Katalog

CUMHURİYETDERGİ 0» ÖDP'ye girmiş olmaktan pişmanım. Birsosyalistolarakkendimi, Marksizmin temel öncüllerinc, şimdilerde burun kıvnlan sosyalizmtecriibelennedahayakinhis.sediyorurn.ButecnJbelerineleştirilecek yanı yok mıı, var elbette. Ama bunun çaresi, ^imdilerde yaygın olan liberali?mdeğil. Amaliberalizmle mesafeli olan solunda, feministlerineden liberallerınyanınaittikleri Ü7erine düşünmeleri gerek bence. Türkiye'dc Osınanlı'nın son döncminden başlayarak bugiinc kaclar hep bir kadııı projcsi var, si/.ce nc, ııc kadar başarılabildi? Cumhunyet'ınkurııluşyıllannın kadın projesi, meslek salıibi, cinselliktenuzakkadınlarıöngörüyordu. Akıllı kızlar olunacaktı, bu bizim kuşağı da ctkilcnıi^tir. Bunun bir sürüolumluolumsuzyöniivardı.Kadınların, cinscl arzuları olan varlıklarolduğunu reddedıyordu birkere. Amakadınlaraevkadııılığıdışında birseeeneksunuluyordu. Şimdi bu, tamamensılındı. Bu}>ünncvar? Özal döneminden itibaren kadınların cinsel nesne olduğu, 906090'laölçüldüğüyenıbırideolojiye geçtık, nası I ki cumhuriyetiıı ilk yıllarınındevletçiliğindenbugünözelleştirmeci politikalara geçildiyse, cinselliklen uzak tutulan kadın da, bugiin sadece cinsel nesneye dönü^tü.Bu.kadınlanncinsellikleriniyaşadıkları, arzularını ifade ettiklcri anlamınagelmıyor. Kskidenbütün kadınlar meslek sahibi olsun denmiyordu, ama bir ıdeal vardı. Şimdi Boğaziçili, master yapınış kızlar güzellikyanşmalannagmyor... Geçen yıl Elit Modcl yarışmasınıbasmıştınız... Evet, bu sene aynı şekilde yapılamadı o yan^nıu. Bu, mücadelenin sonuçalmasıdır. Buyıl, Laila'larda, basınakapalıyaptılar,televizyonlaraveremediler...Bueylem,kadınların cinsel nesne haline getirilmesine müdahaledir. Fcminisl hareket pratikte, güıılük yaşamda neleri etkiledi? Şiddetin temel kavramlarını,aile ıçışıddeti,taci/iartıkbülüntoplum biliyor. Eskiden taciz denmezdı, şimdıbiradambırkadınıellediğinde bunun suç olduğu, bunu savunnıanın ayıpolduğu bıliniyor. Dayak, öyle kolay kolay savunulacak bir şeydedeğil bugiin. Kadınlarınucuz çay, kahve ve biıa ieilen yeılerede girme haklarını anlattık ve kabul edilmesini sağladık. Bekâıetkonusunda algılamalan kısmen de olsa değisjtirdik. . Gündcmdebizsizolmuyorartık, hatta bazen ileri bile gidiliyor. K.arışık dıırumlarda Ismet Inönii kendisine dü^üncesi sorulduğunda/'GidinMehmetAli'yefAybar) danı^ın, o ne diyor"dermiş. Biz, tabiio kadar olamadık, ama tlv rahim Tatlısesbirkızateeavüzettığinde, bizden de göıiiş isteniyor. Çok genç bir hareket, ama yine de sanatçının yapıtlarından oluşan bir sergi bu. Serpil Gogen tahta işlemeleri ıle, Feyha Bilgen porselen, Sıtkı Olçar çinileri, Ayşe Zadil tabloları ile yer alıyor. Tüm yapıtları hayranhkla saygıyla izliyor sanatsevenler. Belkı bilıyorsunuz. Ben de yazdım bu köşede. Ayşe Zadil Milano Güzel Sanatlar Akademisi'ni bıtıren bir sanatçımız. Renklerinde, çizgılerınde Akdeniz rüzgârları, Italyan okulunun izleri var. Serpil Gogen'i Feyha Bilgen'i de 1yı tanıyor sanatseverler. Sevgi ve saygıyla oluşuyor tüm ürünleri. Feyha Bilgen'in porselenleri de sergilendiği dekorla güzel bir uyum içinde. BAŞKENT GUNLERI Tüneldeki ışık MÜŞERREF HEKİMOĞLLI S üreyya Ayhan'a selam. O da güzel bir selam verdı dünyaya. Dünya Kupası'nda şampıyon oldu. Ulusumuza guzel bir ödül, hepımıze guzel bir uyarı. Yerimizi yöntemimizi şaşıranlar, çarpıtanlar, duyarlılığını yıtirenlere gerçeğin resmini açık seçik çıziyor. Beylerbeyı Sarayı Tüneli'nde açılan dörtlü sergi de çok yönlü bir uyarı bence. Çirkinlıklere karşı, güzelliğı sımgelıyor. Yenı kapılar, ufuklar açıyor halkımıza. Sarayın uzantısı olarak değerleniyor. Sergilenen yapıtlarla bütünleşerek unutulmaz çızgılerle yerleşıyor belleklere. Üç kadın ve bir erkek T" Süreyya Ayhan... Kanatlanan bacaklar , ulaşacağı yerl blllyor. beratguncikan@turk.net Gelelim Sıtkı Usta'nın çinilerine. Kimi dostların sergilenen ürünleri biraz yadırgıyor ama çini köşesının gızemı var. Yadigârı Kutahya adh kitaptan izler taşıyor. Sıtkı Usta da şöyle diyor: Kütahya'nın 17 ve 18'inci yüzyılını ıçeren ınsan figürlerini, yörenin giysilerini tanıtan halk sanatını ve çiçeklerinı açık yüreklilık ve ıçtenlıkle yansıttım. Kımı zaman elınde çiçek koklayan kadın, evrenin üremesinde, yürümesinde yaşamın içinde öncü olan anayı çızdım. Anadolu tarihi içinde geçmişten günümüze ulaşan bir soluk gıbı anaları, kadınları, çıçeklerı ızledim. Kuşları yüreğimde hıssettım. 18'inci yüzyıl Kütahyalarını vurgulayarak güncelleştırmek istedim, diye yansıtıyor çabalarını. Çinilerin öyküsünü bilenlere güzel bir pencere ama açamayanlar da var! Sergiden sonra Yadigârı Kütahya adlı kitabın sayfalarında dolaşıyorlar. Suna ve Can Kıraç çıftınin kulakları çok çınlamış olacak. Sanatsever karı koca Türk çiniciliğine yeni boyutlar katıyor durmadan. Beylerbeyı Sarayı'nın tunelı de son ömek. Ucundaki ışık guzellikleri parlatıyor. Sergiyi düzenleyen sanatçılar da tablolar, tahta ve porselen resimler kadar guzel birliktelik oluşturuyor ızleyenlerde. Ankara kökenliler, Istanbul'un Avrupa bölümünden Asya'ya ulaşanlar da bir şıklık ve güzellik tablosu gibi dalgalanıyor boğaz sularında. Ülkemizde güzel bir şeyler oluyordoğrusu. Tüm güzellikler ilgiyle izlenıyor her yerde, her kesimde. Böylesine güçlü bir solukla çirkinlikleri aşmak gücünü de hissediyor insan. Yaşasın sanatçılar. Sanatseverliğı bir yaşam biçimine dönüştürenler. Elbet çirkinlikleri de gözümüzden çevremizden silecekler. Done döne aynı gerçeğe gelıyoruz Aslında çağdaşlığı amaçlayan bir toplum ama çağdışılığa kaymaktan gerı kalamıyor. llerıye değil gerıye, geçmişin karanlığına yol alıyor. Nedeni duyarsızlık dıyemeyiz, nedeni bellı. Ama görevimizi yeterli bilınçle yapamıyoruz her zaman. Aydınlıkta değil kör ışıkta yürüyoruz. Geriye dönmek yeniden yürümek zorunluluğu var. Süreyya'nın kanatlarına takılıp her dalda amaçladığımız doruklara varmak gerekiyor. Şaşırmamak, şaşıranları, şaşırtanları lyi tanımak, hak ettikleri tepkiyi de belirtmek gerekiyor. Kolay gelsin.^