Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
l.Sayfanmdevamı türküsünü... 1 lk kez bır Karadeniz türküsüne hüzün katmış sanki: "(Üresunüstündevapurbağınyor/ Eşıef'inyarasıanamdoktorbağhyor/ lişref'in anası yatmış ağlıyor..."Birde Üç 1 lürel'ın seslcndirdiği "Mehmedim" adlı biı Karadeniz türküsünde rastlamıştım hüzne, şimdi de Selda'nın yorumuyla bu türküde... Neredeyse beş yıl olmuş yeni bir albümçıkarmayalı.Zatenanımsa Güliimsüyor Selda. (Çok şey yaşamış, çok şey görmüş, çok şey biriktirmiş ve artıkdurulmuş, olgunlaşmış, çelebıliğe evrilmiş, bir aydınıntebessümübu!) Ölümle tanışmak... "Biliyorsunuz, ben 1 Eylül 2()00'de, Antakya'ya konser vernıcyc giderken büyük bır kaza atlattını ve ölümdcn döndüm..." "Bu arada, ölümü tanımak nasıl bir şeydi, nasıl bır haleti ruhiyeye yol açar böy le bir şey?" dıye araya caktı. Takdiri ilahi dedim. Ama tam bir piyangoydu benim için. Tatilinı iptal oldu, anlaşması yapılmış pekçokkonserimiptaloldu. 'Niye ben?' dedimkendi kendınıe, 'nıye ben!"... 3ayboyuneakafamdademir kafesle 3 ay da boyunlukla dolaştıın. Ardından 3 ay zorunlutatile çıktım. Doktorumun isteği üzerine... Derken,kazanın altıncı aymda Cemal ReşitRey'de bir konser verme teklifi aldun. Doktomm konser için henüz erken diyor ve kesinlikle izin vermiyordu. Anıa yine de be hayata yine müzikle döndüm..." Konserler, Selda Bağcan' ın hayatında her zanıan önemli yer tutmuş. Yakınbirgeçmişte de yaıü "Çifleçiftetelli" albümünden bu yana hem yurt içinde hem dışında pek çok konser verdi usta sanatçı. Almanya'da, Hollanda'da, Avustralya'da ve I srail'de. Özellıkle Kudüs'te verdiği vebinlerce kişinin coşkuyla geldiği kon birbirlerini ezmeler, yaşanan izdiham da cabası.... Yaralanan ve hastancye götiirülmek istenen bir hayranının sözlen ıse hâlâ gülümsetiyor sanatçıyı. "Adamcağız, ben hastaneye gitmek istemiyorum, ben Selda'yı dinlemek istiyorum, hastaneye sonra giderinı, diye bağınp duruyor, direniyordu," diyor Selda'nın asistanı . Aneak, binlerce kişinin "Selda! Selda lle Ahmet Kaya'nın yolları sık sık keslşmlş. Kaya'nın llk albümünde Bağcan imzası ve Selda'nın vokali var. Selda'nın yenl albümünde Ise Ahmet'e adanmış bir parça yer alıyor. "Şarkıda kullandığımız bir enstrüman da çömlek" diyor Selda: "Çömleğln gizemli ve hüzünlü sesl, Ahmet'ln dramatik ölümüyle örtüşünce şarkıyı bir nefeste söyledlm." Yeni albümün Iklncl sürprlzl Ise Halil Ergün... yanlarınız olacaktır; en son"Çifleçıftelli" isimli albümünü çıkardığındaCumhuriyet Dergi'yekapak konusu olmuştu. Selda, "Bu albümle birlikte müzığe bir çeşıt veda etmiş oluyorum" diyordu. Peki, ne oldu dakoskoca 5 yılın ardından yeni biralbümle yeniden "merhaba" dedidinleyicilerine Selda?... Üstelik sanki bunu inıler gıbı albümüne "Ben(ieldim"adını vererek?... "Hoş geldin," diyoruz biz de ve sorumuzu yöneltiyoruz. girıyonım. "Bir kere kazanın oluş şekli son derece enteresan," diyor, "aynı giin 14.00 uçağı için Adana'ya bilet alnıışt ım.Tesadüfe bakın ki o giin de TH Y çalışanlannın iş yavaşlatma eylemi varmış. 14'teki uçak Adana'ya 19'davarabildi. Yani 1 saatlik uçak yolculuğunu 5 saatte alabildik. Ve sanki Adana Hatay yolundakı çarpışmaya hazırlandık. O yoldan 10 saniye önce veya sonra geçsek o araba üzerimize çıkmayanim için motivasyon olur diye düşündünı ve kabul ettım. Çünkü konserler bir sanatçı için önemlidir çünkü dinleyicinizleyüzyüzesiniz ve o elektriği birebir alıp verebiliyorsunuz. Nitekim gerçekten olağanüstü bir konser oldu. Ilgi büyükrü.alkışlar.buluşmagüzeldi.Adcta kendime geldim. Oysa o konsere kadar kazanın şokunu henüz atlatabilıniş değildim. Konscrle birlikte sanki yeniden dirildiğimi hissettim.Anlayacağınız, dıyebilirim ki ser, geçmişten bugüne hep kanlı savaşlann nedeni olan kutsal bir kente müziğin evrensel diliyle banşçıl mesajlar iletmesi açısından hayli önemliydi ve tüm dünyada öncm verilen Israil Festivali'ydi. Selda, medyada bu konserden tek bir satır bilesözedilmedığindenyakınıyor. Hele geçenlerde Niğde'de verdiği konseri asla unutamayacağını söyliiyor. Kaç kişi gelmiş konsere, biliyor musunuz; tamı tamına 15 bin kişü... Selda'yayakın olmak için Selda!" diye haykırdığı bu kunscrlerin hem görsel hem basılı medyadaher nedense! görmezdcn gelinmesi, gönül verdiği müzikte tam 31 yılını doldunnuş bu usta sanatçının yüreğinı ıncıtıyor. Yumuşak, kibar birolgunlukla sitemlerini aktarıyor. Bu ilgisizlık, nıüzığın yaşayan efsanesini üzüyor belli ki... Ister i stemez "looser" olduğunu düşündürtüyor sanatçıya. Yani ilk baştan "kaybedici", ne yaparsa yapsın görmezden geliniyor ve "halka rağmen Sesine sesim ağlıyor... K ısa süre önce ANKA Yayınevi'nden çıkan, Ferzende Kaya'nın yazdığı "Başım Belada" adlı kitapla yeniden gündeme geldi protest müziğin unutulmaz ismi Ahmet Kaya... Kıtapta, Ahmet Kaya'nın Malatya'dan başlayan yoksul ve acılı yaşamının sonraları Istanbul'da devam eden ve ardından da Paris'te noktalanan tüm duraklarına şaşırtıcı perspektifler getiriliyor. Ferzende Kaya, sabırlı bır araştırmayla Kaya'nın hayatına bir biçimde girmiş pek çok kişiyle söyleşiler yapıyor, bu kişilerden de ilginç tanıklıklara ve anılara yer veriyor. Ahmet Kaya'nın yaşamında önemli yer tutan isimlerden birl de Selda Bağcan. Çünkü Kaya'nın ilk albümü "Ağlama Bebek"in müzik hizmetini hepsi müzikle uğrgışan Bağcan aılesi üstlenrrıiş. ; Daha da önemlisi, ^irjrıet Ksjya, "Başım Belada" kitabtnda da hem dostluğa, hem id^olojiye hem de aşka dayalı büyuk bir aşk yaşadığı vurgulanan (eşi) Gülten Hanım ile de Selda'nın müzik firmasında tanışmış. Ahmet Kaya, "llk albümümü siz yapar mısınız?" diye Selda'ya geldiğinde Gülten Hanım sekreterlik yapmaktaymış. "Gülten ıle çok eskiye dayanan bir dostluğumuz var bizim. 1984'te Metris Cezaevi'nde benim koğuş arkadaşımdı. Onunla hapishaneden tanışıyoruz. Benden sonra Gülten çıktı cezaevınden ve yanımda çalıştı. Ahmet ile bizim firmada tanıştılar ve birbirlerine ilk görüşte vuruldular..." diye anlatıyor Selda o günlerı. Kaya'nın ilk albümüne adını veren "Ağlama Bebek" parçasına Selda da vokal yapmış. Ama Unkapanı piyasası da ayağa kalkmış... Selda BağcanAhmet Kaya hirlikte slüdyoda... "Senin gibi dev bir sanatçı nasıl tanınmamış birine vokal yapar diye tepki göstediler bana ama ben dedim ki bunu sanatçı öngörüsüyle yapıyorum. Göreceksiniz bu çocuk patlayacak müzik dünyasında ve nitekim de öyle oldu," diyor. Selda Ahmet Kaya ilişkisi bu kadarla da sınırlı değildir. 1978'de ilk versiyonunu söylediği, tartışmalara ve geniş yankılara yol açan Hasan Hüseyin Korkmazgil'in ünlü şiiri "Koçero"yu da Kaya ile birlikte seslendiriyordu Selda. "Aslında, parçanın tok bir erkek sesinden olması daha iyi olur düşüncesiylesadece 'Sağcıyı sorarsanız siktiret pezevengi/ • solcuya sorarsanıe ferman padişahın/dağlar bizimdir' bölümünü söylemesi için çağırmıştım stüdyoya ama öyle bir coştu ki baktım tamamını söylemişiz." Işte, Kaya ile düet yaparak söylediği "Koçero" parçası, aradan uzun yıllar geçtikten sonra Selda'ya yeni bir eser kazandırdı; yeni albümünde yer verdiği "Ahmet'e" adlı parçayı... "Ben Geldim" Albümü üzerınde çalışırken Murat Kaya isimli genç bir sanatçı kardeşimiz, söz ve müziği kendisine ait olan ve Ahmet Kaya'ya adadığı bu parçayı verdi bana ve dedi ki bu şarkıyı Türkiye'de hiç kimseye vermemeye kararlıyım. Bunu yalnızca sizin yorumlamanızı istiyorum. Çünkü siz Koçero'yu onunla birlikte söylemiştiniz. Aslında repertuvarım tamamlanmıştı ama bir bakayım dedim. Dinleyince şarkıya adeta vuruldum ve hemen albüme almaya karar verdim. Şarkıda kullandığımız bır enstrüman da çömlek. Çömleğin gizemli ve hüzünlü sesi, Ahmet Kaya'nın dramatik ölümüyle örtüşünce şarkıyı bir nefeste söyledim, daha sonra bir daha aynı duygusal yoğunluğu yakalayamam diye bir kez daha söylemedim. O ilk haliyle girdi albüme...Stüdyodan çıktığımda tir tir titriyordum, yumruklarım sıkılıydı..." "Sözüm yanık tarihim kör/ kara zindan bir cümle/ uçurumlar arasından/geçiyorum gör beni"