Katalog

28 TkMMUZ 2002. SAYI 853 sında tuplayıp onlara sorunlarını, son ıkı günde lyı ya da kötü neler yaptıklarını ve en önemlisi de derslerinııı nusıl gittigini soruyor. Saha ıçındckıtoplantısırasındaüzerinde en l'azla durulan konu dersler. Minikleri, Beşıktaş Iakımı'ndan,arkadaşlanndan ve fiıtbol topundan uzak tutabileeek tek şey ükuldakı başarısi7İık. Dersleribaşarısızolançocuklara derslerıni düzeltene kadar izin veriliyor. Tabii kımse uzak kalmak ıstemedığınden hepsi futbolda olduğukadarderslerindedebaşarılılar. Kısa siiren konuşmanın ardından minikler iki grııba ayrılıyor ve maç başlıyor. Maç sırasındaatılan hergol sonrası antrenörden alınan ufak bır "Aferiıı!" onlar için en büy ük hediye.Kaçangollerden sonra Balcı'nın uyarısı hemenyetişıyor: "Ayağının altıyla değil içiyle vur topa!" Antrenmanbaştndakışakalaşmalar, ilkyarım saatin sonunda yerini ciddiyete bırakıyor. Kondi.syon hareketlerinin ardından kalecı ler başka bır bölümde çalışmaya, fulbolcular da kendı aralannda futbol oynamaya başlıyor. Verilen kısaarada minikler, su içmek için saha kenarına toplanıyorlar. Takımınon ıkı yaşındakı yıldm Sınan Demircan yanımı/a geliyor, ayaküstü bir solıbete başlıyoruz. "Amacım ıyı bır futbolcu ve başarılı bır öğrencı olmak. Zaten Beşiktaş'ta kalıcıolmakistiyorsanızdersleriniz iyiolmalı. Ben takımdaforvetoymıyorunı"diyor. Takımınkalecısi llkay Yazıcıoğlu geleceğın yıldızları olarakgörülnıelerinin, okulda ve mahallelerinde kendilerıne olan ılgıyı arttırdığını belırtıyor. Bundanmemnunolduğu gözlerinden okunuyor. Balcf ya BeşiktaşÖvkaynak Düzeni'ndenve Minik Takım'danyetişen futbolcuları soruyoruz: "Busıstem 1975 yılında kuruldıı ve25yıldırbaşarıyladevamediyor. Özkaynak Düzeni kurulduktan sonra U7iın süre elde edılemeyen şampıyonluklara son verildi. 90'ların başında kazanılan iiç şampıyonlukta da ATakım'dakıönemlioyııncularBeşiktaş Minik Takımı'ndanyetişti. Şu andaGalatasaray veMillıTakım'ın orta sahadakı en önemli oyuncusu Sergen Yalçın, Beşiktaş A Takımı'nda oynayan Yasin Sülün ve Göztepe Teknik Direktörii Rıza Çalımbay Beşiktaş Minik Takımrndan yetişen oyunculardan bırkaçı." Minikler için yeni sezon, önümüzdeki hafta başlıyor. Geçen sezon takımdabaşanlıolanoyuncular, yeni sezonda yıldız takımda top koşturacak. Yeterlı performans gösteremeyen oyuncular ise, fııtbolda daha başarılıolabıleceklerişekildearatakımlara kaydınlacak. Onlar, ellerindeki inıkânlan kullandıkları zaman başarılı olabileceklerinınfarkındalar. !>ımdı,Mınık Iakım'dalar anıa önünıüzdeki beş yıl içinde büyüktakımlardaoynayabilir vc transferlerde bahsedılcn mılyon dolarlarıkazanabilirler. Belkideon yıl sonra gazetelerde şu manşetle karşılaşabilirı/: "Milli Takım, Sınan'ıngolleriyleşampiyonluguyakaladı." Kım bılır? Iek yapmaları gereken çok çalışmak. ^ Medya sansasyonel olanın peşine düşünce asparagasa ihtiyaç da arttı. Son yıllarda dünya medyası sık sık haber yalanlamak zorunda kalıyor. Üretilmiş haberlerin en ünlüsü Körfez Savaşı sırasında izlediğimiz petrole bulanmış karabataktı. Hem ııydur hem yalanla M I edyanın her zaman sansasyonel olanı haber yaptıkları ya da I en azından sansasyonelin peşınde oldukları genel geçer bir kuraldır. Ilginç olanı verme ve sansasyon yaratma gayesinin çoğu kez yanında yaratma veya I'ransızcada terimleştığı gıbı 'bidonnage' yani aldatmacayı getirnıesi sıkça rastlanaıı etiksel oldukça ilginçti 'bir iddia!'. Ancak en ünlii yalan haberler Körfez Savaşı sırasında yapılmıştı. Bunlardan biri, Kuveytlı bir hemşirenin gozyaşları içinde anlattığı olaydı. Iraklı askerler acil servısı basmış ve bebekleri kuvözlerinden adeta kopararak ölümlerını seyretmişlerdi.Olay büyük yankı uyandırdı ve Irak aleyhinde propagandalar hız kazandı. Ancak daha sonra ortaya çıktı ki haberdeki gözü yaşlı hemşire aslında Washington'ın Kuveyt Büyükelçisi'nin Amerika'da üniversite eğıtimi gören kızıydı ve kuvÖ7İerden kopanlan bebekler senaryosu ise Emirliğin siparişi üzerine, Başkan Reagan'ın basın danışmanı ile Hilal & Knowlton adlı halkla ilişkiler şirketi tarafından yazılmıştı. Tıpkı hastane haberi gibi, savaş sırasında zihinlerde yer eden bir diğer kare de Karabaiağı sarmalayan petrolün asıl sorumlusu bir deniz kazasıydu.. petrole bulanmış yapılmaksızın tahminler ve olasılıklar iizerınden yapıntıyı geıçeğe dönüştürmek demektir' (*) dıyor. Medya manıpiilasyonlara ve asparagas habere her zaman başvuruyordu ama son yıllarda bu tarz olaylara daha sık tanık olduk. Örnek olaylar, Amerikan ve Batı medyasının son yıllarda yayınladığı ve daha sonra yalanlamak zorunda olduğu haberlerden oluşuyor. Dünya kamuoyu 1981 'de muhabır Chrıstopher Jones'ın Kamboçya'dan sıcağı sıcağına yaptığı savaş haberlerinı New York I ımes'tan takıp ederken muhabiri ayakta alkışlamaya başlamıştı kı haberlerin tümünün hayal mahsulü olduğıı ortaya çıktı. Haberlerı Ispanya'dakı otel odasından yaratıp yaratıp yollayan muhabirin gerekçesi ise karabataktı; denize dökülen litreleree petrol doğal yaşamın sonunu getirecekti. Çevreciler ayaklandı, basın sürekli aynı kareyı kullandı; ancak sonradan ortaya çıktı ki karabatağı sarmalayan petrolün sorumlusu Normandıa adlı geminin yaptığı deniz ka/asıydı. Orson Welles'in unutulmaz eseri 'Yurttaş Kane'e nıodel oluşturan, medya patronu Wıllıam R. Hearst'ın ona bağlı bulunan gazetecilere verdiği mesaj bu haberlerı anlamak için oldukça faydalı: "Gerçeklerin size iyi bir öyküyü kaçırtmasına asla izin vermeyın!" Bu medya grubuna (TimeWarner) bağlı TV kanalı CNN 7 Haziran 98'de Peter Arnett ımzalı haber de, 70'lerin başında Amerikan ordusunun yaptığı harekâtlarda kendı asker kaçaklarma karşı öldiirücü 'sarin' gazı kullanıldıgını ortaya koymuştu. Büyük yankı uyandıran haber daha sonra yine aynı kuruluşa ait haftalık Tıme'da yeni ayrıntılarla ele alınmıştı. Ne var haber yetkililerce yalanlandı. Arnett ve ekıbi haberi iki savaş gazisinin, SOTundur. Gazeteci A. Cojen: "Bidonnage, gazetecilik jargonunda aldatmak; ustaca bir yaratımla habere yeni bir ifade, sansasyonel bir yan ya da daha önce sahıp olmadığı bir çıkış noktası kazandırnıak; bir söyleşının manıpülasyon yoluyla belli unsurlarını yeniden şekillendirmek; ya da gazetecinin hayal gücünün desteğiyle yeterli araştırma