiz yapma, krokiler çıkarma, kompozisyon hazırlama var. Bu çalışmaları yaparken simitçi örneğindc olduğu gibi, bir kişi beni resim yapmak için ateşleyebilir ama resmimde hiçbir zaman o şahısyoktur. Yanigörmüşoldıığum başka şahıslar, başka durumlar, aynı kişinin çeşitli yönden görünümleri yahut onu değişik günlerde yaşamışhğım vardır o kişiyi. Tüm bunlar var. Kendim için de bu böyle. Iştc bütün bunların bir toplamıdırbenim resmcttiğim kiji. Resmin bu toplamın sadeleşti•Umesi, yalınlaştırılması neticeiinde çıkıyor. Bu da uzunca bir ön ;alışma gerektiriyor tabii. Aynca 5en bir arşivciyim. Dış dünyanın iim görünümJerini bir ressam ari vler. Çeşitli masaJar, sandalyeler, açlar aklınıza ne gelirse sizin arşi 'inizdeolmalıdır." Yani bütün zilin çekmeceleriniz binlerce insan üzü ve objelerle tıka basa dolıı. 5u bilinçli bir şekilde mi yapılıor? "Başlangıçta bilinçli olmaya>ılir. Bir eğilim olarak sızde var Hatta korku bile verebilir bu in sana..." El veayaklarbazı resimlerinizde yüziin de önüne geçerek portresel bir anlama ulaşıyor. El ve ayağın bu kadar dııygtı yayabileceğini şaşırarak izliyoruz. Nedcn el ve ayak bu kadar ön planda işleniyor. Daha mı maskesizler? Ncş/e Erdok "maskesiz" tanımlamamagülüyor. "Haklısınız, çok doğru söylüyorsunuz, yüz duygularını bazen hınzırca saklayabilir, rol yapabilir. Ama el ve ayağın savunmasız itirafları vardır. Ama ben el ve ayağı, yüzden sonra en etkili beden parçaları olarak düşünüyorum ve hareketi, ritmi resme kazandırması bakımından, resimsel değer olarak görüyorum. Tabii bedensel dilleri olduğunu da kabul etmek lazım." Resimlerinizde yinelenen imgeler var. Top, kedi vs. Top hayatın bir oyun oldıığuna dair bir göndermedc bulunuyor, öyle değil mi? "Evet, öyle bir simgesel özelliği var, ama konunun çok dışında olsa bile bazen benim resimsel bağ kurma adma seçtiğim nesneler de vardır. Top da böyle. Topun yuvarlaklı£ı hoşuma gidiyor. Yııvarlak başı da .severim mesela. Yani