Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET DERGİ BERATGÜNÇIKAN uat Derviş ve Behice Boran'ın Salem'in cadılanyla bir ilişkisi varmı.'Hanişu 1632'deAmerika'dakendilerindenbeklencnleri yerinegetirmeyip, aksine kcndi kaderini eline almak isteyen, din adamlarını bile eleştiri yağmurıına tutan, Salcm'e 60 yıl kök söktüren kadınlarla... Fatmagül Berktay'agörevar, Tarihi yapan, ama otarih yazılırken bile isteye dışanda bırakılan bütiinkadınlarınbirbirleriylebiryakınlığı var. Prof. Berktay Metis tarafındanyayımlanan "Tarihin Cinsiyeti" kitabında işte bu ilişkileri kııruyor vc kadınları kendi tarihlerini yazmaya kışkırtıyor. Siyaset bilimcisi Berktay'la kadın, tarih ve kimlik üzerinekonııştıık: Kitabınızda tarihin cinsiyetini fanımlıyorsunuz: Erkek. Tarihi, kaydcdilmişveyorıımlamayatabi tutultnuş olaylar olarak tanımlıyoruz. Dolayısıyla,tarihi kaydeden veyorumlavanların kirn olduğıı belirleyicidir; bunlar, çok uzun bır dönem boyunca egemen sınıf tan ya da onun ideolojisini benimseyen erkcklcr oldu ve doğal olarak kendile S1DDETE TAC1ZE Bu konıım ile geçmişteki nıücadeleleri bilmemfk ve sahip çıkamamak arasında doğnıdan ilişki var. Kadınlar tarihte hep bir kurban roliindeler... Hayır, kadınlar hiçbir zamatı kurban değildiler. Hcr zaman tarihin yapımına katıldılar, arna kendıni özne kılabilmek başka bir jjcy. Bıırada teoriye sahip çık mak önemli. Teori üretemez ve sahip çıkamazsanız, görünmcz kalmaya mahkum oluyorsıınuz. Miicadcle... Tabii ki pratik miicaclelc belirleyicidir ama tcorinin yol göstericiliği olmadan ye ni bir zihniyet yaratamaz, yeni bir perspektifgeliştiremezsinizvemücadeleleriniz dc büşa gider. Nitekim tarihte kadınlar da, ezilenler de hep mücadele ettiler, ama ortaya farklı bir perspektif, farkJj bir gelecek vizyonu koyamadıkları, teori geliştiremedikleri zaman omücadelelerbiraz sııya yazılmışgibi oldu. Kadının bizzat tarihçi olarak, tarihi yazması kadınlar açısından ne değiştirdi? Tarih yazarlannın, yorumcuların, teorisyenlerin kendi toplumlarının koşulJa PROF. FATMAOÛL BERKTAY Kaynanalar ve gelinler EZUIMLEKZ nnin önemli bııldugu olayları kaydettiler.Taki.kitlelerin aktör olarak tarih sahnesine çıktıkları, tarihin öznesi olarak kabııJ edildiklcri 19. yüzyda kadar... Kadınlar... Kitlclerin tarihin öznesi olmalarıyla emek tarihçilıgı, sosyal tarih ortaya çıktı ama kadınlar bıı alanlarda bile yelerince dikkate alınnıadı. 1 L>70'lerde ikinci dalga leminist hareket yiıkselip de bu, akademiyeyansıyıncafeministtarihçiler, geçmişe başka bir gözlebakmayabaşladılarve ortaya çok dahageniş,gerçeğeyakın bir tablo çıktı. Artık, nasıl sınıf kategorisini dikkate almadan sosyal olavlara bakmak mümkiin değilse, toplumsaJ cinsiyet kategorisi de olmadan tarihi ve toplumu tam anlamıylayommlamak mümkiin dcğil. Tarihsiz bırakılmasının kadındaki tahribatınedir? Kadınları lanhien sılmek vegöriinmez kılmak, kadınlann mücadelesi üzerinde dramatiksonuçlaryarattı.Bu,bütün "altta kalanlar" açısından geçerli bir şey.Fığer geçmişınızi bılmezseniz bugününiizü inşaedemezsiniz.Kendinizinneoldıığunu tam olarak kavrayamazsanız gelecek perspektifiniz de olmuyor. Cicero'nun sözünüsıkkullanıyorum, "Kendi doğumundan önceolanları bilmeyen, sürekli çocuk kalmaya nıahkunıdur" diyor. Gerçtktendc çok yakın zamanlara kadar kadınlar, çocııklarvedelilerlebirlikte, hukııken "cksikinsan"olarak tanımlandılar. rıylasınırlıolduklarınııınutmamakgerekiyor. Tabii kionlargeneldeBatılı tarihçiler ve bir kısmı en azından orta üst sınıfa mensuplar. Batılı olmalarının önemli bir yan üriinü deoryantalizmekapılmaları. Batılı kadının Doğulu kadına bakışı... Batı'da erkekler 19. yüzyılda, Darvvin'inevriın teorisi ilebirlikteolaganiistü telaşa diiştüler ve maymun ile insan arasındaki "kayıphalka"nın, kadınlar ve daha aşağı ırklar olduğunu iddia ettiler. Batı'daki üst ve orta sınıf kadınlar ise, "kayıphalka"nınaşağıırkJar, Doğııkılar, Karadcrililer falan olmasına fazla itiraz etmediler; "EsaskayıphalkaDoğulularve daha da çok onların kadınları. Bizikendinizle (erkeklerle) bir tutun, ama onlardan ayırın " gibi bir ta vı r sergilediler... Bu, kadınlann kendilerine erkeklerin göziiyle bakmalarının sonucu değil mi ? Evet.çünkü erkekler heralandaiktidar sahibi. Kadınlardaisteristemez kendilerini onlar üzerinden tanımlıyorlar. Kadın ancak toplıımsal birey olarak ayakları üzerinde durabildiği, ekonomik ve to|îlumsal alanda oluşturduğu güç ideolojik alana da yansıdığı zaman özerldik kazanabiliyor. Tarihc öncii kadınlar üzerinden bakmak, kişiscl farklılıkları öne çıkarmak yanıltıcı değil mi? Benım içın feminizmin en önemli anlamlarındanbiri, birey olma hakkını talep etmek. Eksiksiz, özerk insan olınak Ay