Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYKl DERGİ Duvarlar mermer kaplıydı, mozaiklerin üstünde yürürken oda pencerelerinden duvar freskleri görünüyor; havuzun fıskıyesinden de şarap akıyordu. Kazı ve restorasyon çalışması süren Efes evlerindeki yaşamı böyle hayal etmişti Avusturyalı arkeolog Efes Yamui; Evleri, ana caddeye, ugoraya, haınamlura, kitaplığa yakmdı. Iki üç katlı evlerin içi çok süslüydü. Karweise. Efesli rahibin evinde E phesos'ubirbaştanöbürünedolan rendim. Bacchus Dionysosu'nun, Büyük Efes, Romu imparatorluk döneminde 200 tnaktayken bir akşam daireme bir MarcusAntonius'unEphesos'aYeniDionybin nufusla Anadolu 'nıın en kalabalıkkentiyhabercigeldivebana, kentdışındaki sos olarak girmesinin de katkısıyla kentteki di. Gün ışığına çıkartılmca Efes 'in günlükyaBacchus Dağı Dionysosu rahibı C. ilk Romalılar'dan beri özel birönemi vardı. şamını büyük ölçüdeortayaçıkartan yamaç evler, ikiüçkath. konforlu, dıs görünümüsade, Flavius Furius Aptus'un şenliklerine katıl Aptus'un Dionysos'udoğan güneşyönündeama içisüslümekanlardı. Merkezi ısıtma ve mam için bir davetiye u/attı. O ana kadar nc ki dağlarda, bütün Ephesos'un sunduğuen iyi şarabin yapıldığı, Syrinx denen kunalizasyon sistemme sahiptiler. Su kemer bu Furius Aptus'u, ne de adı kuküçük bir köyde kendine yer lerinden evlere kurşun borularlu .su tusınmıs lağa uzak bir dağ cini gibi gelen edinmiijti. Bu şarap adını, bağtı. Tas. tuğlaveharçkullunüarakinşaedilmiş böylesi garip bir kültün Ephelardadolaşan Pan'ın kavalından lerdi. Döşemeler mozaik, duvarlurfresklerle sos'ta var olduğunu duymuşalmıştı. Dul da Aptus'u biliyorkaplıydı. üeprem veyangtn sonucu oturulu tum. Ama her zamanki meradu: Aptus yalnızca rahip değil, maz durumu gelen evlerde restorasyon çalış kımla, özelliklc de Aptus'un beaynı zamanda kentin önemli bir nim varlığımdan nasıl haberdar nıası sürüyoı: şarap ihracatçısı ve önemli arolduğunu merak ederek kabul Birsüre için fıalka açıtanyamaç evlerişu matörlerinden biriydi. Dolayıettim. Haberci, ertesi akşam besıra gezmek restorasyon nedeniyle mümkün sıyla kent meclisinde sözü geçideğil. Bıt evlerdekiyaşamı hayal edip kaleme ninıbirtahtıveranlaalınacağımı yordu; ama kadın asıl mesleğialan Avusturya Arkeotoji Enstitüsünden Ste bildirdi. nin ne olduğunu bilmıyordu. fan Kanveise 'ınyazısı sizi sunal bir geziye çıDula bu Dağ Dionysosu'nun Aptus'un konumunu işi için kokaracak. (Türkçesi Zeynep Rona). Yazıyı. "Tane olduğunu sorunca, bunun ruduğu söylentileri dolanıyorrihten Günümüze Konut ve Yerlesim " adıyla Ephesos'ta hâlâ varlığını sürdüdu. Sonunda kadın Furius ApTürkTarih Vakfı 'nca I labitat2 sırasında ya ren Şarap Tannsı'nın pek çok yımlanan kitaptan kısaîtarakaldık. özelliğinden biri olduğunu öğ Diademeli kadmfreski. tus'un bir sürü hana ve benzer kuruma sahip olduğunu sandığını söyledi. Ben de, birisinin gece gezintilerim sırasında beni tanıyarak Aptus'a söylediği sonucuna vardım. Ertesi akşam gün batımından azönce tahtırevan geldi. Bindim ve iki taşıyıcı, yoldan ana caddeye, Tiyatro'ya doğru hızla ileıiedi. Trafik hâlâ yoğundu ve tahtırevan Tiyatro'nun önündeki tıkanıklıktan kurtulabilmek için ustaca bir kestirmebuldu; Agora'dan,üç kemerli kapının alçak gözünden, karanlığın içinde siyah bir silüet gibi duran Kütüphane'ninönündengeçtiveeskıKutsal Yol'dan yukarı kente doğru yöneldi. Bu yol F.phesos'unen önemli bölümünii kesen Embolos Bulvan'ydı. Bu bölgenin adı, "geçit" anlamında "kama"ydı; ama, sözcüğün Yunanca kökenibambaşkabirşeyi,"tıpa"yıvurguluyordu ve gerçekten tahtırevan burada yoğun trafik tıkanıklığı nedeniyle ilerleyemiyordu. Öte yandan sözcük, insanların pompalanmış gibiilerigerihareketindendolayı"piston" anlamınadagelebilirdi. Sonunda geçebildik ve hızla kararan havayakarşın.mezarlarınbulvarıezicigüzellikte birer mimariye sahip cephelerini gördüm. Birkenttenbeklenmeyecek,tipikbirEphesosözelliğidaha. Amamezarlarınbirkismı bu çevrenin kent dışı sayıldığı döneme ait. Sekizgen anıtı (ünlü Kleopatra'nın kızkardeşinin tahdının bulunduğu söy lenen yapı) geçergeçmez tahtırevan bir portiğeulaştıve beni yere indirdiler. Kendimı, yanmdameşale tutanbirinin durduğu gösterişsiz bir kapının önünde buldum. Kapı açılınca adaın işaret etti; ben de girdim. 1 oş ışıklı sade odada yukarı çıkan basamaklar gördüm. Aynıandabenimgibibaşkakonuklarıngeldiğinivetereddütetmeden yukarı çıktıklarınıgörünce, ben de onları izledim. Yukarı katta küçük bir girişin köşesinde son derece güzel bezenmiş bir kapı daha vardı. Kapı açıldığında kendimizi, dudaklarında flütü ile tek ayağı üstünde dengede duran, keçi ayaklı, heykel gibi bir Satyr'in önünde bulduk.Birdenflütçalmaya başladı, Satyr havaya sıçradı ve nefes kesici birkaç dans hareketi yaptıktan sonra yeniden kenara çekilerek sanki taşlaştı. tçeri kabul edümiştik. Duvarların son derece güzel ve değerli mermerleriyle, yerlerin de mozıklerle kaplıolduğu,çoksayıdakandilleaydınlatılmış, sütunlubirsalondaolduğumuzu gördüm. Soldan, sağdan vekarşı yandan gelen başka ışıklar öbür sütunları da açığaçıkarıncaEphesosevlerindeçokyaygın olan bir peristylede olduğumuzu anladım. Bu tür iç avluların en büy üklerinden birinde bulunduğumuzu gördüm. Bütünüyle mermerden yapılmıştı ve kare mekân, alt katı aşarak ikinci kata ulaşan uzun sütunlar üzerindeyükseliyordu.Parmaklıklar.kısmenloş ışıklayıkanmıştı.çatıaçıklığındankaranlıktagözkırpan yıIdızlar görünüyordu. Kenarlart, altın tozu saçan birer ok gibi göğe yükselen bu genib. avlunun ortasında ağ/ım açık kala kaldım. Avlunun bir yanında bulıınan büyük havuzun fıskıyesinden tişkıran sulann sesi sütunlann arkasından gelen tatlı miizıği farketmemiengelledi. Aydınlatılmışsalona bukezkarşı yönden yeniden girdim ve burada bazıları çok değerli giysilerebürünmüş bir kalabalığın toplanmış olduğunu gördüm. Duvarlargene mermerlerle kaplıydı, mo/aiklerin üstünde yürürken, los. ışıklı öbür odaların pencerelerinden duvarlaıdaki freskler görünüyordu. Kalabalık, peristylin miizik sesinin geldiğianlaşılanköşesine doğru ilerledi. Memnerleri kandil ışığındaparlayan küçük bir geçide vardık. K.aranlığa doğru yükselen darmerdi